Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1561 E. 2022/1109 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1561 – 2022/1109
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1561
KARAR NO : 2022/1109

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE :…
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/06/2021
NUMARASI : 2017/691 Esas – 2021/371 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : ALLİANZ SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …

DAVACILAR : 1-…
2-…
3-…
VEKİLLERİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan
Tazminat)

BAŞVURU TARİHİ : 26.07.2021 – 27.08.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 09.11.2021
KARAR TARİHİ : 04.07.2022
YAZIM TARİHİ : 05.07.2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde, 29/04/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıların yaralandığını, karşı istikametten gelen davalının önündeki aracı sollayarak bir anda davacının şeridine geçtiğini, kazanın bu şekilde meydana geldiğini, gece geç saat ve karanlık olmasına rağmen davalının tek farının kırık bir halde seyrettiğini, davacının yaşanan kaza sonrası aracını sattığını, halen araç kullanabilecek psikolojide olmadığını, davalı sigorta şirketine başvurmalarına rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik her bir davacı için 2.000,00 TL’den 6.000,00 TL maddi tazminat ile her bir davacı için 40.000,00 TL’den 120.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş; yargılama sırasında davacı …için maluliyete ilişkin talebini 73.059,13 TL’ye, hasar bedeli talebini 5.449,00 TL’ye, araç mahrumiyet talebini 7.500,00 TL’ye; davacı …’ın maluliyete ilişkin talebini 29.459,00 TL’ye artırmıştır.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde, dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru şartı yapılması gerektiğini, davacılardan… bakımından başvuru yapılmadığını, diğer davacıların ise zorunlu evraklarının eksik olduğunu, bu nedenle ödeme yapılamadığını, kusur durumunun net olarak belirlenmesi gerektiğini, sağlık giderlerin sorumluluğunun SGK’da olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile davacı … yönünden; 73.059,13 TL maluliyete ilişkin zarar, 5.449,00 TL araçta meydana gelen zarar olmak üzere toplam 78.508,13 TL maddi tazminatın davalı … için 29.04.2017, davalı sigorta için 04.04.2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınıp davacı … ‘e verilmesine, 7.500,00 TL araç mahrumiyet zararının 29.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı…’dan alınıp davacı …’e verilmesine, davalı sigorta şirketi yönünden araç mahrumiyet zararı talebinin reddine, davalı… yönünden 29.459,00 TL maddi tazminatın davalı … için 29.04.2017, davalı sigorta için 04.07.2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınıp davacı…e verilmesine, davacı …’in maddi tazminat talebinin reddine, davacı … yönünden 12.000,00 TL, davacı … yönünden 8.000,00 TL ve davacı… yönünden 3.000,00 TL manevi tazminatın 04.04.2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınıp davacılara verilmesine, davalı sigorta yönünden manevi tazminat talebinin reddine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı … vekili ve davalı Allianz Sigorta A.Ş vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, dosyadaki kusur bilirkişisi raporları arasındaki çelişkinin giderilmediğini, savunma haklarının kısıtlandığını, kazanın meydana geldiği yolun yol durumunu detaylı olarak gösteren hava fotoğraflarının celbini talep ettikleri halde bu taleplerinin karşılanmadığını, davacı …’in davaya konu kazadan sonra başka bir kazaya daha karıştığının öğrenildiğini, davacıda oluşan maluliyet durumunun sonraki kaza nedeniyle meydana gelmiş olma ihtimalinin araştırılmasını istediklerini ancak bu taleplerinin de karşılanmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, davacının kaza sırasında kendi şeridinden çıkarak davalının şeridine girdiğini, akşam vakti ve rampa aşağı seyretmesine rağmen hızını azaltmayarak kazaya neden olduğunu, davacı …’in kazada asli ve tek kusurlu olduğunu, kazanın meydana gelmesi ile bedensel kararın ortaya çıkması veya artmasının her zaman aynı sebebe bağlı olmayabileceğini, davacıların, gerçekleşen kazada araç içinde almaları zorunlu olan tedbirlere uyup uymadıklarının önem arzettiğini, davacıların kemer takmaları durumunda yaralanıp yararlanmayacaklarının, eğer maluliyet oluşabilecekse ne olacağı hususlarının ek raporla değerlendirilmesini talep ettiklerini, ancak bu yönde de bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığını, davacı tarafın ceza mahkemesinde maddi zararları olmadığını beyan ettiklerini, bunun açıkça mahkeme içi ikrar olduğunu, buna rağmen maddi tazminata hükmedilmesinin yerinde olmadığını, araç değerinin 16.000,00 TL olarak belirlenmesinde hiçbir somut ve objektif kriter kullanılmadığını, sovtaj bedeli konusunda hiçbir denetleme ve değerlendirme yapılmadığını, davacı tarafın tek taraflı olarak sunduğu kayıtların esas alındığını, araç kiralama bedeli/araç mahrumiyet zararı talep edilmesinin mümkün olmadığını beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı Allianz Sigorta A.