Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1349 E. 2022/899 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1349 – 2022/899
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1349
KARAR NO : 2022/899

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE :…
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08.07.2021
NUMARASI : 2020/268 Esas – 2021/404 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : 1 -EGE SİGORTA A.Ş
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : 2 -GÜVENCE HESABI
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazm.)
BAŞVURU TARİHİ : 23.07.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 06.10.2021
KARAR TARİHİ : 01.06.2022
YAZIM TARİHİ : 01.06.2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 30.04.2012 tarihinde Kocaeli ili Gölcük ilçesinde davalı sigorta şirketi sigortalısı … plaka sayılı aracın geçtiği bölgenin hız sınırından daha hızlı bir şekilde seyretmesi nedeniyle yaya olarak yolun karşısına geçmekte olan müvekkiline çarptığını, söz konusu kazadan sonra müvekkilinin Karamürsel Devlet Hastanesine kaldırıldığını, görmüş olduğu tedaviye ve geçen sürece rağmen müvekkilinin halen eski sağlığına kavuşamadığını ve sürekli malul kaldığını, müvekkilinin Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurduğunu ve kendisine %8 sürekli malullük raporu verildiğini, taraflarınca yazılı olarak davalılara başvuru yapıldığını ancak davalılardan dönüş yapılmadığını, ayrıca davalılar ile yapılan arabuluculuk görüşmelerinde de anlaşma imkanı olmadığını beyanla fazlaya ve manevi tazminata ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın (geçici ve sürekli iş görmezlik ve iş gücü kaybına ilişkin kazanç kaybı) kaza tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde; …plakalı aracın müvekkili nezdinde 02.04.2012 – 02.04.2013 tarihlerini kapsamak üzere Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, müvekkilinin sorumluluğunun sigorta teminat limitleri ve sigortalının kusuru oranı ile sınırlı olduğunu, davacının bir anda yola atlaması ile meydana gelen trafik kazasında %100 kusurlu olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte kaza sonrası oluşan maluliyet oranının tespit edilmesi, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderlerinin tazminatı hesaba dahil edilmemesi, davacının SGK dan ödeme alıp almadığının tespit edilmesi, davacının maddi zararının tespit edilmesi gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Güvence Hesabı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu talebin zaman aşımına uğradığını, mali bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatları iptal edilen Ege Sigorta A.Ş’nin Güvence Hesabı’na devrinin söz konusu olmadığını, Ege Sigorta A.Ş.’nin müvekkili Güvence Hesabı nezdinde herhangi bir teminat, mal, hak ve alacağının bulunmadığını, mevzuat esasları çerçevesinde Güvence Hesabı’nın Ege Sigorta A.Ş. ile hiçbir taraf, halefiyet veya borçlarını tekeffül ilişkisinin olmadığını, kazaya karışan … plakalı aracın Ege Sigorta A.Ş. tarafından tanzim edilmiş kaza tarihinde geçerli olan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası bulunduğunu, Güvence Hesabı’nın iş bu yargılamada taraf sıfatının bulunmadığını, Tasfiye Halinde Ege Sigorta A.Ş.’nin tüzel kişiliğinin devam ettiğini, taraf ehliyeti ve dava takip yetkisinin bulunduğunu, Güvence Hesabı yöneltilen talebin husumet yokluğundan reddi gerektiğini, müvekkili Kuruma başvuru yapılmadığını, Ege Sigorta’ya yapılan başvurunun müvekkili için geçerli olmadığını, araç sürücüsünün kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığını, davacının ve araç sürücüsünün kusur oranlarının belirlenmesi için uzman bilirkişiler tarafından rapor düzenlenmesi gerektiğini, tazminat hesabının yapılması halinde davacının, Adli Tıp Kurumu veya takdir edilecek resmi ve yetkili bir hastane tarafından, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik esasları çerçevesinde muayene edilmesi sağlanarak usul ve yasaya uygun olarak düzenlenmiş, şahsın trafik kazasından kaynaklanan arazlar nedeniyle kesin ve kalıcı maluliyetini gösterir rapor aldırılması gerektiğini, hesaplamanın TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak yapılması gerektiğini, sağlık giderleri teminatının Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup, ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğunun 2918 sayılı KTK’nun 98 inci maddesi gereğince sona erdiğini, avans faizi talep edilemeyeceğini, faize hükmedilmesi halinde faiz başlangıcının dava tarihi olarak dikkate alınması gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi tarafından kazanın meydana gelmesinde davacının %100 kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Yerel mahkemenin bu kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı ve eksik olduğunu,kaza olan yerin yerleşim yeri içi olup hız sınırının 50 KM olduğunu, davalı sigorta şirketi sigortalısı sürücünün kusurlu hareketlerinin davanın oluşumuna sebebiyet verdiğini, ancak mahkemece eksik inceleme yapılarak hatalı karar verildiğini belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası sonucunda oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, 30.04.2012 tarihinde D-130 Karayolu üzerinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında yolun sol tarafından gelerek beton bariyerden atlayıp yolun karşısına geçmek isteyen davacının yaralandığı,kaza tarihi itibariyle davacıya çarpan … plakalı aracın Ege Sigorta A.Ş tarafından ZMMS ile sigortalandığı dosya kapsamıyla sabittir.
Uyuşmazlık kusur oranında toplanmaktadır.
Kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsüne kural ihlali verilmemiş, davacının kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğu belirtilmiş, şikayet yokluğu sebebiyle Gölcük Cumhuriyet Başsavcılığınca kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkemece makine mühendisi bilirkişiden alınan kusur raporuna göre, kazanın oluşumunda davacı %100 oranında kusurlu bulunmuştur. Bilirkişi raporunda belirlenen kusur oranı heyetimizce de oluşa uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf istemi yerinde görülmemştir.
Dairemizce ilk derece mahkemesinin kararı hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk yönünden incelenmiş olup, kararda esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de usule aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.07.2021 tarih ve 2020/268 esas, 2021/404 karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2- Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye miktar terkin sınırı altında kaldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılmış istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansının iadesine,
4-Avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dairemize dilekçe vermek suretiyle Yargıtay’da temyizi kabil olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01.06.2022


Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

*Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*