Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/454 E. 2022/7 K. 05.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/454 – 2022/7
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/454
KARAR NO : 2022/7

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE : ….
ÜYE : ….
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/11/2020
NUMARASI : 2017/960 Esas – 2020/497 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : İZGAZ İZMİT GAZ DAĞITIM SAN. VE TİC. A.Ş.
VEKİLİ : Av. ….

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : 1 -KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. ….

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : 2 -ÖZGÜN YAPI SAN.VE TİC. A.Ş
VEKİLİ : Av. ….

İHBAR OLUNAN : ANKARA ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. ….

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız eylemden kaynaklanan)

BAŞVURU TARİHİ : 29.01.2021-16.02.2021-18.02.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 30.03.2021
KARAR TARİHİ : 05.01.2022
YAZIM TARİHİ : 05.01.2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde; 06.12.2016 tarihinde davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğünün yüklenicisi olan davalılardan Özgün Yapı San. Ve Tic. A.Ş tarafından davacıya hiçbir bildirim olmaksızın ve güvenlik tedbiri alınmadan bir tek ekskavatör iş makinesi ile yapılan kazı çalışması sırasında davacıya ait 12″ çelik doğalgaz hattına delinerek hasar verildiğini, davacı tarafın toplam zararının 383.317,32 TL olduğunun, davacıdan habersiz yürütülen çalışma sonucu bölgedeki 4184 servis kutusuna bağlı 16.142 abonenin kış şartlarında doğalgazsız kalmasına neden olunduğunu, davalılardan Özgün Yapı A.Ş’den olay nedeniyle ödeme yapılması istendiğinde önceden hatların deplase edilmesi gerektiği bildirilmiş olduğundan bahisle olumsuz yanıt verildiğini, ancak anılan yazı da işe hangi tarihlerde başlanacağının bilgisinin yer almadığını, tedbir almaksızın işi yapan yüklenicinin yanı sıra karayolları Genel Müdürlüğünün iş sahibi olarak kontrol yükümlülüğünün bulunduğunu, emniyet tedbirlerinin alınmaması nedeniyle 3. Kişilere verilen zarardan yüklenici ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu belirterek 383.317,32 TL alacağın hasar tarihi olan 06.12.2016 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan Özgün Yapı San. Ve Tic A.Ş vekili cevap dilekçesinde; 30.06.2016 tarihinde inşaat çalışmalarına başlanacağının davacı kuruma bildirilerek güzergahtaki hat ve tesislerin deplase edilmesi gerektiğinin bildirildiğini, çalışma yapılacak alanın belli olduğunu ve güzergah planını içeren belgenin tüm kurumlara gönderildiğini, 16.08.2016 tarihli Aykome Şube Müdürlüğüne düzenlenen toplantıya davacı tarafın katıldığını ve hatların deplase edilmesi gerektiğinin tutanak altına alındığını, buna rağmen davacı kurumun deplase işlemlerini tamamlamadığı gibi çalışmalara fiilen katılmadığını, hasar tutanağının ise davacı tarafından düzenlenmesi nedeniyle fahiş hesaplama yapıldığını, yapılan işlemlerin karayolları Genel Müdürlüğü tarafından denetlenmekte olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; Davaya bakma görevinin idare mahkemelerine ait olduğunu, kamulaştırma sahasından geçirilmiş hattın kaçak bir hat olduğunu,, deplase çalışmalarının yapılması gerektiğinin davacı kuruma bildirildiğini, yüklenici ile yapılmış protokol gereği 3. kişilere verilen zarardan yüklenicinin sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 306.653,85 TL’nin 06/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar etmiş, olayın meydana geldiği yerin bir tarafı okul, diğer tarafı işlek trafiğin bulunduğu ana güzergah olduğunu, olay sonrasında aynı gün Kocaeli 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/46 esas sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, hasarın meydana gelmesinde davalıların hiç bir tedbir almaksızın kazıya başlamalarının neden olduğunun tespit edildiğini, olay nedeniyle davacıya %20 oranında kusur verildiğini, gerekçe olarak karayollarının 30.06.2016 tarihinde çalışma yapılacağını bildirmiş olmasının gösterildiğini ancak anılan yazıda çalışmanın ne zaman yapılacağının belirtilmediğini, deplase edilmesi istenen hattın 12″ çelik doğalgaz hattı olması nedeniyle tekrar tekrar yer değiştirmesinin düşünülemeyeceğini Aykome Koordinasyonunda işlerin planlı bir şekilde yürütüldüğünü, tanık olarak dinlenen …’ın bu toplantılara katıldığını, her defasında doğalgaz hattı bulunduğu bilgisi verilerek kazı öncesi 187 hattının aranması gerektiği bilgisinin verildiğini, davalıların tüm uyarıları hiçe sayarak çalışmaya başladığını, davacı kuruma %20 kusur verilmesinin hakkaniyete ve çalışma esaslarına uygun olmadığını, davalıların tüm sorumluluğu ön görerek işe başladıklarını belirtmiş ve mahkeme kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü vekili istinaf dilekçesinde; çalışmalara başlamadan önce 30.06.2016 tarihinde gönderilen yazı ile saha içerisinde bulunan hatların deplase edilmesinin istendiğini, buna rağmen hiçbir önlem almayan davacıların ağır kusurlu olduklarını, yol güzergahından geçmiş olan doğalgaz hattına ait davalı kurum ile davacı arasında yapılmış bir izin protokolü bulunmadığı için kamulaştırma sahası içerisinden geçirilmiş bu hattın kaçak olarak değerlendirilmesi gerektiğini, yüklenici ile yapılan protokol gereği 3. Kişilere verilecek zararlardan yüklenicinin sorumlu olduğunu, davalı kurumun ilgili kuruluşlara haber vererek önlem alınmasını isteyip tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini, harçtan muaf olmalarına rağmen diğer davalılar ile birlikte harçtan sorumlu tutulmuş olmalarının hukuka aykırı olmalarını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalılardan Özgün Yapı San. Ve Tic. A.