Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/836 E. 2022/533 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/836 – 2022/533
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/836
KARAR NO : 2022/533

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE :….
ÜYE : ….
KATİP : ….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/03/2021
NUMARASI : 2019/517 Esas – 2021/223 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : 1 -ANADOLU SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. ….

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : 2 -TÜRKİYE SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. ….

DAVACI : CAN DAMLA MEŞRUBAT PAZARLAMA DAĞITIM SAN. VE TİC.
VEKİLİ : Av. ….

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
BAŞVURU TARİHİ : 30.04.2021-06.05.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 15.06.2021
KARAR TARİHİ : 30.03.2021
YAZIM TARİHİ : 30.03.2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacıya ait 2013 model … plakalı Volkswagen polo marka aracın 22.05.2019 tarihinde sürücü … kontrolünde …bulvarı üzerinden İzmit istikametine doğru seyir halinde iken … ve … plakalı araçların trafik kurallarına aykırı hareketi neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalı Halk Sigorta nezdinde trafik poliçesi bulunan … idaresindeki … plakalı aracın …bulvarı üzerinden İzmit istikametine seyrederek İnterteks fuar alanı karşına geldiğinde aniden arızalanması neticesinde sürücünün aracı en sağ şeride çektiğini ve hiçbir güvenlik önlemi almadan 20 dakika boyunca aracı çalışır duruma getirmeye çalıştığını, aracın arızası giderildikten sonra yeniden trafiğe karışmaya çalışması esnasında davalı Anadolu Sigorta nezdinde trafik poliçesi bulunan sürücü … idaresindeki … plakalı aracın sağ ön kısımları ile … plakalı araca çarptığını, çarpmanın etkisiyle müvekkiline ait aracın seyir halinde olduğu orta şeride savrulan … plakalı aracın müvekkiline ait araca çarptığını, kazanın meydana gelmesinde davalılar tarafından sigortalanan araçların kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusursuz olduğunu, kaza sonrası müvekkili tarafından yetkili servise götürülen aracın tamir bedelinin 50.765,05 TL olarak belirlendiğini, müvekkiline ait aracın kaza sırasında hava yastıklarının açıldığını ve aracın değer kaybettiğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.765,05-TL araç tamir bedeli, 1.000,00 TL araç değer kaybı bedeli ve 1.000,00 TL araç yokluk bedelinin 19/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketlerden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türkiye Sigorta A.Ş (eski ünvanı Halk Sigorta A.Ş.) vekili cevap dilekçesinde; … plakalı aracın müvekkili nezdinde trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olduğunu, kazanın meydana gelmesinde uygun illiyet bağının oluşmadığını, kazanç kaybı ikame araç bedelinin zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi kapsamına girmediğini, yalnızca kusurlu araç sahibi/sürücüsünden talep edilebileceğini, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta vekili cevap dilekçesinde; … plakalı aracın müvekkili tarafından 28.12.2018-2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere …numaralı trafik sigorta poliçesi ile sigortalandığını, davaya konu talebin zamanaşımına uğradığını, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, dolaylı zararların sigorta poliçesi teminatında olmadığını ve dolaylı zararların müvekkil şirketten talep edilemeyeceğini, zarar unsurunun gerçekleşmediğini bu nedenle değer kaybı taleplerinin reddi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının poliçe limitleri ve sigortalı araç sürücüsü kusuru oranında olduğunu, araçta meydana gelen hasarın bilirkişi incelemesi ile tespit edilmesi gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile; 50.765,05 TL hasar bedeli ve 4.593,27 TL araç değer kaybı olmak üzere toplam 55.358,32 TL nin davalıların sorumluluğu poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere 01/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davalılardan Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili istinaf dilekçesinde; davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün kazada kusurunun bulunmadığını, dosya içinde mevcut 22.07.2020 tarihli bilirkişi raporunda da sigortalı araç sürücüsünün kusursuz bulunduğunu, kusur konusundaki çelişkilerin giderilmesi için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, taleplerin zamanaşımına uğradığını, avans faizi talebinin haksız olduğunu, TTK’nın 19. maddesi uyarınca taraflardan biri için ticari iş mevcut ise ve arada sözleşme bulunması halinde işin diğer taraf içinde ticari olacağını, düzenlemenin karşıt anlamında haksız eylemlerde alacaklı için ticari işin söz konusu olamayacağının anlaşıldığını, temerrüt tarihinin hatalı olduğunu, 2918 sayılı KTK’nın 85/son maddesi uyarınca sigortalı aracın kusuru oranında sorumlu olduklarını, kusur oranında sorumlu tutulmaları gerekirken müştereken sorumlu tutulmalarının hukuka aykırı olduğunu, değer kaybının genel şartlarda belirtilen kıstaslar çerçevesinde hesaplanması gerektiğini, maddi hasarın fahiş olarak hesaplandığını, bu konudaki itirazlarını tekrar ettiklerini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalılardan Türkiye Sigorta A.