Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/647 E. 2022/341 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/647 – 2022/341
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/647
KARAR NO : 2022/341

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE : ….
ÜYE : ….
KATİP : ….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19.02.2021
NUMARASI : 2016/920 Esas – 2021/129 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACILAR : 1 -…
2 -….
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. …
Av. ….
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : 2 -SOMPO SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLLERİ : Av….
Av. ….
Av….

DAVALILAR : 1-K….
2-….
VEKİLİ : Av. ..
DAVALI : 1 -…
VEKİLİ : Av. ….

İHBAR OLUNAN : 1 -AK SİGORTA A.Ş
VEKİLİ : Av. …

İHBAR OLUNAN : 2 -AXA SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. ….

İHBAR OLUNAN : 3 -USLU TİCARET –
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
BAŞVURU TARİHİ : 22.03.2021-26.03.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 07.06.2021
KARAR TARİHİ : 02.03.2022
YAZIM TARİHİ : 02.03.2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde, 04/09/2015 tarihinde davalı …’in, kullanmış olduğu … Demir Çelik A.Ş.’ye ait … dorse plakalı, … plaka sayılı Renault marka araç ile sokak içerisinde bulunan davalı …’e ait inşaat alanına geldiğini, aracın üzerindeki demir yükünü üzerine dökmesi sonucunda, sokaktan geçmekte olan …nin bacaklarının demir yükünün altında kaldığını, kaza sonucu …’nın ağır bir şekilde yaralandığını, Kocaeli Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 1 aya yakın yoğun bir tedavi gördüğünü, ayağının sağ dizden kesildiğini, protez takılması gerektiğini, başkasının bakımına muhtaç hale gelen davacının artık eski sağlığına kavuşması gibi bir ihtimalin bulunmadığını, evden dışarı çıkmak bir tarafa kendi ihtiyaçlarını bile karşılayamaz durumda olduğunu, kaza tarihinde 2005 doğumlu olan ve öğrenci olan davacının bundan sonraki öğrencilik hayatına eskisi gibi devam edemeyeceğini, ilerleyen dönemlerde istediği işte çalışamayacağını, çalışsa dahi iş gücü kaybı oranında daha fazla efor sarf etmek zorunda kalacağını, kaza tarihinde henüz 10 yaşında olan davacının kazadan önce yaşama umutla tutunan, çalışkan, mutlu bir insan iken bugün desteğe ve bakıma muhtaç hale düştüğünü beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat ile 1.000,00 TL bakıcı giderinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, olayın bu aşamasında mağdure … …’un kazadan sonra devamlı şekilde yaşadığı sürece bir başkasının bakımına muhtaç olduğu dolayısıyla bakıcı gideri zararının tazmini talebini kabul etmediklerini, çeşitli tedavi şekilleri ve çeşitli imkanlar değerlendirilmesi ile başkasının yardımına ihtiyaç olmadan hayatın bir şekilde idame ettirilmesi mümkün iken böyle bir tazminatın istenmesinin doğru olmadığını, …’in kusurlu olduğunu kabul etmediğini, suça konu inşaat demirlerini Gebze 3. Asliye Ceza Mahkemesindeki yargılama dosyasında da sabit olduğu üzere yetkilisi … olan Uslu Ticaretten aldığını, inşaat demirlerini olay mahallinde davalıya teslim etmekle mükellef olan tüm kişilerin olayda sorumları olmaları yanında mağdure …nin olay anında bir köpekten kaçarak, koşar adımlarla olay mahalline girdiğini, olayın meydana gelmesinde mağdurenin de kusurlu olduğunu, olay mahallinin yolun kenarı olduğunu, ancak kaldırım olmayıp inşaatın karşısına gelen otlarla kaplı bir yol kenarı olduğunu, mağdurenin olay anında geçeceği tek yerin olay mahalli olmadığını, mağdurenin bilinçsiz bir halde ve panikle koşarak demirlerin dökülmesi anına girdiğini, kusurun büyüğünün mağdureye ait olduğunu, kamyonun öbür yanını da sağlıklı bir şekilde kullanması mümkün iken bilinçsiz ve panik halde, “dur” diye bağırılmasına rağmen duramayarak demir dökülen bölgeye kontrolsüz şekilde giren mağdurenin ağır derecede kusurlu olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar … ve … Demir Çelik A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, dava konusu olayın yaşanmasına sebep olan demirlerin davalılara ait olmadığını, kazaya neden olan demirlerin olay tarihinde Uslu Ticaret isimli şirketin malı olduğunu, diğer davalı …’in, dava konusu demirleri Uslu Ticaret (…) şirketinden teslim aldığını ve davalı …’in sahibi olduğu inşaat alanına götürdüğünü, malın sahibi olarak …’nun da hukuki ve ceza sorumluluğu bulunduğunu, müvekkili … Demir Çelik A.