Ş vekili istinaf dilekçesinde; kendileri bakımından davanın reddi gerektiğini, tarafların kusur oranlarının hatalı olduğunu hükme esas alınan raporda belirtildiği üzere olaydan 6 ay önce kazı yapılacağının davacı tarafa bildirildiğini, davacı şirket tarafından gerekli önlemlerin alınması halinde olayın meydana gelmeyeceğinin açık olduğunu, bu nedenle %50 oranında kusurlu kabul edilmelerinin hatalı olduğunu, 22.01.2019 tarihli bilirkişi raporunda makine mühendisi … ile inşaat mühendisi … tarafından yapılmış olan tespitlerin sebep sonuç ilişkisi ve yükümlülüklerin ihlali açısından çok daha isabetli olduğunu, kendilerine atfedilebilecek kusurun en fazla %5-10 arasında olabileceğini, operatörün zeminin altında hat bulunmadığını düşünerek hareket ettiğini, kaza öncesinde 187 nolu hattın aranılmasını gerektirir bir durum bulunmadığını, dosyada alınan ilk raporda 3 ayrı görüş bildirildiğini, tamamen farklı olarak belirlenen kusur oranlarının çelişkili olduğunu, mahkemece çelişkinin giderilmediğini, zarar miktarının da hatalı şekilde belirlendiğini, gaz çıkış alanının 4.000 mm2 ve anaborudaki yarık ebadının da tahmini olarak 7 cm çapında olduğu benimsenmesine rağmen davacı tarafça hesaplanmış 108.177 sm3 gaz kaçağının bilimsel yöntemlere göre hesaplanmadan bilirkişilerce doğru kabul edildiğini, doğalgaz piyasası iletim şebekesi işleyiş yönetmeliğinin 7. Maddesi uyarınca boru hatlarına verilen gaz miktarı ile artış ve azalışların giriş ve çıkış noktalarındaki değişimlerinin ayrıntılı olarak belirlenmesi gerektiğinin, iddia edilen zarar miktarının olduğu gibi benimsenmesinin hatalı olduğunun, hasar sonrası verilen hizmetlerden olan 14 TL şeklindeki birim fiyatın nasıl bulunduğunun belirsiz olduğunu, doğalgaz piyasası dağıtım ve müşteri hizmetleri yönetmeliği uyarınca acil müdahale gerektiren ihbarlarda en geç 15 dakika içinde ulaşılarak gerekli organizasyonun yapılması gerektiğini, davacının kaza haberinin kendisine ulaşmasından 83 dakika sonra gazı kestiğini, bu durumun raporda da belirtildiğini, davacının ağır kusuru ile zararın artmasına neden olduğunu, davacının kendi kusurundan fayda sağladığını, bildirimlere rağmen davacının görevini yapmamasının davacının asli ve tam kusurlu olduğunu gösterdiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, haksız eylemden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından davalı şirketin sözleşme ile üstlenmiş olduğu köprülü kavşak yapım işi sırasında davacıya ait doğalgaz hattına zarar vermiş olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece tarafların delilleri toplanmış ve alınan bilirkişi raporu ile zarar miktarı belirlenmiştir. Olayın oluşumunda gerekli güvenlik tedbirlerini almadan dikkatsiz bir şekilde kazı yapan davalı yüklenici şirket %50 oranında, işveren olarak gereken denetim ve kontrolü yapmayan Karayolları Genel Müdürlüğü %30 oranında, yapılacak kazı çalışması ile ilgili deplase bildirimini dikkate almayan davacı ise %20 oranında kusurlu bulunmuştur. Davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından 30.06.2016 tarihli yazı ile davacıya güzergah üzerindeki hat ve tesislerin deplase edilmesi gerektiği bildirilmiştir. Ancak çalışmaya başlanacak tarih davacıya bildirilmemiş olup yüklenici tarafından herhangi bir güvenlik önlemi alınmaksızın çalışmalara başlandığı da açıktır. Somut olayın açıklanan özellikleri itibariyle mahkemece benimsenen kusur durumunda isabetsizlik görülmemiştir. Ayrıca boru hattındaki hasar miktarı ile doğalgazdan yoksun kalan abone sayısı değerlendirilerek hesaplanmış zarar tutarında da hukuka aykırılık görülmemiştir. 6098 sayılı TBK’nın 61. Maddesi uyarınca, birden çok kişi bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli nedenlerden dolayı sorumlu oldukları takdirde haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanacaktır. Davalılar arasında yapılmış sözleşmede, işi yapımı sırasında 3. Kişilere verilecek zarardan yüklenicinin sorumlu olacağı benimsenmiş ise de anılan yasal düzenleme uyarınca bu hüküm iç ilişkide geçerli olacağından davalıların zarardan birlikte sorumlu tutulmuş olmalarında da hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Taraf vekillerinin kusur durumu ve zarar miktarına ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü vekilinin diğer istinaf itirazlarına gelince; 6001 sayılı yasanın 12/2 maddesi uyarınca davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü harçtan muaftır. Mahkemece anılan düzenleme gözardı edilerek Karayolları Genel Müdürlüğünün karar ve ilam harcından sorumlu tutulması doğru değildir. Anılan yanılgının giderilmesi bakımından ise yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulü ile hükmün harç bölümü düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-A)Davacı vekili ile davalılardan Özgün Yapı San. Ve Tic. A.Ş vekilinin istinaf başvurularının ESASTAN REDDİNE,
B)Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi uyarınca davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.330,00 TL’den mahsubu ile bakiye 1.249,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
C)Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi uyarınca davalılardan Özgün Yapı San. Ve Tic. A.Ş’den alınması gereken 20.947,52 TL istinaf karar harcından peşin alınan 5.236,30 TL’den mahsubu ile bakiye 15.711,22 TL istinaf karar harcının talep halinde davalılardan Özgün Yapı San. Ve Tic. A.Ş’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
D) Davacı ile davalılardan Özgün Yapı San. Ve Tic. A.Ş’nin yapmış oldukları istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
2-Davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18.11.2020 tarih ve 2017/960 esas, 2020/497 karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulması gerektiğinden,
A) DAVANIN KISMEN KABULÜNE, 306.653,85 TL’nin 06/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
B)Yürürlükteki yargı harçları tarifesi uyarınca alınması gerekli 20.947,52 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 6.546,11 TL harcın mahsubu ile kalan 14.401,41 TL karar ve ilam harcının davalılardan Özgün Yapı San. Ve Tic. A.Ş’den tahsili ile hazineye gelir kaydına, davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü harçtan muaf olduğundan anılan davalıdan harç alınmasına yer olmadığına,
C)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 29.915,77 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
D)Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 10.766,25 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
E)Davacı tarafından yapılan ‭6.577,51‬ TL peşin harcın, davalılardan Özgün Yapı San. Ve Tic. A.Ş’den tahsili ile davacıya verilmesine,
F)Davacı tarafça yapılmış olan toplam 4.354,20 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre hesaplanan 3.483,36 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
G) Mahkemece düzenlenmiş 24.03.2021 tarih ve 2021/138 harç nolu harç tahsil müzekkeresinin işlemsiz olarak iadesinin istenilmesine,
H)HMK 120. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından karar kesinleşene kadar yapılacak masraflar mahsup edilerek kalan miktar olduğu taktirde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü istinaf karar harcından muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapılmış 48,50 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğüne verilmesine,
6-Avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dairemize dilekçe vermek suretiyle Yargıtay’da temyizi kabil olmak üzere Hakim Fehmi Kemal’in karşı oyu sebebiyle, oy çokluğu ile karar verildi.05.01.2022

