Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/27 E. 2021/885 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/27 – 2021/885
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/27
KARAR NO : 2021/885

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09.07.2020
NUMARASI : 2018/307 Esas – 2020/241 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACILAR : …
VEKİLİ : …

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : …
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : …
VEKİLİ : …
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : …
VEKİLİ : …

DAVALI : ..
VEKİLLERİ : …
DAVALI : ….

İLİŞKİLİ KİŞİ :…

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazasında Yaralanma Sebebiyle Açılan Tazminat

BAŞVURU TARİHİ : 18.08.2020-18.08.2020-20.08.2020-25.08.2020
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 15.01.2021
KARAR TARİHİ : 30.09.2021
YAZIM TARİHİ : 01.10.2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 13.05.2017 tarihinde sürücü …’nın idaresindeki …plakalı otobüs ile Tem Otoyolu İstanbul yönünden Kocaeli yönüne seyrederken Gebze ayrımına yaklaşık 150 mt geçince trafik yoğunluğu nedeniyle önünden yavaşlayan sürücü … idaresindeki …plakalı çekiciye bağlı olan …plakalı yarı römorka arkadan çarpması ve bu esnada orta şeritte kendi arkasından seyreden sürücü … sevk ve idaresindeki … plaalı çekicinin de …plakalı otobüse arkadan çarpması ile sonuçlanan üç yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazası sebebiyle Gebze C.Başsavcılığının 2017/14321 SR. numarasıyla soruşturmanın devam ettiğini, müvekkillerinin kazanın meydana geldiği araçta yolcu olarak bulunması ve kazanın meydana gelmesinde hiçbir kusurunun bulunmadığı, müvekkillerinden …’un gerçekleşen kaza sebebiyle “lateral malleol kırığı” olacak şekilde yaralandığını, sol ayağından yaralandığını ve akabinde Seah ortopedi bölümünde ameliyat olduğunu ve sol ayak bilek kısmına vida takıldığını, Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulu’nun 12.02.2018 tarihli raporuyla kazazede müvekkiline %36 oranında sürekli iş göremezlik durum tespitinde bulunulduğunu, müvekkili…ın kaza sırasında yolcu olarak bulunduğu otobüsün ön camından fırlayarak ön taraftaki tırın kasasına düştüğünü ve sağ el 4 parmakta kesilme, sağ ve sol ellerde kesikler, sağ ayakta 3 adet kırık, kafa bölgesinde kesik, kaburgalarda çatlak ve bel kemiklerinde çatlak meydana geldiğini, Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulunun 19.01.2018 tarihli raporuyla kazazede müvekkilinde %4 oranında sürekli iş göremezlik durumu tespit edildiğini beyanla, davacı … için şimdilik 500,00 TL sürekli, 100,00 TL geçici iş göremezlik zararının, davacı …için 500,00 TL sürekli, 100,00 TL geçici iş göremezlik zararının davalı sigorta şirketlerinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla temerrüdün gerçekleştiği tarih olan kısmi ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı … için 35.000,00 TL, davacı … için 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketleri dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 20.06.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile … için 600,00 TL maddi tazminat taleplerini 238.855,17 TL olmak üzere ıslahla artırarak … için maddi tazminat davalarını toplamda 239.455,17 TL’ye yükseltilmesini talep etmişlerdir.

Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; Davacı tarafın anlatımında kazaya karışan tüm araçların kusurlu olduklarının anlaşıldığını, trafik kazalarında yetkili mahkemenin kazanın meydana geldiği yer mahkemesi olduğunu, müvekkili aracın kaza bittikten sonra yani davacılar otobüsün öndeki araca çarpıp yaralanmasından sonra kazaya karıştığını, yaralanmadan sorumlu tutulamayacağını, davacı …’un belirtilen iş göremezlik oranının tüm grafi, film ve tedavi evrakları ile birlikte Adli Tıp Kurumuna sevki ile nihai rapor alınması gerektiğini, … SGK’lı olması durumunda geçici iş göremezlik ödeneğinin SGK tarafından ödenmesi gerektiğini, aynı itirazların davacı… içinde geçerli olduğunu, davacıların iş göremezlik taleplerinin maddi tazminat hesabı kapsamında olduğunu, sigorta şirketlerince maddi tazminat hesabı yapıldığını ve davacıların da ödemeleri kabul ettiğinin anlaşıldığını, bu hususunda açıklığa kavuşması gerektiğini, ticari faiz talep edilebilmesi için nizanın ticari bir ilişkiden kaynaklanmasının şart olduğunu, trafik kazası nedeni ile ticari faize hükmedilemeyeceğini belirterek müvekkili aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Mafre Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde kaza tarihini kapsayan Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçedeki kişi başı sakatlık ve ölüm teminatları ise kaza tarihi itibariyle kişi başına 330.000,00 TL olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun, sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacının iddia ettiği maluliyetin kaza ile ilgisinin ispatlanması gerektiğini, davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu, talebin reddinin gerektiğini, müvekkili şirket tarafından davacı …’a maluliyeti nedeniyle 13.03.2018 tarihinde 30.650,42 TL ödeme yapıldığını, diğer davacı …’ın işbu kaza sebebiyle oluşmuş herhangi bir maluliyeti bulunmadığından başvurusunun reddedildiğini belirterek davanın reddine, maluliyet oranına ilişkin raporun Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden alınmasına, tazminat raporunun hazineye kayıtlı aktüer aracılığı ile yaptırılmasına, yapılan hesap sonucundan müvekkili şirketçe yapılan ödemenin ve güncellenmiş faizinin mahsup edilmesini, müvekkili şirket aleyhine tazminata hükmedilmesi halinde dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Prizma Etkileşim Merkezi Yön. Sis. A.Ş vekili cevap dilekçesinde; davacı vekili tarafından da ifade edildiği üzere müvekkili şirketin işbu davada kazaya karışan ve davacının içinde bulunduğu … plakalı aracın kayıt maliki olduğunu, dava konusu olay nedeniyle müvekkili şirketin aleyhine hüküm tesis edilebilmesi için müvekkili şirketin kayıt maliki (işleteni) olduğu aracın/araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunması gerektiğini, davacıların iddia ettikleri zararın nedeni olan kaza … plaka sayılı aracın müvekkili şirketin maliki olduğu … plaka sayılı araca çarpması neticesinde oluştuğunu belirterek müvekkili şirket hakkında açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde; dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen …plakalı aracın 05.01.2017-05.01.2018 tarihleri arasında müvekkili şirketçe zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacıların vekili tarafından şirketlerine yapılan başvuru neticesinde davacı …’un uğradığı maddi zararlara karşılık olmak üzere 21.886,47 TL’nin, davacı Volkan Çiltaş’ın uğradığı maddi zararlara karşılık olmak üzere15.474,98 TL’nin 19.03.2018 tarihinde Av. …’a ödendiğini, davacıların ve olayda yaralanan diğer şahısların ifadelerine göre meydana gelen olayın iş kazası olduğunu, bu nedenle davacıların SGK’ya iş kazası kolundan maaş bağlanması için başvuru yapması ve bu sürecin mahkemece bekletici mesele yapılması gerektiğini, zorunlu dava şartı olan sigorta şirketine usulüne uygun başvurunun davacı tarafça yerine getirilip getirilmediğinin ispat edilmesi gerektiğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davada kazaya karıştığı iddia edilen aracın müvekkili şirket tarafından sigortalanmamış yahut sigorta poliçesi kaza tarihinden önce iptal edilmiş ise davanın husumet yokluğu sebebiyle reddini talep ettiklerini, geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin de tedavi teminatı içerisinde değerlendirildiğinden teminat dışında olduğunu, gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğini, hesaplanacak tazminattan hatır taşıması ve müterafik kusurun tenzilinin gerektiğini belirterek davanın usulden ve esastan reddine, davanın sigorta ettirene, sürücüye ve SGK’na ihbar edilmesine, davacıların SGK’na iş kazası kolundan maaş bağlanması için talepte bulunmalarını ve mahkemece bu hususun bekletici mesele yapılmasını talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince açılan maddi ve manevi tazminat davalarının kısmen kabulüne, davacı … hakkındaki maddi tazminat davasının reddine, davacı … yönünden aktüerya bilirkişi tarafından tespit edilen geçici ve sürekli iş göremezlik tazminat miktarı olan toplam 238.855,17 TL’den kusur durumlarına göre; 119.427,58 TL’sinin davalılar Prizma Etkileşim Merkezi Yönetim Sistemleri A.Ş. Ve Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi’nden 13.05.2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte (davalı sigorta şirketi yönünden faiz başlangıç tarihi 09.03.2018 olup poliçede yazan teminat dahilinde sorumluluğa gidilmek üzere) müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, 119.427,58 TL’sinin davalılar …. ve Maphre Sigorta A.Ş.’den 13.05.2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte (davalı sigorta şirketi yönünden faiz başlangıç tarihi 08.03.2018 olup poliçede yazan teminat dahilinde sorumluluğa gidilmek üzere) müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine,
Manevi tazminat talepleri bakımından; davacı … için 5.000,00 TL, davacı … için 15.000,00 TL manevi tazminatın 13.05.2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte davalılar … ve Prizma Etkileşim Merkezi Yönetim Sistemleri A.Ş.’den tahsil edilerek (davalılar … yönünden müştereken ve müteselsilen olmak üzere hüküm altına alınan toplam 20.000,00 TL’nin kusur oranına göre 10.000,00 TL’sinden sorumlulukları bulunup, davalı Prizma Etkileşim Merkezi Yönetim Sistemleri A.Ş.’nin kusur oranına düşen 10.000,00 TL’den ayrıca ve münferiden sorumlu olmak üzere ) davacıya verilmesine, fazlaya yönelik taleplerin reddine şeklinde karar verilmiştir.
Yerel mahkemenin bu kararına karşı davacılar vekili, davalı … vekili, davalı Mapfre Sigorta vekili ve davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili tarafından ayrı ayrı istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece davalıların kusur oranlarına göre sorumluluklarına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacıların araçta yolcu oldukları ve kazada kusurlarının bulunmadığı gözetilerek, tespit edilen zararın tümünden tüm davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesi gerektiğini, davaya konu alacak kalemleri yönünden ticari avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, yerel mahkemece her iki davacı bakımından oldukça düşük manevi tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kabule göre mahkemece davacılar lehine eksik manevi tazminat vekalet ücretine hükmedildiğini, davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı olup davalarının ayrı ve bağımsız oldukları gözetilerek her bir davacı müvekkil için manevi tazminat bakımından ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, yine kabule göre mahkemece davalılar lehine hükmedilen manevi tazminat vekalet ücretlerinin hatalı olup, tüm davalılar lehine manevi tazminat ret vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …vekili istinaf dilekçesinde; davacı …ın aylık kazancına ilişkin olarak dosyaya delil sunulmadığını, tazminat hesabının SGK kayıtları esas alınarak asgari ücrete göre yapılması gerekirken, emsal ücret faraziyesi dikkate alınarak çok yüksek bir ücret üzerinden tazminat hesabı yapıldığını, dosyada alınan kusur raporunun hatalı olduğunu, davacının maluliyet oranlarına ilişkin raporlarında hatalı olduğunu, ATK’dan kusur ve maluliyet raporu alınması taleplerinin mahkemece reddedildiğini, SGK tarafından davacılara yapılan ödemelerin araştırılmadığını, davacı yan lehine hükmedilen 15.000,00 TL manevi tazminatınfazla olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Mapfre Sigorta vekili istinaf dilekçesinde; uyuşmazlığa konu kaza tarihi 13.05.2017 olup, ZMSS poliçe başlangıç tarihi de 30.04.2017 olduğu için uyuşmazlığın çözümünde 