Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1203 E. 2022/763 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1203
KARAR NO : 2022/763

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/06/2021
NUMARASI : 2019/54 Esas – 2021/386 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : 1 -… -…
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : 2 -…
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : 3 -…
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat

BAŞVURU TARİHİ : 13.07.2021-26.07.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 14.09.2021
KARAR TARİHİ : 12.05.2022
YAZIM TARİHİ : 12.05.2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, 07/05/2015 tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı motorsiklet ile seyir halinde iken yolun sağ tarafında park halinde bulunan sürücü … idaresindeki otomobilin sol arka kısımlarına çarpması sonucunda maddi hasarlı, yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, bu kazada davacının motosiklette yolcu konumunda olduğunu, diz kapağının parçalandığını, sakat kaldığını, yapılan tedavi sonucunda engelli sağlık kurulu raporunda engel durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %28 olduğunun kabul edildiğini, kaza yapan …plakalı motosiklet kaza tarihi itibariyle trafik sigortası ile davalı …Ş.’ne sigortalı bulunduğunu, trafik sigortası ile Axa Sigorta A.Ş.’ne sigortalı bulunduğunu beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL maddi tazminatın sürücü yönünden sigorta tarafından yapılan ödeme mahsup edildikten sonra bakiye kalan tutara olay tarihinden, sigortacı yönünden ise yaptıkları ödeme mahsup edildikten sonra bakiye kalan tutar üzerinden poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ve 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsilini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde, kazaya karışan … plakalı aracın davalı şirket tarafından 12.03.2015 – 2016 tarihleri arasında geçerli olmak Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçede teminatın limitinin kişi başı 290.000,00 TL olduğunu, davacının trafik kazası sebebi ile meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığının, varsa oranının belirlenmesi gerektiğini, kazaya ilişkin dava öncesi hasar aşamasında başvuru yapıldığını ve 9608297 hasar numaralı dosya açıldığını, hasar dosyasında 83.323,55 TL davacı vekiline 24.04.2017 tarihinde ödendiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, kazaya karışan … plakalı aracın Allianz Sigorta A.Ş. Nezdinde trafik sigorta poliçesi ile 27.04.2015/2016 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, meydana gelen kaza nedeniyle davacının talep ettiği geçici iş göremezlik giderinden her türlü bakıcı ve estetik giderlerinden davalı şirketin sorumlu tutulamayacağını, bu hususta sorumluluğun SGK’ya ait olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabul ve kısmen reddi ile toplam 17.000,00 TL manevi tazminat bedelinin 07.05.2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili ile davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, meydana gelen kaza nedeniyle alınan bilirkişi raporunda dava dışı …’a %75, davalı …’a %25 oranında kusur verilmesi sebebi ile bilirkişi raporuna yasal süresi içerisinde itiraz ettiklerini, kazada davacının kusurunun bulunmadığının sabit olduğunu, davacının yapılan tedavisi sonucunda 08/12/2016 tarihli Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Engelli Sağlık Kurulu Raporu’nda engel durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %28 olduğunun belirlendiğini, alınan ATK raporunda ise sürekli iş göremezlik oranının %24 olduğunun tespit edildiğini, yerel mahkemenin gerekçeli kararında davacının kaza sırasında kask takmadığı gibi bir gerekçenin ileri sürüldüğünü, ancak davacının kask taktığının dosya içinde bulunan ceza dosyasının soruşturma aşamasındaki beyanında dile getirildiğini, yine dinlenen tanık …’ın da davacının kask taktığını beyan ettiğini, davacının kask takmadığından bahisle manevi tazminatın belirlenmesinin hatalı olduğunu, davacının iş kadını olması hususunun ilk derece mahkemesince dikkate alınmadığını, tarafların ekonomik seviyeleri dikkate alındığında belirlenen manevi tazminat miktarının çok düşük kaldığını beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, 07.05.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında motosiklette kask takmadan yolcu konumunda bulunan davacının yaralandığını, davalının olay yerinde sağa yanaşık halde bulunmasının sebebinin aracının kaza yapmış olması olduğunu, davalının dörtlü reflektörlerini yakarak, gerekli önlemleri alarak aracındaki sorunu anlamaya çalıştığı sırada kazanın meydana geldiğini, davacının yolcu konumunda olduğu motosikletin azami hız sınırının üstünde seyrederken yanındaki tır nedeniyle manevra yapamayıp, davalının aracına arkadan çarptığını, dolayısıyla davalının olay yerinde park halinde bulunması ile kazanın gerçekleşmesi arasında bir illiyet bağının söz konusu olmadığını, kazada davalının kusursuz olduğunu, motosiklet sürücüsü …’ın motosiklet kullanmaya elverişli A sınıfı ehliyetinin bulunmadığını, davacının kask takmadığını, bu nedenle kazada asli ve %100 kusurlu olanın … olduğunu, yerleşik Yargıtay kararlarında manevi tazminatın davacıyı zenginleştirmemesi, davalıyı da fakirleştirmemesi gerektiğinin belirtildiğini, hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, 07.05.2015 tarihinde, davacının yolcu olarak bulunduğu davalılardan Allianz Sigorta A.Ş nezdinde zorunlu mali mesuliyet sigortalı motorsikletle diğer davalıların sürücüsü ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın karıştığı çift taraflı kaza sonucunda davacı yaralanmıştır.
Kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında davacının bulunduğu motorsiklet sürücüsüne ve davalı sürücüye kural ihlali verilmiştir. Mahkemece makine mühendisi bilirkişiden alınan raporda da davacının bulunduğu motorsiklet sürücüsüne %75, davalı sürücüye %25 kusur verilmiştir. Mahkemece alınan kusur raporu oluşa uygun bulunduğundan davacı vekili ve davalı … vekilinin kusura ilişkin istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi uyarınca bedensel bütünlüğü zedelenen kimse manevi tazminat adı altında bir miktar para ödetilmesini isteyebilir. Hakimin, özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bu tutar adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan, özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Manevi tazminat miktarı belirlenirken tarafların sosyal ve ekonomik durumların yanında olayın sebebi oluş şekli karşı tarafın haksız tahrik oluşturacak eylemlerinin bulunup bulunmadığı ve varsa mahiyeti ile eylemin ve sonuçlarının mahiyetinin ve özellikle hakkaniyete uygunluğunun gözetilmesi gerekir.
Somut olayda; olay tarihi ve oluş şekli, kusur durumu, yaralanmanın niteliği ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına hükmedilen manevi tazminatın olaya uygun düştüğü kanaatine ulaşılmıştır. Davacı vekili ve davalı … vekilinin manevi tazminata dair istinaf istemlerinin de reddi gerekmiştir.
Dairemizce ilk derece mahkemesinin kararı hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk yönünden incelenmiş olup, kararda esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de usule aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin ve davalılardan … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kocaeli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.06.2021 tarih ve 2019/54 esas, 2021/386 karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin ve davalılardan … vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2- Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 291,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 210,30 TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
3-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davalılardan alınması gereken 1.161,27 TL istinaf karar harcından peşin alınan 291,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 870,27 TL’nin davalılardan …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yoluna başvuran taraflarca yapılmış istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, kullanılmayan avanslarının iadesine ,
5-Karar tebliği, harç takibi ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.12.05.2022


Başkan …
e-imzalıdır

*Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*