Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/904 E. 2022/534 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/904 – 2022/534
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/904
KARAR NO : 2022/534

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/03/2021
NUMARASI : 2019/155 Esas – 2021/208 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : ANADOLU SİGORTA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
VEKİLİ : Av….

DAVACILAR : 1-…
2-…
VEKİLİ : Av….

BİRLEŞEN KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2021/43 ESAS, 2021/49 KARAR SAYILI DOSYASINDA :

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : ANADOLU SİGORTA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
VEKİLİ : Av. …

DAVACILAR : 1-…
2….
VEKİLİ : Av. …

BİRLEŞEN KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2020/172 ESAS, 2020/155 KARAR SAYILI DOSYASINDA :

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : ANADOLU SİGORTA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
VEKİLİ : Av. BİNNUR BALCI DOĞAN

DAVACILAR : 1….
2-…
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat

BAŞVURU TARİHİ : 10.05.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 25.06.2021
KARAR TARİHİ : 30.03.2022
YAZIM TARİHİ : 30.03.2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde, 28/09/2016 tarihinde sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile D-100 karayolunda yapmış olduğu kazada araç içinde yolcu olarak bulunan davacıların oğlu …’ın yaşamını yitirdiğini, kaza tutanağı ve 10/10/2016, 22/12/2016 tarihli bilirkişi raporlarına göre kazanın oluşumunda araç sürücüsü …’in asli kusurlu olduğunu, ölenin henüz 20 yaşında olduğunu ve sürekli değişik yerlerde çalışarak ailesine yardımcı olmaya çalıştığını belirterek HMK’nun 107. Maddesi uyarınca fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla destekten yoksun kalma tazminatı olarak her bir davacı için 50.000,00 TL ile her bir davacı için 250,00 TL olmak üzere 500,00 TL cenaze giderinin temerrüt tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Birleşen davalarda bilirkişi raporu ile hesaplanmış bakiye tazminat miktarlarının davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, sorumluluklarının poliçedeki limitler ve sigortalıların kusuru ile sınırlı olduğunu, hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması gerektiğini, maddi tazminat hesabının aktüer siciline kayıtlı aktüerya uzmanı tarafından yapılması gerektiğini, davacılara SGK tarafından rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılarak böyle bir tutar varsa tazminattan mahsubu gerektiğini, cezane giderine ilişkin talebin fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile davacılardan … için 115.056,37 TL, davacılardan … için 87.832,94 TL tazminatın 19/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini ve cenaze giderlerine ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni genel şartlar uyarınca TRH 2010 yaşam tablosuna göre yapılan hesaplama uyarınca hüküm kurulması gerektiğini, kaza tarihinin 28.09.2016 olması karşısında TRH 2010 tablosu ve 1.8 teknik faize göre hesaplama yapılması gerektiğini, PMF uyarınca kurulan hükme itiraz ettiklerini, Anayasa Mahkemesinin 09.10.2020 tarihli iptal kararının 6704 sayılı yasanın bazı hükümleri için verildiğini, Genel Şartların kanuni dayanakları bakımından iptal kararının bir etkisi olmadığını, PMF yaşam tablosunun Fransa’dan alındığını, TRH tablosunun ise ülkemizdeki veriler dikkate alınarak hazırlandığını, çelişkinin giderilmesi için kusur raporu alınması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, kusuru kabul etmemekle birlikte bozma öncesi alınan raporda araç sürücüsü ve ölene sorumluluk atfedilmesine rağmen bu husus dikkate alınmayarak %100 kusur üzerinden müterafik kusur indirim yapılarak ve hatır taşıması indirimi uygulanmayarak hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün kazada kusurunun bulunmadığını, bu nedenle kendilerinin sorumluluğunun oluşmayacağını, bilirkişi raporunda yolculara atfı kabil kusur bulunmadığı, emniyet kemerini güvenlik tedbiri kabul edildiği, ifade edilmişsede emniyet kemeri takılmamasının bölüşük kusur oluşturduğunu, ölenin emniyet kemeri takmadığının dosya kapsamından anlaşıldığını, mahkemece hatır taşıması indirimi yapılmaksızın hüküm tesis edildiğini, kararda hatır taşıması indirimi yapıldığı belirtilmesine rağmen indirim uygulanmadan bilirkişi raporundaki tutarın hükme konu edildiğini, hatır taşımasının müterafik kusurdan ayrı br indirim olduğunu, karara bu yönüyle de itiraz ettiklerini, rapor güncel verilere göre hesaplandığından ancak rapor tarihinden faize hükmedilebileceğini, faiz tarihinin de hatalı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, ölüm ile sonuçlanan trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece Dairemizin 05.04.2019 tarihli kaldırma kararı uyarınca TRH 2010 yaşam tablosu ve ZMMS Genel Şartlarında ön görülen yöntem kullanılarak maddi tazminat hesaplanmasına ilişkin 12.02.2020 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır. 12.02.2020 tarihli bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, bu rapora davacı taraf itiraz etmemiştir. Bir tarafın bilirkişi raporuna itiraz etmemesi ile diğer (bilirkişi raporuna itiraz eden) taraf lehine usuli kazanılmış hak doğar. Yani, bir taraf bilirkişi raporuna itiraz etmez, diğerinin itirazı (veya mahkemenin kendiliğinden gerekli görmesi) üzerine yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılır ise ilk rapora itiraz etmeyen taraf bakımından ilk bilirkişi raporu kesinleştiğinden diğer taraf lehine usuli kazanılmış hak doğduğundan mahkemenin ilk bilirkişi raporuna göre karar vermesi gerekir. (Kuru, B. Hukuk Muhakemeleri Usulü İstanbul 2001, Cilt:3, s. 2753)
