Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1204 E. 2022/781 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1204 – 2022/781
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1204
KARAR NO : 2022/781

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/03/2021
NUMARASI : 2017/931 Esas – 2021/282 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : 1 -…

DAVALI : 2 -AXA SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLLERİ : Av. …
Av….

DAVALI : 3 -SOMPO SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat

BAŞVURU TARİHİ : 07.05.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 14.09.2021
KARAR TARİHİ : 18.05.2022
YAZIM TARİHİ : 18.05.2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde; 19/07/2015 tarihinde davalı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın yola kontrolsüz girmesi sonucu müvekkilin yolcu olarak bulunduğu … plakalı araca çarpmasıyla meydana gelen trafik kazasında müvekkilin vücudunda sağ kol ve dirsekte kemik kırılması oluşması nedeniyle sabit eser meydana gelecek şekilde yaralandığını ve malul kaldığını, yapılan tetkik ve tedavilerin bir iyileşme sağlamadığını, bir çocuğu bulunan müvekkilin sağ kolundan yaralanmasından dolayı gerek kendi işlerine gerekse çocuğuna bakamadığını, hatta başkasının bakımına muhtaç kaldığını belirterek tüm maddi zararlarını tam olarak belirleme imkanları bulunmadığından deliller toplandıktan sonra bilirkişi marifetiyle belirlenecek olan maddi zararın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL nin kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketleri için poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla) tahsiline, müvekkilin duyduğu elem ve acıdan dolayı ise 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsilini, davalı …’nin … plakalı aracın üzerine konulan tedbirin kaldırılarak … plakalı araca tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı Sompo Japan Sigorta A.Ş.vekili cevap dilekçesinde; Davanın trafik kazasından kaynaklanan bedeni zarar talebi olması nedeniyle davaya bakmakla görevli mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğunu, ayrıca esasa ilişkin olarak da ZMMS sigortası genel şartları uyarınca kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesinin gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte kusur oranlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Kurumuna, maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp 3. İhtisas Kurumuna sevk edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Axa Sigorta A.Ş.vekili cevap dilekçesinde; KTK 97 maddesinde zarar görenin ZMMS nda öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir hükmü uyarınca davacının elindeki belgelerle birlikte sigorta şirketine başvuru yapması gerekirken usule aykırı olarak dava açtığını, dolayısıyla davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, esasa ilişkin olarak da davacının var ise maluliyet oranının belirlenmesinin gerektiğini, maluliyetin bulunması halinde geçici nitelikte olup olmadığı, kaza ile netice arasındaki illiyet bağı bulunup bulunmadığı ve maluliyetin sürekli olup olmadığı bununla birlikte tazminat gerektirip gerektirmediği konularının belirlenmesi gerektiğini belirterek öncelikle davanın reddine karar verilmesini, aksi halde tarafların kusur durumlarının ve davacının maluliyet oranının tespit edilmesini, sonrasında aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını talep etmiştir.
Mahkemece açılan maddi ve manevi tazminat davalarının kısmen kabul ve kısmen reddine, davacının bedensel zararına karşılık gelen tazminat miktarında %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmak sureti ile neticeten 20.492,49 TL tazminat bedelinin 09.07.2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte davalılardan (davalı sigorta şirketleri yönünden yasal faiz başlangıç tarihi 28.12.2016 olup poliçelerde yazan limit dahilinde sorumluluklarına gidilmek üzere) müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, toplam 9.000,00 TL manevi tazminat bedelinin davalı …’den 09.07.2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya yönelik maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının maluliyetinin düşük tespit edildiğini, Kocaeli Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 05.02.2018 tarihli mütaalada davacının çalışma gücü kaybı oranının %11.2, geçici iş göremezlik süresinin ise 6 ay olarak tespit edildiğini, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’nun 20.02.2019 tarihli mütaalasında ise davacının özürlülük oranının %2, iyileşme süresinin ise 4 ay olarak tespit edildiğini, mahkemece dosyanın ATK 3. İhtisas Kurulu’na gönderilmesine rağmen Adli Tıp Kurumu tarafından ısrarla 2. İhtisas Dairesine tevzii yapıldığını, mahkemece yargılamanın hiçbir aşamasında hatır taşıması konusunda araştırma ve inceleme yapılmadığını, delil toplanmaksızın %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmasının yerinde olmadığını, kaldı ki sürücünün davacının kardeşi olduğunu, arada bir menfaat ilişkisi bulunmadığından hatır taşımasından söz edilemeyeceğini, hükmedilen manevi tazminat tutarının ise yeterli olmadığını, ve kaza nedeniyle davacının kolunda sabit eser niteliğinde iz kaldığını, 43 yaşındaki davacının kol ve dirsek hareketlerinin yeterli düzeyde yerine getiremediğini, uygulanacak faiz türünün avans faizi olması gerektiğini, mahkemece hatır taşıması nedeniyle maddi tazminat tutarından indirim yapıldığı için sigorta şirketleri yararına hükmedilen vekalet ücretlerinin hatalı olduğunu, yargılama giderlerinin ise eksik olarak hüküm altına alındığını, mahkemeye sunulan makbuzların yargılama giderleri arasında gösterilmesine karar verildiği halde gösterilmediğini, bu durumun çelişkiye neden olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalılardan … tarafından istinaf dilekçesi verilmiş ise de; mahkemece anılan davalıya eksik istinaf harcının kesin süre içerisinde yatırılması konusunda muhtıra tebliğ edilmiş, muhtıranın tebliğine rağmen harcın süresinde tamamlanmaması üzerine anılan davalının istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Dava, yaralama ile sonuçlanan trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Mahkemece bilirkişi tarafından hesaplanmış maddi tazminat tutarından %20 oranında hatır taşıması indirimi yapıldığı belirtilmiş ise de, hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılmamıştır. Bunun için öncelikle ilgili ceza soruşturması dosyası getirtilerek burdaki ifadelerin değerlendirilmesi ve tarafların bu konuda sunacakları diğer delillerin (nüfus kaydı vs) toplanması gerekir. Ayrıca davacı tarafın rapor tanzimi için yapmış olduğu giderlerin yargılama giderleri içerisinde gösterilmesi gerekirken anılan giderlerin açıkça hüküm altına alınmaması sonucu HMK’nın 297/1-ç maddesine aykırı hareket edilmiş olması da doğru değildir.
Kabul biçimine göre de, hatır taşımasına dayalı indirimler hakimin takdirine dayalı olup davacı tarafından ön görülmesi mümkün olmayan olgulardandır. Şu durumda; hatır taşıması nedeniyle reddedilen kısım bakımından davalı sigorta şirketleri yararına vekalet ücretlerine hükmedilmiş olması da doğru değildir.

İlk derece mahkemesinin yaptığı yargılama ve verdiği kararda tespit edilen ve yukarıda belirtilen eksiklik ve hatalar, dairemizce 6100 s. HMK’nın 353/1-a-6 maddesinde belirtilen uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması kapsamında kabul edildiğinden davacı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, anılan eksiklikler giderilerek yeniden bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 31.03.2021 tarih ve 2017/931 esas, 2021/282 karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Peşin olarak alınan istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
4-Davacının istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin esas hakkında verilecek kararda değerlendirilmesine, harcanmayan istinaf gider avansının davacıya iadesine,
5-Karar tebliği, harç ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.18.05.2022

Başkan …
e-imzalıdır

*Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*