Ş vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkeme tarafından esas alınan kusur oranının fahiş olduğunu, bu kusur oranı esas alınarak yapılan hesaplamanın da hukuka aykırı olduğunu, hesaplamaya esas alınan yaşam tablosu ve kullanılan hesaplama yönteminin de hatalı olduğunu, bakiye yaşam süreleri hesaplanırken PFM tablosunun kullanıldığını, iskonto uygulanmadığını, 01.06.2015 tarihli Genel Şartlar uyarınca tazminat hesaplamalarında TRH tablosu ve %1,8 teknik faiz kullanılması gerektiğini, hesaplamaya esas alınan maluliyet oranlarının fahiş olduğunu, araç hasarı için belirlenen tutarında çok yüksek olduğunu, davacının imzaladığı ibraname ile her türlü araç hasarına ilişkin taleplerinden feragat ettiğini beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat ile araç hasar ve mahrumiyet bedeli istemlerine ilişkindir.
Somut olayda, 29.04.2017 tarihinde, davacılardan …ın kullandığı araçla davalıların sürücüsü ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı oldukları aracın karıştıkları çok taraflı kaza sonucunda, davacılar yaralanmış, davacı …’a ait araç hasar görmüştür.
Kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında, davacı sürücüye ve davalı sürücüye kural ihlali verilmiş, kazaya karışan dava dışı üçüncü araç sürücüsü kusursuz bulunmuştur. Mahkemece Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda ise davacı sürücü %25, davalı sürücü %75 oranında kusurlu bulunmuş, davaya karışan dava dışı üçüncü sürücü kusursuz bulunmuştur. ATK’dan alınan kusur raporuna yalnızca davalı sigorta şirketi vekilince itiraz edilmiştir. Mahkemece kazaya dair yürütülen ceza dosyasında alınan trafik bilirkişi raporu ile ATK raporundaki çelişkinin giderilmesi için İTÜ öğretim görevlilerinden alınan raporda ise davacı sürücü kusursuz, davalı sürücü %100 oranında kusurlu bulunmuştur. Bu rapora da davalılar vekilleri itiraz etmişlerdir. Mahkemece alınan ATK raporuna davacı tarafça itiraz edilmemesi nedeniyle davalılar yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Nitekim bu rapora davalı tarafın itirazı üzerine İTÜ heyetten alınan rapor davalıların aleyhine çıkmıştır. Bu durumda mahkemece davalı sürücünün kazada %100 oranında kusurlu kabul edilmesi hatalı olmuştur. Aynı şekilde mahkemece davacıların maddi zararının tespiti için aktüer bilirkişiden alınan 05.03.2020 tarihli ilk rapor TRH2010 yaşam tablosu ve 1.8 tekniz faize göre, ATK’dan alınan kusur oranları uygulanarak düzenlemiştir. Bu rapora da davacı tarafça itiraz edilmemiştir. Bu durumda mahkemece resen alınan PMF1931 yaşam tablosu ve progressive rant yöntemiyle düzenlenen raporun hükme esas alınması hatalı olmuştur. Her ne kadar güncel Yargıtay içtihatları aktüer hesaplamanın TRH2010 yaşam tablosu ve progressive rant yöntemiyle yapılması yönünde ise de davacı tarafça ilk rapora itiraz edilmediğinden kazanılmış usuli hakka göre 05.03.2020 tarihli aktüer rapor doğrultusunda karar verilmemesi hatalı olmuştur. Davalılar vekillerinin bu hususlara değinen istinaf istemlerinin kabulü gerekmiştir.
Mahkemece, makine mühendisi bilirkişiden alınan 24.10.2020 tarihli ek raporda, davacı …’ın aracının tamirinin ekonomik olmaması nedeniyle pert total sayılması, kaza tarihi itibariyle belirlenen rayiç değer, sovtaj bedeli, araç mahrumiyet süresi ve araç kira bedelleri uygun bulunduğundan davalılar vekillerinin bu hususlardaki istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Davacıların yaralanmasına sebep kaza 29.04.2017 tarihinde gerçekleşmiş olup kaza tarihi itibariyle Özürlülük Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik yürürlüktedir. Davacıların maluliyet oranları bu yönetmeliğe göre tespit edildiğinden ve davacı …ın kaza sonrası karıştığı belirtilen kazanın maddi hasarlı olduğu tramer kayıtlarından anlaşıldığından davalılar vekillerinin bu hususlardaki istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Gerçekleşen kazada davacıların müterafik kusuruna yönelik delil bulunmadığından mahkemece bu yönde indirim yapılmaması yerinde bulunmuş davalılar vekillerinin bu husustaki istinaf itirazları da yerinde görülmemiştir.
