Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/598 E. 2023/616 K. 13.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/598 Esas – 2023/616
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/598 Esas
KARAR NO : 2023/616

BAŞKAN : … … …
ÜYE : … … …
ÜYE : … … …
KATİP : … … …

DAVACI : …
VEKİLİ : …

DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVA : OSB Yönetim kurulu kararının iptali ve tahsis
DAVA TARİHİ : 10/03/2023
KARAR TARİHİ : 13/11/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/12/2023

Sakarya … . Asliye Hukuk Mahkemesinin … / … esas … / … karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilen OSB yönetim kurulu kararanın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili ; Sakarya İli Söğütlü İlçesi 3. Organize Sanayi Bölgesinde … Ada, A Tipi … no’lu parselin ve … no’lu parselin davacı şirket adına tahsis kaydının yapılmasını, yapılamaması durumunda dava konusu taşınmazın belirlenecek bedelinin ve davacı şirketin arsa üzerine yapmış olduğu yatırım ile kazanç kaybı bedeli olarak şimdilik belirsiz alacak olarak 10.000,00 TL’nin arsa tahsisinin iptali tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davacı şirkete ödenmesini, talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Dava, Sakarya … . Asliye Hukuk Mahkemesinin istinaf edilmeksizin kesinleşen görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilmiştir.
TTK nun 5. Maddesine göre “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
Ticari davalar, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın sırf dava konusunun TTK’da düzenlenmesi nedeniyle ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra ve İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava hâline getirmez.
Özellikle belirtmek gerekir ki salt sermaye şirketi ortağı ya da yöneticisi olmak; şirketin ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunması itibariyle bir ticari işletmenin kısmen de olsa kendi adına işletilmesi anlamını taşımayacağından bu kimsenin tacir sayılması için yeterli değildir. (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesinin 2022/1301 Esas 2023/60 Karar sayılı kararı)
TTK nun 4/1 maddesinde yer alan bu genel kuralın yanında TTK’nın 4. maddesinin son cümlesindeki düzenleme nedeniyle yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale ve vedia gibi sözleşmelerden doğan davalarla fikri ve sınai haklara ilişkin davalar da ticari davadır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken, burada sayılan davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması yeterli görülmüştür.
Somut olayda uyuşmazlık davalı tarafından yapılan tahsisin iptaline ilişkin yönetim kurulu kararının iptali ile taşınmazın tekrar tahsisi olmadığı taktirde tazminat istemine ilişkindir. Bu uyuşmazlığın mutlak ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine dair yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü için uyuşmazlık konusunun her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili olması ve her iki tarafın da tacir olması gerekmektedir.
4562 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi uyarınca OSB’ler özel hukuk tüzel kişisidir. Bununla birlikte 6102 sayılı Kanun’un 11 inci maddesindeki tanıma göre esnaf işletmeleri için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı amaçlayan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız bir şekilde yürütüldüğü işletmeleri işletmedikleri için aynı Kanun’un 16 ncı maddesi uyarınca tacir olarak kabul edilmeleri mümkün değildir. Öte yandan OSB’lerin ticaret şirketi olduğu yönünde herhangi bir yasal düzenleme de bulunmamaktadır. Bu sebeple OSB’lerin taraf olduğu davalarda diğer taraf tacir olsun ya da olmasın, uyuşmazlığın mutlak ticari dava olmadığı hâllerde yargılamanın asliye hukuk mahkemelerinde görülmesi gereklidir. (Yargıtay 11 Hukuk Dairesinin 2022/4599 Esas 2023/3797 Karar sayılı bölge adliye mahkemeleri kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi kararı)
Görev kamu düzenine ilişkin olup dava şartlarındandır. HMK nun 138/1 maddesindeki ” Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir.” hükmü ile aynı yasanın 320/1 maddesindeki “Mahkeme, mümkün olan hâllerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir.” düzenlemesi ve “Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır” şeklindeki HMK nun 115/1 maddesi ile usul ekonomisi nazara alınarak dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde tensiple mahkememizin görevsizliğine asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğuna dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Verilen kararın mahiyeti itibariyle taraflar açısından hukuki dinlenilme hakkının ihlali sonucu da doğmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, davalı OSB tacir olmadığından ve uyuşmazlık ticari dava niteliğinde bulunmadığından mahkememizin görevsizliğine ve davanın görev dava şartı yokluğundan usulden reddine, kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde mahkememiz ile Sakarya … . Asliye Hukuk Mahkemesi arasında doğan görev uyuşmazlığının halli için dosyanın ilgili istinaf dairesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Bu karara karşı süresi içinde istinaf yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli ve yetkili Sakarya … . Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yukarıda belirtilen ihtimalde yasal süre içinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın resen ele alınarak verilecek ek kararla davanın açılmamış sayılacağı ve davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edileceği hususunun ihtarına,
4-Görevsizlik kararının istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde mahkememiz ile Sakarya … . Asliye Hukuk Mahkemesi arasında HMK 21/1c maddesi gereği ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine talep aranmaksızın gönderilmesine,
5-HMK nun 321/2 maddesi gereğince kararın resen taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı HMK nun 320/1 maddesine uygun olarak, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek yada aynı sürede başka yer Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere, tensiben oybirliği ile karar verildi. 13/11/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır