Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/846 E. 2022/193 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/846 – 2022/193
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/846
KARAR NO : 2022/193

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE : ….
ÜYE : ….
KATİP : ….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/10/2020
NUMARASI : 2018/85 Esas – 2020/412 Karar
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : SEPAKAPARK TURİZM İŞLETMECİLİK VE YATIRIM A.Ş. (ESKİ ÜNVAN ALTINNL TURİZM İŞLETMECİLİK VE YATIRIM A.Ş.)
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : 1 -G.C.F. GENERALE COSTRUZİONİ FERROVİARİE S.P.A.
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : 2 -KOLİN İNŞAAT TURİZM SANAYİ VE TİC.A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : 3 -SALINI İMPREGILO S.P.A
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : 4 -TCDD GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
VEKİLLERİ : Av. …

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : 5 -TÜRK TELEKOMİNİKASYON A.Ş.
VEKİLLERİ : Av….
Av. …

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)

BAŞVURU TARİHİ : 18.01.2021- 22.01.2021-01.02.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 15.06.2021
KARAR TARİHİ : 09.02.2022
YAZIM TARİHİ : 09.02.2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı işletmenin Kocaeli Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden olup Kozluk Mah Salim Dervişoğlu Cad Seka alanında faaliyet gösterdiğini, 13.05.2014 tarhiinde 01.45 de TCDD tarafından inşa edilen yüksek hızlı tren enerji nakil hattıın üzerinden geçen diğer davalı Türk Telekom a ait iletişim kablosunun enerji nakil hattına teması neticesinde yangın meydana geldiğini ve 13.05.2014 tarihli yangın raporuna göre müvekkili işletmeye ait Seka Park Otelin bilgi işlem odasının, ofis terasındaki sigorta kutusunun 2.kat kare buatının yandığını, 13.05.2014 tarihinde tutanak altına alınan durumun tespitine göre Seka Park Otelin giriş kısmında bulunan sistem odası içerisindeki telesis marka telefon santralinin, marka ve modelleri tespit edilemeyen ana kart sunucusunun, kablo tesisatının, telefon buat kutusunun, ana dağıtım ünitesi ile binanın arka kısmında bulunan sigorta kutusu ve tesisatının yanarak ayrıca sistem odasındaki malzemelerin ve odanın dış duvarlarının yangında çıkan ısı ve isten zarar gördüğünü, meydana gelen tüm bu hasarların giderilmesi için müvekkili işletme tarafından farklı kalemlerde 77.622,48 TL ödeme yapıldığını, davalıların yangının meydana gelmesinde kusurlu olup müvekkili işletmenin zarara uğramasından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, davalıların kusurlu eyleminden dolayı müvekkili işletmenin toplam 107.737,56 TL zarara uğradığını, bunun 45.000,00 TL sinin müvekkili sigorta şirketi olan Güneş Sigorta AŞ tarafından 29.09.2014 tarihinde ödendiğini, bakiye 62.734,56 TL nin ise zararın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Kocaeli 1. Ticaret Mahkemesinin 2018/445 esas 2019/487 karar sayılı dosyasındaki dava dilekçesinde; Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/856 Esas sayılı dava dosyasında bilirkişi raporlarında da görüleceği üzere, TCDD Genel Müdürlüğü’nün yüklenicisi davalı SGK Konsorsiyumu tarafından tesis edilen yüksek gerilimli kataner sistemi ile beyanlara göre kendi talebi ve bilgisi dahilinde deplase edilen Türk Telekomünikasyon A.Ş.’ne ait iletişim hattının güvenliğini sağlamak için gerekli olan önlemleri almadığı gibi alınmasını sağlatmak için Türk Telekomünikasyon A.