6100 sayılı HMK’nın 281. Maddesi uyarınca taraflar bilirkişi raporunun tebliğinden itibaren iki hafta içinde bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların tamamlanmasını, belirsiz hususların açıklanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler. Somut olayda ise böyle bir itiraz hakkı kullanılmamış olmakla davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak doğmuştur. (Yargıtay HGK 18/02/2021 tarih, 2018/10(21)-94 esas, 2021/111 karar)
Mahkemece açıklanan olgular ve yasal düzenlemeler gözetilmeksizin maddi tazminat bakımından yeniden ve resen bilirkişi incelemesi yapılmış olması hukuka aykırıdır.
Bunun yanı sıra, kazanın oluş şekli itibariyle hatır taşıması uygulanması gerektiği açık olup mahkemenin 13.12.2018 tarihli ilk kararında tazminat tutarlarından %20 oranında hatır taşıması indirimi uygulandığı dikkate alındığında, hatır taşıması bakımından da davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Mahkemece hüküm bölümünde hatır taşıması indirimi uygulandığı belirtilmiş ise de, 07.01.2021 tarihli ek bilirkişi raporunda bölüşük kusur indirimi sonrası bulunan miktarlara hükmedilmiş olmakla, hatır taşıması indirimi yapılmamıştır. Hatır taşıması indirimi uygulanmaması esas bakımından hatalı olduğu gibi, HMK’nın 298/2 maddesine aykırı olacak şekilde hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturulması da hatalıdır.
Ayrıca, 6100 s. HMK’nın 297. maddesine aykırı olacak şekilde birleşen davalara ilişkin bilgilerin karar başlığında ve hükümde gösterilmemiş olması da hukuka aykırıdır. Davalı vekilinin anılan yönlere değinen istinaf başvurularının kabulü gerekir.
İlk derece mahkemesinin kararında tespit edilen ve yukarıda belirtilen yanılgıların giderilmesi için yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından, HMK. 353/1-b-2. maddesi gereğince, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş, davacılardan … için 12.02.2020 tarihli bilirkişi raporu ile hesaplanmış 99.125,80 TL tazminattan hatır taşıması için %20 oranına karşılık gelen 19.825,16 TL; davacılardan … için aynı raporda hesaplanmış 74.465,38 TL tazminattan hatır taşıması için %20 oranına karşılık gelen 14.893,00 TL indirim yapılmak ve diğer usuli eksiklikler giderilmek suretiyle taleplerin kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18.03.2021 tarihli, 2019/155 esas, 2021/208 karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulması gerektiğinden,
A) Davanın ve birleşen davaların kısmen kabulü ile, davacılardan … için 79.300,64 TL, davacılardan … için 59.572,38 TL, maddi tazminatın 19.11.2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
B) Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi uyarınca davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi’nden alınması gereken 9.486,41 TL istinaf karar harcından asıl ve birleşen davalarda peşin alınan toplam 612,48 TL ile ıslah sırasında alınmış 402,52 TL’nin mahsubu ile mahsubu ile bakiye 8.471,41 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
C) Asıl ve birleşen davalarda davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirmiş olduklarından yürürlükteki AAÜT uyarınca hesaplanan 17.142,93 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
D) Davalı kendisini asıl ve birleşen davalarda vekil ile temsil ettirmiş olduğundan davanın reddedilen bölümü üzerinden yürürlükteki AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
E) Davacılar tarafından yatırılan 145,10 TL başvurma harcı, 612,48 TL peşin harç ve 402,50 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.160,08 TL harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
F) Davacılar tarafından yapılmış olan toplam 1.551,50 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 1.318,77 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
G) Kullanılmayan gider avanslarının yatıranlara iadesine,
H) İlk derece mahkemesince düzenlenmiş 25.06.2021 tarih 2021/261 harç nolu harç tahsil müzekkeresinin işlemsiz olarak iadesinin istenilmesine,
3) İstinaf başvurusunda bulunan davalıdan peşin alınmış 3.465,85 istinaf karar harcının talebi halinde davalıya iadesine,
4) Davalının yatırdığı istinaf gider avansından harcama yapılmadığı anlaşıldığından, kullanılmayan avansın davalıya iadesine,
5)Karar tebliği, harç takibi ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30.03.2022

….
Başkan …
e-imzalıdır

*Üye …
e-imzalıdır
….
Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*