Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1747 E. 2022/1362 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1747
KARAR NO : 2022/1362

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16.06.2021
NUMARASI : 2021/139 Esas – 2021/497 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av. …,

DAVALI : 1 -… – …, …

DAVALI : 2 -…
VEKİLİ : Av. …,

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)

BAŞVURU TARİHİ : 28.10.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 14.12.2021
KARAR TARİHİ : 12.10.2022
YAZIM TARİHİ : 12.10.2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı dava dilekçesinde; davacının maliki olduğu … plaka sayılı araçla 03.03.2016 tarihinde seyir halindeyken davalı … adına kayıtlı … plaka sayılı aracın çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalının alkollü bir şekilde dikkatsiz, tedbirsiz ve çok hızlı araç kullanarak kendi şeridinden çıktığını, park halinde bulunan davacıya ait aracın sol yan ve ön kısmına çarptığını, kazada davalının tamamen kusurlu olduğunu, kazadan sonra tutulan tutanakta davalının 1,56 promil alkollü çıktığını, davacının aracında 17.419,76 TL’lik hasar meydana geldiğini beyan ederek araçta meydana gelen fors düşüklüğü olarak 20.000,00 TL’nin 03.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı …Ş vekili cevap dilekçesinde, davalıya ait … plaka sayılı aracın davalı … şirketine 01.02.2016/2017 tarihleri arasında geçerli olan Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigorta teminatı altına alındığını, davalı … şirketinin davacının aracı için kasko sigortacısına 21.188,00 TL, değer kaybı zararı için davacı vekiline 2.310,00 TL ödeme yaptığını, sigorta poliçesinden kaynaklanan bakiye sorumluluğunun 7.502,00 TL olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte yapılacak inceleme sonucunda davalı şirket sorumluluğunda bir bedel ortaya çıktığı takdirde sorumluluk limitinin 7.502,00 TL olarak esas alınmasını talep ettiklerini, davalı … şirketinin uyuşmazlık konusu talebi ilişkin 2.310,00 TL ödeme yaptığını, üzerine düşen tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, kaza tarihinden itibaren faiz talebinin haksız olduğunu, avans faizi talebinin de haksız olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesi vermemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; 31.01.2020 tarihli 2017/508 Esas 2020/79 Karar sayılı ilamı ile davacı tarafın davalı … aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne,615,65 TL değer kaybının dava tarihi olan 09/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak davacıya verilmesine ,fazlaya ilişkin istemin reddine,davalı … aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, davacı vekilince söz konusu kararın istinaf edildiği ve Dairemizin 17.02.2021 tarih ve 2020/798 Esas -2021/171 Karar sayılı ilamıyla kaldırılarak yeni esasa kaydedildiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesi tarafından dairemizin kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılama sonucu davacının davalı … aleyhine açtığı davanın feragat nedeniyle reddine, davacının davalı …Ş aleyhine açtığı davanın kısmen kabulüne, 7.502,00 TL değer kaybı tazminatının 09.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …Ş.’den alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair karar verilmiştir.
Yerel mahkemenin bu kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; 03.03.2016 tarihinde meydana gelen kazada araç sürücüsü davalı …’ın alkollü bir şekilde dikkatsiz, tedbirsiz ve çok hızlı araç kullanarak kendi şeridinden çıktığını, bu sebeple maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kusurun tamamının … plaka sayılı aracın maliki ve sürücüsü davalı …’a ait olduğunu, davacının aracında meydana gelen hasar bedeli, kaza nedeni ile araçta fors düşüklüğünün meydana geldiğini, bu nedenlerle araçta meydana gelen 20.000,00 TL fors düşüklüğünün olay tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsili talebi ile iş bu davanın açıldığını, yerel mahkemece verilen 2017/508 esas 2020/79 karar sayılı dosyada davalarının kısmen kabulüne dair karar verildiğini, İstinaf yoluna başvurulması üzerine Sakarya