Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/1726
KARAR NO : 2022/1560
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23.09.2021
NUMARASI : 2017/565 Esas – 2021/490 Karar
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : …
VEKİLLERİ : …
DAVACI : …
VEKİLİ : …
BİRLEŞEN 2017/947 ESAS SAYILI DAVA DOSYASI
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : …
VEKİLLERİ : …
…
DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazm.)
BAŞVURU TARİHİ : 14.10.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ : 10.12.2021
KARAR TARİHİ : 09.11.2022
YAZIM TARİHİ : 09.11.2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 2017/565 Esas sayılı dosyasındaki dava dilekçesinde özetle; 31.07.2007 yılında Amasya İli Merzifon İlçesi’nde davalı … şirketine sigortalı bulunan … adına kayıtlı … plaka sayılı aracın davacının idaresi sırasında yoldan çıkarak tarlaya devrilmesi neticesinde araçta yolcu olarak bulunan davacının eşi … ve oğlu …’in hayatını kaybettiğini, maddi ve manevi olarak büyük sıkıntıya düştüğünü belirterek davacı için fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek olan ticari faizi ile davalı … şirketinden poliçedeki limiti ile sınırlı olmak kaydı ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Birleşen 2017/947 Esas sayılı dosyasındaki dava dilekçesinde özetle; 31.07.2007 tarihinde … plakalı aracın yoldan çıkarak devrildiği kazada, davacının annesi ve kardeşinin hayatını kaybettiğini, aynı araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır şekilde yaralandığını, … plakalı araç kaza tarihi itibariyle Axa Sigorta şirketi tarafından 11826906 poliçe numaralı trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklar kalmak üzere şimdilik 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, iş gücü kaybı nedeniyle 500,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının cevap dilekçesi ibraz etmediği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesi tarafından asıl dava dosyasında talep edilen destekten yoksunluk tazminat isteminin kabulüne, bu kapsamda toplam 60.026,37 TL tazminat bedelinin 17.03.2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte ve poliçede yer alan teminat dahilinde davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, birleşen dava dosyasında talep edilen destekten yoksunluk tazminat isteminin tamamen, bedensel zarar isteminin kısmen kabulü ile, 6.468,58 TL destekten yoksunluk tazminatı, 293,40 TL bedensel zarar tazminatı olmak üzere toplam 6.761,98 TL’nin 23.09.2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte ve poliçede yer alan teminat dahilinde davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya yönelik bedensel zarar tazminatı isteminin reddine dair karar verilmiştir.
Yerel mahkemenin bu kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; asıl davada destekten yoksun kalma tazminatı talep eden sürücünün davalı … karşısında 3. kişi konumunda olmadığını, somut olayda sigortalı araç sürücüsünün vefatı nedeniyle 3. kişi konumundaki destek sahiplerinin taleplerinin söz konusu olmadığını, aksine yolcu konumundaki eşi … ile oğlu …’in vefatı nedeniyle kusurlu araç sürücüsünün destekten yoksun kalma talebinin mevcut olduğunu,mahkemece hatalı gerekçeler ile “sürücü vefat” dosyaları ile karıştırılarak davanın kabulüne karar verildiğini, birleşen davada … adına hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatına yönelik hesap raporuna itirazlarının değerlendirilmeksizin hüküm kurulmuş olduğunu, müteveffa (anne) …n’in anne-babasının sağ olup olmadığı araştırılmaksızın hesaplama yapıldığını, aktüerya hesabının TRH-2010 ulusal mortalite tablosuna göre yapılması gerektiğini, müteveffanın kazançlarının %70 tutarı üzerinden paylaştırılacakken %100’ü üzerinden paylaşıma gidilmiş olmasının hatalı olduğunu, birleşen davada davacı …’in kaza tarihinde 17 yaşında olduğundan çalışıp gelir elde etme imkanı bulunmadığından geçici iş göremezlik tazminatının reddine karar verilmesi gerektiğini, yerel mahkeme tarafından yargılama neticesinde hükmedilen maddi tazminatlara temerrüt tarihlerinden itibaren faiz işletilmiş olmasının hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, itirazlarının kabul edilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen dava, destekten yoksun kalma tazminatı ile birleşen dava ayrıca maluliyet tazminatı istemlerine ilişkindir.
Somut olayda, 31.07.2007 tarihinde davalının zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu dava dışı üçüncü kişi adına kayıtlı aracın davacı …’in sevk ve idaresinde iken aracın direksiyon hakimiyetini kaybedip yoldan çıkması sonucu devrilerek meydana gelen tek taraflı trafik kazasında, araçta yolcu olarak bulunan asıl dava davacısının eşi … ile oğlu …, birleşen dosya davacısının annesi … ile kardeşi … vefat etmiştir.
Kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında, yalnızca davacı …’e kural ihlali verilmiş, kazaya dair yürütülen soruşturma sonucunda da müteveffa …’nin davacı …’ın eşi, …’ın ise oğlu olduğundan TCK 26/2 gereğince Kamu Adına Kovuşturma Yapılmasına Yer Olmadığına karar verilmiştir.