Ş.’ne bilgi vermediği için meydana gelen olayda %90 oranında kusurlu olduğunun değerlendirildiğini, hasardan dolayı davacın zarara uğradığını, 13/05/2014 tarihinde 01:45’te TCDD tarafından inşa edilen ve yüklenicisinin SKG Konsorsiyumu olduğu yüksek hızlı tren enerji nakil hattının üzerinden geçen Türk Telekom’a ait iletişim kablosunun, enerji nakil hattına teması neticesinde yangın meydana geldiğini ve 13/05/2014 tarihli yangın raporuna göre müvekkili işletmeye otelin bilgi işlem odasının, ofis terasındaki sigorta kutusunun ve 2. Kat kare buatının yandığını, 13/05/2014 tarihinde tutanak altında alınan durum tespitine göre Sekapark otelin giriş kısmında bulunan sistem odası içerisindeki telesis marka telefon santrali, marka ve modelleri tespit edilemeyen ana kart sunucusu, kablo tesisatı, telefon buat kutusu, ana dağıtım ünitesi ile binanın arka kısmında bulunan sigorta kutusu ve tesisatının yanarak, ayrıca bilgi işlem odasındaki diğer malzemeler ile odanın duvarının yangında çıkan ısı ve isten zarar gördüğünü, otelim tüm katlarının duman ve isten etkilenerek zarar gördüğünü belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 63.425,00 TL zararın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan Türk Telekom AŞ vekili cevap dilekçesinde; haksız davayı kabul etmemekle beraber husumet itirazında bulunduklarını, TCDD veya yüklenici tarafından inşaatı tamamlanan hızlı tren hattına yeni bir yeraltı geçişi, menfez ve altyapı yapılıp şirkete teslim edilmeden ve en önemlisi enerji hatlarının çekilme işlemi tamamlanmasını takiben tren yolu hattına enerji verileceği bilgisinin şirketlerine iletilmeden TCDD tarafından yüksek voltaj verildiğini, bu durumun kablolar arası enerji atlamasına neden olduğundan havai hat güzergahının yüksek gerilim nedeni ile yanmasına ve şirketlerine ait araçların da zarar göremesine neden olduğunu, davacı tarafından zarar nedeni ile yaptığı harcamalara dair fatura ibraz etmiş ise de bunun ıspatı noktasında yeterli olmadığını, herhangi bir kusur kabul etmemekle birlikte davacı tarafından talep edilen alacağın hasarla ve yangınla ilgili olup olmadığının tespiti, ayrıca ağırlıklı olarak yangından cihazların etkilenmiş olması sebebi ile cihazların kullanım süresi ve teknik ömürlerinin de dikkate alınarak zarar miktarını hesaplanması gerektiğini, zarar gördüğü iddia edilen kimi tesisatın model ve markasının dahi tespit edilemediğini, haksız davanın husumet ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan TCDD vekili cevap dilekçesinde; Kamu Kurum ve Kuruluşları, Belediyeler ile üçüncü şahısların, demiryolu hatlarının altından ya da üstünden yapacakları geçişler TCDD’nin iznine tabi olduğunu, bu işlemlerin nasıl yapılacağı TCDD Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan 107 numaralı genel emirle düzenlendiğini, müvekkili davalı TCDD kayıtları üzerinde yapılan incelemede davacı şirketin demiryolu üzerinden geçişi ile ilgili bir talep ve sözleşmeye rastlanmadığını, dolayısıyla davacı şirketin TCDD hatları üzerinden izinsiz olarak geçiş yaptığı anlaşıldığını, olayın meydana geldiği yer (GEBZE-KÖSEKÖY) Ankara-İstanbul arası Hızlı Tren Projesi kapsamında 15.12.2011 tarihinde SKG (Salini-Kolin-GCF-Voint Venture) konsorsiyumuna devredildiğini, 18.07.2014 tarihinde de Ankara – İstanbul YHT işletmeciliğine başlanması ile yeniden TCDD’nin sorumluluğuna geçtiğini, dava konusu bölgenin SKG firmasına teslimi ile ilgili yer teslim teslim tutanağı ve izinsiz geçiş nedeniyle TCDD hatlarında oluşan hasarlı bölgenin fotoğrafının dilekçe ekinde sunulduğunu, yapılan bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere olay tarihinde TCDD’nin bir sorumluluğu bulunmadığını, TCDD’nin bilgisi dışında, izinsiz yapılmış bir geçişten müvekkilinin kuruluşun sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini, bu sorumluluğun işi yapan ve yaptıran kurumlara ait olduğunu, ayrıca olayın yaşandığı bölgede katener hatlarının da zarar görmüş olduğunu ve buna ilişkin dava ve talep haklarını saklı tuttuklarını, haksız açılmış işbu davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalılardan Kolin İnşaat şirketi vekili cevap dilekçesinde; uyuşmazlığın taraflarının ticari işletme olması sebebi ile dosyanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini, mahkememizin görevsiz olduğunu, müvekilli şirketin olayla hiçbir bağlantısı olmadığını, müvekkili şirketin Türk Telekomun hatlarının uygunluğunu ve durum kontrülünü yapmak gibi bir sorumluluğunun olmadığını, TCDD’nin Türk Telekom’un ve davacının sorumluluklarının müvekkilil şirkete yükletilemeyeceğini, Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden alınan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, davacının sunduğu faturaların yangın nedeniyle oluşan gerçek zararın ispatı için yeterli olmadığını, davacının sigortasının ekspertiz raporunda hasarın 53.750,00 TL olarak tespit edildiğini, sigortadan alınan 45.000,00 TL’nin ödemenin tespit edilen hasarından mahsup edilmesi gerektiğini beyanla davanın görev yönünden reddine karar verilmesini mahkeme aksi kanaatte ise davacıya sigorta tarafından yapılan ödemenin mahsubuna, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan Generale Costruzioni Ferroviarie S.P.A. cevap dilekçesinde; davaya bakmakla görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi değil ticaret mahkemesi olduğunu, dosyanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini, mahkememizin görevsiz olduğunu, Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/856 Esas sayılı dosyası kapsamında alınmış 27.02.2016 tarihli bilirkişi heyeti raporunu kabul etmediklerini, davacının sigortasının ekspertiz raporunda hasarın 53.750,00 TL olarak tespit edildiğini, sigortadan alınan 45.000,00 TL’nin ödemenin tespit edilen hasarından mahsup edilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacının talep ettiği meblağın; uğradığı gerçek zarara ve bu zararın neden kaynaklandığı tespit edilmemişken, hasara ilişkin 107.734,56 TL talep edilmesinin son derece fahiş olduğunu, öncelikle davanın görev yönünden reddine karar verilmesini, mahkeme’nin aksi kanaatte olması halinde, davacının uğradığı hasarın tespiti ve kusurun davalılardan hangisi veya hangilerinde olduğunun tespitine, davanın kabulü halinde, Güneş Sigorta tarafından davacıya yapılan ödemenin tespit edilecek hasar miktarından mahsubuna, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Salini İmpregilo S.P.A. Şirketi Vekili cevap dilekçesinde; tren hattının denemesi ve bu deneme için gerekli önlemlerin alınmasının ortak girişimin sorumluluğunda değil T.C.D.D.’ nin sorumluluğunda olduğunu, aynı şekilde hızlı tren hattının inşası sırasında da güvenlik ölemlerini alacak olanların Türk Telekom ve T.C.D.D. Olduğunu, orak girişim ile T.C.D.D. Arasında sözleşmesel bir ilişki olmadığından T.C.D.D’ nin herhangi bir sorumluluğu olduğundan söz edilemeyeceğini, davacının uğradığı zararın sigorta şirketi tarafından karşılanmasından sonra keyfi olarak müvekkili şirketten talep edilmesinin kabul edilemeyeceğini, davacıya ait taşınmazda meydana gelen yangında kusurun tamamen Türk Telekom ve T.C.D.D. Genel Müdürlüğüne ait olduğunu, müvekkili şirketin Türk Telekomun hatlarının uygunluğunu ve durumunun kontrolünü yapma gibi bir sorumluluğu, görevi ve teknik bilgisinin bulunmadığını belirterek davacının uğradığı zararın ve kusurun tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasını, davanın kabulü halinde Güneş Sigorta tarafından davacıya yapılan ödemenin, ödeme yapıldığı tarihteki faizi ile birlikte tespit edilen hasar miktarından mahsubunu, davanın müvekkili şirket yönünden reddini istemiştir.
Mahkemece asıl dava yönünden; davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddi ile; 3.685,00 TL nin 01/09/2014 tarihinden itibaren uygulanacak avans faizi ile birlikte davalı TCDD Genel Müdürlüğü’nden tahsili ile davacıya ödenmesine, Türk Telekom A.Ş. Yönünden açılan davanın Reddine, fazlaya ilişkin istemin Reddine, Birleşen Dosya Yönünden (2018/445 esas) Davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddi ile ; 14.740,00 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar etmiş, 13.05.2014 tarihinde TCDD tarafından inşaa edilen ve yüklenicisinin G.C.F. Joint Venture-Kolin İnş.-Salini olduğu, yüksek hızlı tren enerji nakil hattının üzerinden geçen Türk Telekom’a ait iletişim kablosunun tren yolu hattına enerji verileceği bilgisi Türk Telekom A.Ş’ye iletilmeden TCDD tarafından enerji hattına yüksek voltaj verilmesi sonucu kablolar arası enerji ataması sonucu hat güzergahının yandığını ve davacının zarara uğradığını, yangın sonucu Seka Park Otel’in telefon santrali, anakart sunucusu, kablo tesisatı, ana dağıtım ünitesi ile sigorta kutusu ve bilgi işlem odasındaki malzemelerin zarar gördüğünü, zararın giderilmesi için faturalar karşılığı 107.734,56 TL ödeme yapıldığını, mahkemece Türk Telekomünikasyon A.Ş bakımından davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, Türk Telekom’un söz konusu çalışmadan haberdar olup çalışma nedeniyle geçici hava hattı tesis ettiğini, 30.06.2020 tarihli dilekçede bu durumu belirttiklerini, Türk Telekom’un 107 numaralı genel emrinin 12/I bendi gereği 02.04.2013 tarihinde hızlı tren planlanmış bölge kapsamı kuralına tabi olduğunu, bu nedenle 12.5 metre kuralına uygun hat çekmesi gerektiğinin ihmal edildiğini, Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/856 esas sayılı dosyasında alınmış 27.02.2016 tarihli bilirkişi raporunda Türk Telekom’un deplase ettiği hat güzergahında gerekli kontrol ve denetimi yapmadığı için %10 oranında tali kusurlu bulunduğunu, 21.05.2020 tarihli bilirkişi raporunda zararlarının gerçeğin çok altında hesaplandığını, dosyada zarar ve ödenen belgeler mevcutken hiç ödeme yapılmamış gibi değerlendirme yapıldığını, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, yangın nedeniyle uğranılan zararın 107.622,48 TL olup sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme sabitken tazminatın az hesaplanmasını anlayamadıklarını, dava konusu haksız fiil meydana gelmeseydi anılan harcamaları yapmayacaklarını, bilirkişi raporunun objektif tarafsız ve kesinlik içermesi gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan Türk Telekom A.Ş vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu olayda davalı Türk Telekom ile diğer şirketler arasında müteselsil bir ilişki bulunmadığından ret sebeplerinin farklı olduğunu, dosyada alınan bilirkişi raporları ile Kocaeli 1. Ticaret Mahkemesinin 2015/1316 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucu kusurlarının olmadığının kesinleştiğini, ret sebepleri ayrı olduğu için davalılar yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, bu kapsamda kendileri yararına 9.045,25 TL vekalet ücretine hükmedilerek kararın bu yönüyle düzeltilmesini talep etmiştir.
