Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/819 E. 2022/401 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/819 – 2022/401
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/819
KARAR NO : 2022/401

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE : …
ÜYE : ….
KATİP : ….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23.11.2020
NUMARASI : 2016/827 Esas – 2020/694 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : 1 -….

DAVALI : 2 -AXA SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLLERİ : Av. …

DAVALI : 3 -TORA PETROL ÜRÜNL. MÜHENDİSLİĞİ ELEKTRİK VE ELEKTRONİK SAN TİC. A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. ….

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Rücuen Tazminat)

BAŞVURU TARİHİ : 18.02.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 09.06.2021
KARAR TARİHİ : 09.03.2022
YAZIM TARİHİ : 09.03.2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Axa Sigorta şirketine sigortalı, davalı Tora Petrol … A.Ş’ne ait, davalı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, yaya olan müvekkil …ye çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, meydana gelen trafik kazasında davalı tarafın asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin maddi/manevi mağdur olduğunu belirterek, şimdilik 100,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduatı faizleri ile birlikte (sigorta şirketi poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla) davalı taraftan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Tora Petrol … A.Ş vekilinin cevap dilekçesinde; davacının müvekkil şirkete ait aracı kullanan diğer davalı … tarafından kontrolsüz ve süratli bir şekilde sürüş nedeniyle kaza olduğunu iddia ettiğini, davalılardan …’in müvekkil şirkete ait … plakalı aracın şoförü olduğunu, müvekkil şirket tarafından işletilen tüm araçların uydu takip sistemi ile takip edildiğini, bu sistem ile birlikte aracın bulunduğu yer ve hız bilgilerinin güncel olarak takip edildiğini, aracın hızının davacının belirttiği gibi 65 km olup olmadığı hususunda uydu takip sistemine ilişkin firmanın vereceği hız raporu ile de görüleceğini, kazanın gerçekleştiği sırada müvekkil şirket sürücüsünün hızının şehir için hız limitleri dahilinde olduğunu, kazanın meydana geliş sebebinin kazaya uğrayan küçüğün kontrolsüz bir şekilde karşıdan karşıya geçmesi ve aniden aracın önüne atlaması olduğunu, müvekkil şirketin çalışanlarının trafik kurallarına uygun araç kullanması açısından araç takip sistemi üzerinden denetlemeler yaptığını, hız limitlerine uygun araç kullanmayan sürücüleri uyardığını, gerekli eğitimleri almasını sağladığını ve uygun görmesi halinde de iş akitlerini sonlandırdığını, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı AXA Sigorta vekilinin cevap dilekçesinde; söz konusu kaza ile ilgili davadan önce müvekkil şirkete müracaat edilmediğini, herhangi bir hasar dosyası açılmadığını, bahsi geçen … plakalı aracın, müvekkil şirkete 03.09.2013-2014 tarihleri arasında 70841839 numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının, sigortalıların kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda kişi başına azami 250.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, husumetin yöneltildiği manevi tazminat kalemine istinaden müvekkil şirketin hiçbir şekilde sorumluluğunun olmadığını, söz konusu kaza ile ilgili davadan önce müvekkil şirkete müracaat edilmediğini, davacının ticari faizi isteminin yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulüne, davalı Axa Sigorta yönünden açılan davanın reddine, davacıların maddi tazminat isteminin reddine, davacı … için 10.000,00 TL, davacı…için 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve Tora Petrol … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Yerel mahkemenin bu kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; davaya konu yaralanmalı trafik kazasında araç sürücüsü davalılardan …’in asli kusurlu olduğunu, kaza sonrasında müvekkillerinin maddi ve manevi olarak yıprandıklarını ve mağdur olduklarını, yargılama dosyasında davacının talep ettiği zarar kalemlerinin poliçe kapsamında güvence altına alınmadığı ve talepleri yönünden hastane ve tedavi masrafları, ilaç giderleri, yol giderlerine ilişkin delil sunulmadığı gibi dosyaya yansıyan belgede bulunmadığından maddi tazminat yönünden red kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçesi ile birlikte mağdur …yi doktor kontrolüne ve hastane tedavisi için hastaneye götürmek için birden fazla yol gideri olarak taksi/araç ücreti ödendiğine dair ticari taksi fişlerinin dosyada mevcut olduğunu, mahkemece hükmolunan manevi tazminat miktarlarının da çok düşük olduğunu, ayrıca hükmedilen manevi tazminat için olay tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken dava tarihi itibariyle yasal faiz işletilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, yaralama ile sonuçlanan trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Somut olayda; 28.10.2013 günü saat 14.30 sıralarında davalı sürücü …’in yönetimindeki … plakalı kamyonet ile Atatürk caddesi takiben Aşiroğlu caddesi istikametine doğru seyir halindeyken olay mahaline geldiğinde istikametine göre sağ taraftan kaplamaya girerek karşıdan karşıya geçmekte olan yaya …ye çarptığı ve davacının yaralandığı davaya konu trafik kazası meydana gelmiştir.

Mahkemece kusur ve maluliyet raporu alınarak hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesi tarafından trafik bilirkişisinden alınan 12.03.2019 tarihli rapor ile 30.05.2019 tarihli ek raporda meydana gelen kazada davalı sürücünün %75, davacı yayanın %25 kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Olaya ilişkin Gebze 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/645 E -2016/637 K sayılı dosyasında mahkemece ATK’dan alınan 08.06.2015 tarihli kusur raporuna göre davalı sürücünün tali, kusurlu davacının asli kusurlu olduğunun kabul edildiği, yapılan ceza yargılaması sonunda kesin nitelikte adli para cezası verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece ceza dosyasındaki bilirkişi raporu ile mahkemece alınan bilirişi raporu arasındaki çelişkiler ek rapor alınmak suretiyle giderilmeye çalışılmıştır.
Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, police primini ödeyen işleten ile sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçtiğinde kuşku yoktur. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir.
Davacı vekili dava dilekçesinde kaza sebebiyle davacının yaralanmasına sebebiyle hastane ve tedavi masrafları, ilaç giderleri ile yol giderine ilişkin maddi tazminat talep edilmiştir.
Genel olarak sağlık hizmeti giderleri, fatura ile ispat edilmelidir. Ancak bazı giderlerin belge ile ispatlanması zordur. Biz bunlara faturalandırılmayan giderler olarak adlandırıyoruz. Örneğin yol giderleri gibi. Bu gibi giderler için hakimin belgelendirilmediği gerekçesi ile reddedilmesi doğru değildir. Çünkü TBK 50/2 maddesi gereği uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirleyecektir. Bu nedenle kişinin haksız eylemden zarar gördüğünün ve bedensel zarara uğradığının ispatlaması yeterli olup, ayrıca iyileşme harcamaları için fatura ve makbuz gibi belgeler bulup getirmesi şart değildir. Kaldıki davacı tarafça bir takım taksi faturaları sunulmuştur. Bu hüküm dikkate alınarak mahkemece bir miktar maddi tazminata hükmedilmesi gereklidir.
Kabule görede davacı tarafça kaza tarihinden itibaren faiz talep edilmesine rağmen dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi hatalıdır.
Açıklanan nedenlerle kaldırma kararının mahiyeti gereği diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 23.11.2020 tarih ve 2016/827 esas, 2020/694 karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Gebze Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Peşin olarak alınan istinaf karar harcının talebi halinde yatırana iadesine,
4-Davacının istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin esas hakkında verilecek kararda değerlendirilmesine, harcanmayan istinaf gider avansının davacıya iadesine,
5-Karar tebliği, harç ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 09.03.2022

….
Başkan…
e-imzalıdır

Üye ….
e-imzalıdır
….
*Üye…
e-imzalıdır
….
Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*