Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/81 E. 2023/185 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/81 Esas – 2023/185
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/81 Esas
KARAR NO : 2023/185

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE :…
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …

DAVALI : …
VEKİLİ :…
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 28/12/2022
KARAR TARİHİ : 20/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/04/2023

Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesinin… Esas … Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosya mahkememize tevzi edilmekle mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmiştir. Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sakarya Ticaret Sicil Müdürlüğünde…sicil numarası ile kayıtlı olan … Ltd Şti’nin TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca 15.10.2014 tarihinde sicilden res’en silindiğini, sicilden silinen şirketin tüzel kişiliğini ve taraf ehliyetini kaybettiğini, davacının ihyası istenen şirket aleyhine Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasıyla açtığı alacak davasında ihyası istenen şirketin taraf ehliyetini kaybetmesi nedeniyle kararın tebliğ edilemediğini, anılan şirketin yasaya aykırı terkininin iptali ile tasfiye memuru atanmaksızın bu şirketin ihyasına, kararın Sakarya Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ticaret sicil kaydı silinmiş şirketin dava açma ehliyetinin bulunmadığını, terkin işleminin hukuka uygun şekilde gerçekleştirildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Ankara…Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasının bir sureti celp edilmiştir.
Sakarya Ticaret Sicili Müdürlüğünden şirketin terkinine ilişkin kayıtlar getirtilmiş, şirketin TTK geçici 7. Maddesi uyarınca 09/10/2014 tarihinde resen sicilden silindiği ve 15/10/2014 tarihli gazetede ilan edildiği anlaşılmıştır.
Dava sicilden TTK nun geçici 7. Maddesi gereğince resen terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesi uyarınca belirli koşulların varlığı hâlinde şirketler, ilgili mevzuattaki tasfiye usullerine uyulmaksızın hızlı bir şekilde ticaret sicilinden terkin edilebilecektirler. Geçici 7. maddenin 2. fıkrası gereğince davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirketlere anılan madde hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmiştir. Buna göre davacı sıfatıyla açılmış bir davası bulunan yahut aleyhine açılan bir davada davalı sıfatıyla yer alan yada (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2008/7980 E. 2009/12584 K. sayılı 7.12.2009 tarihli ilamında da belirtildiği üzere) şirketin ticaret sicilinden terkin edilmesinin ilan edildiği tarihinden önce şirket aleyhine başlatılmış bir icra takibi bulunduğunda şirket hakkında anılan geçici madde kapsamında re’sen terkin işlemi yapılamaz. Geçici 7. maddenin 2. fıkrasının uygulanması için şirketin davacı veya davalı sıfatıyla yer aldığı davaların ve icra takibinin, şirketin terkin tarihinden önce açılmış ve derdest nitelikte olmaları zorunludur. Bu çerçevede geçici 7. madde kapsamında terkini amaçlanan şirketin taraf olarak yer aldığı bir davanın yada aleyhindeki icra takibinin bulunmasına rağmen yapılacak re’sen terkin işlemi, aynı maddeye aykırılık teşkil edecek olup hukuka uygun bir terkin olarak nitelendirilemez. Bu tür sebeplere dayalı olarak açılan davada şirketin ihyasını talep eden davacı, ticaret sicil müdürlüğünce münfesih kabul edilerek terkin edilen şirketin varlığını devam ettirdiğini veya re’sen terkin sürecinin hukuka aykırı olarak işletildiğini ileri sürerek bir nevi gerçekleştirilen terkin işleminin iptalini istemekte olup davanın kabulü hâlinde verilecek olan ihya kararı da şirketin terkin işleminin iptali niteliğinde olacaktır. Buradan hareketle hukuka aykırı terkin işlemi nedeniyle geçici 7. maddenin 15. fıkrasına dayalı olarak açılan dava sonrasında verilecek ihya kararı, TTK’nın 547. maddesi anlamında ek tasfiye olarak nitelendirilemez. Zira hukuka aykırı şekilde geçici 7. madde kapsamında terkin edilen şirketin ihyasında amaç, eksik kalmış tasfiye işlemlerinin tamamlanarak şirketin