Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/183 E. 2021/893 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/183
KARAR NO : 2021/893

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/12/2020
NUMARASI : 2018/615 Esas – 2020/549 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : AK SİGORTA A.Ş – …
VEKİLİ : Av. … – Aksigorta A.Ş. Poligon Caddesi Buyaka 2 Sitesi Kule No:…

DAVACI : … – … – …
VEKİLİ : Av. … – Kuzey Mah. Ağadere Cad. 24/1 Körfez/ KOCAELİ

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazasında Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat
BAŞVURU TARİHİ : 08.01.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 15.02.2021
KARAR TARİHİ : 06.10.2021
YAZIM TARİHİ : 06.10.2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının oğlu …’in dava dışı E….’ın kullandığı araçta seyahat ettiği sırada aracın yol kenarında park halinde olan kamyona arkadan çarpması sonucu vefat ettiğini, kaza sonrası tutulan tutanakta sürücü Erdal’ın kusurlu olduğunun belirlendiğini, aracın davalı …Ş. tarafından sigortalı olduğunu, davalı … şirketine yaptıkları başvuru sonucu hasar dosyası açıldığını ve davacıya 44.499,14 TL ödendiğini, oğlunu kaybeden davacının derin bir ıstırap içinde olduğunu, çalışamadığından oğlunun maddi desteğinden de mahrum kaldığını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, öncelikle yetki itirazları bulunduğunu, dava açılmadan önce davacıların sigorta şirketine başvuru yaptıklarını, yapılan incelemeler sonucunda müteveffanın eşi, anne ve babasına toplam 191.563,69 TL ödendiğini, sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 14.004,56 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, ilk derece mahkemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müteveffa …’in eşi, anne ve babası tarafından şirkete başvurulduğunu, hasar dosyası açıldığını, sigortalı aracın kusur oranı %100 olarak değerlendirilerek davacı anneye 44.499,14 TL ödendiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda PMF 1931 yaşam tablosu kullanıldığını, ancak 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yeni Şartlar maddelerine uygun olarak TRH 2010 yaşam tablosuna göre hesap yapılması gerektiğini, faizin ise 1,8 teknik faiz olması gerektiğini, poliçe ve Genel ve özel şartlar doğrultusunda yapılan ödeme ile davalı … şirketinin poliçeden doğan sorumluluğunu yerine getirdiğini, davacıya karşı başka bir sorumluluğunun bulunmadığını, kaza sırasında davacının sigortalı araçta yolcu olarak bulunduğunu, davacının taşımanın ücretli bir taşıma olduğunu iddia ve ispat edemediğini, bu durumda ilk derece mahkemesince %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, davacının kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsup edilmesi gerektiğini, davanın açılmasına davalı … şirketinin sebebiyet vermediğini bu nedenle faiz taleplerinin reddi gerektiğini beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı, davalı nezdinde zorunlu mali mesuliyet sigortalı aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasında, araçta yolcu olarak bulunan oğlu …’in vefatı nedeniyle tazminat isteminde bulunmuş; davalı … vekili, davacıya ödeme yapılması nedeniyle davanın reddini savunmuştur.
Davalı vekili, her ne kadar destek tazminatının TRH 2010 yaşam tablosu ve 1,8 teknik faiz uygulanarak hesaplanması gerektiği yönünde istinaf isteminde bulunmuşsa da; ilk derece mahkemesince alınan ilk aktüer raporun TRH 2010 yaşam tablosu ve 1,8 teknik faiz uygulanarak hesaplandığı ve sonuçta davacının destek zararının 24.737,72 TL bulunduğu; mahkemece hükme esas alınan ek raporda ise zararın PMF 1931 taşam tablosu ve progressive rant yöntemine göre hesaplanarak sonuçta davacının zararının 17.505,70 TL bulunduğu, bu miktar üzerinden %20 oranında hatır taşıması indirimi yapıldığı; bu durumda istinafa başvuranın lehine olan hesaplamanın mahkemece hükme esas alınması nedeniyle bu husustaki istinaf isteminin istinaf edenin konumuna göre reddi gerekmiştir.
Davalı vekilinin aktüer rapora dair diğer istinaf istemlerinin incelenmesinde; raporu düzenleyen bilirkişinin konusunda uzman olması, ölenin gelirinin maaş bordroları esas alınarak tespit edilmesi, davalı tarafça ibraname sunulmaması ya da olduğuna dair beyanda bulunulmaması nedeniyle ödeme tarihindeki verilere göre hesap yapılmasının gerekmemesi, yapılan ödemenin güncellenerek tazminattan düşülmesi hususları dikkate alındığında bu yönlere dair istinaf istemlerinin de reddi gerekmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ispatının gerekli olduğunu ileri sürmüşse de; dosya kapsamında Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan kusur raporunda davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün %80 oranında kusurlu olduğunun tespitine göre bu yöndeki istinaf isteminin de reddi gerekmiştir.
Davalı vekilince müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği ileri sürülmüşse de; mahkemece %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması, dosyada müterafik kusur oluşturacak tespitin bulunmaması; davanın kısmen kabul edilmesi nedeniyle davalı aleyhine davanın kabul oranına göre yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olduğundan davalı vekilinin bu hususlara ilişkin istinaf istemleri yerinde görülmemiştir.
Dairemizce ilk derece mahkemesinin kararı hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk yönünden incelenmiş olup, kararda esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde usule aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, H.M.K’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.12.2020 tarih ve 2018/615 esas, 2020/549 karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince alınması gereken 956,65 TL istinaf karar harcından peşin alınan 396,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 560,65 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalının istinaf başvurusu için yapmış olduğu giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avansının davalıya iadesine,
4-Harç takibi, karar tebliği ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 06.10.2021


Başkan …
e-imzalıdır

*Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*