Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/452 E. 2021/1342 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/452
KARAR NO : 2021/1342

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2020
NUMARASI : 2020/443 Esas – 2020/568 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –

DAVALI : … – … –

DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAŞVURU TARİHİ : 05.02.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 30.03.2021
KARAR TARİHİ : 29.12.2021
YAZIM TARİHİ : 30.12.2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin … plakalı aracı ile D-100 Karayolunda Kocaeli istikametine orta şeritten seyir halinde iken davalıların işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı oldukları … plakalı çekicinin yol kenarındaki Turkuaz Petrolden aniden yola çıkması sebebiyle direksiyon hakimiyetini kaybederek bariyerlere çarptığını, … plakalı aracın durmayıp yola devam ettiğini, kazanın oluşumunda tır sürücüsünün kusurlu olduğunu, sigorta şirketine yapılan başvurunun reddedildiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak araçta oluşan zarar için kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsilini istemiş; 21.11.2018 tarihli dilekçesi ile talebini 11.236,897 TL’ye artırmıştır.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde, kazada sigortalı sürücünün kusurunun bulunmadığını, kusurun ve zararın ispat edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … usulsüz tebliğ sebebiyle süresinde kabul edilen 22/06/2018 tarihli cevap dilekçesinde, olay tarihinde aracı kendisinin kullandığını, davanın belirsiz alacak davası olmadığını, zamanaşımına uğradığını, kaza ile bir ilgisinin bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemenin 06/11/2019 tarihli, 2017/911 Esas, 2019/564 sayılı ilk kararında, davanın kabulü ile, 11.236,89 TL’nin davalı …’ten kaza tarihinden itibaren, davalı … şirketinden ise 26/05/2016 tarihinden itibaren poliçe limiti ile sınırlı olarak müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dairemizce davalıların ıslah edilen kısım yönünden zamanaşımı defileri hakkında bir değerlendirme yapılarak neticesine göre yeniden hüküm kurulması amacıyla dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesince dairemizin kaldırma kararı üzerine yapılan yargılama neticesinde. davanın kısmen kabulü ile 1.000,00 TL’nin davalı … için 17.04.2016, davalı … için 26.05.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin bu kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, yerel mahkemenin gerekçesinin haksız olduğunu, sigorta şirketinin davalı konumunda olduğunu, davalı … şirketinin kendi çalışanı olan ekspere yaptırmış olduğu ekspertiz raporuna göre alacağın belirli olduğu kanaatiyle davanın belirsiz alacak olarak açılamayacağı görüşünün hukuka ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, kendileri tarafından ıslah yapılmadığını, harç tamamlama yapıldığını beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dairemizce davalıların ıslah edilen kısım yönünden zamanaşımı defileri hakkında da bir değerlendirme yapılarak yargılama neticesine göre yeniden hüküm kurulması amacıyla dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve mahkemece 21.11.2018 tarihinde davacı vekilince sunulan artırım dilekçesi ıslah dilekçesi olarak kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de;
Davacı vekilince dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığının belirtildiği, dava dilekçesi ekine davalı … şirketince belirlenen hasar miktarını içeren raporun eklenmesinin davacının dava açıldığı sırada zararını tam ve kesin olarak bildiği sonucuna ulaştırmayacağı ve bu nedenle davanın kısmi dava olarak kabulünün doğru olmadığı, nitekim mahkemece alınan bilirkişi raporunda davacının zararının sigorta şirketince belirlenen miktardan fazla tespit edildiği, bu durumda mahkemece, davanın belirsiz alacak davası olarak kabul edilmek suretiyle, verilen ilk kararın doğru olduğu, kaza tarihi ile dava tarihi arasında da 2 yıllık süre geçmediğinden davanın da zamanaşımına uğramadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamakla, arttırılan miktar yönünden zamanaşımı nedeniyle red kararı verilmesi hatalı olmuş ise de; anılan yanılgının giderilmesi için yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmiş, davanın kabulü ile 11.236,897 TL’nin davalılardan tahsili yönünde yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18.12.2020 tarih, 2020/443 esas, 2020/568 karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulması gerektiğinden,
A) DAVANIN KABULÜNE; 11.236,89 TL’nin davalı … bakımından kaza tarihi olan 17.04.2016 tarihinden, davalı … şirketi bakımından 26.05.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (davalı … şirketi poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere) davacıya verilmesine,
B) Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi uyarınca alınması gereken 767,60 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 31,40 TL ile ıslah harcı 175,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 561,20 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
C) Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen tazminat üzerinden yürürlükteki A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
D) Davacı tarafça peşin olarak yatırılmış 31,40+175,00 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
E) Davacı tarafça ilk derece yargılaması sırasında yapılan 878,50 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalılarca yapılan yargılama giderinin üzerlerinde bırakılmasına,
F) Kullanılmayan gider avanslarının yatıranlara iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılmış olan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-Davacının yapmış olduğu 48,50 TL istinaf yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-İstinaf gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
6-Karar tebliği, harç takibi ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29.12.2021

Başkan …
e-imzalıdır

*Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*