Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1744 E. 2022/1592 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1744
KARAR NO : 2022/1592

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/09/2021
NUMARASI : 2016/1671 Esas – 2021/728 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACILAR : 1 -…
: 2 -…
3 -…
VEKİLLERİ : …

DAVALI : 1 -…

DAVALI : 2 -ANADOLU ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ
VEKİLİ :…

DAVALI : 3 -İSHAKOĞLU MADENCİLİK İNŞAAT BETON NAKLİYE TAŞIMACILIK SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ.
VEKİLLERİ : …

DAVALI : 4 -NEOVA SİGORTA A.Ş.
VEKİLİ : …

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazm.)
BAŞVURU TARİHİ : 04.11.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ : 14.12.2021
KARAR TARİHİ : 23.11.2022
YAZIM TARİHİ : 23.11.2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; davalı …’nın sevk idaresindeki, davalılardan İshakoğlu Madencilik İnş. Beton Nak. Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait … plakalı beton mikserinin, 18.08.2016 tarihinde seyir halinde iken kaldırımda bekleyen küçük … çarparak yaralanmasına neden olduğunu, yaralanma neticesi küçük …’ın ayak parmaklarını kaybettiğini, tedavi süreci sonrası sakat kaldığını, meydana gelen olayda davalı …’nın tam kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile küçük … için şimdilik 5.000,00.-TL maddi tazminatın (belirsiz alacaklarının) kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, küçük… için 200.000,00TL, anne … için 50.000,00TL ve baba … için 50.000,00 TL olmak üzere 300.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalı araç şoförü …’dan ve davalı araç işleteni İshakoğlu Madencilik İnş. Beton Nak. Taş.San. ve Tic.Ltd.Şti.’nden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini taleple dava etmiştir.
Davalı Neova Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacı tarafın, davadan önce davalı sigorta şirketine başvuru yapmadığını, sigortalısının kusuru konusunda ceza davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, zira davalı şirketin sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, kusur ve davacının zararı konularında bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte davalı şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, söz konusu olayın haksız fiilden kaynaklandığını, davalı şirketin sorumluluğunun poliçe sebebiyle değil haksız fiil sebebiyle olduğunu, taraflar arasında ticari bir ilişkinin olmadığını, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalılardan Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde; Öncelikle, dava öncesi başvuru yapılmadığından dava şartı eksikliği nedeniyle esasa girilmeksizin davanın reddine karar verilmesini, … plakalı aracın, sigortalı şirket tarafından tanzim edilen, 15.03.2016 – 15.03.2017 vadeli 177812816 poliçe numaralı Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davalı şirketin sorumluluğunun sigorta poliçesindeki limitler ve sigortalıların kusuru ile sınırlı olduğunu, anılan poliçenin İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarını içerdiğini, anılan Genel Şartları gereği anılan poliçenin ancak zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatları tükendikten sonra devreye gireceğini, kaza tarihi itibariyle ZMM teminatlarının 310.000,00 TL olup, sözü geçen limit tüketilmeden İhtiyari Mali Sorumluluk teminatı devreye giremeyeceğinden her halde haklarında açılmış davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Zorunlu Mali Mesuliyet poliçesi ile İhtiyari poliçe arasında, müteselsil değil, kademeli sorumluluk söz konusu olduğunu, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan İshakoğlu Mad. İnş…Ltd.Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; Gebze 2. Asliye Ceza Mahkemesi 2016/1512 Esas sayılı dosya incelendiğinde, Polis Memuru tarafından çizilmiş olan olay yerini gösterir basit krokide aracın küçüğe çarptığı yerin araba yolunun üstü olduğunun görüleceğini, yani davacı vekilinin belirttiği gibi davacı küçüğün kaldırımda beklemediğini, ayrıca ekte sundukları fotoğraflar da incelendiği zaman davalı …’nın küçük …’a çarpmadığını, aslında küçüğün davalı …’nın idaresindeki aracın arka tekerlek kısmına yandan bisikleti ile gelerek çarptığını, her ne kadar küçük …’ın ayak parmaklarını kaybetmiş olmasının üzücü bir durum olsa da kusuru davalı firma çalışanı davalı …’ya yüklemeye çalışmanın da hakkaniyete aykırılık teşkil edeceğini, kazanın meydana gelmesine davacı küçüğün dikkatsizliği ve kusurunun sebebiyet verdiğini belirterek davanın reddine dair karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece Mahkemesi tarafından Davacı …’ın maddi tazminat davasının kısmen kabulüne, toplam 38.558,33TL sürekli iş göremezlik tazminatının, davalılar …, İshakoğlu Madencilik İnşaat Beton Nakliye Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve Neova Sigorta Anonim Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, sigorta şirketinin poliçe limiti ile sorumlu tutulmasına, hükmedilen tazminata davalılar … ve İshakoğlu Madencilik İnşaat Beton Nakliye Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi yönünden kaza tarihi olan 18/08/2016 tarihinden, davalı Neova Sigorta Anonim Şirketi yönünden dava tarihi olan 13/12/2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, Davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi aleyhine açılan maddi tazminat davasının reddine, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, Davacı … için 15.000,00 TL, davacı … için 3.000,00 TL, davacı … için 3.000,00 TL manevi tazminatın 18/08/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve İshakoğlu Madencilik İnşaat Beton Nakliye Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair karar verilmiştir.
