Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/631 E. 2023/631 K. 27.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/… Esas – 2023/…

T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/… Esas
KARAR NO : 2023/…

HAKİM :…
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLLERİ : ….
DAVALILAR : ….
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2023
KARAR TARİHİ : 27/11/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/01/2024

Mahkememizin 2023/…. esas sayılı dosyasından tefrik edilen dava mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili ve dava dilekçesinde özetle; Davacının … …, davalı … … ve … Yapı Malz. San. Ve Tic. Ltd. Şti. ile 2016 yılından beri süregelen bir ticari ilişkisi bulunduğu, 2020 yılında davacı … …’ın 97.000,00 TL tutarda mala karşılık 121.280-TL bedelli senetleri davalı … …’e verdiği, bu senetler için 52.614 TL ödeme yaptığını, pandemi sebebiyle davalıyla anlaşarak 88.100 TL’lik mal iadesi gerçekleştirdiğini, söz konusu mal iadesi nedeniyle 43.714 TL alacaklı hale geldiğini, bu alışveriş kapsamında verilen 25.000-TL bedelli senedin Sakarya İcra Müdürlüğü’nün …../… E. Sayılı dosyasında takibe konulduğunu, toplam 95.000,00 TL bedelli diğer senetler için ise henüz takip olmadığını belirterek, davacının vermiş olduğu icra takibine konu olan ve olmayan tüm senetler sebebiyle davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Sakarya …. İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı dosyasında icra takibine konulan 25.000,00 TL bedelli 20/12/2020 vade 08/07/2020 düzenleme tarihli senet dışında menfi tespit talep edilen toplam 95.000,00 TL bedelli senetlerin ayrıntısı dava dilekçesinde belirtilmemiştir. Takip dışı bu senetlerde davalıların alacaklı konumunda olup olmadığı da belirsizdir. Ayrıca dava değeri olarak dilekçe de 95.000,00 TL gösterilmesine ve açıklama kısmında toplam 120.000,00 TL miktar yönünden menfi tespit talep edilmesine rağmen dava açılırken 10.000,00 TL üzerinden harç yatırılmıştır.
Bu haliyle sonuç talebin talebin açıklanması, menfi tespit talebine konu yapılan takip dışı senet bilgilerinin ve davalılardan hangisinin bu senetlerde hangi sıfatla alacaklı olduğu hususlarının açık olarak belirtilmesi; yargılamanın konusunun belirlenmesi ve somutlaştırılması açısından zorunlu görülmüştür.
Sakarya ….. İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı dosyasında takibe konu yapılan senet dışında menfi tespit talep edilen toplam 95.000,00 TL bedelli senetlerin ayrıntısının (alacaklısı borçlusu düzenleme tarihleri düzenleme yeri vs) dilekçede açıkça belirtilmemesi ve senet suretlerinin de sunulmaması, takip dışı bu senetlerde davalıların alacaklı konumunda olup olmadığının belirsiz olması, dolayısıyla (icra takibine konulan senet dışındakı) dava konusu bu senetlere ilişkin talebin soyut ve belirsiz olması, dava dilekçesine ekli tahsilat makbuzlarında da senetleri belirleyici nitelikte açıklık bulunmaması sebebiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 119/1.ğ ve 119/2 maddeleri uyarınca davacı vekiline netice-i talebini belirli hale getirmesi ve ilgili senet bilgilerini sunması hususunda bir haftalık kesin süre verilmiş, muhtıranın tebliğine rağmen istenen açıklama yapılmamıştır.
Ayrıca icra takibine konu senede karşı icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasının değerinin icra takibinde talep edilen rakam olduğu, menfi tespit davasının kısmi dava olarak açılamayacağı, bunun yanında açıklama talebine konu olan ve menfi tespit talep edilen takip dışı senetler bedellerinin toplam 95.000,00 TL olarak belirtildiği, dolayısıyla toplam dava değerinin 122.446,34 TL olduğu, ancak davacı tarafça 10.000,00 TL üzerinden peşin harç yatırıldığı anlaşılmakla; toplam dava değeri üzerinden alınması gereken 2.091,07 TL peşin harçtan dava açılırken alınan 269,85 TL nin mahsubu ile eksik 1821,22 TL nispi harcın mahkeme veznesine yatırılması için davacı vekiline iki haftalık kesin süre verilmiş, bu hususta ayrıca muhtıra gönderilmiştir.
Davacı vekili bu iki muhtıranın tebliğine rağmen takip dışı senetler yönünden istenen açıklamayı yapmadığı gibi eksik kalan nispi harcı da kesin süre içinde yatırmamış, eksik harcı kesin süre geçtikten sonra 19/10/2023 tarihinde yatırmıştır.
Öncelikle harç eksikliği ve süresinde harç yatırılmaması açısından değerlendirme yapılmıştır. Davacı tarafa verilen kesin süre davalı açısından kazanılmış hak teşkil etmektedir. Zira verilen kesin süre içinde harcın yatırılmaması halinde dosya işlemden kaldırılacak, yasal sürede davanın yenilenmesi halinde ikinci kez işlemsiz bırakılma durumunda -basit yargılama usulü gereği- dava açılmamış sayılacaktır. Eksik harcın kesin süreden sonra yatırılmış olması sebebiyle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, davacı vekilinin yasal süresinde yenileme talebinde bulunulması üzerine dosya tekrar ele alınmıştır.
