Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1562 E. 2022/1110 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1562
KARAR NO : 2022/1110

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/09/2021
NUMARASI : 2018/153 Esas – 2021/453 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : … – … – …
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …

DAVALI : … – … – …

İHBAR OLUNANLAR : 1 -… – …

2 -… – …

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
BAŞVURU TARİHİ : 11.10.2021 – 20.10.2021 – 25.10.202
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 09.11.2022
KARAR TARİHİ : 04.07.2022
YAZIM TARİHİ : 05.07.2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, 24/04/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının içinde bulunduğu araca davalı … yönetimindeki, davalı … Ltd. Şirketine ait servis aracının sol arka kısımdan çarpması sonucu davacının hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını, uzun müddet yoğun bakımda kaldığını, bir çok ameliyat olduğunu ve halen tedavisinin devam ettiğini, ancak malul kaldığını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 20.000,00 TL maddi tazminat ile 300.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiş; 09.03.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi talebini 115.068,91 TL’ye artırmıştır.
Davalı … cevap dilekçesinde, meydana gelen trafik kazasında dava dışı sürücü …’ın kusurlu olduğunu, sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet verecek derecede fahiş olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, … plakalı aracın ruhsat sahibi davalı şirket olsa dahi KTK 3 ve 85 maddeleri gereğince davalı şirketin aracını işleten sıfatıyla hukuki sorumluluğuna gidilemeyeceğini, davalı şirket ile dava dışı … arasında 08/10/2016 tarihli araç kiralama sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşme gereğince dava dışı …’ın 08/10/2016 tarihinden itibaren … plakalı aracı 12 ay süre ile kullanacağını, diğer davalı …’ın dava dışı …’ın SGK’lı çalışanı olduğunu, davalı şirketin … plakalı araç üzerindeki işleten sıfatının sona erdiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde, davacının davalı … şirketine başvuruda bulunmadığını, husumet, zamanaşımı ve derdestlik itirazlarının bulunduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Anonim Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde, dosya kapsamından poliçe ve kazaya karıştığı iddia edilen araç plakası belirtilmediğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 5.083,00 TL geçici iş göremezlik ve 12.605,64 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 17.688,64 TL’nin davalı … yönünden kaza tarihi olan 24.04.2017, davalılar Anadolu Sigorta ve Bereket Sigorta yönünden ise 28.02.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınıp davacıya verilmesine; 18.000,00 TL manevi tazminatın 24.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı … yönünden davanın pasif husumet nedeni ile reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili, davalı … Özemniyet Taşımacılık Pet. Oto. Yedek Par. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şirketi vekili, davalı …ve davalı … Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalı … Ltd. Şirketinin servis aracı olmasına rağmen davanın bu davalı bakımından reddinin doğru olmadığını, davayı 03.03.2021 tarihli bilirkişi raporunu esas alarak ıslah ettiklerini, ıslahtan sonra dosyada ek rapor alındığını, neticeden 18.408,64 TL maddi tazminata hükmedilirken bilirkişi raporuna göre ıslah edilen ve reddedilen kısım yönünden gerekçeli kararda davalılar Anadolu Sigorta ve Bereket Sigorta’ya nispi vekalet ücretine hükmedildiğini, bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah yapıldığından davalılar yararına yapılan avukatlık ücreti hesaplamasının doğru olmadığını, maddi tazminat taleplerinin doğru hesaplanmadığını, talepleri gibi manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken Efe Tur Ltd. Şirketi yönünden davanın reddinin doğru olmadığını beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … Özemniyet Taşımacılık Pet. Oto. Yedek Parça Tur. San. ve Tic. Ltd. Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesine, davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle davalı şirket bakımından reddedilmesi üzerine maddi-manevi tazminat yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek bir vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kazanın meydana gelmesinde kusurun yalnızca davacının içinde bulunduğu aracın şoförü …’a ait olduğu savcılık kararında sabit olmasına rağmen diğer davalı …’a kusur atfedilmesinin yerinde olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte hüküm tesis edilirken davacının emniyet kemerini takmadığı gözetilerek %20 indirim uygulanması gerektiğini, davacının kendisinin ve içinde bulunduğu aracın sürücüsünün ağır kusurunun açıkça illiyet bağını kestiğini, davacının kaza tarihinde emekli olduğunu, herhangi bir işte çalışmadığını, davacının söz konusu dönemde emekli maaşı almaya devam ettiğini beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … Anonim Türk Sigorta Şirketi istinaf başvuru dilekçesinde, dosyada alınan bilirkişi raporlarına itirazlarını sunduklarını, mahkeme tarafından bu itirazlarının değerlendirilmeden hüküm kurulduğunu, sigorta ettiren davalı … Özemniyet Taşımacılık Petrol Ltd. Şirketi olan sigortalı aracın uzun süreli kira sözleşmesi ile kiralandığını, Efe Tur Özemniyet Taşımacılık Pet. Ltd. Şti’nin işleten sıfatı ve dolayısıyla hukuki sorumluluğunun ortadan kalktığını ve davanın reddine karar verildiğini, sigorta ettirenin sorumluluğu olmaması karşısında davalı … şirketinin de sorumluluğunun kalmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren genel şartlar gereği geçici iş göremezlik zararı sağlık giderlerinin teminatına alındığını, ayrıca sağlık giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu ve sigorta şirketlerinin sorumluluğu bulunmadığının açıkça belirtildiğini, davacının emekli olduğunu ve geçici iş göremezlik zararının oluşmadığını, sigortalı araç sürücüsü kendisinden beklenebilecek tüm özen ve yükümlülüklere uygun davrandığını, kazanın meydana gelmesinde kusuru olmadığını, davalı şirketin işletene düşen kusurdan fazlası ile mükellef tutulamayacağını, davayı kabul etmemekle birlikte davaya konu kazada iş kazası olduğunun açık olduğunu, ceza soruşturma dosyası incelenerek uzlaşma bulunup bulunmadığının incelenmesi gerektiğini, rapor hesap tarihi itibariyle güncel değerler üzerinden tazminat hesabı yapıldığından davacının faiz talebine yer olmadığını, ancak rapor hesap tarihinden itibaren faiz talep edebileceğinden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı …vekili istinaf başvuru dilekçesinde, yasal başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddi gerektiğini, yerel mahkeme tarafından İTÜ’den seçilen bilirkişi heyetinden alınan bilirkişi raporu ile tespit edilen kusur oranı gözetilmeksizin tüm bedelden davalı … şirketinin sorumlu tutulmasının mevzuata ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, kusur oranlarının en doğru ve geçerli tespitinin yapılabilmesi için Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişilerce rapor alınmasının zorunluluk arz ettiğini, kusur raporunun kabulünün mümkün olmadığını, ayrıca müterafik kusur unsurunun da hiç bir suretle gözetilmemesinin yerinde olmadığını, davacının gerçek daimi maluliyet durumunun tespit edilebilmesi adına kazadan en az 18 ay geçtikten sonra ATK 3. İhtisas Dairesinden özürlü sağlık raporu alınması gerektiğini, ancak dosyada alınan maluliyet raporunun bu süre dolmadan alındığını, yargılama sırasında alınan aktüerya raporunda bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada 1.8 teknik faizinin uygulanmasının hatalı olduğunu beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, 24.04.2017 tarihinde, davacının yolcu olarak bulunduğu davalılardan …nezdinde zorunlu mali mesuliyet sigortalı araçla, diğer davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı oldukları aracın karıştıkları çift taraflı kaza sonucunda davacı yaralanmıştır.
Kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında, yalnızca davacının içinde yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsüne kural ihlali verilmiş, kazaya dair yürütülen soruşturma sonucunda da davalı sürücü kusursuz kabul edilerek takipsizlik kararı verilmiştir. Mahkemece Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda ise davacının bulunduğu araç sürücüsü %75, davalı sürücü %25 oranında kusurlu bulunmuş, mahkemece kaza tespit tutanağı ile ATK raporundaki çelişkinin giderilmesi için İTÜ öğretim görevlilerinden alınan raporda da davacının bulunduğu araç sürücüsü %75, davalı sürücü %25 oranında kusurlu bulunmuştur. Mahkemece İTÜ heyet raporunun hükme esas alınması heyetimizce de yerinde bulunduğundan taraf vekillerinin kusur oranına yönelik istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir.
