Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1721 E. 2022/1437 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1721
KARAR NO : 2022/1437

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/09/2021
NUMARASI : 2019/144 Esas – 2021/536 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … [16877-78857-81306] UETS

DAVALI : … – … – …
VEKİLİ : Av. …
[16675-76072-03725] UETS

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
[16275-72262-23867] UETS

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)

BAŞVURU TARİHİ : 05.11.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 09.12.2021
KARAR TARİHİ : 19.10.2022
YAZIM TARİHİ : 20.10.2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, 17/01/2019 tarihinde davalı …’ın aracı ile yolun sağında dörtlü flaşörlerini yakmış vaziyette beklerken birden yola çıkarak davacının aracına çarptığını, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde davalının kusurlu olduğunu, ancak kazadan sonra davacının hastaneye gittiği sırada olay yerine gelen trafik ekiplerinin taraf beyanlarına başvurmaksızın araçların kaza sonrası pozisyonunu baz alarak dilekçe ekinde bulunan tespit tutanağını hazırladığını, kazanın oluş şeklinin yanlış aktarıldığını ve bu nedenle kusur tespitinin de hatalı olduğunu, kaza sebebiyle davacının aracının yürümez duruma geldiğini, tamiri yapılmayarak bekletildiğini, araçta meydana gelen maddi hasarın, tamir için geçecek süreye ilişkin zararların ve değer kaybının tazmini için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.200,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde, kaza tespit tutanağından da görüleceği üzere kazanın meydana gelmesinde davacının kusurlu olduğunu, kendi kusuruna dayanan bir kazadan dolayı şirkete dava açan davacının davasının reddinin gerektiğini, değer kaybı tazminat talepli davalarda, varsa zarara ilişkin hesaplama yapılır iken aracın ikinci el piyasası, satış hareketliliği, aracın km bilgisi, geçmiş hasar kaydı durumu, onarım yapılan servisin niteliği, uygulanan onarım yöntemleri, onarılan, orjinal olarak yenilenen ve boyanan parça sayısının dikkate alınacağını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, dava konusu kazanın davacı tarafın iddiasının aksine evinin otoparkından kontrollü ve sinyal vermek sureti ile yolan giren müvekkilinin İlhan sokağa dönmek istediği anda yüksek hızla seyir eden davacının yasak olan şeride girmek sureti ile hatalı sollama yapmasına dayalı oluşan bir kaza olduğunu, zira her iki tarafa aynı mesafede bulunan tarafsız trafik memurları tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağı ve tarafların araçlarında oluşan hasarlar kazanın kaza tespit tutanağında belirtildiği şekilde meydana geldiğini ortaya koyduğunu, davacının, müvekkilinin sinyalini vermek sureti ile dönmek istediğini görünce ondan hızlı hareket ederek müvekkilini geçmek istediği esnada kazaya sebebiyet verdiğini, davacı tarafın kaza tespit tutanağının düzenlenmesine ilişkin asılsız iddiaları nedeni ile kaza tespit tutanağını düzenleyen zabıt mümzilerinin huzurda dinlenmesini talep ettiklerini, zira iddianın aksine kaza sonrası yaralı tarafların kaldırıldığı Acıbadem Hastanesinde taraflar müşade altında iken kazaya dair beyanlarına başvurulduğunu, davacı tarafın dinletmek istediği ve görgüye dayalı bilgi sahibi olduğunu iddia ettiği tanıkların kaza anında mahalde bulunmayan kişiler olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, mahkemenin kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya münderecatına açıkça aykırı olduğunu, taraflar dışında kazayı bizzat gören 2 görgü tanığının da davacının beyanlarını doğruladığını, raporda KTK’nın 57.maddesi gereği davacı kusurlu görülmüş iken aynı maddede başka bir yola girme niyetini sola dönüş işaretiyle belli edilmesine ilişkin trafik kuralına riayet etmeyen davalının fiiliyle ilgili yorum dahi yapılmadığını, keşif taleplerinin yetersiz gerekçeyle reddedildiğini, kaza tespit tutanağının tarafların yokluğunda tutulduğunu, oluşu da doğru yansıtmadığını, dosyada bulunan raporlar arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulduğunu beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle hasar bedeli, değer kaybı ve araç mahrumiyet zararı istemine ilişkindir.
Somut olayda, 17.01.2019 tarihinde, davacının kendisine ait sevk ve idaresindeki araçla davalıların sürücüsü ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı oldukları aracın karıştığı çift taraflı kaza sonucunda davacının aracında hasar oluşmuştur. İlk derece mahkemesince gerçekleşen kazada davacının %100 kusurlu olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında yalnızca davacı sürücüye kural ihlali verilmiş; mahkemece makine mühendisi bilirkişiden alınan 20.12.2020 tarihli kök raporda ise kazada davacı sürücünün %40, davalı sürücünün %60 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş; kaza tespit tutanağı ve alınan rapor arasında oluşan çelişki nedeniyle mahkemece talimat yoluyla İTÜ Trafik Kürsüsü öğretim görevlilerinden oluşan heyetten alınan 15.06.2021 tarihli raporda ise davalı sürücünün kusursuz davacı sürücünün ise %100 kusurlu olduğu belirtilmiştir. Heyetimizce raporlar tetkik edilmiş ve kaza sonrası çekilen fotoğraflar ve araçlardaki hasar durumları incelenmiş, kaza tespit tutanağı ile uyumlu İTÜ’den alınan son raporun oluşa ve hayatın olağan akışına uygun olduğu değerlendirildiğinden mahkemece bu raporun hükme esas alınmasında hukuka aykırılık görülmemiştir.
Dairemizce ilk derece mahkemesinin kararı hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk yönünden incelenmiş olup, kararda esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de usule aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.09.2021 tarih ve 2019/144 esas, 2021/536 karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2- Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye harç terkin sınırı altında kaldığından tahsiline yer olmadığına,
3-Davacının istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin üzerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avansının iadesine,
4-Karar tebliği ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK.361/1-a maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde dairemize dilekçe vermek suretiyle Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.10.2022

Başkan …
e-imzalıdır

*Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*