Davalılardan G.C.F. GENERALE COSTRUZİONİ FERROVİARİE S.P.A. Vekili istinaf dilekçesinde; davacıya ait taşınmazda yaşanan yangında kusurun tamamen Türk Telekom A.Ş ve TCDD Genel Müdürlüğüne ait olduğunu, Türk Telekom’un inşaat başladıktan sonra havai hat döşediğini, ancak bu konuda TCDD ile bir yazışma yapmayıp doğrudan şantiye alanında çalışan ortak girişim personeli ile muhatap olduğunu, TCDD tarafından yayımlanmış 107 numaralı genel emir uyarınca Türk Telekom ile havai hattın geçirilmesi için bir protokol yapılması gerektiğinin belli olduğunu, bu nedenle kendilerine kusur yüklenemeyeceğini, çekilen havai hattın en az 12.5 metre yükseklikte olması gerekirken 7 metre yükseklikten geçmesi düşünüldüğünde Türk Telekom’un kusurunun ortaya çıktığını, TCDD’nin ise denetleme görevini yerine getirmediği, hızlı tren denemeleri sırasında tren hattına elektrik verme ve kesme yetkisinin tamamen TCDD’ye ait olduğunu, ortak girişim tüzel kişiliğe sahip olmadığı için her ortağın kendi haksız fiilinden sorumlu olduğu, bu bağlamda SKG ortak girişiminde elektrik ve katener düzeneklerini inşaa edenin kendileri olmadığını, bunların Kolin İnş. A.Ş tarafından inşaa edildiğini, bilirkişi raporuna yönelik itirazlarını tekrar ettiklerini, 21.05.2020 tarihli raporda olaydan 3 ay sonra alınmış ekspertiz raporunun neredeyse aynısı olan bilirkişi raporunun esas alınamayacağını, hasar bedelinin gerçeğe aykırı olup yalnızca davalı tarafın beyanları esas alınarak kurulduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını ve kendileri bakımından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan Kolin İnş. Tur. San. Ve Tic A.Ş vekili istinaf dilekçesinde; davacının deplaseyi 107 numaralı genel emir gereği TCDD’den talep etmesi gerektiğini ancak davacının bu yönde bir talebi bulunmadığını, haberleşme hatlarının denetim ve gözetiminin Türk Telekom’un sorumluluğunda olduğunu, kendilerinin bir kusuru olmadığını, 107 nolu genel emir uyarınca 12.5 metre kuralına uygun hat çekmeyen Türk Telekom’un kusurlu olduğunu, Türk Telekom’un hattı hiç bir standart ve şartnameye uygun olmayan şekilde çektiğini, başkaları tarafından yapılmış usulsüz ve izinsiz hat nedeniyle sorumlu tutulmalarının hukuka aykırı olduğunu, talep edilen zararın yangınla ilgili olup olmadığının belli olmadığını, ekspertiz raporunun 3 ay sonra düzenlendiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını ve kendileri bakımından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan Salini İmpregilo S.P.A. Şirketi (Yeni ünvanı WEBUİLD S.P.A) Vekili istinaf dilekçesinde; Türk Telekom, TCDD ve davacının sorumluluklarının kendilerine yüklenmesinin hukuka aykırı olduğunu, TCDD’nin 107 nolu genel emrinin 12. Maddesi uyarınca çekilen havai hattın en az 12.5 metre yükseklikte olması gerektiğini, Türk Telekom’un standartlara uygun hat çekmediğini, hızlı tren hattının inşaası sırasında gerekli güvenlik önlemlerini Türk Telekom ve TCDD’nin alması gerektiğini, elektrik verip kesme yetkisinin tamamen TCDD’ye ait olduğunu bu nedenle kusur ve sorumluluklarının bulunmadığını, bilgileri dışında yapılmış izinsiz ve usulsüz bir işlem bulunduğunu, davacının iddia ettiği zararın yangınla ilgili olup olmadığının belli olmadığını, ekspertiz çalışmalarının ise yangından 3 ay sonra yapıldığını, 21.05.2020 tarihli bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, yeni bir bilirkişi raporu alınması gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalılardan TCDD A.Ş vekili istinaf dilekçesinde; gerekçeli kararın kurumun eski avukatlarından birisine tebliğ edilmiş olduğunu, gerekçeli kararı UYAP aracılığıyla gördüklerini ve istinaf dilekçesini verdiklerini, davaya konu hızlı tren hattının inşaası projesinin SKG adi ortaklığına verildiğini, projede işveren konumunda dahi olmadıklarını, 18.07.2014 tarihinde de YHT işletmeciliğine başlanması sonucu TCDD’nin sorumluluğuna geçildiğini, olay tarihi olan 13.05.2014 tarihi itibariyle her hangi bir sorumluluklarının bulunmadığını, yükleniciden kaynaklı her türlü zarar ve ziyan için husumetin doğrudan yükleniciye yöneltilmesi gerektiğini, hal böyle iken 27.02.2016 tarihli bilirkişi raporunda yüklenici konsorsiyum %90 oranında kusurlu bulunmuşken itiraz konusu raporda bu oranın %80’e düşmesini kabul etmediklerini, demir yolu hattının üzerinden yapılacak geçişlerin TCDD’nin iznine tabi olduğunu, dolayısıyla davacı şirketin izinsiz hat geçişi yaptığının anlaşıldığını, bilirkişi raporunda kendilerine yüklenen kusur oranını kabul etmediklerini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Gerekçeli kararın davalılardan T.C.D.D. A.Ş’nin görevden ayrılmış vekiline tebliğ edildiği, anılan davalı tarafından kararın UYAP sisteminden öğrenildiği bildirilmekle, 7201 s. Tebligat Kanunu’nun 11.ve 32. maddeleri uyarınca, T.C.D.D. vekilinin istinaf dilekçesi süresinde kabul edilerek istinaf itirazları incelenmiştir.