Bu aşamadan sonra (icra takibine konulan senet dışındakı) dava konusu 95.000,00 TL bedelli senetlere ilişkin talep …../… esas sayılı asıl dosyadan tefrik edilerek mahkememizin …/… esas sırasına kaydedilerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 119/1.ğ ve 119/2 maddeleri kapsamında değerlendirme yapılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Dava dilekçesinin içeriği” başlıklı 119. maddesinde;
“ (1) Dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur: a) Mahkemenin adı. b) Davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri. c) Davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası. ç) Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin ve davacı vekilinin adı, soyadı ve adresleri. d) Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri. e) Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri. f) İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği. g) Dayanılan hukuki sebepler. ğ) Açık bir şekilde talep sonucu. h) Davacının, varsa kanuni temsilcisinin veya vekilinin imzası.
(2) Birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde dava açılmamış sayılır.” düzenlemesi ile dava dilekçesinin kapsamı belirtilmiştir. Bu madde uyarınca davacının dava dilekçesinde, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini, her bir vakıanın hangi delille ispat edileceğini ve dayanılan hukukî sebeplerini göstermesi gerektiği gibi taleplerini de açıkça belirtmelidir.
Taraflarca getirilme ilkesinin bir sonucu olarak davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları dava dilekçesinde bildirmesi gerekir. HMK’nın “Somutlaştırma yükü ve delillerin gösterilmesi” başlıklı 194. maddesinde bu husus “(1) Taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırmalıdırlar. (2) Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.” şeklinde ifade edilmiştir. Bir davada, ispat faaliyetinin tam olarak yürütülebilmesi, mahkemenin uyuşmazlığı doğru tespit ederek yargılama yapabilmesi, karşı tarafın ileri sürülen vakıalara karşı kendini savunabilmesi için iddia edilen vakıaların açık ve somut olarak ortaya konulması gerekir. Bu şekilde somutlaştırma yükü (HMK m. 194) yerine getirileceği gibi davalı da bu vakıalara göre savunmasını yapacaktır. Buna karşılık, hâkim, davacının dava dilekçesinde bildirdiği vakıalarla bağlı olup, davacının bildirmediği vakıaları kendiliğinden inceleyemez ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dâhi bulunamaz (HMK m. 25). Davacının dava dilekçesinde bildirdiği vakıalar davanın temelidir. Çünkü sadece bu vakıalar davanın sınırını çizmekte, hâkim ancak bu vakıalar hakkında inceleme yapabilmektedir. Davacının dava dilekçesinde bildirdiği vakıaların doğru olduğu yargılama sırasında ispat edilirse ve bu vakıalar davacıyı talep sonucunda haklı gösteriyorsa, mahkeme davacının davasını kabul ederek davayı davacı lehine karara bağlar. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2022/4-635 Esas 2022/1911 Karar)
Talep sonucu kısmında ise talebin ne olduğu açık bir şekilde belirtilmelidir. Çünkü, taleple bağlılık ilkesi gereğince hâkim talep sonucuyla bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Bu ilke uyarınca davacının talep etmediği bir şey hakkında karar verilemez. Dava sonucunda kurulacak hükmün sınırını, tarafların karara bağlanmasını istediği talep sonucu belirler. Bu nedenle talep sonucu yeterince açık değilse hâkimin davayı aydınlatma ödevi (HMK. m. 31) kapsamında açık olmayan talep sonucunu açıklatması gerekir.(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1-1236 Esas 2018/1568 Karar)
6100 sayılı HMK’nın “Hâkimin davayı aydınlatma görevi” başlıklı 31. maddesine göre; “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu olduğu durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.”
Mahkemenin hüküm vermesi için, kendisine yöneltilen talebin formüle edilmesi ve ileri sürülmesi tarafların görevi ise, bunları anlamlandırmak veya gerektiğinde açıklattırmak hâkimin görevidir. Ancak bu durum, hâkimin tarafların ileri sürmediği vakıaları ileri sürmelerine imkan vermesi veya hatırlatması anlamını taşımaz. Burada mevcut olmayanın talep edilmeyenin ortaya çıkartılması değil, talep edilenin netleştirilmesi, aydınlatılması, belirlenmesi söz konusudur.Dolayısıyla taraflarca getirilme ilkesi, hâkimin soru sorma ve davayı aydınlatma ödevi (m. 31) çerçevesinde yumuşatılmıştır. Hâkimin davayı aydınlatma ödevi olarak ifade edilen bu düzenleme ile doğru hüküm verebilmesi ve maddi gerçeğin bulunabilmesi amaçlanmıştır. Düzenlemede her ne kadar “açıklama yaptırabilir” denilmişse de, bunun, hâkimin davayı aydınlatması için bir “ödev” olduğunu kabul etmek gerekir. Çünkü davayı aydınlatma ödevi sayesinde hâkim, iddia ve savunmanın doğru ve tam olarak anlaşılmasını sağlayacak ve bu şekilde doğru olmayan bir kararın verilmesini önleyecektir. Görüldüğü üzere, hakimin davayı aydınlatma ödevine ilişkin 31. maddede, hakimin, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz ya da çelişkili gördüğü konular hakkında taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği, kanıt gösterilmesini isteyebileceği belirtilmiştir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2020/11-652 Esas 2022/1269 Karar)

