Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/328 E. 2021/1052 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/328
KARAR NO : 2021/1052

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02.12.2020
NUMARASI : 2017/1175 Esas – 2020/535 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACILAR : 1-… – …
2-… – …
3-… – …
4-… – …
5-… – …
6-… – …
VEKİLİ : Av. … –
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : 1 -…
VEKİLİ : Av. …, K
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : 2 -… –
VEKİLİ : Av. …,
VASİ : … -…, …
KISITLI : … -…, …

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazm.)
BAŞVURU TARİHİ : 19.01.2021-26.01.2021-26.01.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 10.03.2021
KARAR TARİHİ : 03.11.2021
YAZIM TARİHİ : 03.11.2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 30.06.2017 günü, sürücü …’nın sevk ve idaresindeki …’ya ait … plakalı otomobilin Kocaeli, İzmit İlçesi, Yenişehir Mahallesi, Luxor Garden Otel karşısında İzmit Kandıra yolu üzerinde ışıklarda beklemekte iken, arkasında beklemekte olan davalı Gültaş Hafriyat Nakliyat İnşaat San. ve Tic.Ltd.Şti.’ne ait, davalı …Ş tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalanmış davalı sürücü … idaresindeki …plaka sayılı kamyonun hareketlenerek önündeki aracı sürüklemeye başladığını, araç içinde yolcu olarak bulunan … ve bebeği…’ın, arkalarındaki kamyonun üzerlerinden geçmesi sonucu hayatlarını kaybettiğini, davacıların büyük acı, elem ve ızdırap yaşadığını bu nedenle davacı … için şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan mütelselsilen tahsiline, tazminatlara davalı … bakımından başvuru tarihinden itibaren 8 işgününün dolduğu 03.08.2017 tarihinden itibaren, diğer davalılar bakımından kaza ve ölüm tarihi olan 30.06.2017 tarihinden itibaren kanuni faiz yürütülmesine, davalı … şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı tutulmasına, davacılardan … için 200.000,00 TL, … için 150.000,00 TL, … için 150.000,00 TL, … için 150.000,00 TL, … için 80.000,00 TL, … için 30.000,00 TL ve … için 30.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davalı tarafından miras bırakanın eşi ve çocuğu ile ana ve babasına ödeme yapıldığını, bunun yapılan hesaplamalarda dikkate alınması gerektiğini, kazaya karışan … plakalı aracın 232 635 265/0 No’lu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile 07.02.2017 – 02.12.2017 dönemi için Gültaş Hafriyat Nakliye İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. adına sigortalı olduğunu, kişi başına sakatlık ve ölüm tazminatının kaza tarihi itibariyle 310.000,00 TL olduğunu ve manevi tazminat talebinin teminat dışında kaldığını, olayda sigortalı aracın sürücüsünün kusurunun tespit edilmesi gerektiğini, hesaplamaların TRH-2010 yaşam tablosu dikkate alınarak yapılması gerektiğini, tazminat hesabında asgari ücretin baz alınması gerektiğini, gerekli belgeler ibraz edilmeden başvurudan bulunulmuş olması nedeniyle sigortacının temerrütünden söz edilemeyeceğini, tazminata hükmedilecekse faizin dava tarihinden itibaren gelebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Gültaş Hafriyat Nakliye İnşaat San. ve Tic. Ltd.Şti. vekili cevap dilekçesinde; davacıların müvekkilinden talep ettikleri manevi tazminat miktarının çok yüksek ve fahiş olduğunu, manevi tazminatın amacının kaza sebebiyle duyulan elem ve kederi biraz olsun azaltmak olduğunu, davacıların tarafından talep edilen tazminat miktarının hem davacıların zenginleşmesine hem de müvekkilinin fakirleşmesine sebebiyet verecek derecede yüksek olduğunu, somut olayda davacının belirttiği gibi trafik kazası tespit tutanağında ölen …’nın araçtan inme kurallarına riayet etmediğini ve bu nedenle ikinci derece tali kusurlu olduğunun belirtildiğini, davacıların dava dilekçesinde manevi tazminat talep etme haklarının olduğunu ancak bunun bir teminata bağlı olmadığı gerekçesiyle kazaya karışan kamyon ve müvekkiline ait mevcut malların motorlu kara taşıtlarının trafik kayıtları üzerine 3. kişilerdeki hak ve alacaklara ihtiyati haciz konulmasını talep ettiği ve mahkemenin davacıların bu yöndeki taleplerini kısmen kabul ettiğini, dava konusu olayda davacıların müvekkilinden bir alacağının olduğuna ilişkin bir kesinlik dahi bulunmadığından ihtiyati haciz talebinin kısmen kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğu ve kaldırılması gerektiğini, araç maliki olan müvekkili şirket sürücüsü ve diğer davalı …’ın kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığını, aracın risk sigortaları davacının maddi tazminatla ilgili taleplerini karşılar mahiyette olduğu için var ise davacıların uğradıkları zararların buradan karşılanmasının mümkün olduğunu, bu nedenle müvekkiline değil sigorta şirketine başvurulması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 179.047,71 TL maddi tazminatın davalılar … ve Gültaş Hafriyat Nakliyat İnşaat San. Ltd. Şti. için kaza tarihi olan 30.06.2017 tarihinden, davalı … için 14.10.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak (davalı … şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davacı …’ya verilmesine, davacı … için 60.000,00 TL manevi tazminatın, davacı…için 50.000,00 TL manevi tazminatın, davacı … için 20.000,00 TL manevi tazminatın, davacı … için 20.000,00 TL manevi tazminatın, davacı … için 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve Gültaş Hafriyat Nakliyat İnşaat San. Ltd. Şti için kaza tarihi olan 30.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacılar … ve …’ın manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Yerel mahkemenin bu kararına karşı davacılar vekili, davalı … vekili ve davalı Gültaş Hafriyat … Ltd.Şti.vekili tarafından ayrı ayrı istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkemece tanıklar dinlenilmeden … ve … için manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, diğer müvekkiller lehine hükmedilen manevi tazminat miktarlarının düşük olduğunu, maddi tazminattan kusur indirimi yapılmaması gerektiğini, ayrıca destekten yoksun kalma tazminatının 2020 yılı asgari ücreti baz alınarak hesaplandığını, ancak, istinaf tarihi itibariyle 2021 yılı asgari ücretinin yürürlükte olduğunu, davada verilen kararın henüz kesinleşmemiş olması dikkate alındığında 2021 yılı asgari ücretine (2021 sonrasına kadar dava derdest olur ise sonraki yılların) göre destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanması gerektiğini belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Türkiye Sigorta A.Ş (Eski ünvanı Güneş Sigorta A.Ş) vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece hükme esas alınan aktüer raporunda ödeme tarihi olan 2017 yılındaki veriler esas alınarak hesaplama yapılmaksızın doğrudan güncel hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkil şirket tarafından 2017 yılında murisin eşi, çocuğu ve anne-babasına ödeme yapılmış olup, ödemenin hesaplama esnasında dikkate alınması gerektiğini, davacılara 2017 yılında ödeme yapılmış olduğundan öncelikle 2017 yılı verilerine göre hesaplama yapılmasını ve bu hesaplamada TRH 2010 tablosunun esas alınması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, 14.05.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni Genel Şartlar eki uyarınca maluliyet ve destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken göz önünde bulundurulacak kıstaslar değiştirilmiş olup, maluliyet/destekten yoksun kalma tazminat hesabı yapılır iken yeni Genel Şartların dikkate alınması gerektiğini, ayrıca kaza sırasında müteveffanın araçtan atlamış olması nedeniyle emniyet kemerinin takılı olmadığı anlaşılmakla hesaplanan tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davacılar murisinin müterafik kusurunun olup olmadığının araştırılması gerektiğini, eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulmuş olup rapora yaptıkları itirazın mahkemece değerlendirilmediğini belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı Gültaş Hafriyat Nakliyat İnşaat San. Ve Tic.Ltd.