tekrar ticaret sicilinden silinmesinden ziyade hukuka aykırı terkin işleminin iptaliyle şirketin usulsüz terkin öncesindeki hukukî statüsüne kavuşturulmasıdır. Böyle bir karar sonrasında ihyasına karar verilen şirket, herhangi bir şekilde tasfiye aşamasına girmeksizin hukuken varlık kazanır. Geçici 7. madde kapsamında ticaret sicil müdürlüğünce münfesih sayılarak re’sen terkin edilen bir şirketin aynı maddenin 15. fıkrası kapsamında ihyasına yönelik olarak açılan davada, gerçekleştirilen re’sen terkin işleminin hukuka aykırılığının tespiti hâlinde verilecek ihya kararı, niteliği gereği terkin işleminin iptaline ilişkin olması nedeniyle TTK’nın 547. maddesinde düzenlenen ek tasfiye kapsamına girmeyeceğinden, ihya kararı yanında şirkete tasfiye memuru atanması gerekmez. (Yargıtay HGK 2017/11-3184 E. 2021/1107 K.)
Somut olay incelendiğinde; ihyası istenen dava konusu …Ltd Şti’nin TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca 09.10.2014 tarihinde sicilden res’en silinmesine rağmen aleyhinde Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasıyla açılmış olan alacak davasının bulunduğu ve terkin tarihi itibariyle ve halen bu davada verilen gerekçeli kararın tebliğ edilmemiş olması sebebiyle derdest olduğu, bu haliyle anılan şirketin Sakarya Ticaret Sicil Müdürlüğünce 09/10/2014 tarihinde TTK geçici 7. Maddesi uyarınca sicilden resen terkin işleminin o tarihte devam eden davanın varlığına rağmen gerçekleştirilmiş olması sebebiyle hukuka aykırı ve usulsüz olduğu, davacının tebliğ işlemlerini yaptırabilmek için bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, şirketin usulsüz terkin öncesindeki hukukî statüsüne kavuşturulmasına, bu kapsamda 09/10/2014 tarihli resen terkin işleminin iptaline karar verilmiş, TTK’nın 547. maddesinde düzenlenen ek tasfiye söz konusu olmayıp şirket terkinden önceki statüsüne kavuşacağından ihya kararı yanında şirkete tasfiye memuru atanmamıştır.
HMK’nın 320’nci maddesinin açık düzenlemesi karşısında mahkeme, basit yargılama usulüne tabi dava ve işlerde, dava şartları yoksa davayı usulden reddedebilir; ilk itirazlar hakkında ya da dilekçelere eklenen deliller yeterli görülürse davanın esası hakkında karar da verebilir. Dilekçeler aşamasının tamamlanmasından sonra, tarafların dilekçelerine ekledikleri ya da ilgili yerlerden getirtilmesini istedikleri delillerin toplanması ile mahkemece tarafların iddia ve savunmaları ile delilleri incelenmiş olacaktır. Bu nedenle ön inceleme duruşması yapılmadan dosya üzerinden, mevcut deliller ile dava şartları ve ilk itirazlardan başka, davanın esası hakkında da karar verilmesi mümkündür. Bu şekilde dosya üzerinden karar verildiğinde, taraflara dava ve cevap dilekçesinin tebliği ile bu dilekçelerinde bildirdikleri deliller toplanmış olacağından, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğinden de söz edilemeyecektir. ( Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/11-2924 Esas 2018/1935 Karar)
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, Sakarya Ticaret Sicil Müdürlüğünün 403-16137 sicil numarasında kayıtlı …Şirketi’nin 6102 sayılı TTK nun geçici 7 maddesi gereğince 09/10/2014 tarihinde yapılan resen terkin işleminin yasaya aykırı olması sebebiyle İPTALİ ile şirketin İHYASINA,
2-Terkin işleminin iptal edilmiş olması itibariyle şirket usulsüz terkin öncesindeki hukukî statüsüne kavuşacağından tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına,
3-Kararın Ticaret Sicil Müdürlüğünce tescil ve ilanına,
4-Alınması gereken 179,90-TL harçtan peşin olarak yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile 99,20-TL bakiye harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Artan gider avansının karar tebliğ giderleri karşılandıktan sonra karar kesinleştiğinde yatıran davacı tarafa iadesine,
8-Gerekçeli kararın HMK nun 321/2 maddesi gereğince talep aranmaksızın taraflara tebliğine,
Dair; HMK 320 maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(İki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer ticaret mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/03/2023

Başkan…
e-imzalıdır
Üye…
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip…
e-imzalıdır