Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1630 E. 2022/1030 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1630 – 2022/1030
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1630
KARAR NO : 2022/1030

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/04/2021
NUMARASI : 2016/93 Esas – 2021/312 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACILAR : 1-……
2-……
3-……
VEKİLLERİ : Av. ……
Av. ……

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : ……
VEKİLLERİ : Av. ……
Av. ……

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI
VEKİLİ : Av. …….

DAVALI : ANADOLU ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. ……..

DAVANIN KONUSU : Cismani Zarar Sebebiyle Maddi ve Manevi Tazminat
BAŞVURU TARİHİ : 15.06.2021 – 16.06.2021 – 17.06.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 30.11.2021
KARAR TARİHİ : 16.06.2022
YAZIM TARİHİ : 16.06.2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde, 05.12.2014 davalı … sevk ve idaresindeki davalı Kocaeli Büyükşehir Belediyesine ait araçla davacılardan …’a çarptığını, davacının yaralandığını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacı … için 1.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın, Hükümdar … için 50.000,00 TL, … … için 50.000,00 TL, … … için 30.000,00 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde, kazaya karıştığı belirtilen aracın 18.01.2014-18.01.2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Z.M.M.S. poliçesi ile müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, sigortalının kusurlu olması halinde poliçe limiti dahilinde sorumluluklarının bulunduğunu, yalnız kaza ile illiyeti bulunan fiziki ve sürekli maluliyet oranının tespiti için kazazede Adli Tıp’a sevkedilmek suretiyle Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesi nezdinde bilirkişi incelemesi yapılmasına, maluliyet kesinleşmediğinden, faiz taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, kazanın oluşmasında davalının kusurunun olmadığını, davacının müterafik kusurunun tespit edilmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi vekili cevap dilekçesinde, kazanın meydana gelmesinde belediyenin sorumluluğunun ve kusurunun bulunmadığını, belediye personeli olan diğer davalı …’in ceza dosyasında yargılandığını ve HAGB kararı verildiğini, kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, davacı …’ın maddi tazminat davasının kabulüne, 65.763,26 TL’nin davalılar … ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı yönünden kaza tarihi olan 05/12/2014 tarihinden itibaren, davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı … için 20.000,00 TL, davacı Hükümdar … için 7.500,00 TL, davacı … … için 7.500,00 TL ve davacı … … için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacılar vekili, davalı … vekili ve Kocaeli Büyükşehir Belediye vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde, ilk derece mahkemesince maluliyet oranına, kusur durumuna ve maddi tazminat hesaplamasına yönelik itirazlarının dikkate alınmadığını, davacı …’ın uğramış olduğu maddi zararının verilen karar ile telafisinin mümkün olmadığını, geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle beyninin ciddi şekilde zarar gördüğünü, zihinsel olarak kendisini kontrol edemez hale geldiğini ve bakıma muhtaç kaldığını, yine yerel mahkeme tarafından hükmedilen manevi tazminat tutarlarının çok düşük olduğunu, davacının hayatının sonuna kadar malul olduğunu, başkalarına bağımlı hale geldiğini, anne babasının tek oğullarının ölümle burun burun geldiğini hissederek ağır psikolojik travmalar yaşadıklarını, kardeşinin de tek ağabeyinin kazadan sonra öleceğini düşünerek travma yaşadığını, bakımı ile yakından ilgilendiğini, artık onun eskisi gibi olamayacağı düşüncesinin manevi olarak kendisine ağır geldiğini bu nedenle manevi tazminatların düşük kaldığını, reddedilen manevi tazminatlar bakımından her bir davacı aleyhine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedildiğini, bu durumun doğru olmadığını beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, davacının karşıya geçme maksadıyla hiç bir tedbir almadan taşıt yoluna aniden çıktığını, bu durumun otobüs içinde ve dışında bulunan kamera kayıtları ile görüldüğünü, davalının davacının aniden yola fırlaması nedeni ile aynı anda tüm gücüyle frene bastığını ancak kazaya engel olamadığını, kazanın meydana gelmemesi için kendisinden beklenen tüm çabayı gösterdiğini, hız limitleri kurallarına uyduğunu, manevi tazminatla ilgili hükmün hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkeme tarafından kabul edilen kusur oranlarının hukuka aykırı olduğunu, yayanın aniden yola çıkması ve kulaklık takmış olması gerçeği karşısında davalının sesli ikazda bulunmadığı gibi bir gerekçeye dayanılarak hüküm kurulmasının kabul edilemeyeceğini beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davanın Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı belediyenin bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, davacının kendi kusuru ile kazaya sebebiyet verdiğini, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, ceza dosyasına davalı belediyenin herhangi bir savunması veya müdahalesinin mümkün olmadığını, belediyenin gıyabında yapılmış olan tüm tutanak ve kusur tespitlerini ve bu tespitler neticesinde doğan tazminat bedellerini de kabul etmediklerini, hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, faizin başlangıç tarihine ve miktarına da itiraz ettiklerini beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