….
Başkan….
e-imzalıdır
….
*Üye ….
e-imzalıdır
(Karşı oy)
….
Üye ….
e-imzalıdır
….
Katip …
e-imzalıdır

AZLIK OYU

Dava, haksız eylemden kaynaklanmakta olup zarara davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğünün yüklenicisi olan şirket sözleşme ile üstlenmiş olduğu yol yapım çalışması sırasında neden olmuştur. Karayolları Genel Müdürlüğünün yüklenicisinin yapmakta olduğu iş için gerekli kontrolleri yapmadığı ileri sürülmüştür. İddianın ileri sürülüş biçimi itibariyle davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğünün hizmet kusurunun bulunduğuna dayanılmış olduğu açıktır. İdareye karşı hizmet kusuru nedeniyle açılacak tam yargı davalarının ise idari yargıda görülmesi gerekir. Mahkemece açıklanan olgular ve yasal düzenleme gözetilerek davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü bakımından yargı yolu caiz olmadığı için davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/4-1376 esas, 2021/1116 karar sayılı kararı ile Uyuşmazlık Mahkemesinin 2021/190 esas, 2021/205 karar sayılı kararları da bu yöndedir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü hakkındaki kararın 6100 s. HMK’nın 353/1-a-4 maddesi uyarınca kaldırılması gerektiği görüşündeyim.

….
*Üye ….
E-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*