Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1387 E. 2022/1213 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1387 – 2022/1213
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1387
KARAR NO : 2022/1213

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/04/2021
NUMARASI : 2016/455 Esas – 2021/378 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACILAR : 1-:….
2-:….
3-:….
VEKİLLERİ : Av. :….
Av. :….

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : 1 -:….
VEKİLLERİ : Av. :….
Av. :….

DAVALI : 2 -MAPFRE SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. :….

DAVANIN KONUSU : Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat

BAŞVURU TARİHİ : 23.08.2021-13.09.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: : 11.10.2021
KARAR TARİHİ : 14.09.2022
YAZIM TARİHİ : 14.09.2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 09/02/2013 tarihinde saat 20.00 sularında davalı … yönetimindeki … plakalı aracın karşıdan karşıya geçmek isteyen davacılara çarptığını, aracın davalı sigorta şirketine ZMMS sigortası ile sigortalı olduğunu, kazanın meydana gelmesinde davalı …’in %100 kusurlu olduğunu belirterek cismani zarar sebebiyle şimdilik 2.000TL maddi tazminatın, yasal faiziyle davalılardan ortaklaşa ve dayanışmalı olarak tahsiline ayrıca … için 30.000TL diğer müvekkilleri için 15.000’er TL olmak üzere toplam 60.000TL manevi tazminatın davalı …’den olay tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; söz konusu trafik kazasında aracı ile davacı tarafa çarptığını, davacı tarafın hafif şekilde yaralandığını, ancak davacı …in kazadan sonra kendisini ciddi şekilde darp edip, aracına hasar verdiğini, kaza nedeniyle Gebze 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/487 E. sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucu kendisinin trafik kazası sonucu taksirli yaralama suçundan, davacı …in ise kendisini darp etmesi sebebiyle kasten yaralama ve mala zarar verme suçundan mahkum olduğunu, davacı …in maluliyetinin kaza sonucu oluşmadığını, müvekkilinin aracını tekmeleyip, eliyle vurup, camları kırıp, burnuna yumruk atması sonucu oluştuğunu, müvekkilinin aracının ön ve arka camındaki ve üstündeki hasarın söz konusu kaza sonucu oluşmayacağını, davacının maddi tazminat taleplerinin dayanaktan yoksun olduğunu, davacının trafik kazası sonucu küçük bir sedme ile yere düştüğünü, fiziki şiddet sonucu kendi kusuru ile yaralandığını, diğer davacıların ise basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmaları olduğunu, açılan maddi manevi tazminat davasının reddini talep etmişlerdir.
İlk derece mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulü ile davacı …’ın iş gücü kaybı ve kazanç kaybı talebinin kabulü ile; 46.282,48. TL ve tedavi gideri talebinin kısmen kabulü ile 437,50 TL maddi tazminatın davalı … yönünden kaza tarihi olan 09/04/2013 tarihinden itibaren, davalı Mapfre Genel Sigorta A. Ş. yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı Mapfre Genel Sigorta A.Ş’nin poliçe limiti ile sınırlı olmak ve tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydı ile sorumlu tutulmasına, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı …için 5.000,00 TL, davacı … için 3.000,00 TL, davacı … için 3.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak anılan davacılara ödenmesine fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Yerel mahkemenin bu kararına karşı davacı vekili ve davalılardan … vekili tarafından ayrı ayrı istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu kaza sonucu davacılardan …in sağ ve sol elinden yaralandığını, sol elinin içindeki parmaklarındaki sinir damalarının koptuğunu, mahkemece alınan ATK raporu ile %8.2 oranında malul olduğunu, diğer davacıların maluliyeti oluşmasa da kaza sonucu fiziksel olarak yaralandıklarını, davacı …in kazadan sonra uzunca bir süre işgücü kaybı yaşadığını, çalışamadığını, mağdur olduğunu, mahkemece verilen maddi ve tazminatın çok düşük kaldığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … vekili istinaf dilekçesinde; kaza tespit tutanağında davacıların yaya geçidinden geçmediğinin belirlendiğini, ayrıca kazanın taşıt yolunun sol şeridinde meydana geldiğini, davacıların trafiğin akışını kontrol etmiş olsa yola çıkmayacağını, çıksa dahi gelen aracı göreceğini ve kazaya sebebiyet vermeyeceğini bu sebeple davacıların olayda kusurunun bulunduğunu, bunun üzerine kaza sonrası davacının davalıyı darp ettiğini ve aracına zarar verdiğini, maluliyetinin sebebinin davacı …in kaza sonrası eylemlerinden kaynakladığını, mahkemece bu hususta araştırma yapılmadığını, davacılar lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, trafik kazasına bağlı cismani zararın giderimi için kazaya karışan araç sürücüsü ve zorunlu trafik sigortacısına karşı husumet yöneltilerek zarar gören çocuk ,anne ve baba tarafından açılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Somut olayda, 19.04.2013 günü saat 20.05 sıralarında davalı sürücü …’in ‘in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile seyir halinde iken olay mahaline geldiğinde istikametine göre sağ tarafından kaplamaya girip karşıdan karşıya geçmek isteyen davacı yaya … Ve … … ile 2008 doğumlu davacı yaya … …’a aracının ön kısımları ile çarpması sonucu yaralanmalı dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir.