Dava, cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

Somut olayda, 05.12.2014 tarihinde, davacılardan yaya …’a, davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı oldukları aracın çarpması sonucu davacı yaralanmıştır.
Davalı sigorta şirketi yönünden dava mutlak ticari nitelikte olduğundan davalı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi vekilinin göreve ilişkin istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında, hem davacı yayaya hem de davalı sürücüye kural ihlali verilmiştir. Mahkemece, Adli Tıp Kurumundan alınan raporda davacı yayaya %85, davalı sürücüye %15 oranında kusur verilmiştir. Kazaya dair yürütülen ceza dosyasında da davalı sürücünün tali kusuruna göre cezalandırılmasına karar verilmiş, hükmün açıklanması geri bırakılmıştır. Heyetimizce de ATK’dan alınan rapordaki kusur oranları kazayla uyumlu bulunduğundan taraf vekillerinin bu husustaki istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir.
Dosya kapsamında önce Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Yönetmeliğine göre rapor alınmış, ardından Özürlülük Ölçütü Yönetmeliğine göre rapor alınmıştır. İlk raporda davacının maluliyet oranı %37, ikinci raporda ise %40 olarak tespit edilmiştir. Mahkemece ikinci rapor yani davacının %40 oranında malul olduğu rapor kabul edilmiştir. İlk rapor Çalışma Gücü Yönetmeliğinden yararlanılarak alındığından hükme esas alınması uygunken ikinci raporun esas alınması hatalı ise de maluliyet oranı yalnızca davacılar vekilince istinafa getirildiğinden aleyhe de kaldırma yapılamayacağından davacılar vekilinin bu husustaki ve buna göre düzenlenen hesap raporuna yönelik istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi uyarınca bedensel bütünlüğü zedelenen kimse manevi tazminat adı altında bir miktar para ödetilmesini isteyebilir. Hakimin, özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bu tutar adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan, özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Olay tarihi, olayın oluş şekli, kusur durumu, tarafların sosyal ekonomik durumları ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarlarının olaya ve hakkaniyete uygun düştüğü kanaatine ulaşılmıştır. Bu nedenle taraf vekillerinin istinaf istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı sürücü ve işleten haksız fiil nedeniyle gerçekleşen zarardan sorumlu olup zarar kaza tarihi itibariyle oluştuğundan bu davalılar yönünden kaza tarihinden faiz işletilmesi doğrudur. Davalı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi vekilinin buna ilişkin istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Davacılar ihtiyari dava arkadaşı olduklarından her birinin açtığı manevi tazminat davaları ayrıdır ve bu nedenle her biri yönünden davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesi yerindedir. Davacılar vekilinin buna ilişkin istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Dairemizce ilk derece mahkemesinin kararı hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk yönünden incelenmiş olup, kararda esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de usule aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 07.04.2021 tarih ve 2016/93 esas, 2021/312 karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davacılardan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye miktar terkin sınırı altında kaldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davalı …’den maddi tazminat bakımından alınması gereken 4.492,29 TL, manevi tazminat bakımından alınması gereken 2.732,40 TL olmak üzere toplam 7.224,69 TL harçtan peşin alınan 1.807,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.417,69 TL istinaf karar harcının anılan davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4- Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davalı Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığından maddi tazminat bakımından alınması gereken 4.492,29 TL, manevi tazminat bakımından alınması gereken 2.732,40 TL olmak üzere toplam 7.224,69 TL harçtan peşin alınan 1.807,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.417,69 TL istinaf karar harcının anılan davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-İstinaf yoluna başvuran taraflarca yapılmış istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, kullanılmayan avanslarının iadesine ,
6-Karar tebliği, harç takibi ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16.06.2022


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*