Davacının yaralanmasına sebep kaza 24.04.2017 tarihinde gerçekleşmiş olup kaza tarihi itibariyle Özürlülük Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik yürürlüktedir. Davacının maluliyet oranı bu yönetmeliğe göre tespit edildiğinden davalı … vekilinin bu husustaki istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Davacı, soruşturma aşamasındaki beyanına göre arka koltukta seyahat etmekte olup kaza sonucu dışarıya fırlaması da sözkonusu olmadığından taraf vekillerinin müterafik kusur indirimi yapılması yönündeki istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir.
Dosya kapsamında alınan kök ve ek aktüer raporlar PMF 1931 yaşam tablosuna ve progressive rant yöntemine göre düzenlenmiştir. Yargıtay’ın güncel içtihatlarına göre aktüer hesaplama TRH2010 yaşam tablosu ve progressive rant yöntemine göre yapılmalıdır. Aktüer raporlarda progressive rant yönetiminin kullanılması yerindedir. TRH2010 yaşam tablosu ise davacı lehinedir. Davacı vekilinin kök ve ek raporda yaşam tablosuna yönelik itirazı olmadığından davalılar yararına kazanılmış hak oluşmuştur. Davalılar bakımından ise aleyhe kaldırma yapılamayacağından taraf vekillerinin aktüer rapora ilişkin istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir.
Geçici iş göremezlik zararları zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamındadır. Kaza, iş kazası değildir, uzamış zamanaşımı süresi içerisinde dava açılmış ve ıslah yapılmıştır, bu nedenle olayımızda zamanaşımı süresi dolmamıştır. Sigorta şirketleri yönünden temerrrüd dava tarihi itibariyle oluşmuş olmasına karşın dava aşamasında yapılan başvuru tarihine göre hesaplanan temerrüd tarihten faiz işletilmesine karar verilmiş ise de aleyhe kaldırma yapılmamıştır. Yine dava öncesi sigorta şirketlerine başvuru yapılması dava sırasında giderilebilecek dava şartlarından olduğundan ve dava sırasında bu eksiklik giderildiğinden davanın esasına girilmesi yerindedir. Taraf vekillerinin bu hususlara ilişkin istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi uyarınca bedensel bütünlüğü zedelenen kimse manevi tazminat adı altında bir miktar para ödetilmesini isteyebilir. Hakimin, özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bu tutar adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan, özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Olay tarihi, olayın oluş şekli, kusur durumu, tarafların sosyal ekonomik durumları ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı olaya ve hakkaniyete uygun düştüğü kanaatine ulaşılmıştır. Bu nedenle davacı vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
İşleten tanımı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.
2918 sayılı KTK’nın 85. maddesi ise “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay uygulamalarında, işleten sıfatının belirlenmesinde araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması ve fiili hakimiyetin uzun süreli olması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır.
Araç maliki davalı … işleten sıfatıyla davalı olarak gösterilmiş, mahkemece dosyada toplanan delillere göre Efe Tur’un aracı ihbar olunan …’a uzun süreli kira sözleşmesiyle kiralaması nedeniyle Efe Tur hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş ise de, davalı … tarafından dosyaya sunulan 08.10.2016 tarihli kira sözleşmesinin adi yazılı olduğu ve kiralamaya yönelik ödemelere ait faturaların kaza tarihinden sonraya ilişkin olduğu görülmektedir. Dosya içerisinde bulunan ve kaza sonrası davalı …’a ait aracın resimlerinde de araç üzerinde “Efe Tur” logosunun yer aldığı, zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinin davalı … tarafından 20.02.2017 başlangıç ve 20.08.2018 bitiş tarihli olarak davalı … nezdinde yaptırıldığı, adi yazılı kira sözleşmesinin her zaman düzenlenebileceği ve faturalarla, poliçe tarihlerine bakıldığında davalı …’un diğer davalılarla birlikte işleten sıfatıyla sorumlu tutulması gerekirken, savunmasına itibar edilerek davacı 3.kişinin hakkını zarara uğratacak şekilde hakkında pasif husumetten red kararı verilmesi hatalı bulunmuştur. Davacı vekilinin bu husustaki istinaf isteminin kabulü gerekmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/3.maddesi gereğince de maddi tazminat davasının kısmen reddi durumunda davalı lehine verilecek vekalet ücreti davacı lehine verileni geçemeyeceğinden hükümde davalılar lehine 28.211,80 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi de hatalı olmuştur. Davacı vekilinin bu husustaki istinaf isteminin de kabulü gerekmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararındaki anılan yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davalı tarafların istinaf istemlerinin reddine, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, hükmün 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmiş, davalı … diğer davalılarla birlikte maddi ve manevi tazminatlardan sorumlu tutulmak ve reddedilen maddi tazminata ilişkin vekalet ücreti davacı lehine takdir edileni geçmeyecek şekilde belirlenmek suretiyle yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-A)Davalı …Ş, davalı …ve davalı … Ltd. Şirketi vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