Ş’ye ait aracın, Uslu Ticaret’e ait malları taşırken söz konusu olayın meydana geldiğini, bu nedenle işbu davada davalılara sorumluluk yükletilemeyeceğini, …’in defalarca …’e demirleri indireceği yerin güvenli olup olmadığını, etrafta başka kişilerin buradan geçip geçmediğini sormasına rağmen diğer davalı …’in demirlerin boşaltılacağı yerin güvenli olduğunu ve kendisinin demirleri boşaltırken buraya hiçbir kimseyi sokmayacağını söylediğini, …’in vaatlerine güvenen müvekkilinin demirleri boşaltmaya başladığını, demirleri boşalttığı esnada …nin bir anda inşaat alanına fırladığını ve işbu kazanın meydana geldiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Sompo Japan Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde 200200017869496 poliçe nolu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile teminat altına alındığını, Karayolları Trafik Kanunu gereğince davacı usuli yükümlülüğü olan başvuru şartını yerine getirmeksizin dava açtığından, davanın usulden reddi gerektiğini, dava konusu zararın bir trafik kazası sonucu gerçekleşmediğini, zararın Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası(Trafik Sigortası) Genel Şartları’nda belirtilen sorumluluk kurallarınca tazmini için zararın “bir trafik kazasından doğması” gerektiğini, davaya konu olayda davacının demir yükünün altında kaldığını, işbu nedenle davaya konu olayın trafik kazası olmadığını, belirtilen sebeplerle dava konusu kaza bir trafik kazası olarak addedilemeyeceğinden dava konusu taleplerin trafik sigortasından karşılanmasının mümkün olmadığını, davacının işveren mali sorumluluk poliçesi var ise söz konusu poliçeye başvurulması gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere, kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin ancak sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, müvekkili şirket nezdinde sigortalı aracın kusuru bulunmadığını, kaldı ki kusur oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile 1.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 1.000,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 2.000,00 TL’nin davalı Kerim İzdemir Çelik A.Ş. yönünden olay tarihi olan, 04/09/2015 tarihinden itibaren, davalı Sompo Japan Sigorta A.Ş. yönünden (poliçe teminat limitleri ile sınırlı kalmak kaydı ile) 10/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, davalılar … ve … yönünden 04/09/2015 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, belirtilen davalılardan müştereken ve müteselsilen davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacılar vekili ile davalı Sompo Sigorta A.Ş vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde, 27.11.2020 tarihli duruşmaya Covid-19 nedeniyle ve haklı gerekçelerle mazeret sunduklarını, yerel mahkemenin mazeretlerini kabul ettiğini, verilen karar neticesinde bilirkişi ücretinin kesin süre içerisinde yatırılması her ne kadar istenmiş ise de yerel mahkemece duruşma zaptının kendilerine tebliğ edilmediğini, verilen karardan da korona salgının vermiş olduğu rahatsızlıktan, etrafında fazlaca eş dost ve akrabalarının vefat etmesinden dolayı dosyanın bilirkişiye gönderileceği ve masraf verileceği ile ilgili duruşma zaptını inceleme olanakları olmadığını, duruşmaların UYAP sistemi üzerinden öğrenilmesinin de mümkün olmadığını, duruşma zaptının tebliğinin gerektiğini, 19.02.2021 tarihli duruşmada bilirkişi ücretinden haberleri olmadığı ve bununla ilgili tebliğ yapılmadığıNI, her ne kadar yerel mahkemeye arz edilmiş ise de yerel mahkeme mahkeme safahatını incelemeden, duruşma zaptının tebliğ yapıldığı ,bu nedenle bilirkişi ücreti için sürenin aşılması nedeniyle bilirkişi incelemesinden vazgeçtiklerinden bahisle hüküm tesis etmesinin yasaya ve usule aykırı olduğunu, hakları olan ıslah ve talep arttırım haklarını kullanamadıklarını beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı Sompo Sigorta A.Ş vekili istinaf başvuru dilekçesinde, dava konusu olayın trafik kazası olmadığını, zararın aracın işletilme hali esnasında meydana gelmediğini, davaya konu olayda davacının demir yükünün altında kaldığını, olay trafik kazası olarak addedilemeyeceğinden, dava konusu taleplerin Trafik sigorta poliçesinden karşılanmasının mümkün olmadığını, davanın sigorta şirketi yönünden reddi gerektiğini, dava konusu kaza trafik sigortası yeni genel şartlar kapsamında olduğundan, tazminat hesaplamasında TRH-2010 yaşam tablosu kullanılması gerektiğini, kişi hastanede yattığı süre boyunca sağlık personeli tarafından bakımı yapılmakta olduğundan ayrıca bakıcıya ihtiyacının olmadığını, hastanede refakat eden biri olması durumunda masrafların SGK tarafından karşılandığını, davacının bakıcı gideri zararına ilişkin talepleri tedavi gideri kapsamında olduğundan tedavi gideri talepleri trafik sigortası yeni genel şartları gereği teminatı dışı olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, bakıcı gideri tedavi giderleri kapsamında olup; 6111 sayılı yasa uyarınca sigorta şirketinin tedavi giderleri nedeniyle herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava cismani zarar sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nun “Delil ikamesi için avans” başlıklı 324/1.fıkrasında “Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin sürede yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler.”, ikinci fıkrasında ise ” Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır. ” hükümleri düzenlenmiştir.
Ancak 324/2.fıkrasındaki sonucun doğması için delil avansının yatırılması için kesin süre verilmesi halinde taraflara yüklenen borçların açıkça ve ayrıntılı olarak tereddüte mahal bırakmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Bunun için delil ikamesi için yapılacak ihtaratta; verilen makul sürenin kesin olduğunun belirtilmesi, toplanacak delil için gereken masrafların kalem kalem miktarı da belirtilmek suretiyle gösterilmesi ve ayrıca masrafın yatırılmaması halinde o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılacağının ve dosyadaki diğer delillere göre karar verileceğinin açıklanarak ihtar edilmesi gerekir. Aksi halde kesin süre verilmesinin sonuçları uygulanamaz.
Eldeki davada; Mahkemece 27/11/2020 tarihli duruşmada davacı vekilinin mazeretinin kabulü ile duruşmanın uyap sisteminden öğrenilmesine karar verildiği, 4 nolu ara kararda hesap bilirkişisi için yatırılacak miktarın gösterildiği, yerine getirilmemesi halinde o delilden vazgeçmiş sayılarak dosyanın mevcut delil durumuna göre karar verileceği ihtarının davacı tarafa tebligat ile yapılmasına karar verilmesine rağmen dosya kapsamından davacı tarafa usulüne uygun yapılan bir tebligat olmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece davacı vekilinin bilirkişi ücretinin yatırılmasına ilişkin ihtarı içeren duruşma zaptını evrak işlem kütüğü bilgilerine göre 27/11/2020,02/12/2020 ve 12/02/2021 tarihlerinde okuduğu, TK 32. Maddesi gereğince öğrenmiş sayılacağı belirtilmiş ve taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de davacıya usulüne uygun yapılan bir tebligat bulunmadığından kesin mehilin sonuçlarının uygulanması dairemizce hatalı bulunduğundan davacı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmüştür.
İlk derece mahkemesinin yaptığı bu hata dairemizce H.M.K’nun 353/1-a-6 maddesi kapsamında uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması olarak nitelendirildiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kaldırma sebebi dikkate alınarak davalı sigorta şirketinin istinaf sebepleri incelenmeksizin dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekili ve davalılardan Sompo Sigorta A.Ş vekilinin istinaf başvurularının KABULÜ İLE, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 19.02.2021 tarih ve 2016/920 esas, 2021/129 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Gebze Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Peşin alınan istinaf karar harçlarının talepleri halinde yatıranlara iadesine,
4-Davacılar ve davalılardan Sompo Sigorta A.Ş’nin istinaf başvurusu için yaptıkları giderlerin esas hakkında verilecek kararda değerlendirilmesine,
5- Harcanmayan istinaf gider avanslarının yatıranlara iadesine,
6-Karar tebliği, harç ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kesin olarak oybirliği ile karar verildi.02.03.2022


Başkan …
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

*Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*