BAM 3. Hukuk Dairesi tarafından yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verildiğini, ancak BAM kararında kararın kaldırılmasına gerekçe gösterilen hususlar göz ardı edilerek hazırlanan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun, yaptıkları beyan ve itirazlar dikkate alınmaksızın oluşturulmuş bir rapor olduğunu, belirlenen fors kaydı değerinin oldukça düşük olarak belirlendiğini, dava konusu aracın bedelinin piyasa değerinin çok altında tespit edildiğini, aracın kaza tarehinde bir yaşında olduğu 23.455 km de olduğu ve kazadan önce aracın hasar kaydı olduğuna dair bilirkişi raporu ile tespitler yapıldığını, aracın piyasa değeri hayatın olağan akışına aykırı olacak şekilde 75.000,00 TL olarak tespit edildiğini, bilirkişi raporunda değer kaybına ilişkin olarak yapılan tespitlerin birbiri ile çeliştiğini, bilirkişi raporu denetime elverişli olmayan, eksik ve hatalı hesaplamalar ile oluşturulduğunu, bilirkişi raporunda, hem araçta meydana gelen hasar durumunun %15,01 – %25 aralığında olduğunun tespiti hemde değer kaybını 10.000.00 TL olarak tespit edilmesi mantıksız bir sonuç doğmasına sebebiyet verdiğini, aracın bedelinin 75.000,00 TL olduğunu kabul manasına gelmemekle birlikte aracın bedeli biran için böyle kabul edildiğinde dahi bilirkişin belirlediği oranlarda hasar durumu tespiti yapıldığında hasar durumunun 11.257,5 TL ve 18.750,00 TL aralığında olduğunun görüldüğünü, dolayısıyla bilirkişi tarafından dava konusu araç için yapılan hasar tespit oranı ve aracın değer kaybı olarak belirlediği tutar matematiksel anlamda bariz bir şekilde hatalı olup hiçbir şekilde kabul edilemez olduğunu, araç değer kaybı hesaplamasında etkili faktörlerin aracın piyasadaki tercih durumu, aracın piyasadaki tercih edilirliği, aracın yaptığı km, yedek parçalarına ulaşım kolaylığı, işlem gören araç parçası sayısı, boya onarımı, değişim yapılan parçanın araçtaki konumu, kullanılan yedek parçasının türü, parça değişiminin nasıl yapıldığı, geçmiş hasar durumu ve detayları, onarımın yapılıp yapılmadığı olarak sıralandığını, bunun yanı sıra aracın değer kaybı tespitinin nasıl yapılması gerektiği Sakarya BAM 3. Hukuk Dairesi 2020/798 E – 2021/171 K sayılı ilamında ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/6070 Esas 2020/3614 Karar sayılı 17.06.2020 tarihli ilamında gösterildiğini, ancak hükme esas alınan söz konusu bilirkişi raporu incelendiğinde aracın değer kaybı tespiti yapılırken aracın değerinin düşmesine sebep olan faktörler açıklanmaktan imtina edilmiş ve kaza sonrası aracın değerinin 65.000,00 TL olacağı sonucuna varılmıştır demekle yetinildiğini, bu nedenle; hükme elverişli olmayan bir bilirkişi raporuna dayalı olarak verilen; hakkaniyet ve nefaset ilkeleri ile bağdaşmayan yerel mahkeme kararının kısmen reddine ilişkin bölümünün kaldırılmasını ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle araçta oluşan değer kaybı isteminden ibarettir.
Kaldırma kararı ile inceleme konusu yapılan istinaf sebepleri yeniden incelenmemiştir.
Dairemizin kaldırma kararına uygun olarak mahkemece, kaldırma kararında belirtilen hususlarda rapor alınmış olup, alınan bilirkişi raporunda aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı belirlenmiştir. Mahkemece anılan bilirkişi raporu esas alınarak hüküm verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Dairemizce ilk derece mahkemesinin kararı hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk yönünden incelenmiş olup, kararda esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de usule aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.06.2021 tarih ve 2021/139 esas, 2021/497 karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2- Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye harç terkin sınırı altında kaldığından tahsiline yer olmadığına,
3-Davacının istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin üzerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avansının iadesine,
4-Karar tebliği ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 12.10.2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
*Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*