İlk derece mahkemesinin kararındaki anılan yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalılar vekillerinin istinaf istemlerinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmasına karar verilmiş, maluliyet tazminatları yönünden itiraz edilmeyen 05.03.2020 tarihli aktüer raporu esas alınarak davacı … için 38.871,90 TL ve davacı … için 18.611,04 TL maluliyet zararına hükmedilmek suretiyle, araç hasarı ve araç mahrumiyet bedeli tazminatları yönünden ise davalı tarafın %75 kusuruna göre, bilirkişiler tarafından belirlenen hasar ve mahrumiyet bedellerinden % 25 oranında indirim yapılmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … ile davalı Allianz Sigorta A.Ş vekilinin istinaf başvurularının KABULÜ İLE, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11.06.2021 tarih ve 2017/691 esas, 2021/371 karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulması gerektiğinden,
DAVANIN KISMEN KABULÜ ile,
A) Davacı … için 38.871,90 TL maluliyet zararı, 4.086,75 TL araç hasarı olmak üzere toplam 42.958,65 TL maddi tazminatın davalı …’dan 29.04.2017, davalı sigorta şirketinden 04.04.2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …‘e verilmesine,
B) Davacı … için 5.625,00 TL araç mahrumiyet zararının 29.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacı …’e verilmesine,
C) Davalı sigorta şirketi yönünden araç mahrumiyet zararı talebinin reddine,
D) Davalı …için 18.611,04 TL maddi tazminatın davalı …’dan 29.04.2017, davalı sigorta şirketinden 04.07.2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
E) Davacı …’in maddi tazminat talebinin reddine,
F) Davacı … için 12.000,00 TL manevi tazminatın 04.04.2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile anılan davacıya verilmesine,
G) Davacı … için 8.000,00 TL manevi tazminatın 04.04.2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile anılan davacıya verilmesine,
H) Davacı … için 3.000,00 TL manevi tazminatın 04.04.2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile anılan davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
I) Davalı sigorta yönünden manevi tazminat talebinin reddine,
İ) Alınması gerekli 6.161,20 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 430,36 TL ve 571,30 TL ıslah harcı toplamı 1.001,66 TL harcın mahsubu ile kalan 5.159,54 TL harcın davalılardan (davalı sigorta şirketi 4.205,83 TL’sinden sorumlu olmak üzere) alınarak hazineye gelir kaydına kaydına,
J) Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen maddi tazminat miktarları yönünden 7.115,87 TL vekalet ücretinin davalılardan (davalı sigorta 6.384,62 TL’sinden sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … ‘e verilmesine,
K) Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen maddi tazminat miktarları yönünden 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … ‘e verilmesine,
L) Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen maddi tazminat miktarları yönünden 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den; 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …den; 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalılara verilmesine,
M) Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen manevi tazminat miktarları yönünden; davacı … için 4.080,00 TL, davacı…için 4.080,00 TL ve davacı …için 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine,
N) Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden; 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den; 4.800,00 TL vekalet ücretinin davacı …den ve 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …den alınarak davalılara verilmesine,
O) Davacı tarafından yapılan 1.033,06 TL harç, 314,50 TL ATK faturası, 2.992,85 TL müzekkere ve tebligat gideri, 2.040,00 TL bilirkişi gideri, 50,00 TL tanıklık ücreti olmak üzere ki toplam 6.430,41 TL yargılama giderinin, davanın kabul red oranına göre belirlenen 2.463,14 TL’sinin davalılardan (davalı sigorta şirketi 1.681,42 TL’sinden sorumlu olmak üzere) alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
Ö) Kullanılmayan gider avanslarının yatıranlara iadesine,
P) İlk derece mahkemesi tarafından düzenlenen 03.11.2021 tarih ve 2021/371 harç nolu harç tahsil müzekkeresinin işlemsiz iadesinin istenilmesine,

3- Davalı … tarafından yatırılan 2.375,00 TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4- Davalı Allianz Sigorta A.Ş tarafından yatırılan 2.365,30 TL (59,30+2.306,00 TL) istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
5- Davalılarca yapılan istinaf yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- Kullanılmayan istinaf gider avansının yatırana iadesine,
7-Harç takibi, karar tebliği ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04.07.2022


Başkan …
e-imzalıdır

*Üye…
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*