Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/760 E. 2021/1048 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/760
KARAR NO : 2021/1048

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/02/2021
NUMARASI : 2020/703 Esas – 2021/101 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Rücu alacağından kaynaklanan alacak nedenli)
BAŞVURU TARİHİ : 20.04.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 08.06.2021
KARAR TARİHİ : 03.11.2021
YAZIM TARİHİ : 03.11.2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı şirketin maliki ve müteveffa…’ın sürücüsü olduğu ZMMS’i bulunmayan … plakalı aracın 27.07.2010 tarihinde karışmış olduğu kaza sonucu…’ın vefat ettiğini, anılan kişinin desteğinden yoksun kalanlar tarafından açılan tazminat davasının Gebze Ticaret Mahkemesinin 2015/586 esas sayılı dosyası ile görüldüğünü, anılan davada verilen karar üzerine icra kanalıyla toplam 274.655,73 TL ödeme yapıldığını, söz konusu tazminat tutarının tahsili amacıyla Gebze 4. İcra Dairesinin 2020/4292 esas sayılı dosyası ile işleten şirketler ve davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının yapmış olduğu itirazın hukuka aykırı olduğunu, davacı kurumun … Yönetmeliğinin 16. Maddesi uyarınca rücu hakkının bulunduğunu belirterek icra dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının her hangi bir alacağının bulunmadığını, rücuya ilişkin Yargıtay İçtihatlarının somut olayda uygulanamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar etmiş, ‘ın desteğinden yoksun kaldığını iddia edenlere yapılan ödemeye ilişkin dekontun dava dilekçesi ekinde sunulduğunu, davalının borca konu takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali gerektiğini, kazanın oluşumunda sigortası bulunmayan araç maliki işleten ve araç sürücüsü müteveffa…’ın kusurlu olduğunu, bu nedenle itirazın iptaline karar verilmesi gerektiğini, Yargıtay kararları kapsamında kusurlu sürücünün mirasçılarına rücu imkanının tanındığını, … yönetmeliğinin 16. Maddesi uyarınca da rücu imkanının bulunduğunu, davalının zarar gören 3. Kişi sıfatıyla tazminat alacaklısı olmakla birlikte aynı zamanda müteveffanın mirasçısı olarak borçlu sıfatı taşıdığını, bu nedenle zarardan sorumlu olduğunu, mahkemece yargılama yapılmadan verilen kararın kaldırılması gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; trafik kazasında hayatını kaybeden sürücünün desteğine ödenmiş tazminatın, sürücünün mirasçılarından tahsiline yönelik icra takibine yapılmış itirazın iptali istemine ilişkindir. Ticaret Mahkemelerinin görev alanı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/1 maddesinde düzenlenmiştir. Anılan düzenleme uyarınca ticaret mahkemeleri, ticari davalara bakmakla görevlidir. Ticari davalar ise TTK’nın 4. maddesinde sayılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile birlikte anılan yasanın 5/3 maddesi gereği, asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisinden çıkarak görev ilişkisi haline gelmiştir. Somut olayda; davacı …, Yönetmeliğinin 16. Maddesi uyarınca ödemiş olduğu tazminatın rücuen tahsilini istemekte olup davalı tacir değildir. Şu durumda; dava, ticari dava niteliğinde olmadığından ticaret mahkemesi görevli değildir. Davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. (Yargıtay 17. HD, 21.12.2020 tarih, 2020/466 esas, 2020/8778 karar) 6100 s. HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması bir dava şartı olup aynı yasanın 115. Maddesi uyarınca mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Dava şartı noksanlığı tespit edilirse davanın usulden reddine karar verilir.
Mahkemece açıklanan olgular ve yasal düzenlemeler gözetilerek, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenmesi doğru olmadığından HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca davacının istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.02.2021 tarih ve 2020/703 esas, 2021/101 karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a-3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın Dairemiz kararı uyarınca karar verilmek üzere Gebze Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- Peşin olarak alınan istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4- Davacının istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin esas hakkında verilecek kararda değerlendirilmesine,
5- Karar tebliği, harç ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi 03.11.2021


Başkan …
e-imzalıdır

*Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*