Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/738 E. 2022/348 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/738 – 2022/348
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/738
KARAR NO : 2022/348

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …..
ÜYE : ….
ÜYE : ….
KATİP : ….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/03/2021
NUMARASI : 2018/552 Esas – 2021/257 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALILAR : 1-….
2-….
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : ETHİCA SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av…..

DAVANIN KONUSU : Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
BAŞVURU TARİHİ : 26.04.2021-03.05.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 02.06.2021
KARAR TARİHİ : 02.03.2022
YAZIM TARİHİ : 02.03.2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, 16.06.2017 tarihinde …’nın sevk ve idaresindeki aracın tek taraflı trafik kazası yaptığını, kazada davacının yaralandığını, kaza dolayısıyla acı çektiğini, yürümekte zorlandığını, kaza sonrası davacının davalıdan şikayetçi olduğunu, Gölcük Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/3675 nolu dosyası ile soruşturma açıldığını, Gölcük 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/414 sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonunda davalı …’nın adli para cezasına çarptırıldığını ve HAGB kararı verildiğini, diğer davalı …nın aracın maliki olduğunu beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 10.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Ethica Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde, öncelikle yetki itirazları bulunduğunu, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacının sigortaya başvuru yapmadığını, geçici iş göremezlik tazminatının trafik poliçesi teminatı kapsamında olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde, öncelikle yetki itirazları bulunduğunu, davacının ceza dosyasında olay nedeniyle maddi zararının bulunmadığını beyan ettiğini, kaza sırasında davalının aracı ile seyir halinde iken davacının eşi karşıya geçtikten sonra aracını hareket ettirdiğini, hızının en fazla 20 km olduğunu, son anda davacıyı gördüğünü, çarpmamak için direksiyonu kırdığını, ancak sağ aynanın çarpmasına engel olamadığını, davacıyı hastaneye götürdüğünü, burada davacıya BTM ile müdahalede bulunulduğunu, daha sonra davacıyı taksiye bindirerek taksi ücretini de ödeyerek evine gönderdiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince davacının maddi tazminat talebi yönünden davalı Ethica Sigorta A.Ş ile sulh olduğu, maddi tazminat talebinin konusuz kaldığı anlaşılmakla, maddi tazminat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili ile davalılar … ve … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, ilk derece mahkemesi tarafından hükmedilen manevi tazminatın miktarının davacının mağduriyetini gidermediğini, ayrıca 4.080,00 TL vekalet ücreti ödemeye mahkum edildiğini, dava konusu kazanın yaya geçidinde meydana geldiğini, davacının yaya geçidinden geçerken davalının çarptığını, davalının davacıdan bir özür bile dilemediğini, halini hatrını sormadığını, yaptığı kazayı reddettiğini, davacının bu trafik kazası sonrasında maddi ve manevi olarak yıprandığını, alınan ATK raporunda davacının %3 engelli olduğunun tespit edildiğini, kazadan sonra yürüyüşler yapan davacının yürüyebilir hale geldiğinde korku ve panik duyduğunu, yaşının da ilerlemiş olması etkisiyle iyileşme döneminin uzun ve ağrılı olduğunu, hükmedilen manevi tazminatın yasal faizi ile tahsiline karar verilmediğini beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili istinaf dilekçesinde, ilk derece mahkemesi tarafından yetki itirazlarının reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalıların tacir olmadıklarını, bu nedenle Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, husumet itirazlarının da dikkate alınmadığını, davacının ceza dosyasında maddi zararı olmadığı yönünde beyanda bulunduğunu, bu konuda delil toplanmasının usule aykırı olduğunu, dava dilekçesinde davalılardan müşterek müteselsil talepte bulunulmadığını, davacı ile davalı sigorta şirketi arasında imzalanan 16.11.2020 tarihli sulh ve ibranamede; “Derdest olan Kocaeli 2. Asliye Ticaret mahkemesi 2018/552E. Sayılı dosyasındaki tazminat taleplerinden Ethica Sigorta A.Ş., sigortalısı ve sigortalı araç sürücüsü yönünden ve davaya konu haktan gayri kabili rücu, ibra ve feragat edeceğini kabul, beyan ve taahhüt eder.” denilmek suretiyle davalıların ibra edildiklerini, davanın bu nedenle de reddi gerektiğini, davacının olaydan önce ve sonra uğradığı başka bir travmaya bağlı olarak teşhis ve tedavisinin olup olmadığının Gölcük Asker hastanesi ve Ankara Gülhane Eğitim Araştırma Hastanesi ve SGK kayıtlarından sorulması taleplerinin dikkate alınmadığını, bilirkişi raporuna itirazlarının reddedildiğini, maluliyet konusunda alınan ATK raporunun itirazlarına rağmen hükme dayanak yapıldığını, davacının vücudunda dava konusu olaya dayalı olarak oluşmuş bir fonksiyon kaybı olmadığını, olayla fail ve zarar arasında illiyet bağı kurulamadığını, kusura itiraz ettiklerini, sulh sözleşmesinde vekalet ücreti ve 1404,37 TL yargılama gideri alınmasına rağmen müvekkil aleyhine vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmesinin hatalı olduğunu, reddedilen manevi tazminat yönünden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklı cismani zarar nedeniyle sürücü, malik ve ZMMSS kapsamında sigorta şirketi aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda; 16/06/2017 tarihinde saat 15.20 sıralarında davalı …’nın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile M.F Çakmak caddesini takiben A. Sağlam caddesi kavşağını geçip A. Menderes Bulvarı istikametine seyri sırasında yaya geçidinden karşıdan karşya geçmek isteyen davacı yayaya çarpması sonucu davaya konu trafik kazası meydana gelmiştir.