6704 Sayılı Kanun ve 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartlarının uygulanması gerektiğini, davacı …’ın tespit edilen maluliyet oranı ile kaza arasında illiyet bağı konusunda çelişki bulunduğunu, çelişki bulunan maluliyet oranı esas alınarak kurulan hükmün hatalı olduğunu, ancak bu çelişkiler giderildikten sonra yeni bir hüküm kurulması gerektiğini, 01.06.2015 yürürlük tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları kapsamında geçici iş görmezlik tazminatının poliçe teminatı kapsamında olmadığının açıkça belirtildiğini, bu nedenle geçici iş görmezlik yönünden ZMSS sigortacısı aleyhine kurulan hükmün hatalı olduğunu, davacının gelirinin fahiş derecede yüksek belirlenmesi sonucu hatalı hesaplama yapıldığını, davacılara SGK tarafından yapılan rücuya tabi ödemelerin sorulmadığını, mükerrer ödeme ve sebepsiz zenginleşmeye mahal verecek hüküm kurulduğunu, kazanın meydana gelmesinde kazazedenin emniyet kemerinin takılı olmadığını, bu nedenle müterafik kusur değerlendirmesi yapılmadan hüküm kurulmasının hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili istinaf dilekçesinde; davacının maluliyet oranına ilişkin itirazlarının dikkate alınmadığını, davacının sunmuş olduğu rapor ile mahkemece aldırılan bilirkişi raporu arasında çelişki bulunduğunu, bu çelişkinin giderilmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, kazaya ilişkin alınan kusur raporuna itirazlarının dikkate alınmadan hesap raporu düzenlendiğini, kazanın aynı zamanda iş kazası olduğuna ilişkin itirazları olduğunu, davacı tarafça SGK’ya iş kazasının bildirimi için kesin süre verilmesini, SGK tarafından yapılacak tespitin huzurdaki davayı etkileyebileceği için SGK’nın yapacağı tahkikatın bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda davacının gelirinde asgari ücretin 1,3 katının esas alındığını, oysaki davacının gelir belgesinde gelirinin asgari ücret olduğunun açık olduğunu, mahkemece dosyadaki çelişkiler giderilmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle kazaya sebebiyet veren aracların malikleri, şoför ve ZMMS sigortası kapsamında sigorta şirketinden tazminat talebine ilişkindir.
Somut olayda; 13.05.2017 tarihinde saat 20.30 sıralarında dava dışı sürücü …ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı arkasına … plaka numaralı ömork takılı çekici ile İstanbul’dan Kocaeli iline isikametine seyretmekte iken Gebze ayrımını 150 metre geçince trafik şartları gereği yavaşladığı,bu esnada dava dışı sürücü …’nın yönetiminde arkadan gelmekte olan davacıların yolcu olarak içinde bulundukları … plakalı davalı şirkete ait diğer davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta şirketine ZMMS sigortası ile sigortalı otobüsün .. plakalı araca arkadan çarptığı,davalı sürücü …’in yönetimindeki arkadan gelen …plakalı davalı…adına kayıtlı diğer davalı Mapfre Sigorta A.Ş ye ZMMS ile sigortalı çekicin otobüsün arkasından çarptığı, olay sırasında … plaka numaralı otobüste yolcu olarak bulunan davacıların yaralandığı anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesi tarafından İTÜ’de görevli üç kişilik bilirkişi kurulundan alınan 19.04.2019 tarihli raporda meydana gelen kazada dava dışı otobüs sürücüsü …nın %50, davalı sürücünün %50 oranında kusurlu olduğu, yine Kocaeli Üniversitesi Adli Tıp Anabilim dalından alınan 09.10.2019 tarihli raporda davacı Volkan’ın yaralanmasının %25,25 maluliyetine neden olacak düzeyde olduğu, iyileşme süresinin 2 aya kadar uzayabileceği, davacı Kemal’in yaralanmasının %3 maluliyetine neden olacak düzeyde olduğu, iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceği, belirtilmiştir.
Bu raporlar dikkate alınarak tanzim edilen hesap raporu ile TRH 2010 yaşam tablosu ve 1,8 oranında teknik faiz uygulanmak suretiyle emsal ücret araştırması sonucu asgari ücretin 1,3 katı ücret üzerinden hesaplama ile davacı Volkan bakımından maluliyet zararının toplam 238.855,17 TL olarak belirlendiği, davacı Kemal bakımından yapılan ödemeler düşüldüğünde karşılanmamış zararının olmadığının belirtildiği görülmektedir.
