Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/116 E. 2021/866 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/116 – 2021/866
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/116
KARAR NO : 2021/866

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : ..
KATİP : ..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/09/2020
NUMARASI : 2016/170 Esas – 2020/291 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : ANADOLU ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. ..

DAVACI :
VEKİLİ : Av. ..

DAVALILAR : .
VEKİLİ : Av. ..

DAVANIN KONUSU : Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat

BAŞVURU TARİHİ : 28/10/2020
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 01/02/2021
KARAR TARİHİ : 29/09/2021
YAZIM TARİHİ : 30/09/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde; 14/11/2015 tarihinde davalılardan… idaresindeki …plakalı otobüsün davacı, durakta araca bindikten sonra diğer yolcuların uyarılarına rağmen aniden hızlanarak davacının otobüsten düşmesine ve yaralanmasına neden olduğunu, diğer davalıların aracın işleteni ve sigortacısı olduğunu, davacının kaza öncesinde çalışmakta olduğunu, tedavi sürecinin halen devam ettiğini belirterek şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava; davacı vekili birleşen Kocaeli 2. Ticaret Mahkemesinin 2020/124 esas sayılı dosyasındaki dava dilekçesinde; davaya konu trafik kazası nedeniyle Kocaeli 1. Ticaret Mahkemesinde açmış oldukları ve 2016/170 esas sayılı dosyası ile görülen davada ıslah miktarının zarar tutarını karşılamadığını belirterek 20.000,00 TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde; Adli Tıp Kurumu tarafından kusur incelemesi yapılması gerektiğini, kaza yolcu taşıması sırasında meydana gelmiş olduğundan zararın öncelikle zorunlu karayolu taşımacılık sigortasından karşılanması gerektiğini, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, davacının zararı ve illiyet bağını kanıtlaması gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, avans faizi isteminin yerinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalılardan …ve … vekili cevap dilekçesinde; kazanın başka bir yolcunun binmesi üzerine aracın kapısının kapanıp hareket etmeye çalıştığı sırada davacının araca binmeye çalışarak kapıya elinin sıkışması sonucu meydana geldiğini, davalı sürücünün bu durumu fark edince aracı durdurup kapıyı açtığını, ancak bu sırada şahsın sırt üstü yere düştüğünü, aracın aniden hızlanmasının söz konusu olmadığını, avans faizi istemini kabul etmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece ana dosya bakımından; maddi tazminata ilişkin talep yönünden davanın kabulü ile; 309.506,28 TL maddi tazminatın davalılar …yönünden olay tarihinden itibaren, davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren, Anadolu Anonim Türk sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, ıslah ile talep edilen manevi tazminat yönünden usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından talebin reddine, birleşen Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/124 Esas sayılı dosya bakımından; davanın kabulü ile; 20.000,00 TL maddi tazminatın davalılar …. yönünden olay tarihinden itibaren, davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren, Anadolu Anonim Türk sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 16/07/2019 tarihli ara karar ile davacıya 20.000,00 TL geçici ödeme kararı verilmiş olduğundan 20.000,00 TL’nin hükmedilen toplam tazminattan mahsubuna karar verilmiştir.
Davalılardan Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili istinaf dilekçesinde; kazaya karışan aracın yolcu taşımacılığı yapan ticari bir araç olduğunu, zorunlu poliçeler arası sıralamada zorunlu karayolu taşımacılık sigortasının sürekli ve geçici iş göremezlik zararının karşılanmasında 1. Sırada yer aldığını, ancak zorunlu taşımacılık sigortası limitlerini aşan zararlarda diğer poliçelerin sorumluluğunun söz konusu olabildiğini, aracın taşımacılık poliçesi bulunmasa dahi poliçe limitleri dahilinde Güvence Hesabının sorumlu olduğunu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 29/04/2013 tarih ve 2013/9483 esas, 2013/8505 karar sayılı