Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/62 E. 2023/109 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/62 Esas – 2023/109
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/62 Esas
KARAR NO : 2023/109

HAKİM :…
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR :…

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/02/2023
KARAR TARİHİ : 09/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği anlaşılan işlerde sözleşmenin revize edilmesini davalıların kötü niyetli olarak engellediğini, açılan takibe kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, arabuluculuk sonucu anlaşma sağlanamadığını, davalının itirazının iptalini, takibin devamını, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkartazminatın amahkum edilmesini, davalılar adına kayıtlı taşınmazlara belirlenecek teminat bedeli karşılığında HMK. 397. Madde uyarınca ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 06/02/2023 tarihli ara karar oluşturulmuştur.
Ali Fuat Cebesoy Vergi Dairesi Müdürlüğü davacının 05/03/2003 tarihinde Ahşap pencere, kapı ve bunların kasalar ıve eşikleri ile ahşap merdiven, tırabzan, veranda, parmaklık vb imalatı faaliyetine başladığı, 2011,2012,2013,2014 yıllarında 2. Sınıf tüccar olup işletme esasına göre defter tuttuğu, 2015,2016,2017,2018,2019,2020,2021,2022 yıllarında ise basit usul mükellef olduğunu bildirmiş, 2020 yılı gelirsini göndermiştir.
Sakarya Vergi Dairesi Başkanlığı davalı … … 07/12/2016 tarihi itibariyle gerçek usulde gelir vergisi mükellefiyet kaydının olduğu, 2022 döneminde bilanço usulü esasına göre defter tuttuğunu bildirmiş, 2022/3 dönem gelir geçici vergisi beyannamesini göndermiştir.
Sakarya İhtisas Vergi Dairesi Müdürlüğü davalı … … 01/05/2019-31/12/2019 tarihleri arasında dairede kdv yönünden mükellef olduğu, 31/12/2019 tarihinden itibaren mükellef olmadığı, gelir vergisi yönünden Ali Fuat Cebesoy Vergi Dairesinde mükellef olduğunu bildirmiştir.
Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası davalı … … Boya Kimya ve İnşaat Malz. San. Tic. Ltd. Şti.’nin kurucu yetkili ve ortaklarından iken, adı geçen şirketin 21/10/2014 tarihinde oda kaydının silindiği, davalı … … 30/05/2006 tarihinde kurulan …&… Yapı Dekorasyon İnşaat Taah. Tic. Ve San. Ltd. Şti.’nin kurucu yetkili ve ortaklarından iken 21/10/2014 tarihinde oda kaydının silindiğini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Eldeki dava 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra 31.05.2017 tarihinde açılmıştır. Burada öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nunda veya diğer kanunlarda, o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan, 6102 sayılı TTK’nın 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK’nın 5.maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1.maddesi uyarınca, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf aşamasında Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/(4).maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre yargı çevresinde ayrı bir Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemelerine açılan ticari davalarda görev kuralına dayanılmamış olması, Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Başka bir anlatımla, yargı çevresinde, Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için Asliye Hukuk Mahkemesine genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin görülmesi gerekir. Buna karşılık kanun aksi durumu düzenlememiş olduğundan, Asliye Hukuk Mahkemesinin ticari olmayan bir davayı Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görmüş olması bir usule aykırılık halini oluşturmaktadır.
Somut olayda; Dosyaya gelen davacıya ait Ali Fuat Cebesoy Vergi Dairesi kayıtlarına göre; uyuşmazlık tarihi olan 2015 yılı dahil olmak üzere, davacının basit usulde vergilendirildiği, dosyaya gönderilen vergi kayıtlarına göre de; davacının 2021 yılı faaliyetlerinin, VUK nun 177/1. Maddesinin 1 ve 3. Bendindeki limitlerinin yarısını veya 2. Bentteki limitinin tamamını aşmadığı, dolayısıyla esnaf sıfatının olduğu, tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda eldeki davada, davacı’nın tacir sıfatına haiz olmadığı, az yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, eldeki davanın itirazın iptali davası olduğu, davanın mutlak ticari dava olmadığı gibi davacının tacir olmaması nedeniyle de davanın nisbi ticari dava da olmadığı, bu haliyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, miktar itibariyle basit yargılama usulüne tabi olduğu ve 6100 Sayılı yasanın 320.maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebileceği anlaşılarak 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Bu karara karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak görevsizlik kararının kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren, karara karşı kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli Sakarya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yukarıda belirtilen yasal süre içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın resen ele alınarak verilecek ek kararla davanın açılmamış sayılacağı ve davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edileceği hususunun İHTARINA,
Dair; tarafların yokluğunda verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek karar verildi. 09/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır