Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/97 E. 2023/304 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/97 Esas – 2023/304
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİKARAR
ESAS NO : 2023/97 Esas
KARAR NO : 2023/304

BAŞKAN :…
ÜYE :…
ÜYE :…
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/02/2023
KARAR TARİHİ : 24/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf davalı şirketteki hisselerini 13/02/2009 tarihinde devretmesi sonrasında davalı şirketin üçüncü kişilere olan toplam 524.758,00 TL borcunun 2009 yılı şubat ve mart aylarında kendisi tarafından alacaklı üçüncü kişilere ödendiğini, bu suretle davalıdan sebepsiz zenginleşmeye dayanan alacağın bulunduğunu, bu amaçla Sakarya …. İcra Müdürlüğü’nün …/ … E sayılı dosyası ile yapılan icra takibine davalının itiraz ettiğini, takibe konu bu ödemeler açısından BK’nun genel zamanaşımı süresi olan 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçerli olduğunu ve Eskişehir …. Noterliği’nin 20.09.2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile bu alacaklar davalıdan talep edilmekle zamanaşımının kesildiğini, yine davaya konu icra takibi öncesinde aynı alacak için Eskişehir …İcra Müdürlüğü …/… E sayılı dosyası ile 13.02.2019 tarihinde davalı hakkında yapılan icra takibinin de zamanaşımını kestiğini, Eskişehir’de başlatılan bu icra takibine davalının yaptığı yetki itirazı kabul edilerek takibin Sakarya …. İcra Müdürlüğünün …/… sayısı üzerinden devam ettiğini, ancak davalının Eskişehir icra dosyasına karşı takibin iptali talebiyle İcra Hukuk Mahkemesine açtığı davanın Eskişehir ilk derece mahkemesince reddedilmesine rağmen Ankara Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde kararın kaldırılarak davanın kabul edilip 13/02/2019 tarihli takibin iptal edildiğini, Yargıtayca bu kararın onanması ile takibin iptali kararının kesinleştiğini, Yargıtayın kararının öğrenilmesi üzerine 09.02.2022 tarihinde dava konusu olan Sakarya …. İcra Müdürlüğü’nün …/ … E sayılı takip dosyası ile aynı alacaklar hakkında tekrar ilamsız takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek Sakarya …. İcra Müdürlüğü’nün …/ … E sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep etmiştir.
Davalı taraf davacının daha önce açtığı davalarda takip konusu bu ödemelerin davalı şirketteki hisselerinin 13/02/2009 tarihli devri kapsamında yaptığını ileri sürdüğünü, bu konuda İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… E. no.lu dosyası ile red kararı ile sonuçlanan ve kesinleşen davada söz konusu havalelerin eski ve yeni paydaşlar arasındaki harici hisse alım satım sözleşmesinin bir parçası olduğunu ve buna göre şirketin bazı borçlarının kendisinin de içinde yer aldığı eski paydaşlarca üstlenilerek bu ödemelerin harici protokoller gereğince eski ortaklar olarak üstlendikleri şirket borçlarının kapatılması amacına yönelik olduğunu defalarca beyan ettiğini, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… E. sayılı dosyasında da aynı beyanlarda bulunduğunu, Eldeki dava dosyasının dava dilekçesinde yer alan “havalelerin tek nedeninin, taraflar arasındaki harici protokollerin yürüklükte olması” ifadesiyle kastedilenin bu olduğunu, Sebepsiz zenginleşme hukuki sebebine dayanılmasının zamanaşımı kaygısına dayandığını ancak davanın ortaklık ilişkisinden kaynaklanan bir dava olduğunu, iddia edilen 02/03/2009 tarihli son ödeme esas alındığında dahi TBK, m. 147/4 maddesi uyarınca alacağın ve davanın tabi olduğu 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, Sebepsiz zenginleşme hukuki sebebine dayanılmış ise de bu açıdan da TBK, m. 82’ye göre iki ve 10 yıllık zamanaşımı sürelerinin bulunduğunu ve bu ihtimalde dahi davacının geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl içinde talepte bulunmamış olması ve şirketin eski ortağı ve yöneticisi olması itibariyle zaman aşımı süresinin dolduğunu, 20.09.2018 tarihli ihtarnamesinin TBK 154. maddesine göre zamanaşımını kesen bir işlem olmadığını, iptaline karar verilmiş olan Eskişehir … İcra Müdürlüğünün …/… E. sayılı takip dosyasının da iptal edilmiş olması sebebiyle zamanaşımını kesmediğini, ayrıca bu iki işlem tarihi itibariyle zaman aşamı sürelerinin dahi dolduğunu, Sakarya …. İcra Müdürlüğü’nün ../ … E sayılı takip dosyasının diğerlerinden bağımsız yeni bir takip olduğunu, Sakarya …. İcra Müdürlüğünün …/… E. sayılı takibinin dahi derdest olması sebebiyle dava konusu ikinci takibin mükerrer olduğunu, davanın zamanaşımı sebebiyle reddinin gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise davacının ödeme iddiasının ve yaptığı ödemenin davalıya ait borçlara ilişkin olduğunu borcun varlığını ispatla yükümlü olduğunu, davacının İstanbul 7. Asliye Ticaret Mah.nin …/ … E. sayılı dosyasına sunduğu 21/02/2009 tarihli belgede hisse devri sonucunda davalı şirketin ödemeleri ve borçları ile bir ilgisinin kalmadığını ve şirketin devir öncesi tüm alacak ve borçlarının …a ait olduğunu belirterek davalı şirketi ibra ettiğini, bu haliyle iddia edilen alacağın da bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Taraflar arasındaki anlaşmazlık: Davacının 2009 yılında davalı şirketteki hisselerinin devretmesinden sonra şirket borçları için 3. kişilere yapmış olduğu ödemeler sebebiyle başlattığı Sakarya … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasına konu alacağın bulunup bulunmadığı, varsa miktarı, bu icra dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın haklı olup olmadığı, icra inkar tazminatı koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, davalı lehine kötü niyet tazminatı koşullarının bulunup bulunmadığı, öncelikle alacağın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı hususundadır.