Ş vekili istinaf dilekçesinde; mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporlarına yönelik itirazlarının karşılanmadığını, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 116. maddesi uyarınca arızalanan araçta sürücünün gerekli önlemleri alması gerektiğini, kaza tespit tutanağı ve bilirkişi raporuna göre kazanın … plakalı aracın arıza nedeniyle beklediği anda değil arızanın giderilmesinden sonra trafiğe karıştığı anda meydana geldiğinin anlaşıldığını, sürücü …’nın tedbir almadan beklediği iddiası ile gerekli önlemleri almadığı için sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu, kaza ile tedbir alınmaması amacıyla uygun illiyet bağı bulunmadığını, sürücü …’nın tacir olmaması nedeniyle avans faizine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davalılar vekillerince öncelikle kusur durumuna itiraz edilmiş ve kazanın oluşumunda sigortalı sürücülerin kusurlarının bulunmadığı savunulmuştur.
Dosya kapsamı ve kaza tespit tutanağından; davalılardan … idaresindeki aracın, arıza nedeniyle yolun sağında durakladığı, sonrasında yola katılım yapmak için hareket ettiği esnada davalılardan …’ın aracının sağ ön kısımları ile diğer aracın sol arka kısmına çarpması sonucu kazanın meydana gelmiş olduğu anlaşılmaktadır. Sürücülerden …’nın teknik arıza nedeniyle duraklamış olmasına rağmen gerekli önlemleri almadığı ve arkadan gelen araçları uyarmadığı açıktır. Sürücülerden … ise hızını yol ve trafik durumuna göre ayarlamayıp diğer araca arkadan çarpmıştır. Kazanın açıklanan oluş şekli itibariyle davalıların eşit oranda kusurlu kabul edilmiş olmalarında hukuka aykırılık görülmemiştir. Zira davacıya ait aracın bir kural ihlali bulunmadığı da açıktır. Davalılar vekillerinin mahkemece benimsenen kusur durumuna ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda fatura içerikleri ve hasar gören parçalar değerlendirilmek suretiyle zarar kapsamı belirlenmiştir. Davalılara sigortalı araç sürücülerinin ortaklaşa kusuru ile davacıya ait aracın zarar gördüğünün anlaşılması karşısında davalıların zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuş olmalarında da hukuka aykırılık bulunmamaktadır. 2918 sayılı KTK’nın 90. maddesi uyarınca; değer kaybı tazminatının aracın piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak hesaplanmış olmasında da hukuka aykırılık görülmemiştir.
Ancak davacıya ait aracın ticari nitelikte olmayan bir otomobil olduğu ve ticari bir faaliyette kullanılmadığı gözetilerek yasal faize hükmedilmesi gerekirken avans faizine hükmedilmesi hatalı olmuştur. Bu hatanın düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından, HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince, davalılar vekillerinin faiz türüne ilişkin istinaf itirazlarının kabulüne karar verirmiş ve ilk derece mahkemesinin kararındaki faiz türü değiştirilerek yeniden hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜ İLE, Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25.03.2021 tarihli, 2019/517 esas, 2021/223 karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulması gerektiğinden,
A) Davanın kısmen kabulü ile; 50.765,05 TL hasar bedeli ve 4.593,27 TL araç değer kaybı olmak üzere toplam 55.358,32 TL nin davalıların sorumluluğu poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere 01/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
B) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.781,53 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin ve ıslah ile yatırılan 981,00 TL nin mahsubu ile bakiye 2.800,53‬ TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
C) Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 7.996,58 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
D) Davalılar taraflar kendilerini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 1.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
E) Davacı tarafından peşin olarak ve ıslah ile yatırılmış 981,00 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
F) Davacı tarafından yapılmış 168,20 TL posta tebligat, 450,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 618,20 TL yargılama giderinden davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 602,95 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
F)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul-red durumuna göre 1.287,44 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 32,56‬ TL’ nin ise davacıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına,
G) İlk derece mahkemesince düzenlenmiş 24.05.2021 tarih ve 2021/238 harç nolu harç tahsil müzekkeresinin işlemsiz olarak iadesinin istenilmesine,
H) Kullanılmayan gider avanslarının iadesine,
3)İstinaf başvurusunda bulunan davalılardan peşin alınan istinaf karar harçlarının talep halinde iadesine,
4)Davalılardan Türkiye Sigorta A.Ş tarafından yapılmış 48,50 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalılardan Türkiye Sigorta A.Ş’ye verilmesine, kullanılmayan istinaf gider avanslarının iadesine,
5)Karar tebliği, harç takibi ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30.03.2022


Başkan …
e-imzalıdır
….
*Üye…
e-imzalıdır

Üye ….
e-imzalıdır
….
Katip ….
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*