İlk derece mahkemesi tarafından kusur oranının tespiti için trafik bilirkişisinden alınan raporda davalı sürücünün kazanın oluşumunda %87,5, davacı …Ve … …’ın %12,5 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında, hem davacı yayalara hem de davalı sürücüye kural ihlali verilmiştir. Kazaya dair yürütülen ceza dosyasında da davalı sürücünün asli kusuruna göre cezalandırılmasına karar verilmiş, hükmün açıklanması geri bırakılmıştır. Heyetimizce de trafik bilirkişisinden alınan rapordaki kusur oranları kazayla uyumlu bulunduğundan bu husustaki istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir.
Olaya ilişkin Gebze 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/487 E – 2014/636 K sayılı dosyası incelendiğinde yapılan ceza yargılaması sonunda davalı sürücünün taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçu sabit bulunarak adli para cezasıyla cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ,yine davacı yaya …’ın çarpma sırasında aracın ön camı üzerine düştüğü, BTM ile giderilemez şekilde yaralandığı,olayın etkisiyle öfkeye kapıldığı,davalı sürücünün aracı üzerinde tepindiği,çatlamış olan ön camı kırdığı,arka camı ve yan dikiz aynasını kırdığı,kaçmaya çalışan davalı sürücüyü yakalayarak eli ile darp ettiği,burnunda kırık meydana getirecek şekilde yaraladığı kabul edilerek kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından cezalandırıldığı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Ceza mahkemelerinde tesbit edilen kusur oranı değil, maddi vakıalar hukuk hakimi yönünden bağlayıcı olur.
Mahkemece hükme esas alınan Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Yönetmeliğine göre düzenlenen maluliyet raporunda davacı …’ın sürekli maluliyetinin % 8.2, iyileşme süresinin 4 ay olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece ceza dosyası ve hastane kayıtları incelenerek ATK’dan ikinci bir rapor talep edilmiş, gerek ilk gerekse ikinci raporda trafik kazasına bağlı gelişen yaralanma nedeniyle maluliyet oranının belirlendiği anlaşılmıştır.Yine dosya kapsamından davacının geliri Yıllık Gelir Beyannamesine göre asgari ücreti 2.08 katı olarak belirlenip bu ücret üzerinden yapılan hesaplamaya göre hüküm kurulması dairemizce doğru bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle hükme esas alınan maluliyet raporuna ve buna göre hesaplanan maddi tazminata yönelik istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf itirazlarının değerlendirilmesinde
6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi uyarınca bedensel bütünlüğü zedelenen kimse manevi tazminat adı altında bir miktar para ödetilmesini isteyebilir. Hakimin, özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bu tutar adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan, özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Olay tarihi, olayın oluş şekli, davacıların yaranlama derecesi ,kusur durumu, tarafların sosyal ekonomik durumları ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı olaya ve hakkaniyete uygun düştüğü kanaatine ulaşılmıştır. Bu nedenle taraf vekillerinin manevi tazminata yönelik istinaf isteminin de reddine karar vermek gerekmiştir.
Dairemizce ilk derece mahkemesinin kararı hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk yönünden incelenmiş olup, kararda esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de usule aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 26.04.2021 tarih ve 2016/455 esas, 2021/378 karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekili ve davalılardan … vekili istinaf başvurularının ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davacılardan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye harç terkin sınırı altında kaldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davalılardan …’den alınması gereken 3.942,88 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL +927,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.956,58 TL harcın davalılardan …’den alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Tarafların istinaf başvuruları için yaptıkları giderlerin üzerlerinde bırakılmasına, kulanılmayan istinaf gider avanslarının yatıranlara iadesine,
5-Karar tebliği, harç takibi ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.14.09.2022


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*