Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2021/1903 E. 2021/1666 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 1. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1903 – 2021/1666
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1903
KARAR NO : 2021/1666
KARAR TARİHİ : 22/12/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 11.10.2021
NUMARASI : 2021/513 Esas
DAVACI : KOCAELİ VALİLİĞİ
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1 -KOCAELİ ESNAF VE SANATKARLAR ODALARI BİRLİĞİ
: 2 -KOCAELİ FIRINCILAR ESNAF VE SANATKARLAR ODASI
VEKİLİ : Av….
[16466-64574-21598] UETS
DAVANIN KONUSU : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 04.10.2021
İLAM YAZIM TARİHİ : 22.12.2021

Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/513 E sayılı dosyasında verilen 11/10/2021 tarihli ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusu nedeniyle yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA ve SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava ve tedbir talepli dilekçesinde özetle, Kocaeli Fırıncılar Esnaf ve Sanatkarlar Odasının ekmek fiyat zammına ilişkin talebi üzerine Kocaeli Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Yönetim Kurulunun 03 /09/2021 tarih ve 09 sayılı kararı ile 200 gr. Ekmeğin fiyatı 2,00 TL olarak belirlendiğini ve yürürlüğe konulduğunu, 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu’nun 62. maddesine istinaden ekmek fiyatını yeniden tespit amacıyla 28/09/2021 tarihinde Kocaeli Valiliği Başkanlığında , Kocaeli Ticaret Odası ve Kocaeli Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği temsilcilerinin katılımı ile oluşturulan komisyonda, 200 gr ekmeğin 2,00 TL den satılması valiliğin red oyuna karşılık oy çokluğu ile kabul edildiğini, ekmeğin zorunlu bir gıda olup yenilmesinden vazgeçilmesinin mümkün olmadığını, Ticaret Bakanlığının 18.08.2011 tarih ve 66468269 sayılı yazılarında ekmek fiyat tarifeleri belirlenirken ekmeğin maliyet unsurları ile tüketicinin ihtiyaç ve alım gücü arasında sağlıklı bir dengenin kurulması gerektiğinin belirlendiğini, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları tarafından belirlenen tarifelerde ekmeğin kg fiyatının 8, 50 TL nin altında belirlendiği dikkate alındığında bu dengenin kurulmadığının görüleceğini, benzer nitelikte ekmek fiyatına yapılan zamma ilişkin komisyon kararlarının iptali için Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesinde açmış oldukları davalarda, davanın sonuçlanması uzun sürdüğü için Komisyon kararlarının iptaline dair mahkemece lehlerine verilen kararların fiili olarak tüketici lehine uygulanması mümkün olmadığını, zira karar verildikten hemen sonra Kocaeli Fırıncılar Esnaf ve Sanatkarlar Odası, bu kararı uygulamadan yeni bir zam kararı aldığı için mahkemece verilen kararın hiçbir uygulanabilirliği kalmadığı gibi geriye dönük olarak tüketicinin uğramış olduğu mağduriyetin telafisi de mümkün olmadığını, davaya konu 28.09.2021 tarihli komisyon kararından bir önceki ekmek fiyatına yapılan zamma ilişkin 16.02.2021 tarihli komisyon kararının iptali için Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/105 esas sayısında açtıkları iptal davası neticesinde 29.09.2021 tarihinde davanın kabulü ile 230 gram ekmeğin satış fiyatının 1.75 TL olarak tespitine karar verilmiş ise de bu kararın, daha önce Ticaret Mahkemesinden aldıkları komisyon kararlarının iptaline ilişin diğer kararlar gibi davalılar tarafından uygulanmadan 230 gram ekmeğin 2,00 TL den satılmasına karar verildiğini, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29.09.2021 tarih 2021/105 Esas sayılı kararında “230 gram ekmeğin satış fiyatının 1.75 TL olarak tespitine “ karar verildiği hususu dikkate alındığında yapılan zammın fazla olduğunun aşikar olduğunu beyan ederek; 200 gr ekmeğin 2,00 TL den satılmasına ilişkin 28.09.2021 tarihli komisyon kararının iptaline karar verilmesini ve 200 gram ekmeğin 2,00 TL’den satılmasına ilişkin 28/09/2021 tarihli komisyon kararının dava sonuçlanıncaya kadar durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk dereceli mahkeme tarafından, davacının tedbir isteminin 11/10/2021 tarihli ara kararla reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ileride telafisi güç durumların oluşma ihtimalinin bulunduğunu, tedbir kararı verilmesi için yasal şartların oluştuğunu belirterek ilk dereceli mahkeme ara kararının kaldırılmasına ve tedbir istemlerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
İhtiyati tedbir kararları 6100 sayılı HMK.nun 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen niteliği itibariyle geçici koruma sağlayan kararlardan olup, kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının (dava konusu ile ilgili olarak) hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülen geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır.
HMK’nun 389. madde başlığında “geçici hukuki korumalar” olarak vasıflandırılmış ve aynı maddenin birinci fıkrasında “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından yada tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” şeklinde şartlar belirtildikten sonra 390. maddesinde de, “(1) İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir.(2) Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. (3) Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. “
Asıl dava sonucunun öne çekilmesi bir yasak olmamakla birlikte, tedbir kararı ile davanın esası çözülecekse tarafların davanın esasına ilişkin hukuki talepte bulunmalarına gerek kalmazdı. Verilecek ihtiyati tedbir kararı ile o hukuki korumaya geçici olarak kavuşulmaktadır. Daha başka bir ifade ile eğer ihtiyati tedbir kararı ile verilen, o hukuki korumanın icrasının devamını istiyorsa davanın esasını çözecek yargılamayı da devam ettirmesi ve kendi lehine bir karar verilmesini sağlamak zorunludur. Bu yüzden ihtiyati tedbir kararının verilmesinde şüphe duyulmaması gerekir. (HMK.nun 391. madde gerekçesi)
Somut olayda; davacı, davalı birlikler tarafından alınan kararın iptalini dava etmiş, yargılama sırasında dava konusu kararın uygulamasının da dava süresince durdurulmasını talep etmiş, talep ilk derece mahkemesince reddedilmiştir. Bilindiği gibi, davayı esastan çözecek mahiyette tedbir kararı verilmesi mümkün olmadığından ve dosya kapsamına göre davacı lehine tedbir kararı verilmesine dair yasal şartların oluşmadığı anlaşıldığından, talep eden tarafın istinaf talebinin HMK.nun 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/513 E sayılı dosyasında verilen 11/10/2021 tarihli ara kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan talep eden vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacının harçtan muaf olduğu anlaşıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Talep eden tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın yerel mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.nun 362/1-f maddeleri gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.22/12/2021


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır