Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1569 E. 2021/1149 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1569 – 2021/1149
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1569
KARAR NO : 2021/1149

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : ….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06.10.2021
NUMARASI : 2021/334 Esas – 2021/32 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVACI : GÜVENCE HESABI
VEKİLLERİ : Av. …

Av. …
Av. …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar
Nedeniyle)

BAŞVURU TARİHİ : 19.10.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 15.11.2021
KARAR TARİHİ : 01.12.2021
YAZIM TARİHİ : 01.12.2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde; Sakarya 3. İcra Müdürlüğü’nün 2020/7070 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazların iptali ile takibin devamını, yargılama safhasında ortaya çıkabilecek tazminattan indirim sebeplerinin bulunması halinde, mahkemece hak sahibinin gerçek zararının tespit ettirilerek tespit edilen gerçek zarar tutarından kusur ve her türlü indirim tutarlarının düşüldükten sonra 87.160,00-TL asıl alacağın ödeme tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ve ferilerinin ihtiyati haciz vekalet ücreti ve ihtiyati haciz karar harcı ile toplam 89.743,14-TL, takipten sonra işleyecek yasal faizi ve diğer ferileriyle davalıdan (3. Kişilerin kusurundan kaynaklanan teselsülden doğacak rücu ve fazlaya ilişkin talep haklarının saklı kalmak kaydı ile) tahsiline karar verilmesini, davalı üzerine kayıtlı araçların üzerine tedbir konulmasını ve davalı üzerine kayıtlı taşınmazlar üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini, davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının Sakarya 3. İcra Müdürlüğü’nün 2020/7070 Esas sayılı dosyasında müvekkili hakkında ilamsız takip başlattığını, takip dosyasına alacağı gösterir bir belge sunmadığını, süresinde yaptıkları itiraz neticesinde takibin durdurulduğunu, davacı tarafın dilekçesinde ileri sürdüğü konuların ve taleplerin hiç birini kabul etmediklerini, oluşan kazada müvekkilinin kusuru oranında sorumlu olduğunu, ayrıca karşı tarafın zararının davacı tarafın belirtiği kadar olmadığını, olayda tazminat ödenen …’ün de sorumlu olduğunu, kusur oranını kabul etmediklerini, olay hakkında yeterli inceleme yapılmamış olduğunu, olayın yargılamayı gerektirmekte olduğunu, davacı tarafın tazminat taleplerini fahiş olduğunu, müvekkilinin davalının tüm zararlarını gederdiğini, davalının hayati tehlikesinin bulunmadığını, olayda zarar görmediğini, davanın yasal dayanaktan yoksun olduğunu, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, aynı konu ile ilgili olarak Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/264 Esas sayılı dosyasının halen derdest olduğunu, tüm bu nedenlerle ve mahkemece resen nazara alınacak nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi tarafından mahkemenin görevsizliğine, davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Yerel mahkemenin bu kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; icra dosyasına yaptıkları itirazda borcun konusunun belirtilmemiş olması nedeniyle takibin geçersiz olduğunu, bu nedenle öncelikle borcun konusunun tespiti için davanın icra hukuk mahkemesinde açılması gerektiğini, icra hukuk mahkemesinde borcun sebebi açıklanmadan açılan itirazın iptali davasının reddi gerektiğini, bu nedenle esas yönünden karar verilmesi mümkün iken görev yönünden karar verilmesinin istinaf nedeni olduğunu, olayın haksız fiilden kaynaklandığını, müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, davanın reddinin gerektiğini, aynı olay nedeniyle Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/264 esas sayılı dosyasının devam ettiğini, her iki davanın öncelikle birleştirilmesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava; Güvence Hesabının rücu alacağına istinaden yaptığı icra takibine borçlu tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. TTK 5/1 mad. gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir.
Güvence Hesabının tazmin sorumluluğu TTK’nın 1483/1. Maddesinden kaynaklandığından Güvence Hesabına karşı açılan davalarda görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesidir. Ancak Güvence Hesabının açmış olduğu rücu davalarında Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 16. maddesi uyarıca haksız fiil hükümlerine göre talepte bulunulduğundan görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Somut olayda; davacı güvence hesabının davalı sürücünün zorunlu mali sorumluluk sigortası olmayan araç ile seyir halinde iken, kusuru ile sebep olduğu trafik kazasında zarar gören üçüncü kişinin zararını karşıladığı iddiası ile araç maliki aynı zamanda araç sürücüsüne karşı açtığı rücu alacağına dayanan itirazın iptali davası olduğu, alacağın niteliği itibarı ile haksız fiilden kaynaklandığı, davalının gerçek kişi olması ve davanın TTK 4/1. maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi ticari davalar kapsamında bulunmaması nedeniyle, davaya bakmak görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesinin 06.10.2021 tarih ve 2021/334 esas, 2021/32 karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davalıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalının istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin üzerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avansının davalıya iadesine,
4-Karar tebliği ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 362/1-c maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01.12.2021


Başkan …
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

*Üye…
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*