Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1851 E. 2022/1615 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1851
KARAR NO : 2022/1615

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/10/2021
NUMARASI : 2018/628 Esas – 2021/834 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : TÜRKİYE SİGORTA A.Ş.
VEKİLİ : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazasında Yaralanma Sebebiyle Açılan Tazminat
BAŞVURU TARİHİ : 08.11.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 29.12.2021
KARAR TARİHİ : 23.11.2022
YAZIM TARİHİ : 24.11.2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının 05/04/2018 tarihinde … yönetimindeki … plakalı araçta yolcu olarak giderken meydana gelen trafik kazasında sol dizinden ağır şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davacının herhangi bir kusurunun olmadığını, davalı sigorta şirketine zarar tazmini için başvuru yapılmasına rağmen olumlu bir dönüş alınamadığını, davacının bilgisayarlı makine operatörü olduğunu, STFA Anadolu Meslek Lisesi Çıraklık Okulu Makine operatörlüğü mezunu ve lisanlı futbolcu olduğunu, 1998 doğumlu olup gerek tedavi süreci gerekse dizindeki kazaya bağlı yaralanma nedeni ile geçici ve sürekli işgücü kaybına uğradığını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında talebini toplamda 126.859,40 TL’ye artırmıştır.
Davalı cevap dilekçesi vermemiştir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile 7.016,56 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 119.842,84 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 126.859,40 TL’nin 07/08/2018 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe teminat limiti ile sınırlı tutulmasına) karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, davacının dava öncesinde davalı şirkete başvurmadığını, sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadan dava açıldığından davalı sigorta aleyhine faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, davacının her ne kadar yaralanmalı trafik kazasından kaynaklanan zararı için davalı şirkete başvurmuş ise de, gerekli belgeleri sunmadığını, bu hususun davacı tarafın iyi niyetli olarak davayı açmadığının göstergesi olduğunu, bilirkişi raporunda esas alınan hesaplama yöntemini kabul etmediklerini, bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının gerektiğini, hesaplamada %10 arttırılıp, %10 iskonto yönteminin kullanılmasının hatalı olduğunu, kusur incelemesi yapılırken, eylemin Yasa, Tüzük ve Yönetmeliklerle belirlenen kurallara aykırılığını saptamanın yeterli olmadığını, ayrıca hangi eylem ve davranışın zararı doğurduğu üzerinde durulması gerektiğini, meydana gelen kazada davalının sorumluluğundan bahsedebilmek için kazaya karışan davalı şirket tarafından sigortalı olan araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olması gerektiğini, geçici iş göremezlik bakımından SGK’nın ödeme yapması gerektiğini, ATK tarafından geçici iş göremezlik süresini 4 ay olarak belirlemesinin yerinde olmadığını, ilk derece mahkemesi tarafından dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedildiğini, bunun da yanlış olduğunu beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, 05.04.2018 tarihinde, davacının yolcu olarak bulunduğu araca davalı nezdinde zorunlu mali mesuliyet sigortalı aracın çarpması sonucu davacı yaralanmıştır.
Kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında, yalnızca davalı nezdinde sigortalı aracın sürücüne kural ihlali verilmiştir. Kazaya dair yürütülen soruşturmada trafik bilirkişisinden alınan raporda da gerçekleşen kazada davalı nezdinde sigortalı aracın sürücüsü tam kusurlu bulunmuş ve bu kusur oranına göre verilen ceza kararı istinaf incelemesinden geçerek kesinleşmiştir. Mahkemece ayrıca kusur raporu alınmamış ise de ceza dosyasında alınan kusur raporu heyetimizce de oluşa uygun bulunduğundan davalı vekilinin kusur oranına yönelik istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Davacının yaralanmasına sebep kaza 05.04.2018 tarihinde gerçekleşmiş olup kaza tarihi itibariyle Özürlülük Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik yürürlüktedir. Davacının maluliyet oranı ve iş göremezlik süresi bu yönetmeliğe göre Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulunca tespit edildiğinden davalı vekilinin bu husustaki istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Dosya kapsamında hükme esas alınan 03.05.2021 tarihli ek aktüer rapor Yargıtay’ın güncel içtihatlarına göre TRH2010 yaşam tablosu ve progressive rant yöntemine göre hazırlandığından usulüne uygun olup davalı vekilinin bu husustaki istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Davacı tarafça dava öncesinde davalı sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapıldığından mahkemece davalı sigorta şirketi aleyhine faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olup davalı vekilinin bu hususlardaki istinaf isteminin de reddi gerekmiştir.
Mahkemece, davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı SGK’dan sorulmuş ve ödeme yapılmadığına dair cevabi yazı gelmiştir. Yine mahkemece, dava dilekçesindeki talebe göre tüm tazminata dava tarihinden faiz işletilmesine karar verilmesi de yerindedir, nitekim davacı tarafça dava öncesi davalıya başvuru yapıldığından davalının temerrüt tarihi dava tarihinden de öncedir. Bu hususlardaki istinaf istemlerinin de reddi gerekmiştir.
Dairemizce ilk derece mahkemesinin kararı hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk yönünden incelenmiş olup, kararda esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de usule aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 20.10.2021 tarih ve 2018/628 esas, 2021/834 karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davalıdan alınması gereken 8.665,77 TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 2.166,45 TL’nin mahsubu ile bakiye 6.499,32 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalının istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avansının yatırana iadesine,
4-Avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361/1.maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dairemize dilekçe vermek suretiyle Yargıtay’da temyizi kabil olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23.11.2022

Başkan …
e-imzalıdır

*Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*