Dava, haksız eylemden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuştur. Mahkemece toplanan deliller çerçevesinde, davalılardan Türk Telekom’a ait hattın, YHT çalışmaları öncesinde yer altındaki menfezde bulunduğu ve çalışmalar sonucu havai hatta dönüştürüldüğü anlaşılmaktadır. Sonrasında yüksek hızlı tren deneme seferleri için elektrik akımı verilmesi sonucu, akım transferi ile Türk Telekom’a ait hattan gelen elektriğin, davacının santral ekipmanlarına zarar verdiği anlaşılmaktadır. Olayın açıklanan gelişim şekli itibariyle, davalılardan Türk Telekom A.Ş’nin alabileceği bir önlem bulunmadığı için kusursuz kabul edilmiş olmasında hukuka aykırılık görülmemiştir. TCDD A.Ş’nin ise gerekli kontrol ve denetimleri yapmadığı, diğer davalıların ise tüm güvenlik önlemlerini almaksızın deneme seferine başlamaları sonucu kusurlu oldukları açıktır. Mahkemece benimsenen kusur durumlarında da hukuka aykırılık görülmemiştir. Bilirkişiler tarafından davaya konu olay nedeniyle oluşan hasar miktarı ilgili parça ve malzemeler ayrı ayrı değerlendirilmek suretiyle hesaplanmış olup taraf vekillerinin bilirkişi raporuna yönelik itirazları da yerinde görülmemiştir.
Davalılardan Türk Telekom A.Ş bakımından da davanın, esasa ilişkin nedenlerle reddine karar verilmesi nedeniyle, anılan davalı yararına ayrı vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğrudur.
Dairemizce ilk derece mahkemesinin kararı hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk yönünden incelenmiş olup, karada esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de usule aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, taraf vekillerinin istinaf başvurularının H.M.K’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20.10.2020 tarih ve 2018/85 esas, 2020/412 karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2- Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL’nin tenzili ile bakiye harç terkin sınırı altında kaldığından tahsiline yer olmadığına,
3-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davalılardan Türk Telekom A.Ş.’den alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye tutar terkin sınırı altında kaldığından anılan davalıdan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davalılardan G.C.F. Generale Costruzioni Ferroviarie S.P.A’dan alınması gereken 1.006,88 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 251,72 TL’nin mahsubu ile bakiye 755,16 TL istinaf karar harcının davalılardan G.C.F. Generale Costruzioni Ferroviarie S.P.A’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davalılardan Kolin İnş Turz. San. Ve Tic A.Ş’dan alınması gereken 1.006,88 TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 251,72 TL’nin mahsubu ile bakiye 755,16 TL istinaf karar harcının davalılardan Kolin İnş Turz. San. Ve Tic A.Ş’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğincedavalılardan Salini İmpregilo S.P.A. Şirketi (Yeni ünvanı WEBUİLD S.P.A)’dan alınması gereken 1.006,88 TL istinaf karar harcından peşin olarak alınmış 251,72 TL’nin mahsubu ile bakiye 755,16 TL istinaf karar harcının davalılardan Salini İmpregilo S.P.A. Şirketi (Yeni ünvanı WEBUİLD S.P.A)’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davalılardan T.C.D.D. A.Ş. den alınması gereken 251,72 TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 192,42 TL istinaf karar harcının davalılardan T.C.D..D A.Ş’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Tarafların istinaf başvurusu için yaptıkları giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avanslarının yatıranlara iadesine,
9-Karar tebliği, harç takibi ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 09.02.2022


Başkan…
e-imzalıdır

*Üye …
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*