Mahkemece Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından alınan maluliyet raporunun haksız fiil tarihinde geçerli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’e göre düzenlenmesi nedeniyle raporlar arasında çelişki bulunmadığı ayrıca davacıların araçta yolcu konumunda olduğundan kazanın oluşumunda kusurlu olmadığı, mahkemece hükme esas alınan kusur raporunun olaya düştüğü kanaatine varıldığından davalı vekillerinin bu husustaki istinaf nedeni uygun görülmemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekilince geçici iş göremezlik tazminatlarının tedavi gideri kapsamında bulunduğu ve bu nedenle teminat dışında kaldığı savunulmuştur. Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS Genel Şartlarının A.3 maddesinde motorlu aracın işletilmesi sırasında 3. Şahısların yaralanmasına sebebiyet verilmiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK’ya göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminat taleplerinin sigorta şirketlerince karşılanacağı düzenlenmiştir. Aynı genel şartların “Teminat Dışında Kalan Haller” başlıklı A.6 maddesinde ise geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışında olduğu yönünde her hangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Ayrıca 2918 sayılı KTK’nın 90. maddesi uyarınca maddi tazminatın kapsamı bakımından, Genel Şartlarda Hüküm bulunmayan hallerde, TBK’nın haksız fiillere ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekir. TBK’nın 54.maddesi gereği ise çalışma gücünün azalması veya yitirilmesinden doğan kayıplar bedensel zarar kapsamındadır. Anılan düzenlemeler uyarınca sigorta şirketi vekilinin bu yöndeki itirazları da yerinde değildir
YARGITAY 4. Hukuk Dairesi 2021/160 E. 2021/820 K. Sayılı ilamında belirtildiği üzere somut olayda; dava konusu maddi ve manevi tazminat istemi, haksız eylemden kaynaklandığından hüküm altına alınan tazminata yasal faiz yürütülmesi doğru bulunmuş, davacı vekilinin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Ancak dava dilekçesinde, davacı Volkan’ın kaza sırasında aracın camından fırladığı kabul edildiğine göre, davalı Mapfre A.Ş vekilinin kaza sırasında davacı Volkan’ın emniyet kemerinin takılı olmadığından müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği yönündeki istinaf istemi yerinde görülmüştür.
Ayrıca dosya kapsamından davacı Volkan’ın emsal ücret araştırması yapılıp aylık geliri belirlenerek asgari ücretin 1.3 oranında kabul edilip geçici ve daimi iş göremezlik süresi hesaplanmış isede davacı Volkan’ın kaza tarihinde çalıştığı anlaşılmıştır.
O halde davacı Volkan’ın kaza tarihindeki işyerinden kaza tarihi ve öncesine ait maaş bodroları getirtilerek ayrıca SGK kayıtları da dikkate alınıp davacının kaza tarihindeki gelirinin ne kadar olduğu tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, davacının belirlenecek gelirine göre hesaplama yapılması için ek rapor alınması gerektiği, davalı sigorta şirketinin davacı Volkan’ın emniyet kemeri takılı olmadığından müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğine ilişkin savunması üzerinde durulması, ayrıca davalıların müteselsil sorumluluğunun bulunması sebebiyle mahkemece hükmedilecek tazminatta kusur indirim yapılamayacağı, davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu, davaların ayrı ve bağımsız olduğu gözetilerek her bir davacı için kabul edilecek manevi tazminat bakımından ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, manevi tazminatın ZMSS sigortacısına yöneltilmediğinden tüm davalılar lehine manevi tazminat ret vekalet ücretine hükmedilmiş olması hatalı olduğundan taraf vekillerinin bu hususlara değinen istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararın HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜ İLE, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.07.2020 tarih ve 2018/307 esas, 2020/241 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İİK’nun 36/5 maddesi uyarınca davalı sigorta şirketleri tarafından yatırılan tehiri icra teminatlarının talep halinde yatırana iadesine,
4-Peşin alınan istinaf karar harçlarının talepleri halinde yatıranlara iadesine,
5-Tarafların istinaf başvurusu için yaptıkları giderlerin esas hakkında verilecek kararda değerlendirilmesine,
6- Harcanmayan istinaf gider avanslarının yatıranlara iadesine,
7-Karar tebliği, harç ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 30.09.2021


Başkan …

Üye …

*Üye
e-imzalıdır

Katip …

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*