ilamının da bu yönde olduğunu, bu nedenle husumet itirazlarını tekrarladıklarını, zararın öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanacağını, 4925 sayılı kanunun 19. Maddesinde de düzenlenmiş olduğunu, mahkemenin Kocaeli’de kaza tarihinde zorunlu karayolu taşımacılık poliçesi yaptırma zorunluluğu olmadığına dair genelge nedeniyle davayı kabul ettiğini, ancak anılan genelgenin zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası ile ilgili olduğunu, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanlığının, büyükşehir belediyesi sınırları içerisindeki özel halk otobüsü minibüs ve taksilerin çalışma yönetmeliğinin 26. Maddesi uyarınca otobüs ve minibüslerin karayolu taşımacılığı zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunda olduğunu, Kocaeli ilinde yolcu taşımacılığı ruhsatı alınabilmesi için zorunlu karayolu taşımacılık poliçesi yaptırmanın zorunlu olduğunu ancak tramerden yapılan sorgulamaya göre … plakalı aracın zorunlu taşımacılık poliçesinin bulunmadığını bu nedenle davanın Güvence Hesabına yöneltilmesi gerektiğini, zamanaşımı itirazlarının değerlendirilmediğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava ve birleşen dava yaralama ile sonuçlanan trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalılardan Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı Sigorta Şirketi vekili kazaya karışan aracın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigortası yaptırması gerektiğini, ancak yapılan sorgulamada aracın Zorunlu Taşımacılık Sigortası Poliçesinin bulunmadığını belirterek husumetin öncelikle Güvence Hesabına yöneltilmesi gerektiğini savunmuştur. Davacı vekilince sunulan belgelerde de kazaya karışan aracın zorunlu taşımacılık sigortası bulunmadığı için davanın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı olan davalıya yöneltildiği belirtilmiştir. Kazaya karışan aracın zorunlu taşımacılık sigortasının bulunmadığı tarafların da kabulünde olup çekişme konusu değildir. (6100 s. HMK’nın m.187/2) Her ne kadar Karayolu Zorunlu Taşımacılık Sigortası ile trafik sigortacısı arasında sıralı bir sorumluluk düzenlenmiş ise de, zorunlu taşımacılık sigortasının hiç yaptırılmamış olması halinde davacının zorunlu mali sorumluluk sigortacısına dava açabileceği kabul edilmektedir. Tazminatın ödenmesi halinde zorunlu mali sorumluluk sigortacısı ile Güvence Hesabı arasında rücu ilişkisi doğacaktır. Yargıtay 17. HD’nin 23/03/2021 tarih ve 2020/9476 esas, 2021/3111 karar sayılı ilamı da bu yöndedir. Şu durumda; davalılardan Sigorta Şirketi vekilinin husumetin Güvence Hesabına yöneltilmesi gerektiği yönündeki istinaf itirazı yerinde değildir. Ayrıca 6098 sayılı TBK’nın 72. Maddesi uyarınca dava tarihi itibariyle 2 ve 10 yıllık zamanaşımı süreleri de dolmamış olduğundan zamanaşımı itirazı da yerinde görülmemiştir.
Dairemizce ilk derece mahkemesinin kararı hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk yönünden incelenmiş olup, kararda esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de usule aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davalılardan Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi vekilinin istinaf talebinin H.M.K’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.09.2020 tarih ve 2016/170 esas, 2020/291 karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, davalılardan Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Yürürlükteki Harçlar Tarifesi gereğince davalılardan Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi’nden alınması gereken 22.508,57 TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 5.627,15 TL’nin mahsubu ile bakiye 16.881,42 TL istinaf karar harcının davalılardan Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi’nden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalılardan Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avansının anılan davalıya iadesine,
4-Avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dairemize dilekçe vermek suretiyle Yargıtay’da temyizi kabil olmak üzere oybirliği ile karar verildi.29/09/2021

….
Başkan….
e-imzalıdır
….
*Üye ….
e-imzalıdır
….
Üye ….
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*