Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1745 E. 2022/1569 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1745
KARAR NO : 2022/1569

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/10/2021
NUMARASI : 2019/1184 Esas – 2021/799 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : ALTUR TURİZM SERVİS VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : …

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : DOĞA SİGORTA A.Ş.
VEKİLLERİ : …

DAVALI : …

DAVACILAR : 1-…
2-…
VEKİLLERİ : …

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan
Tazminat)

BAŞVURU TARİHİ : 07.11.2021 – 09.11.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ : 14.12.2021
KARAR TARİHİ : 09.11.2022
YAZIM TARİHİ : 09.11.2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, 31.12.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıların murisi …’nin hayatını kaybettiğini, kazanın meydana gelmesinde murisin bir kusurunun bulunmadığını, trafik kazası tespit tutanağında kazanın oluşumunda sırası ile; … plaka nolu araç sürücüsü …’ün kusurlu olup, aracın işleteni ve malikinin Altur Turizm Servis Tic. Ltd. Şti. olduğunu, söz konusu aracın “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi” S.S.Doğa Sigorta Kooperatifi tarafından düzenlendiğini, murisin öldüğü tarihte 27 yaşında olduğunu, ustabaşı olarak çalıştığını, aylık 4.000,00 TL net ücret aldığını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik … için 500,00 TL, kızı … için 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile eş … için 150.000,00 TL, çocuk … için 150.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı Doğa Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, öncelikle yetki itirazları bulunduğunu, … plakalı aracın 24.5.2015-2016 tarihleri arasında Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçe limitinin Ölüm/Sakatlık halleri için kişi başına teminat limiti ile azami 290.000,00 TL olarak sınırlandırıldığını, Gebze 4. İş Mahkemesi’nin 2017/504 dosyasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, öte yandan anne baba için de tahkimde 2019.E.97143 numarası ile davasının da sürdüğünü, her durumda sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğunu, öncelikle davacı tarafından, sigortalı … plakalı araç sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından kazaya karışan … plakalı araca ilişkin Karayolları Trafik Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi düzenlenmiş olmasının tek başına poliçede yer alan teminat tutarının tamamının müvekkili şirket tarafından ödeneceği anlamı taşımadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Altur Turizm Servis ve Tic. Ltd.Şti. vekili cevap dilekçesinde, Gebze 1. İş Mahkemesinde 2016/1492 sayılı dosyası SGK tarafından şirkete rücu davası açıldığını, davanın reddine karar verildiğini, yine SGK tarafından Gebze 4. İş Mahkemesinde 2017/504 esas sayılı davanın ise derdest olduğunu, kazaya ilişkin Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 2016/308 esas sayılı dosyada aldırılan raporda …’ün kusursuz bulunduğunu, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/62 Talimat sayılı dosyası nezdinde düzenlenen İstanbul Teknik Üniversitesi’nin öğretim üyelerinden kurulan heyet raporunda; “… ve bu otomobilde yolcu olarak bulunan …’ın ölümüne yol açan darbenin hangi sürücüler yönetimindeki hangi araçların …’nin ilk çarpışma noktasında tam ve tek kusurlu bulunduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile davacı … için 493.437,95 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, ZMSS poliçe limiti kişi başı maddi tazminat için 290.000,00 TL olduğundan ve tüm hak sahiplerine garameten paylaştırılması gerektiğinden, davalı Doğa Sigorta A.Ş.’nin 123.590,48 TL maddi tazminat ile sorumlu tutulmasına, hükmedilen maddi tazminata davalılar Altur Turizm Servis Ticaret Limited Şirketi ve … yönünden kaza tarihi olan 31/12/2015 tarihinden itibaren, davalı Doğa Sigorta A.Ş. yönünden temerrüt tarihi olan 22/07/2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine; davacı … için 118.730,51 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, ZMSS poliçe limiti kişi başı maddi tazminat için 290.000,00 TL olduğundan ve tüm hak sahiplerine garameten paylaştırılması gerektiğinden, davalı Doğa Sigorta A.Ş.’nin 29.738,21 TL maddi tazminat ile sorumlu tutulmasına, hükmedilen maddi tazminata davalılar Altur Turizm Servis Ticaret Limited Şirketi ve … yönünden kaza tarihi olan 31/12/2015 tarihinden itibaren, davalı Doğa Sigorta A.