Yerel mahkemenin bu kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; meydana gelen kaza neticesinde küçük …’ın ayak parmaklarını kaybettiği ve devamında tedavi süreci sonrası sakat kaldığını, yargılama aşamasında küçüğün %7 malüliyeti oluştuğu tespit edildiğini, hesaplanan maddi tazminatın az olduğunu, hesap bilirkişi raporunda asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığını, bu hususun ve kusur durumunun hatalı olduğunu, hükmedilen manevi tazminatın oldukça düşük olduğunu belirterek yerel mahkeme tarafından verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Somut olayda 18.08.2016 saat 18:00 sıralarında davalı sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı beton mikseri ile 2230. sokak üzerinde seyir halinde iken olay mahalli kavşağa geldiğinde sağ tarafında kalan 2229. sokağa döndüğü sırada aracının sağ arka teker kısmıyla; 2229. sokakta kavşak başında bulunan 2009 doğumlu davacı bisiklet sürücüsü …’ın ayağının üzerinden geçmesi neticesi davaya konu yaralanmalı trafik kazası meydana gelmiştir.
Mahkemece İTÜ’de görevli bilirkişi heyetinden alınan kusur raporunda kazanın oluşmasında davalı sürücünün %25 oranında, davacı küçüğün %75 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Olaya ilişkin görülün Gebze 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/1512 Esas 2020/206 Karar sayılı dosyasında gerek keşif sonrası trafik bilirkişisi tarafından düzenlenen 02/06/2017 tarihli bilirkişi raporunda, gerekse ATK’dan alınan raporda kazada davalı sürücünün tali kusurlu, davacı küçüğün asli kusurlu bulunduğu, yapılan ceza yargılaması sonunda davalı sürücünün taksirle yaralama suçu sabit bulunarak cezalandırılmasına karar verildiği, ceza mahkemesinin ilk kararının Sakarya BAM 3. Ceza Dairesinin 2020/1426 E. 2021/344 K sayılı ilamıyla bozulduğu, ceza mahkemesince verilen taksirle yaralama cezasına ilişkin ikinci kararın istinaf aşamasından geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
Yine Adli Tıp Kurumundan alınan maluliyet raporuna göre trafik kazası ile yaralanma arasında illiyet bağı bulunduğu, davacının dava konusu yaralanma nedeniyle tüm vücut fonksiyon kaybı oranının % 7 olduğu, iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, gerek kovuşturma gerekse yerel mahkeme tarafından alınan kusur raporların birbiri ile örtüştüğü, dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporundaki kusur oranının karara esas alınmasının yerinde görüldüğü, asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği varsayılarak hesaplama yapılan bilirkişi raporu Yargıtay içtihatlarına uygun bulunduğundan davacı vekilinin bu hususlara ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf itirazının değerlendirilmesinde;
6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi uyarınca bedensel bütünlüğü zedelenen kimse, TBK’nun 56/2 maddesi uyarınca da, ağır bedensel zarar halinde, zarar görenin yakınları manevi tazminat adı altında bir miktar para ödetilmesini isteyebilir. Hakimin, özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bu tutar adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan, özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Olay tarihi, olayın oluş şekli, maluliyet derecesi, kusur oranları, tarafların sosyal ekonomik durumları ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarının olaya ve hakkaniyete uygun düştüğü kanaatine ulaşıldığından davacı vekilinin bu husustaki istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Dairemizce ilk derece mahkemesinin kararı hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk yönünden incelenmiş olup, esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de usule aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, H.M.K’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davacılar vekillerinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 23.09.2021 tarih ve 2016/1671 esas, 2021/728 karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davacılar vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davacılardan ayrı ayrı alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye harç terkin sınırı altında kaldığından tahsiline yer olmadığına,
3-Davacıların istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin üzerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avansının iadesine,
4-Karar tebliği ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dairemize dilekçe vermek suretiyle Yargıtay’da temyizi kabil olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23.11.2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

*Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*