Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/850 E. 2022/532 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/850 – 2022/532
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/850
KARAR NO : 2022/532

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE :…
ÜYE : …
KATİP :…

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/02/2021
NUMARASI : 2019/589 Esas – 2021/70 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : 1 -TÜRKİYE SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av….

DAVALI : 2 -…

DAVACI : …

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik kazasından kaynaklanan)
BAŞVURU TARİHİ : 01.04.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 15.06.2021
KARAR TARİHİ : 30.03.2022
YAZIM TARİHİ : 30.03.2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan …’un sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kullanmakta olduğu … plakalı araca arkadan çarpma suretiyle hasar almasına neden olduğunu, kusur oranı tespit yaptırdığını, Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde alınan raporda davalının %70 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, ekspertiz sonucunda aracındaki hasar bedelinin 19.946,27 TL olarak belirlendiğini, tespit giderleride dahil olmak üzere 14.849,99 TL’nin davalı sigorta şirketinden talep edildiğini ancak olumsuz yanıt aldığını bu nedenlerle iş bu bedelin davalılardan tashilini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan Halk Sigorta A.Ş cevap dilekçesinde; Davacının TTK’nın 5/A maddesi uyarınca dava açmadan önce arabulucuya başvurmuş olması gerektiğini, sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, tespit dosyası ile sigortalı araç sürücüsüne atfedilen %70 kusur oranını kabul etmediklerini, tespit sonucu düzenlenmiş raporun kendilerine tebliğ edilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile; 12.385,02 TL’ nin dava tarihi olan 29/08/2019 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe teminat limitleriyle sınırlı olmak üzere) alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davalılardan Halk Sigorta A.Ş vekili istinaf dilekçesinde; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, 12.03.2020 tarihinde yapılan duruşmada davacının arabulucuya başvuru şartını yerine getirmediğinin görüldüğünü, ancak davacıya arabulucuya başvurması için 2 haftalı kesin süre verildiğini, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 22. maddesi uyarınca arabulucuya başvurmadan dava açıldığının anlaşılması halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, mahkemece bu hususun göz ardı edildiğini, bilirkişi raporunda sigortalı araç sürücüsüne %70 kusur verilmesinin hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun gerçeklikten uzak ve denetime elverişli olmadığını, dosya kapsamından çelişkili 2 rapor bulunurken mahkemenin bu çelişkiyi gidermeden davalı sürücüyü tamamen kusurlu kabul ederek hüküm kurduğunu davalı sürücü tarafından tutanaktaki çizimin hatalı olduğunun belirtildiğini, hatalı ve gerçeğe aykırı tutanağa göre hazırlanmış rapor uyarınca hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davalı vekilince öncelikle arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği savunulmuştur.
Uyuşmazlığın niteliği itibariyle, 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi uyarınca dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması bir dava şartıdır. Ancak dava, asliye hukuk mahkemesine açılmış ve görevsizlik kararı ile davanın Kocaeli Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Dosyanın ticaret mahkemesine gönderilmesinden sonra davacı arabulucuya başvurmuş ve anlaşamama şeklinde son tutanak düzenlenerek dosyaya sunulmuştur. Mahkemece işin esası incelenip hüküm kurulduktan sonra ve özellikle arabulucuya başvurulmuş olması karşısında davanın usulden reddine karar verilmesinde bir fayda bulunmadığı açık olup Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 04.02.2021 tarih, 2020/3187 esas, 2021/762 karar sayılı kararı da bu yöndedir. Davalı vekilinin anılan yöne değinen istinaf itirazı yerinde değildir.

Davaya konu trafik kazasının oluşumunda aracının hızını yol ve trafik durumuna göre ayarlamayıp davacıya ait aracın sol arka kısmına çarptığı anlaşılan davalı sürücünün, davacının aracında oluşan hasar bakımından tamamen kusurlu kabul edilmiş olmasında hukuka aykırılık görülmemiştir. Hasar bakımından bilirkişi raporunda yapılan değerlendirme ve tespitlerin de hukuka uygun olduğu anlaşılmıştır.
Dairemizce ilk derece mahkemesinin kararı hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk yönünden incelenmiş olup, kararda esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de usule aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davalılardan Türkiye Sigorta A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02.02.2021 tarih ve 2019/589 esas, 2021/70 karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davalılardan Türkiye Sigorta Anonim Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davalılardan Türkiye Sigorta A.Ş’den alınması gereken 846,00 TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 211,51 TL harcın mahsubu ile bakiye 634,49 TL istinaf karar harcının davalılardan Türkiye Sigorta A.Ş’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalılardan Türkiye Sigorta A.Ş’nin istinaf başvurusu için yaptığı giderin kendi üzerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avansının davalıya iadesine,
4-Karar tebliği, harç takibi ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30.03.2022

….
Başkan…
e-imzalıdır

*Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*