Ş. yönünden temerrüt tarihi olan 22/07/2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı … için 40.000,00 TL, … için 40.000,00 TL manevi tazminatın davalılar Altur Turizm Servis Ticaret Limited Şirketi ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, hükmedilen manevi tazminata kaza tarihi olan 31/12/2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı Altur Turizm Servis ve Tic. Ltd.Şti vekili ile davalı Doğa Sigorta Anonim Şirketi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı Altur Turizm Servis ve Tic. Ltd.Şti. Vekili istinaf başvuru dilekçesinde, yerel mahkeme tarafından davacıya harç ve gider avansı yatırmak üzere süre verildiğini, aksi halde davanın usulden reddedileceğinin ve işlemden kaldırılacağının ihtar edildiğini, ancak davacı tarafından eksiklikler giderilmediği halde tekrar süre verildiğini, mahkemeye ara karardan dönülmesi için talepte bulunduklarını, ancak kabul görmediğini, hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda destek süresi hesaplanırken ortalama ömürün olması gerekenden fazla tespit edildiğini, destek paylarının hatalı olduğunu, davalı şirket ve sürücüsünün kazada kusurunun bulunmadığını, Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinde 2016/308 esas sayılı ceza davasının devam ettiğini, bu dosya aldırılan raporda davalı şirket aracını kullanan …’ün kusursuz bulunduğunu, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/62 Talimat sayılı dosyası nezdinde düzenlenen İstanbul Teknik Üniversitesi’nin öğretim üyelerinden kurulan heyet raporunda; “… ve bu otomobilde yolcu olarak bulunan …’ın ölümüne yol açan darbenin hangi sürücüler yönetimindeki hangi araçların çarpışmaları sırasında aldıklarının mümkün olmadığı” kanaatine varılmış olup bunun yanı sıra “…’nin tır dorsesinin arkasına çarpmasında hatalı sevk ve idaresinin tam etkili olduğunun” tespit edildiğini, müteveffa …’nin ilk çarpışma noktasında tam ve tek kusurlu bulunduğunu, dosya kapsamında dinlenen tanık beyanlarından anlaşılacağı üzere servis aracındaki sarsıntının çok hafif olduğunu, ancak daha sonra bir otobüsün araca arkadan çarparak yan döndürmesi ve yine devamında başka bir otobüsün çok hızlı bir şekilde araca çarpması ile araçta yaralanma ve hasarın meydana geldiğinin açık olduğunu, hiç bir tanığın davalı şirket aracının öndeki araca çarptığını ifade etmediğini, davacıların murisinin ölümüne sebebiyet veren hususun davalı şirket aracının çarpması değil diğer araçların davalı şirket aracı da dahil öndeki tüm araçları sıkıştırması veya murisin bulunduğu aracın tıra çarpması olduğunu, kazanın yaşandığı günün kar yağışlı olduğunu, yolda gerekli tuzlama ve yol açma çalışmalarının da yapılmadığını, ortada zincirleme bir trafik kazası söz konusu olduğunu, ilk derece mahkemesince tüm savunma ve itirazlarının değerlendirildiği müstakil bir kusur incelemesi yapılması gerektiğini, kararda sigortanın sorumluluğunun da hatalı ve az olarak yer aldığını, dosyada nazara alınan SGK gelirlerinin yarısının tazminattan indirilmiş olmasının da hatalı olduğunu, hükmedilen manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, ıslah edilen kısım bakımından ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini, manevi tazminatın niteliği bakımından faize hükmedilmesine gerek olmadığını beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı Doğa Sigorta Anonim Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkeme tarafından aldırılan kusur raporu bulunmadığını, açılan ceza davasında Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesince aldırılan raporun doğru kabul edildiğini, meydana gelen kaza ile ilgili olarak dosya içerisine alınmış birbiri ile çelişkili birden fazla rapor bulunduğunu, dosyada Progresif rant formulü kullanılarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, hesap raporunda TRH Yaşam Tablosu dikkate alındığını, ancak teknik faizin %1.8 olması gerekirken %0 olarak baz alındığını, destekten yoksun kalma tazminatı söz konusu olduğunda, sağ kalan eşin payı ile ölenin payının 1/2’şer olması gerektiğini, hesap raporunda müteveffanın yaşam süresinin hatalı olarak belirlendiğini, 31.12.2047 tarihine kadar aktif dönem hesaplaması yapılması gerekirken 04.03.2048 tarihine kadar hesaplama yapılmasının yerinde olmadığını, davalı sigorta şirketinin poliçe limitinin 290.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, asgari ücretin hatalı olarak belirlendiğini, hesap raporundaki tazminatın olması gerekenden yüksek hesaplandığını beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, 31.12.2015 tarihinde gerçekleşen zincirleme trafik kazasında, davacıların eşi/babası …’nın sevk ve idaresindeki araca davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı oldukları araç arkadan çarpmış, kaza sonucu … vefat etmiştir.
Kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında davacıların desteğine kural ihlali verilmemiş, davalı sürücüye kural ihlali verilmiştir. Zincirleme kaza oluşu nedeniyle somut olayda, davacıların desteğinin ölümüne neden olan sürücünün kusuru uyuşmazlık konusudur. Mahkemece kusur raporu alınmamış, kazaya dair yürütülen ceza kovuşturması sonucu kesinleşen ceza kararına esas alınan ve davacıların desteğinin ölümünde davalı sürücüyü tam kusurlu bulan raporlara göre davalı sürücünün gerçekleşen kazada %100 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Hukuk hakimi ceza mahkemesinde kesinleşen maddi vaka ile bağlı olup, kazaya ilişkin ceza kararında davalı sürücünün davacıların desteğinin aracına çarparak öndeki çekici ile kendisi arasına sıkıştırdığını maddi vaka olarak kabul ettiğinden ilk derece mahkemesince davalı sürücünün davacıların desteğinin ölümünde %100 kusurlu kabul edilmesi yerinde bulunmuştur. Davalı Doğa Sigorta A.Ş vekili ile davalı Altur Turizm … Tic. Ltd. Şti vekilinin bu husustaki istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 56/2 maddesi uyarınca ölüm halinde ölenin yakınları manevi tazminat adı altında bir miktar para ödetilmesini isteyebilir. Hakimin, özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bu tutar adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan, özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olayda; olay tarihi, olayın oluş şekli, kusur durumu, desteğin yaşı, tarafların sosyal ekonomik durumları ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacılar yararına hükmedilen manevi tazminatların olaya uygun düştüğü kanaatine ulaşılmış ve davalı Altur Turizm … Tic. Ltd. Şti vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Mahkemece alınan aktüer raporun TRH2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemine göre usulüne uygun şekilde düzenlenmesi, bakiye ömürlerin ve destek paylarının doğru alınması, davacıların desteğinin gelirinin çalıştığı şirketten alınan belgelere ve SGK dökümlerine göre belirlenmesi, tazminat hesabında SGK tarafından davacılara bağlanan rücuya tabi gelirin yarısının düşülmesi, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun mahkemece garame hesabı yapılarak belirlenmesi doğru olduğundan davalı Doğa Sigorta A.Ş vekili ile davalı Altur Turizm Servis ve Ticaret Ltd. Şti vekilinin bu hususlardaki istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir.
Adli yardım talebinde bulunan davacı tarafa harç ve gider avansı eksikliğinin tamamlanması için iki kez süre verilmesinde usule aykırılık bulunmadığından davalı Altur Turizm… Tic. Ltd. Şti vekilinin bu husustaki istinaf isteminin de reddi gerekmiştir.
Dairemizce ilk derece mahkemesinin kararı hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk yönünden incelenmiş olup, kararda esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de usule aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davalı Doğa Sigorta A.Ş vekili ile davalı Artur..Ltd. Şti vekilinin istinaf başvurularının HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 14.10.2021 tarih ve 2019/1184 esas, 2021/799 karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı Doğa Sigorta A.Ş vekili ile davalı Altur Turizm Servis ve Ticaret Ltd. Şirketi vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davalı Doğa Sigorta A.Ş’den alınması gereken 10.473,23 TL harçtan peşin alınan 2.095,76 TL’nin mahsubu ile bakiye 8.377,47 TL harcın anılan davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davalı Altur Turizm Servis ve Ticaret Ltd. Şirketinden alınması gereken 47.282,03 TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 11.820,51 TL’nın mahsubu ile bakiye 35.461,52 TL harcın anılan davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davalıların istinaf başvurusu için yaptıkları giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avansının yatıranlara iadesine,
5-Avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dairemize dilekçe vermek suretiyle Yargıtay’da temyizi kabil olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 09.11.2022

Başkan …
e-imzalıdır

*Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*