Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/841 E. 2022/407 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/841 – 2022/407
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/841
KARAR NO : 2022/407

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : ….
ÜYE : …
KATİP : ….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2021
NUMARASI : 2019/149 Esas – 2021/175 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : TÜRKİYE SİGORTA A.Ş.
VEKİLİ : Av. ….

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)

BAŞVURU TARİHİ : 07.05.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 15.06.2021
KARAR TARİHİ : 10.03.2022
YAZIM TARİHİ : 10.03.2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili; müvekkilinin, 16.08.2015 tarihinde yolcu olarak bulunduğu davalı nezdinde zorunlu mali mesuliyet sigortalı aracın tek taraflı trafik kazasında yaralandığını belirterek maddi tazminat talebinde bulunmuş, 12.03.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 39.314,37 TL’ye artırmıştır.
Davalı sigorta şirketi vekili davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere 39.314,37 TL maddi tazminatın 12/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacının gelirinin hatalı hesaplandığını, davacının kaza tarihinde öğrenci olduğunu, öğrenim süresinin 2 yıl olduğu ve bahar dönemi kayıt yeniletmesini henüz yapmadığının belirtildiğini, davacının İktisat Fakültesi İktisat Lisans programına 2008-2009 öğretim yılı 22/09/2008 tarihinde kayıt yaptırdığı, 01/12/2009 tarihinden itibaren kaydını yeniletmediği, 18/10/2019 tarihine kadar öğrencilik haklarından yararlanmadığı, 2019-2020 öğretim yılı güz dönemine ilişkin kayıt yaptırdığı muhtemel mezuniyet tarihinin 2023-2024 öğretim yılı güz dönemi olduğunun bildirildiğini, davacının öğrenimini 10 yıl gibi uzun bir süre boyunca sürüncemede bırakması, üniversite eğitimini tamamlamak için ilerlemiş yaşı ve ülke gerçekleri düşünüldüğünde davacının mutlak surette üniversite eğitimini tamamlayacağı düşünülerek yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, davalı sigorta şirketinin 12.11.2015 tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulmasının haksız ve hatalı olduğunu beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince verilen ilk karar, Dairemizce, davacının 2015-2016 bahar dönemi kayıt yenilemesini yapıp yapmadığının, öğrenimini devam ettirip ettirmediğinin, mezun olup olmadığının, mezun olduğu ya da olacağı muhtemel tarihin ilgili öğrenim kurumundan sorulması; bu tespitlerden sonra, davacının okulundan mezun olacağı tarih ve sonrasındaki iş bulma süresinin sonuna kadar geçecek süre için gelirinin net asgari ücret olarak ve çalışmaya başlamasından sonraki dönem yönünden ise tespit edilen gelirine göre tazminat hesabının yapılması için rapor düzenleyen aktüerya bilirkişisinden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi için kaldırılmıştır.
Mahkemece, kaldırma kararı doğrultusunda ilgili yerlere müzekkereler yazılmış, gelen cevaplara göre davacının 2015-2016 bahar döneminde kayıt yeniletmediği, 2019-2020 eğitim yılında kayıt yenilediği ve muhtemel mezuniyet tarihinin 2023-2024 eğitim yılı sonu olduğu bildirilmiştir. Tazminat hesabında da davacının mezuniyet tarihi 2024 alınmış, bir yıl iş bulma süresinden sonra 2025 yılı itibariyle çalışmaya başlayacağı kabul edilmiş, bu yıla kadar asgari ücretten, bu yıldan sonra ise Maliye Çalışanları Sendikasının özel sektör için bildirdiği maaş ortalaması olan asgari ücretin 1,258 katı üzerinde gelir kabulüyle hesaplama yapılmıştır. Davalı vekilince her ne kadar kaza tarihi itibariyle öğrenci olmadığı belirlendiğinden tüm tazminatın asgari ücretten hesaplanması gerektiği ileri sürülmüş ise de, gerçek varken varsayımla hareket edilmesi doğru değildir. Sonuç olarak davacının 2019 yılında kayıt yenilediği ortada olup, bu nedenle kaldırma kararı sonrası esas alınan gelir de hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin gelire ilişkin istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla zarar gören, haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. 2918 sayılı KTK.’nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Davacı taraf davalı sigorta şirketine 30.11.2015 tarihinde başvuruda bulunduğundan 8 iş günü sonrasından temerrüde düşülmüş sayılması ve 12.11.2015 temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesi yerindedir. Bu nedenle bu husustaki istinaf istemi de reddedilmiştir.
Dairemizce ilk derece mahkemesinin kararı hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk yönünden incelenmiş olup, esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de usule aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11.03.2021 tarih ve 2019/419 esas, 2021/175 karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davalıdan alınması gereken 2.685,56 TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 671,39 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.014,17 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalının istinaf başvurusu için yapmış olduğu giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avansının iadesine,
4-Karar tebliği, harç takibi ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10.03.2022

….
Başkan ….
e-imzalıdır
….
*Üye…
e-imzalıdır
….
Üye …
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*