Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1728 E. 2022/1332 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1728 – 2022/1332
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1728
KARAR NO : 2022/1332

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE : ….
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10.09.2021
NUMARASI : 2017/926 Esas – 2021/464 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : 1 -…

DAVALI : 2 -EGE SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …

DAVACI :…
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazm.)
BAŞVURU TARİHİ : 05.11.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 09.12.2021
KARAR TARİHİ : 05.10.2022
YAZIM TARİHİ : 05.10.2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde; 28.08.2015 günü meydana gelen trafik kazasında, …plaka sayılı araç sürücüsü …nin seyir halindeyken yolu karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkiline çarparak yaralanmasına ve hayati tehlike geçirmesine ve vücudunda kemik kırıkları oluşacak şekilde beden gücü kaybına uğramasına neden olduğunu, Kocaeli Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 28.08.2015 tarihli raporunda; sanığın yapılan ölçümlemesinde araç kullanırken 4.25 promil alkollü olduğunun tespit edildiğini, dolayısıyla davalı sürücülere ait diğer kusurlardan KTK kuralını ihlal ettiği ve bu nedenle kusurlu olduğu değerlendirilmesinin yapıldığını, davacı …’ın 16.07.1980 doğumlu olup, satış danışmanı olarak 1.800,00 TL ücretle çalıştığını beyanla HMK 107. Maddesi gereği 2500 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın davalı sürücü yönünden olay tarihi, sigorta şirketi yönünden temerrüd tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde; Gerekli evraklarla başvuru şartı yerine getirilmeden ikame edilen davanın usulden reddini talep ettiklerini, …plakalı aracın davalı şirket nezdinde 27.12.2014-2015 tarihlerini kapsamak üzere Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi tahtında sigortalandığını, işbu poliçe ile kişi başına toplam 268.000,00 TL’lik sakatlanma ve ölüm zararı teminatı sağlandığını, müvekkil şirketin işbu limitle sınırlı olarak sorumlu olduğunu, kusur ve maluliyetin tespiti gerektiğini, TRH 2010 yaşam tablosu baz alınarak ve 1.8 teknik faiz uygulanarak hesaplama yapılmasını, geçici iş göremezlik dönemi tazminat hesabına dahil edilmemesini, asgari ücret hesaplamaya esas alınmasını, dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi davanın kısmen kabulü ile 363.958,31 TL maddi tazminatın davalı … yönünden 28.08.2015, davalı sigorta için ise 28.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınıp (davalı sigorta şirketi poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere) davacıya verilmesine, 25.000,00 TL manevi tazminatın 28.08.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Yerel mahkemenin bu kararına karşı davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; kaza sonrası yapılan üflemeli alkol muayenesinde alkol derecesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalının sadece iki adet bira içtiğini, 4.00 promil üzerindeki alkol oranının bir insanı komaya sokacağını, kazadan sonra kendisinin hastaneye dahi sevk edilmediğini, alkol oranının kayıtlara yanlış geçtiğini, yapılan kusur araştırmasında kusur dağılımı yapılırken alkolün kazaya etkisi üzerinde bir inceleme yapılmadığını, alkolün kazaya etkisinin araştırılmasını talep ettiğini, davaya konu olayın davacının kusuru ile meydana geldiğini, mahkemece poliçe limitinin yanlış hesaplandığını, yeniden hesaplanmasını talep ettiğini ayrıca davaya konu kaza yaşanırken davacının sağ tarafında bir kamyonun olduğunu, davalının kamyonun önünden geçtikten sonra davacıyı gördüğünü ancak sevk ve idaresinde bulunan aracı davacıya çarpmaktan kurtaramadığını, bu durumun kaza tespit tutanağına yansımadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, 28.08.2015 tarihinde, davacı yayaya davalıların sürücüsü ve zorunlu sigortacısı olduğu araç çarpmış, davacı yaralanmıştır.
Hükme esas alınan maluliyet raporuna göre davacıya %55 sürekli maluliyet oranı tayin edildiği, iyileşme süresinin 12 ay olduğu tespit edilmiştir.
İlk derece mahkemesi tarafından kusur oranının tespiti için ATK’dan alınan raporda davalı sürücünün kazanın oluşumunda %50, davacı yayanın %50 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında, her iki tarafada kural ihlali verildiği, olaya ilişkin Kocaeli 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/333 E – 2017/448 K sayılı dosyasında mahkemece ATK’dan alınan 27.03.2017 tarihli kusur raporuna göre davacı ve davalının eş değer kusurlu olduğunun kabul edildiği, yapılan ceza yargılaması sonunda bilinçli taksirle yaralama suçundan adli para cezası verildiği ve istinaf aşamasından geçerek kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemiş; kusur oranındaki kural ihlal oranının davalının alkol oranı dikkate alınmadan düzenlendiği, kaldı ki davalı tarafın kusur bilirkişi raporuna itirazı bulunmadığından davacı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu anlaşıldığından 03.12.2018 tarihli ATK raporundaki kusur oranının karara esas alınması yerinde görülmüştür. Davacının maluliyet oranının kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre belirlendiği anlaşıldığından aktüerya raporundaki hesaplama doğru bulunduğundan davalı …nin bu hususlara yönelik istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Dairemizce HMK’nun 355 maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzenini ilgilendiren hususlar ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde, ilk derece mahkemesinin kararında anılan yönlerden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından H.M.K’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı …nin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.09.2021 tarih ve 2017/926 esas, 2021/464 karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı …nin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davalıdan alınması gereken 26.569,74 TL harçtan peşin alınan 59,30+6.584,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 19.926,44 TL istinaf karar harcının davalı …den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansının iadesine,
4-Avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dairemize dilekçe vermek suretiyle Yargıtay’da temyizi kabil olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 05.10.2022


e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

*Üye ….
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*