Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/833 E. 2022/413 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/833 – 2022/413
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/833
KARAR NO : 2022/413

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE :…..
KATİP : ….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/12/2020
NUMARASI : 2016/556 Esas – 2020/809 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : …..
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. ….

DAVALI : AXA SİGORTA A.Ş.
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : …

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazasında Yaralanma Sebebiyle Açılan Tazminat
BAŞVURU TARİHİ : 10.03.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 15.06.2021
KARAR TARİHİ : 10.03.2022
YAZIM TARİHİ : 10.03.2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı …’in diğer davalı şirkete sigortalı aracıyla motosikleti ile seyir halindeki davacıya çarptığını, davalı tarafın kusurlu olduğunu meydana gelen kazada davacının ağır yaralandığı ve mağdur edildiğini beyan ederek 10.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Axa Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde, kazaya karıştığı belirtilen aracın sigortalı şirket tarafından 25/09/2014-28/02/2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigortalandığını, poliçe teminat limitinin kişi başı 290.000,00 TL olduğunu, söz konusu kazaya ilişkin şirkete yapılmış bir başvuru bulunmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Bu dosya ile birleşen ve ek dava olarak açılan 2020/542 esas sayılı dosyada davacı vekili dava dilekçesinde, 144.000,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı … birleşen dosyada cevap dilekçesinde, dava konusu kazada kusurunun olmadığını, petrol istasyonuna giriş yaptığı esnada yolu kont ederek hareket ettiğini, kaza nedeniyle kendisinin de mağdur olduğunu beyan ederek davanın zamanışımı bakımından ve esastan reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince asıl davanın kabulüne, 10.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 20/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, birleşen davanın kısmen kabulü ile 143.586,27 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 20/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 10.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 20/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ den alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, her iki davalının da 19.09.2016 tarihli kusur raporuna itiraz etmediklerini, mahkeme tarafından rapora itiraz olmamasına rağmen yeniden kusur raporu alınması için kurulan ara kararına itiraz etmelerine rağmen itirazlarının reddedilerek resen rapor alındığını, bu raporda davalıya %75, davacıya %25 oranında kusur verildiğini, rapora itiraz ettiklerini ancak itirazlarının dikkate alınmadığını, mahkeme tarafından resen alınan kusur durumuna göre davacının 153.586,27 TL toplam maddi zararının tespit edildiğini, davacının aktif dönem ve pasif dönem zararından %25 oranında kusur indirimi yapılmasına itiraz ettiklerini, ancak yerel mahkeme tarafından reddedildiğini, davacının kaza sonucu ağır bir şekilde yaralandığını, yoğun bakımda kaldığını, sol kulağında duyma kaybı oluştuğunu, uzunca bir süre epilepsi krizleri ile mücadele ettiğini, aldığı beyin hasarı sonucu bir takım kalıcı arazlar meydana geldiğini, psikolojik durumunun ciddi oranda zarar gördüğünü, hastaneden taburcu olduktan sonra uzunca bir süre tedavi gördüğünü, henüz 23 yaşında olan davacının %15,2 oranında malul kaldığını, kazadan önce 1.600,00 TL net maaş ile çalıştığını, ancak kaza dolayısıyla uzun bir süre çalışamadığını, açtıkları davada manevi tazminat taleplerini sadece …’e yöneltilmiş olmasına rağmen reddedilen manevi tazminat bakımından sigorta şirketi lehine vekalet ücretine hükmedildiğini beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, 20.01.2015 tarihinde, davacının sevk ve idaresindeki motorsikletle davalıların sürücüsü ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı oldukları aracın çarpışması sonucu davacı yaralanmıştır.
Mahkemece, davacı vekilinin talebi doğrultusunda vekalet ücreti yönünden tashih kararı verildiğinden bu husustaki istinaf istemi incelenmemiştir.
Mahkemece, makine mühendisi bilirkişiden alınan 10.09.2016 tarihli kusur raporu davalılara ayrı ayrı tebliğ edilmiş ve davalılarca kusur oranına itiraz edilmemiştir. Bu nedenle davacı lehine usuli müktesep hak oluşmuş ve davalı sürücünün davaya konu kazada %100 oranında kusurlu olduğu işbu dosya açısından kesinleşmiştir. Buna rağmen mahkemece resen aynı bilirkişiden ek kusur raporu alınması sonrasında da heyet raporu alınması ve davacının %25 oranında kusurlu olduğunun kabulü hatalı olmuştur. Bu nedenle bu husustaki istinaf isteminin kabulü gerekmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi uyarınca bedensel bütünlüğü zedelenen kimse manevi tazminat adı altında bir miktar para ödetilmesini isteyebilir. Hakimin, özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bu tutar adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan, özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Manevi tazminat miktarı belirlenirken tarafların sosyal ve ekonomik durumların yanında olayın sebebi oluş şekli karşı tarafın haksız tahrik oluşturacak eylemlerinin bulunup bulunmadığı ve varsa mahiyeti ile eylemin ve sonuçlarının mahiyetinin ve özellikle hakkaniyete uygunluğunun gözetilmesi gerekir.
Somut olayda; olay tarihi ve oluş şekli, kusur durumu, yaralanmanın niteliği ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına hükmedilen manevi tazminatın az olduğu kanaatine ulaşılmış, davacı vekilinin bu husustaki istinaf itirazı da yerinde görülmüştür.
Mahkemece açıklanan usuli kazanılmış hak gözetilmeksizin hüküm kurulması dairemizce H.M.K’nun 353/1-a-6 maddesi kapsamında “uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli bazı delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması” olarak nitelendirildiğinden, H.M.K’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince istinaf yoluna başvuran davacı vekilinin bu yönlere değinen istinaf itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.12.2020 tarih ve 2016/556 esas, 2020/809 karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Gebze Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Peşin olarak alınan istinaf karar harcının talebi halinde yatırana iadesine,
4-Davacının istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin esas hakkında verilecek kararda değerlendirilmesine, harcanmayan istinaf gider avansının davacıya iadesine,
5-Karar tebliği ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10.03.2022

….
Başkan …
e-imzalıdır

*Üye …
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*