Şti.vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkemece verilen kararda belirlenen maddi ve manevi tazminat miktarlarının çok yüksek ve fahiş olduğunu, maddi ve manevi tazminata ilişkin karar verilirken ve hesaplama yapılırken kusur oranlarının çok dikkatlice hesaplanması ve buna göre bir karar verilmesi gerektiğini, mahkemece eksik inceleme ve araştırma neticesi hüküm kurulduğunu, davacılar murisinin müterafik kusurunun olup olmadığının araştırılması gerektiğini belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda 30.06.2017 günü saat 15.30 sıralarında davalı sürücünün sevk ve idaresindeki kırkayak diye tabir edilen damperli kamyon ile şehir içindeki bölünmüş tek yönlü 7 metre genişliğindeki yolda ışıklı kavşakta kendisine kırmızı ışık yanması sebebiyle durduğu, yeşil ışığın yanmasıyla harekete geçerek önündeki opel corsa marka aracı görmeyerek araca arkadan çarpıp ötelediği, hareketine devam ederek yeniden araca çarpıp sürüklemeye başladığı, bu sırada opel corsa aracın arka koltuğunda yolcu olarak bulunan … …’ın panikleyerek araç sürücüsünün uyarısına rağmen, kucağındaki 8 aylık bebeğiyle aracın sağ arka kapısından atlamasıyla kamyonun ön tekerleri altında kaldıkları, bu sırada davalının arkasından gelen bir diğer kamyon şoförü ve çarptığı aracın sürücüsünün durması yönündeki uyarılarıyla bir an durakladığı, ancak yeniden harekete geçerek bu kez kamyonun arka tekerleri ile müteveffaların üzerinden geçerek ölümlerine sebep olduğu, olaya ilişkin Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/381 E – 2018/34 K sayılı dosyasında mevcut ATK raporunda davalı sürücünün asli kusurlu, müteveffanın tali kusurlu olduğunun bildirildiği, yapılan ceza yargılaması sonunda davalının hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkemece ATK’dan alınan raporda kazanın oluşumunda davalı sürücünün %85, müteveffanın %15 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Gerek ceza dosyasında, gerekse yerel mahkeme tarafından hükme esas alınan kusur raporlarının birbiri ile örtüştüğünden ve raporların olayın oluş şekline uygun olduğundan kusur raporuna ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna yönelik itirazlarına gelince; desteğin gelirine ilişkin her hangi bir belge sunulmamış olduğundan asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması ve yürürlükteki mevzuat ile Yargıtay kararları uyarınca muhtemel bakiye ömrün TRH 2010 yaşam Tablosu’na göre belirlenmesi ve % 1,8 teknik faiz uygulanmadan tazminatın hesaplanması; bilinmeyen devre hesabı yapılırken, bilinen son gelirin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi yönteminin kullanılmış olması yerindedir.
Ayrıca davalı ZMMS şirketi tarafından dava açılmadan önce 14.11.2017 tarihinde davalı sürücünün %75 kusurlu olduğu kabul edilerek asgari ücret üzerinden TRH 2010 tablosu ile 1,8 teknik faiz esas alınarak yapılan hesaplama neticesinde 95.275,71 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı … vekilince her ne kadar ödeme tarihindeki veriler esas alınarak hesaplama yapılması gerektiği belirtilmiş ise de, ödemeye esas aktüer raporunda kullanılan yöntem ve kusur oranı dikkate alındığında yapılan ödemenin yetersiz kaldığı kanaatine varıldığından bu hususa ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Ancak somut olayda, davacılar …ve …, kuzenleri … ve bebeğinin vefat etmesi nedeni ile manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır. Mahkemece aralarında çok kuvvetli bir bağ olduğu ispat edilemediğinden bu davacılar bakımından davanın reddine karar verilmiş ise de, davacılar vekilinin bu hususa ilişkin 11.01.2018 tarihli tanık listesinde bildirdiği tanıkların dinlenmediği, delillerin yeterince toplanmadığı ve usulünce değerlendirilmediği anlaşıldığından davacılar vekilinin bu hususa ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmüştür.
İlk derece mahkemesince davacılar …ve …’ın, kuzenleri … ile aralarında kuvvetli bir bağ bulunduğuna ilişkin delilleri toplanıp değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle, manevi tazminatın miktarına ilişkin istinaf itirazları incelenmeksizin taraf vekillerinin isinaf talepleri kabul edilerek, ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına ve yeniden yargılanma yapılmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜ İLE, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02.12.2020 tarih ve 2017/1175 esas, 2020/535 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Peşin alınan istinaf karar harçlarının talepleri halinde yatıranlara iadesine,
4-Tarafların istinaf başvurusu için yaptıkları giderlerin esas hakkında verilecek kararda değerlendirilmesine,
5- Harcanmayan istinaf gider avanslarının yatıranlara iadesine,
6-Karar tebliği, harç ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 03.11.2021


Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

*Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*