Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1491 E. 2022/1091 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1491 – 2022/1091
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1491
KARAR NO : 2022/1091

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP :…

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2021
NUMARASI : 2019/377 Esas – 2021/577 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : TÜRKİYE SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLLERİ : Av….- Av. …

DAVALI : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
BAŞVURU TARİHİ : 17.09.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 27.10.2021
KARAR TARİHİ : 29.06.2022
YAZIM TARİHİ : 29.06.2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, 05.11.2017 tarihinde davacının maliki olduğu, kaza tarihinde … yönetiminde bulunan …plaka sayılı araç ile davalılardan…’ın sürücüsü ve maliki olduğu… plaka sayılı aracın çarpışması sonucu maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini, tutulan tutanaktan davalının tam ve asli kusurlu olduğunun belirlendiğini, Halk Sigorta A.Ş. tarafından hasar dosyası açıldığını, aracın tamir edilerek kendisine teslim edildiğini, personel taşımacılığı yapan minibüsün 1 ay boyunca çalışamadığını, araçta değer kaybı meydana geldiğini, sigorta şirketi tarafından hasar giderilmiş ise de değer kaybını karşılamadığını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL araçta meydana gelen değer kaybı ile 2.000,00 TL kazanç kaybının yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş; yargılama sırasında değer kaybı talebini 15.000,00 TL’ye artırmıştır.
Davalı Türkiye(Halk) Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafından sigorta şirketine başvuru yapılmadığını, kaza hakkında kesinleşmiş bir kusur raporu bulunmadığını, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olup, sigorta şirketinin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, davacı tarafın diğer davalıdan talep ettiği 2.000,00 TL kazanç kaybı tazminatının davalı sigorta şirketine yöneltilemeyeceğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince davacının davalılar aleyhine açtığı değer kaybı tazminatı talebinin kabulüne, 15.000,00 TL değer kaybı tazminatının davalı … bakımından 05/11/2017 kaza tarihinden, davalı Türkiye Sigorta AŞ bakımından 15/03/2018 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine (davalı Türkiye Sigorta AŞ’nin sorumluluğunun bakiye poliçe teminat limiti olan 9.400,00 TL ile sınırlı tutulmasına); davacının davalı … aleyhine açtığı kazanç kaybı talebinin kısmen kabulüne, 1.008,00 TL’nin 05/11/2017 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı Türkiye Sigorta A.Ş vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı Türkiye Sigorta A.Ş vekili istinaf başvuru dilekçesinde, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplama yönteminin hatalı olduğunu, değer kaybı hesaplamasının Genel Şartlar ekindeki formülasyona göre yapılması gerektiğini, ıslah talebine konu alacağın zamanaşımına uğradığını, davaya konu kazanın 05.11.2017 tarihinde meydana geldiğini, değer kaybı taleplerinin ise 11.06.2021 tarihinde ıslah yolu ile arttırıldığını, 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, davalı sigorta şirketi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiğini, sigortanın 9.400,00 TL poliçe limiti ile sorumlu olduğunu beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan araç değer kaybı ve kazanç kaybı istemine ilişkindir.
Somut olayda, 05.11.2017 tarihinde, davacının maliki olduğu araçla davalıların sürücüsü ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı oldukları aracın karıştığı çift taraflı kaza sonucunda davacının aracında hasar oluşmuş, bu nedenle işbu davada değer ve kazanç kaybı talep edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde davasını 6100 sayılı HMK’nın 107.maddesi kapsamında belirsiz alacak davası olarak açtığını belirttiğinden ve dava tarihi itibariyle alacağın tamamı için zamanaşımı kesildiğinden, bedel artırım tarihi itibariyle zamanaşımı süresi dolmamıştır. Davalı sigorta şirketi vekilinin bu husustaki istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda davacının aracında meydana gelen değer kaybı hesabı Yargıtay yerleşik içtihatları kapsamında gerçek zarar ilkesi gereğince, kaza tarihindeki serbest piyasa koşullarına göre, aracın kazadan önceki değeri ile onarım sonrası değeri arasındaki farka göre belirlenmiş olup Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih, Esas 2019/40, Karar 2020/40 Sayılı Kararı ile de değer kaybının ZMMS Genel Şartlarına göre hesaplanmasının yasal dayanağı kalmadığından davalı sigorta şirketi vekilinin bu husustaki istinaf isteminin de reddi gerekmiştir.
Davalı sigorta şirketi, davacı tarafından değer kaybı yönünden bedel artırımının her iki davalı bakımından 15.000,00 TL’ye artırılması poliçe limitinin de 9.400,00 TL olması nedeniyle kendileri yönünden davanın kısmen reddi ile vekalet ücreti verilmesi gerektiği hususunda istinaf isteminde bulunmuş ise de; davalı sigorta şirketi sürücü ile birlikte kusur oranında gerçekleşen zarardan müteselsilen ve poliçe limiti ile sorumlu olup değer kaybına yönelik dava her iki davalı yönünden kabul edilip sigorta şirketi poliçe limitiyle sorumlu tutulduğundan bu husustaki istinaf isteminin de reddi gerekmiştir.
Dairemizce ilk derece mahkemesinin kararı hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk yönünden incelenmiş olup, kararda esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de usule aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davalı Türkiye Sigorta A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 02.07.2021 tarih ve 2019/377 esas, 2021/577 karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı Türkiye Sigorta A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2- Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davalı Türkiye Sigorta A.Ş’den alınması gereken 642,11 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30+215,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 367,81 TL istinaf karar harcının anılan davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3- İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılmış istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın iadesine,
4-Karar tebliği, harç takibi ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29.06.2022


Başkan…
e-imzalıdır

*Üye…
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*