Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1033 E. 2022/667 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1033 – 2022/667
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1033
KARAR NO : 2022/667

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/09/2020
NUMARASI : 2010/151 Esas – 2020/314 Karar

İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACILAR: 1 -…
2 -…
VEKİLLERİ : Av. …

DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …

DAVANIN KONUSU : Muarazanın Giderilmesi ve El atmanın Önlenmesi
BAŞVURU TARİHİ : 07.06.2021
İSTİNAFA GELİŞ TARİHİ: 30.07.2021
KARAR TARİHİ : 20.04.2022
YAZIM TARİHİ : 21.04.2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. Davanın dairemizin görev alanına girdiği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı, istinaf başvurusunun süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirildiği, dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacıların Kartepe’de bulunan Villam Sitesinin sakini, proje sahibi ve uygulayıcısı olduklarını, sitede dış etkenlerden yani davalı tarafından işletilen ve yerleşim noktalarına çok yakın olan fabrikadan kaynaklanan aşırı, rahatsız edici ve zarar verici nitelikte kirliliğin mevcut olduğunu, tüm yazılı başvurulara ve şikayetlere rağmen davalı tarafın gerekli tedbirleri ve önlemleri almadığını, kirliliğin tahammül edilemez boyutlara ulaştığını, Kocaeli 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/108 D. İş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını, bilirkişi tarafından sunulan raporda sitedeki araçlar, balkonlar ve pencerelerde yapışkan özellikli talaş tozlarının bulunduğunu, talaş tozlarının davalıya ait bacalardan atılarak havaya karıştığını ve kirliliğe neden olduğunu, talaş tozlarının insan, hayvan ve bitki sağlını olumsuz etkilediğini, davalının üretim yaparken çevre ve insan sağlığı için gerekli önlemleri almadığının bildirildiğini beyan ederek muarazanın giderilmesini, davalının çevre, insan ve bitki sağlığına zarar verici nitelikteki eylem, uygulama, müdahale ve faaliyetlerinin mutlak ve sürekli olarak önlenmesini, durdurulmasını, işyeri ve tesisinin kapatılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalının ticari bir müessese olduğundan öncelikle görev itirazlarının bulunduğunu beyan ederek davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, mahkemenin kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacıların Kartepe’de bulunan Villam Sitesinin sakini, proje sahibi ve uygulayıcısı olduklarını, sitede dış etkenlerden yani davalı tarafından işletilen ve yerleşim noktalarına çok yakın olan fabrikadan kaynaklanan aşırı, rahatsız edici ve zarar verici nitelikte kirliliğin mevcut olduğunu, tüm yazılı başvurulara ve şikayetlere rağmen davalı tarafın gerekli tedbirleri ve önlemleri almadığını, kirliliğin tahammül edilemez boyutlara ulaştığını, Kocaeli 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/108 D. İş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını, bilirkişi tarafından sunulan raporda sitedeki araçlar, balkonlar ve pencerelerde yapışkan özellikli talaş tozlarının bulunduğunu, talaş tozlarının davalıya ait bacalardan atılarak havaya karıştığını ve kirliliğe neden olduğunu, talaş tozlarının insan, hayvan ve bitki sağlını olumsuz etkilediğini, davalının üretim yaparken çevre ve insan sağlığı için gerekli önlemleri almadığının bildirildiğini, yargılamanın safahatında da dava tarihi itibarıyla davalı firmanın Emisyon İzin Belgesi ve Çevre İzin Belgesinin bulunmadığının ortaya çıktığını, davalının Emisyon İzin Belgesini 10.06.2020, Çevre İzin Belgesini 27.04.2015 tarihinde aldığını, dava tarihinden sonra alınan bu göstermelik izinlerin, davalı firmanın çevreye, canlı sağlığına olumsuz etki etmediğinin kanıtı olmadığını, dinlenen davalı tanığı … alınan ifadesinde şikayet üzerine siteye gittiğinde araçların üzerinde kirlilik bulunduğunu, fabrikada filtresi olmayan 12 baca bulunduğunu ve kurutma hattındaki bacalarında filtre bulunmadığını beyan ettiğini, davalının Kocaeli 2. Asliye Ceza Mahkemesince çevreyi kirlettiğinin kesin olarak belirlenerek cezalandırıldığını, yine hazırlanan tüm bilirkişi raporlarında davalı tesisin faaliyette bulunduğu süre içinde belli dönemlerde hava emisyonlarının çevresel etkilere neden olduğu ve çevreden kaynaklı bu etkilerin, davalı tesis çevresinde yaşayan insanların sağlığını etkileyeceğinin tespit edildiğini, davalıya ait üretim tesisinin çevreyi kirlettiği hususunda tereddüt olmamakla birlikte, emisyon izin belgesinin varlığı yeterli bulunarak, emisyonların mevcut standartların üzerinde olamayacağı kanaatine varıldığını beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, muarazanın giderilmesi ve müdahalenin meni istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, davalı şirkete ait fabrikadan yayılan kirlilik nedeniyle müvekkillerinin sakini, sahibi ve proje uygulayıcısı oldukları Villam Sitesindeki ve çevresindeki insan, hayvan ve bitki sağlığının olumsuz etkilendiğini ileri sürerek fabrika faaliyetlerinin durdurulmasını ve fabrikanın kapatılmasını talep etmiştir.
Mahkemece birden fazla kez yerinde keşifle ve talimat yoluyla bilirkişi heyetlerinden raporlar alınmış, kirliliğin tamamen davalı şirkete ait tesisten kaynaklandığının kesin olarak tespit edilememesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamında alınan tüm raporların incelenmesinde davalı şirkete ait tesisin kirliliğin tek nedeni olduğu hususunda net kanaat ortaya konulmadığı anlaşılmıştır. Dava tarihi itibariyle davalı şirketin emisyon izninin olmadığı sabittir. Ancak davadan sonra 10.06.2010 tarihinde emisyon izni alınmıştır. Bu tarihe kadar olan süreçte standart üstü emisyonlar nedeniyle davalı şirkete idari para cezaları verilmiştir. 2010 yılı sonrası mevzuat değişikliği nedeniyle 05.09.2014 tarihinde hava emisyon uygunluk raporu alınmış, 1 yıllık deneme izniyle 27.04.2015 tarihinde de 5 yıl süreli Çevre İzin Belgesi alınmıştır. Mahkemece yapılan son keşifte de davalı şirketin konkordato ilanı nedeniyle faaliyette bulunmadığı, bu nedenle ölçümlerin yapılamadığı, ancak tesisin sanayi alanında olması nedeniyle tüm kirliliğin tamamen davalı tesisten kaynaklandığını söylemenin mümkün olmadığı bilirkişi heyetince mütalaa edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince toplanan delillere, hükmün dayandığı hukuksal gerekçeye, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davaya konu kirliliğe davalı şirketin katkısının kesin olarak belirlenememiş olmasına göre ilk derece mahkemesince ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.09.2020 tarih ve 2010/151 esas, 2020/314 karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davacılar vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince davacı taraftan alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye harç terkin sınırı altında kaldığından tahsiline yer olmadığına,
3-Davacıların istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin üzerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avansının yatırana iadesine,
4-Karar tebliği ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 20.04.2022

Başkan …
e-imzalıdır

*Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

*İşbu evrak 5070 sayılı Kanunun 5. Maddesi gereğince Güvenli Elektronik İmza ile imzalanmıştır*