Mahkemece ATK’dan alınan 09/11/2020 tarihli raporda davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu belirtilmiştir. Kazanın açıklanan oluş şekline göre, yaya geçidinde meydana gelen kazada davalının tam kusurlu kabul edilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden davalı tarafların kusura yönelik istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Ayrıca davalı sigorta şirketi bakımından davanın TTK’nun 1483. maddesine dayandığı ve ticari nitelikte olduğu, Büyükşehir Belediyesi statüsündeki Kocaeli ilinde kurulan müstakil Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli ve yetkili olduğu,2918 sayılı KTK nun 85. maddesi gereği, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu,Yine 818 sayılı BK.’nun 50 ve 51. maddeleri (6098 sayılı TBK. madde 61 ve 62) ile müteselsil sorumluluk esaslarına göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanacağı,Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu Raporu’nda davacının %3 engel oranının bulunduğunun ve iyileşme sürecinin 6 ay olduğunun tespit edildiği, raporun denetime elverişli olduğu,davacı vekilinin maddi tazminat davası ödeme nedeniyle konusuz kaldığı, davalı sigorta şirketi ve diğer davalılar kendilerine karşı dava açılmasına yine kendileri sebebiyet verdiklerinden davalılar lehine vekalet ücreti hükmedilmemesinin doğru olduğu dairemizce değerlendirilmiştir.
Hükmedilen manevi tazminat miktarına yönelik istinaf itirazının incelenmesinde; 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi uyarınca bedensel bütünlüğü zedelenen kimse manevi tazminat adı altında bir miktar para ödetilmesini isteyebilir. Hakimin, özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bu tutar adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan, özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu, davacının yaralanma derecesi ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacı lehine 5.000,00 manevi tazminata hükmedilmesi ve dava dilekçesinin “Konu” bölümünde faiz talep edilmesine rağmen hükmedilen manevi tazminat için faize hükmedilmemesi hatalı bulunduğundan davacı vekilinin bu hususlara ilişkin istinaf sebepleri yerinde bulunarak kabul edilmiştir. Kazanın oluş şekli, kusur durumu, davacının yaralanma derecesi ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, manevi tazminat talebinin tamamen kabul edilmesinin olaya ve hakkaniyete uygun olduğu kanaatine varılmıştır. Kazaya sebep olan araç ticari amaçla kullanılan bir araç olmadığından yasal faize hükmedilmesi uygun bulunmuştur.
Ayrıca davacı tarafın davalı sigorta şirketi ile yaptığı sulh protokolünda 1 104,00 TL yargılama gideri aldığı sabit olup, bu miktarın gerekçeli kararda hesap edilen yargılama giderinden düşülmemesi hatalı bulunmuş, davalılar vekilinin bu hususa ilişkin istinaf sebebi de yerinde görülmüştür.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, davacı yararına hükmedilen manevi tazminatın miktarı az bulunmuş ve yargılama gideri hatalı bulunmuş ise de; bu hataların düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından, HMK. 353/1-b-2 maddesi gereğince, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, taraf vekillerinin belirtilen hususlara ilişkin istinaf talepleri kabul edilerek aşağıdaki şekilde yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacı vekili ve davalılardan … ve … vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜ İLE, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30.03.2021 tarihli, 2018/552 esas ve 2021/257 karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2- HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulması gerektiğinden,
A) Davacının maddi tazminat talebi yönünden davalı Ethica Sigorta AŞ ile sulh olduğu, maddi tazminat talebinin konusuz kaldığı anlaşılmakla, maddi tazminat talebi yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
B) Davacının manevi tazminat talebinin KABULÜ ile,10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalılar … ve …dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
C) Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi uyarınca alınması gereken 683,10 TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile kalan 647,20-TL harcın davalılar … ve …dan müştereken müteselsilen alınarak Hazineye irad kaydına,
D) İlk derece mahkemesince davalılar adına düzenlenen 24.05.2021 tarih 2021/219 sayılı harç tahsil müzekkeresinin işlemsiz iadesinin istenilmesine,
E) Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL peşin harç ve 35,90-TL başvurma harcı, 5,20-TL vekalet harcı toplam 77,00TL harç, 362,75-TL tebligat, posta ve müzekkere masrafı, 2.369,00-TL adli tıp fatura ücreti olmak üzere toplam 2.808,75 TL’den davalı sigorta şirketi tarafından ödenen 1.104,00’nın mahsubu ile bakiye 1.704,75 TL’sinin davalılar … ve …dan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
F) Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden, hükmedilen manevi tazminat yönünden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar … ve …dan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
G) Davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
H) Kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine,
3-Taraflarca yatırılan istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine
4-İstinaf giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tebliği harç takibi ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 02.03.2022

….
Başkan….
e-imzalıdır
….
Üye ….
e-imzalıdır

*Üye …
e-imzalıdır

Katip ….
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*