Davalı … şirketinin Asıl davaya yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde; Bilindiği üzere, KTK’nun 91’inci maddesi ile işletenlerin aynı Yasa’nın 85/1’inci maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere Trafik Sigortası yaptırma zorunluluğu getirilmiş bulunmaktadır. Zorunlu Trafik Sigortası Genel Şartları’nın sigortanın kapsamını düzenleyen 1’inci maddesinde “sigortacı, bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı KTK’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği” öngörülmüş ve yine KTK’nun 92’nci maddesinde de, anılan sigortanın kapsamı dışında kalan hususlar belirtilmiştir.
Bütün bu düzenlemelerden bu tür sigortalarda, sigorta teminatı altına alınan zararların üçüncü kişilerin beden ve mallarında meydana gelen zararlar olduğu tartışmasız bir husustur. Dava konusu olayda, davacı …’in, murisi ve desteği olan eşi ve oğlu kendisinin kullandığı araçta yolcu iken, davacının karıştığı tek taraflı olarak gerçekleşen kazada hayatını kaybetmiştir. Ölen kişi, yukarda belirtilen hükümler uyarınca üçüncü kişi ise de, anılan davacı (sürücü), kendi kusuruna dayanarak tazminat isteminde bulunduğuna göre, davalı … karşısında üçüncü kişi durumunda olmayıp, kazaya (zarara) bizzat sebep olan (haksız fiil sorumlusu) kişi olduğundan ve KTK’nun 92/a maddesine göre, işletenin eylemlerinden sorumlu bulunduğu kişilere karşı yöneltebileceği istekler zorunlu sorumluluk sigortası kapsamı dışında tutulduğundan ve tazminat istemi de haklı bulunmadığından, mahkemece davacı (sürücü) hakkında davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden davalı … şirketinin asıl davaya ilişkin istinaf istemi yerinde görülmüştür. Nitekim Yargıtay 17. HD’nin 2016/13081 E – 2019/5671 K Sayılı ve 2016/4536 E – 2019/3013 Karar sayılı ilamlarıda bu yöndedir.
Davalı … şirketinin birleşen davaya yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde; Her ne kadar tazminat hesabında TRH-2010 tablosu ve progresif rant yöntemi uygulanması gerekir ise de istinaf edenin sıfatına göre aleyhe kaldırma yapılamayacağı, sigorta şirketine başvuru tarihinden 8 iş günü sonrasından faize hükmedilmesi, müteveffaların asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği varsayılarak destekten yoksun kalma tazminatının belirlenmesi, hüküm altına alınan destek tazminatı miktarı ile poliçe miktarı dikkate alındığında karara esas alınan rapordaki hesap biçimi doğru bulunmuştur.
Ancak davacı … kaza tarihinde yaklaşık 17 yaşın olup, kaza tarihindeki yaşı itibariyle kazanç getiren herhangi bir işte çalışma iddiasının olmadığı ve bu yönden mahrum kalınan bir kazançtan bahsedilemeyeceğinden geçici iş göremezlik zararı oluşmadığının geçici iş göremezlik zararının reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
İlk derece mahkemesinin kararında tespit edilen ve yukarıda belirtilen hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalı … vekilinin asıl dava ile ilgili karara yönelik istinaf başvurusunun reddine, birleşen davada verilen karar yönelik istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 23.09.2021 tarihli, 2017/565 esas ve 2021/490 karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2- HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulması gerektiğinden,
A) Asıl davanın REDDİNE,
a) Asıl davanın reddi sebebiyle alınması gereken 80,70 TL Karar ilam harcından peşin alınan 31,40 TL’nın mahsubu ile bakiye harç terkin sınırı altında kaldığından tahsiline yer olmadığına,
b) Davalı davada vekil ile temsil edildiğinden, yürürlükteki AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
B) Birleşen davanın KISMEN KABULÜNE;
a) Davacı …’in destekten yoksunluk tazminatı isteminin kabulü ile, 6.468,58 TL tazminatın 23.09.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve poliçede yer alan teminat dahilinde davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
b) Davacı …’in geçici ve daimi iş göremezlik tazminatı taleplerinin REDDİNE,
c) Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi Uyarınca alınması gereken 441,87 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL+ 222,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 188,47 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
d) Davacı … tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL peşin harç ile 222,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 253,40 TL’nin davalıdan tahsili ile anılan davacıya verilmesine,
e) Davacı … tarafından yapılan 799,00 TL müzekkere ve tebligat gideri, 750,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.549,00 TL’nin davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 149,57 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile anılan davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
f) Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan davanın kabul edilen kısmı üzerinden yürürlükteki AAÜT uyarınca hesaplanan 6.468,58 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile anılan davacıya verilmesine,
g) Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan, davanın reddedilen kısmı için yürürlükteki AAÜT uyarınca hesaplanan 500,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile davalıya verilmesine,
C) Kullanılmayan gider avanslarının yatıranlara iadesine,
3-Davalıdan alınan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
4-Davalı tarafından yapılmış olan 75,50 TL istinaf yargılama giderinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile anılan davalıya verilmesine,
5-Kullanılmayan istinaf gider avansının yatırana iadesine,
6-Karar tebliği, harç takibi ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 09.11.2022
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
*Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır
*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*