Davacı taraf 2009 yılında davalı şirketteki hisselerini devretmesinden sonra şirket borçları için 3. kişilere yapmış olduğu en son tarihlisi 02/03/2009 olan ödemeler sebebiyle davalı şirketten sebepsiz zenginleşmeye dayanarak Sakarya… İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasında 09/02/2022 tarihinde icra takibi başlatmış ve itiraz üzerine takibin durması ile eldeki bu itirazın iptali davasını açmıştır. TBK nun 82 maddesine göre sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Davacının ileri sürdüğü vakıalara göre; şirket ortaklığı sona erdikten sonra şirketin üçüncü kişilere olan borcunu ödediği tarih itibariyle yani en son 02/03/2009 tarihinde bunu geri isteme hakkı olduğunu bilecek durumdadır. Dolayısıyla iki yıllık zaman aşımı süresi bu tarihte başlamıştır. Kaldı ki davacı 20/09/2018 tarihli ihtarnamesine de bunu konu etmiştir. Noter ihtarnamesi zaman aşımını kesen işlemlerden değildir. Davacının bu alacak talebini ilk olarak Eskişehir …. İcra Müdürlüğünün …/… E. sayılı icra takibinde ileri sürmüş, bu icra takibi yetkisizlik kararı ile Sakarya… İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasından devam etmiş ancak icra takibinin Eskişehir’de devam ettiği dönemde takibin iptali istemi ile Eskişehir …İcra Hukuk Mahkemesinde (…/… Esas) açılan davanın yargılaması neticesinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesinin …/… esas …/… karar sayılı kararı ile Eskişehir …. İcra Müdürlüğünün …/… E. sayılı icra takibinin iptaline karar verilmiş ve bu karar Yargıtay 12. Hukuku Dairesinin …/… esas …/… karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir. Dolayısıyla öğrenmenin daha sonra başladığı ve Eskişehir İcra Müdürlüğündeki takibin zaman aşımını kestiği kabul edilse dahi takibin iptali ile bu etki sona ermiştir. Davacı bu takip sonrasında alacağını davamıza konu Sakarya …. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasında 09/02/2022 tarihinde tekrar talep etmiştir.
Davacının sebepsiz zenginleşmeye dayanan alacak talebi açısından 02/03/2011 tarihinde iki yıllık zaman aşımı süresi dolmuş, 02/03/2009 tarihinden itibaren 10 yıllık zaman aşımı süresi içinde de zaman aşımını kesen başkaca bir işlem bulunmadığından 10 yıllık zaman aşımı süresi dahi 02/03/2019 tarihi itibariyle tamamlanmıştır. Açıklanan gerekçelerle davalının süresinde yaptığı zaman aşımı defi nazara alınarak davanın zaman aşımı sebebiyle reddine karar verilmiştir. Kötü niyet tazminat koşulları ise somut olayda gerçekleşmemiştir. Zira zaman aşımına uğramış borcun talep edilmesinde ve defi ileri sürülmemesi halinde tahsilinde bir engel bulunmamaktadır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın zaman aşımı sebebiyle Reddine, koşulları gerçekleşmediğinden kötü niyet tazminatı taleplerinin Reddine,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 9.633,35-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 75.723,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Ara buluculuk nedeniyle hazine tarafından karşılanan 1.560,00-TL ücretin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Talep halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine, tebliğ giderleri düşüldükten sonra artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 24/05/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imza e-imza e-imza e-imza