B)Yürürlükteki yargı harçları tarifesi uyarınca, davalı …den alınması gereken 1.208,31 TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 303,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 905,31 TL istinaf karar harcının davalı …den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
C) Yürürlükteki yargı harçları tarifesi uyarınca, davalı …den alınması gereken 1.208,31 TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 59,30+244,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 905,01 TL istinaf karar harcının davalı …den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
D) Yürürlükteki yargı harçları tarifesi uyarınca, davalı … Ltd. Şirketinden alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye harç terkin sınırı altında kaldığından tahsiline yer olmadığına,
E)İstinaf yoluna başvuran davalıların yapmış oldukları istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
2- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.09.2021 tarih ve 2018/153 esas, 2021/453 karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulması gerektiğinden,
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
A)5.083,00 TL geçici iş göremezlik, 12.605,64TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 17.688,64 TL’nin davalılar … ve Efe Tur Ltd. Şirketi yönünden kaza tarihi olan 24.04.2017, davalılar …ve …yönünden ise 28.02.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
B) 18.000,00 TL manevi tazminatın 24.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Efe Tur Ltd. Şirketi ile …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
C) Hüküm tarihinde kabul edilen maddi tazminat yönünden alınması gerekli 1.208,31 TL harçtan peşin alınan 68,31 TL peşin harç ve 332,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 808,00 TL harcın davalılar Efe Tur Ltd. Şirketi, Anadolu Sigorta A.Ş, …ve …’tan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
D) Hüküm tarihinde kabul edilen manevi tazminat yönünden alınması gerekli 1.229,58 TL harçtan peşin alınan 1.024,65‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 204,93 TL harcın davalılar Efe Tur Ltd. Şirketi ile …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
E) Maddi tazminat yönünden 68,31 TL peşin harç ve 332,00 TL tamamlama harcı toplamı 400,31 TL’nin tüm davalılardan; manevi tazminat yönünden 1.024,65 TL harcın davalılar Efe Tur Ltd. Şirketi ile …’tan, müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
F) Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen maddi tazminat miktarı bakımından yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar Efe Tur Ltd. Şirketi, Anadolu Sigorta A.Ş, …ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
G) Davalılar Efe Tur Ltd. Şirketi, …ve …kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden, reddedilen edilen maddi tazminat miktarı bakımından yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/3 maddesi uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar Efe Tur Ltd. şirketi, Anadolu Sigorta ve Bereket Sigorta’ya verilmesine,
H) Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen manevi tazminat miktarı yönünden 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar Efe Tur Ltd. Şirketi ile …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
I) Davalı … Ltd.Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Ltd. Şirketine verilmesine,
İ)Davacı tarafından yapılan ‭1.460,86‬ TL harç, 842,15 TL müzekkere ve tebligat gideri, 1.640,00 TL bilirkişi gideri, 314,50 TL ATK fatura masrafı olmak üzere toplam 4.257,11 TL yargılama giderinden davanın kabul red oranına göre belirlenen 366,07 TL’sinin davalılar Efe Tur Ltd. Şirketi, Anadolu Sigorta A.Ş, …ve …’tan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
İ) Kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
4- Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan 124,60 TL istinaf yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Yatırılan istinaf gider avanslarının harcanmayan kısımlarının hesap edilerek yatıranlara iadesine,
7-Karar tebliği, harç takibi ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dairemize dilekçe vermek suretiyle Yargıtay’da temyizi kabil olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04.07.2022


Başkan …
e-imzalıdır

*Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*