Tüm dosya kapsamı ve yukarıda yapılan açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı vekilinin dava dilekçesinde menfi tespit talebine konu yaptığı (takip dışında kalan) senetler yönünden yeterli bilgi sunmadığı, bu talebinin soyut ve belirsiz olduğu, senetlerin sayısının ve unsurlarının bildirilmediği, dava dilekçesine ekli tahsilat makbuzlarında da senetleri belirleyici nitelikte açıklık bulunmadığı, bu yönüyle dava dilekçesinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 119/1.ğ maddesinde düzenlenen açık bir şekilde talep sonucunu içermediği, aynı yasanın 119/2 maddesi uyarınca davacı vekiline netice-i talebini belirli hale getirmesi ve ilgili senet bilgilerini sunması hususunda bir haftalık kesin süre verilerek muhtıranın tebliğ edilmesine rağmen gerekli açıklamanın yapılmadığı anlaşılmakla davacının (icra takibine konu edilmemiş) toplam 95.000,00 TL bedelli senetler yönünden menfi tespit davasının açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Sakarya …. İcra Müdürlüğünün …./… esas sayılı dosyasında takibe konu yapılan senet dışında kalan ve menfi tespit talep edilen toplam 95.000,00 TL bedelli senetler yönünden davanın HMK nun 119/1ğ ve 119/2 maddeleri gereğince açılmamış sayılmasına,
2-Bu dava yönünden alınması gereken maktu karar harcı 269,85 TL nin …/… esas sayılı dosya kapsamında … seri ve … sıra numaralı 19/10/2023 tarihli sayman mutemedi alındı makbuzu ile (95.000 TL değerdeki bu davaya ilişkin) yatırılmış sayılan 1.622,36 TL nispi harçtan mahsubu ile fazla yatan 1.352,51 TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine, bu iade işleminin mükerrer yapılmaması amacıyla …/… esas sayılı dosyaya not düşülmesine, kararın bir örneğinin dosyaya eklenmesine,
3-Bu dosya açısından yapılan tebligat giderinden ibaret yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, tebliğ giderlerinden sonra artan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
4-Gerekçeli kararın HMK 321/2 maddesi gereğince taraflara tebliğine,
Dair, HMK nun 320/1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, mahkememize verilecek yada başka yer asliye ticaret mahkemesi aracılığıyla mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi.27/11/2023

Katip …
e-imzalıdır.

Başkan …
e-imzalıdır.