Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1610 E. 2021/1304 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1610 – 2021/1304
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1610
KARAR NO : 2021/1304

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE :…
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/09/2021
NUMARASI : 2021/133 Esas – 2021/9 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : GÜVENCE HESABI
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … İNŞAAT TAAHHÜT VE SAĞLIK HİZMETLERİ SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
VEKİLLERİ : Av. …
Av. ….

DAVALI : ….

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)

BAŞVURU TARİHİ : 12.10.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 24.11.2021
KARAR TARİHİ : 22.12.2021
YAZIM TARİHİ : 23.12.2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 28.06.2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalılardan … sevk ve idaresindeki diğer davalıya ait iş makinesinin dava dışı …’in aracına çarptığını, kazanın meydana gelmesinde davalı …’ın kusurlu bulunduğunu, dava dışı …’in kusursuz olduğunu, dava dışı …’in 18.03.2021 tarihinde davacı Güvence Hesabına müracaat ederek kazaya sebep olan iş makinesinin zorunlu mali mesuliyet trafik sigortası olmadığından kazadan doğan zararının karşılanmasını talep etiğini, kazaya dair hasar dosyası oluşturulduğunu, davalıların hasar dosyasından haberdar edildiğini, iş makinesine ait ZMMS poliçesini ibraz etmelerinin istendiğini, davacı tarafından tazminat ödenmesi durumunda ödenen tazminatın kendilerinden rücu edileceğinin ihtar edildiğini, davalılar tarafından rücu bildirimine bir cevap verilmediğini, davacı tarafından dava dışı …’e 140.605,00 TL tazminat ödenmesinin uygun bulunduğunu, alacağın davalılardan tahsili için ihtiyati haciz kararı aldıklarını, Sakarya 1. İcra Müdürlüğünün 2021/4950 sayılı dosyası ile davalılar hakkında icra takibine geçildiğini, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu beyan ederek davalıların takibe itirazlarının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, karar kesinleştiğinde dosyanın Sakarya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemenin gerekçeli kararında davalılardan …’ın tüzel kişi olmakla birlikte davacının tazminat ödemesi yaptığı gerçek kişinin halefi olduğu bu nedenle davanın asliye hukuk mahkemelerinde görülmesi gerektiği yönündeki gerekçesinin hatalı olduğunu, davacının tazminat ödemesi yaptığı hak sahiplerine karşı sigortacının halefi olarak hareket ettiğinden rücuen tazminat alacaklarında da ödeme yaptığı gerçek kişinin değil sigortacının halefi olduğunu, somut olayda davalıların ZMMS yaptırmakla yükümlü olmalarına rağmen yaptırmayan araç maliki ve kazaya kusuru ile sebep olan araç şoförü olduğunda duraksama bulunmadığını, öyleyse davacının zararını karşıladığı 3. kişinin halefi olarak değil, davalıların trafik sigortacısı olarak rücu hakkını kullandığını, davalıların gerçek kişi olmadığını, davalılardan birinin tüzel kişilik olduğunu, ZMMS yaptırılmayan aracın da iş bu tüzel kişi davalının yürüttüğü ticari faaliyet kapsamında kullandığı bir iş makinesi olduğunu, hem davacının yaptığı tazminat ödemesinin TTK’da düzenlenen ZMMS’ye dayanarak yapıldığı hem de taraflardan birinin tacir olması sebebiyle somut olayda asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava; Güvence Hesabının rücu alacağına istinaden yaptığı icra takibine borçlu tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. TTK 5/1 mad. gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir.
Güvence Hesabının tazmin sorumluluğu TTK’nın 1483/1.maddesinden kaynaklandığından Güvence Hesabına karşı açılan davalarda görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesidir. Ancak Güvence Hesabının açmış olduğu rücu davalarında Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 16. maddesi uyarıca haksız fiil hükümlerine göre talepte bulunulduğundan görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Somut olayda; davacı Güvence Hesabının davalıların sürücüsü ve işleteni oldukları zorunlu mali sorumluluk sigortası olmayan aracın karıştığı çift taraflı kaza sonucu zarar gören diğer araç sürücüsüne ödediği maddi zararın rücuen tahsili için davalılara karşı icra takibi başlatmış, davalılarca yapılan itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak için işbu itirazın iptali davasını açmıştır.
Davaya konu alacak haksız fiilden kaynaklı olup, davanın TTK 4/1. maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi ticari davalar kapsamında bulunmaması nedeniyle, davaya bakmak görevi Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğundan ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararı usul ve yasaya uygun bulunarak davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesinin 14.09.2021 tarih ve 2021/133 esas, 2021/9 karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin üzerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avansının davacıya iadesine,
4-Karar tebliği ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 362/1-c maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 22.12.2021


Başkan…
e-imzalıdır

*Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*