Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/590 E. 2023/597 K. 03.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/590 Esas – 2023/597
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/590 Esas
KARAR NO : 2023/597

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI : …
VEKİLİ :…
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVA İHBAR OLUNAN : …
VEKİLİ : …

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2022
KARAR TARİHİ : 03/11/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/12/2023

Sakarya Tüketici Mahkemesinin 11/07/2023 tarih 2023/… Esas, 2023/…. Karar sayılı kararı ile mahkememize merci tayini işlemleri yapılmak üzere gönderilen dava dosyası incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ikametgahı olan…. adresine 100-150 metre mesafede bulunan kendi adına kayıtlı olan … Lastik adlı işyerinde 10/11/2021 günü saat 01:30 sıralarında yangın çıktığını, yangının yaşandığı gün 2-3 kez elektrik kesintisinin yaşandığını, yangın anında da elektrikler kesik olduğunu, yaşanan olaydan önce müvekkilinin elektrik kesilmesi, voltajın yüksek ve düşük gelmesi nedeni ile anahat kablolarının ısınması, enerji dalgalanması yaşandığını sözlü ve yazılı olarak olarak davalı …’a bildirdiğini, yaşanan yangın nedeniyle müvekkiline ait dükkanının kullanılamaz hale geldiğini, müvekkili tarafından Sakarya …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/… D. İş sayılı delil tespiti dosyasında alınan bilirkişi raporunda yangının … ait elektrik direğinden iş yeri içerisinde ki panoya gelen kablodan kaynaklandığı, yangın nedeni ile işyerindeki makine ve elektrik tesisatından meydana gelen zarar miktarının 174.723,28 TL olduğunun tespit edildiğini, zararının giderilmesi için dilekçe …a başvurunun yapıldığını ancak sonuç alınamadığını, maddi zararının davalı tarafça ödenmediğini, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile 174.723,28 TL’nin dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen olayda müvekkili idarenin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, yerine getirmesi gereken yükümlülüklerinde bir ihlalinin söz konusu olmadığını, dava dilekçesinde belirtilen zararın miktarının neye göre tespit edildiğinin açık olmadığını, dava dilekçesinin ekinde fatura asıllarının yada fotokopilerinin bulunmadığını, davacı yanca yapılan başvuruların işleme alındığını ve çözümlendiğini, yangının işyeri elektrik tesisatından çıktığının tahmin edildiğinin beyan edildiğini, kesin bir kanaatin bildirilmediğini, zararın objektif olarak belirlenmesi gerektiğini, …. numaralı tesisatın sayacının yangın çıkan binaya tüketici tarafından taşındığını, ilgili kullanım yerinin elektrik panosunun ve diğer ekipmanlarının herhangi bir resmi knotrolünün olmadığını, proje dosyasındaki yangın koruma rölesi ve sigortaların mevcut iş yeri için değil mesken aboneliği için tesis edildiği ve iş yeri için dikkate alınmasının mümkün olmadığını, tüketicinin yapılan sözleşmeye aykırı şekilde kullanım yaptığını, olayın gerçekleştiği yer için kayıtlı bir ticarethane aboneliğinin bulunmadığını, davacı tarafından mesken aboneliği olan … numaralı tesisatın sayacının usule aykırı şekilde yangın çıkan iş yerine müvekkili kurumun izni ve bilgisi dışında abone tarafından taşındığını, iş yeri için onaylı proje ile yapılan abonelik talebi ve elektrik tesisatı için yapılmış bir kontrolün bulunmadığını, davacı tarafından müvekkili şirkete yöneltilen davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu müvekkili kurumun bir kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin meydana gelen hasarlardan sorumlu olduğu anlamını taşımamak kaydı ile yangın sonucu cihaz ve malzemelerde oluşan hasarlardan müvekkilinin sorumlu olduğu düşünülse bile müvekkili şirketin …Şirketi nezdinde 3. Şahıs ve ürün sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında sigorta teminatı dahilinde olduğunu, davanın …. Şirketine ihbarını ve tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Açılan dava, haksız fiil (yangın) nedeniyle tazminat talebinden ibarettir.
Eldeki dava 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra 02/03/2022 tarihinde açılmıştır. Burada öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nunda veya diğer kanunlarda, o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan, 6102 sayılı TTK’nın 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK’nın 5.maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1.maddesi uyarınca, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf aşamasında Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/(4).maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre yargı çevresinde ayrı bir Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemelerine açılan ticari davalarda görev kuralına dayanılmamış olması, Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Başka bir anlatımla, yargı çevresinde, Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için Asliye Hukuk Mahkemesine genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin görülmesi gerekir. Buna karşılık kanun aksi durumu düzenlememiş olduğundan, Asliye Hukuk Mahkemesinin ticari olmayan bir davayı Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görmüş olması bir usule aykırılık halini oluşturmaktadır.
Somut olayda;
Davacının, Sakarya Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün 04.04.2022 tarihli yazısına göre kaydının olmadığı, davacının sunduğu 15.03.2022 tarihli belgelere bakıldığında, interaktif vergi dairesi çıktısına göre işletme usulüne göre defter tuttuğu, tahakkuk verisinin yasal sınırın altında olduğu, esnaf odası kaydına göre motorlu kara taşıtlarının lastik onarımı kaydının olduğunun görüldüğü, şu haliyle davacının tacir vasfına haiz olmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda eldeki davada, davacının tacir sıfatına haiz olmadığı, davanın konusu dikkate alındığında mutlak ticari dava olmadığı gibi davacının tacir olmaması nedeniyle de davanın nisbi ticari dava da olmadığı, bu haliyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılarak 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş, olumlusuz görev uyuşmazlığı doğduğuna dair tespit yapılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR:Gerekçesi yukarıda açıklanacağı üzere:
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli Sakarya…. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Mahkememiz ile Sakarya …. Asliye Hukuk Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıkmış olduğundan kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde HMK’nın 21. maddesi gereği görevli mahkemenin belirlenmesi amacıyla dosyanın Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesine resen gönderilmesine,
4-Yargılama giderleri ve harçların görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi.03/11/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır