Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/497 E. 2023/672 K. 22.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/497 Esas – 2023/672
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/497 Esas
KARAR NO : 2023/672

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLİ : ….
DAVALI : ….
VEKİLİ : ….

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 15/09/2023
KARAR TARİHİ : 22/12/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2024

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …. …. Lojistik İç ve Dış Tic. A.Ş.’nin maliki ve sürücüsü olduğu ve davacı şirket nezdinde Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalı ….plakalı araç 25.09.2021 tarihinde Tekirdağ ili, Şarköy ilçesinde yaptığı trafik kazası geçirdiğini, söz konusu kaza sonrasında …. plakalı araç pert olmuş ve davacı şirket tarafından davalı kasko sigortalısına hasar tazminatı ödendiğini, “Arka sol 2 adet lastik kaplama gözükmektedir.Bu lastikler değiştiğini, Direskiyon simidi aşırı deforme olmuş, orta göbeğin söküldüğü tespit edildiğini,, Depo değişmiş olduğu tespit edildiğini, Aracın ilk ekspertiz fotoğraflarında deponun hasarlı olduğu,daha sonra tekrar resimler çekildiğinde depo farklı gözüktüğünü .Aracın üzerindeki depoda şu an hasar olmadığını, hasarsız depo aracın üzerinde olduğunu, Bu doğrultuda sigortalı olan…. plakalı aracın yakıt deposunun, sol arka 2 adet lastik (araç tırdır) ve direksiyon orta göbek kısmının alındığı/değiştirildiği görüldüğünü, bu durumda söz konusu parçaların bedelinin piyasa fiyatları doğrultusunda davalı sigortalıdan iade alınması gerekliliği ortaya çıktığını, Dava konusu kaza neticesinde sigortalının aracına pert işlemi uygulanmış ve sigortalıya tazminat ödemesi yapıldığını, Sovtaj işlemi ise sigorta şirketi tarafından yapıldığını, Sovtaj aşamasında aracın özel serviste yapılan eksper kontrolünde davalı tarafça araçtan parçalar alındığı, bir kısım parçaların değiştirildiği ve hasarlı araç üzerinde oynama yapıldığı yönünde tespitler yapıldığını,
İlgili parçaların rayiç bedeli 22.752,17 TL olduğunu, davacı şirketçe yapılan ödemenin, ilgili parçalara denk gelen kısmının iadesi için …. İcra Müdürlüğü …./…. E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış fakat borçlunun itirazı üzerine takip durduğunu, Söz konusu itirazın iptal edilerek takibe devam edilebilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirket adına kayıtlı …. plakalı araç 25/09/2021 tarihinde Tekirdağ ili, Şarköy ilçesinde tek taraflı yaralamalı trafik kazası geçirdiğini, Kazayı takiben …. plakalı araç ile ilgili açılan hasar dosyasında yapılan inceleme sonucu araca pert işlemi uyugulanmış ve … Sigorta Anonim Şirketi tarafından davalı tarafa hasar tazminatı ödendiğini, Kazaya karışan ve pert işlemi uygulanan araç 17.11.2021 tarihinde trafikten çekilmiş ve dosyada mevcut bulunan …. … Noterliği’nin 17.11.2021 tarih ve …. yevmiye numaralı Artes-Tescil İşlem Sonuç Belgesinde yazan adreste olduğu haliyle bulundurulduğunu, Araca ilişkin sovtaj işlemlerinin davacı sigorta şirketi tarafından yapılması sebebiyle belli bir süre sonra araç sigorta şirketine olduğu haliyle teslim edilmiştir. Davacı tarafça, sovtaj ihalesi ile alınan araçtan ihale sonrası davalı şirketçe bazı parçaların söküldüğü bazı parçaların ise değiştirildiğinin iddia etmiş olsa da bu iddialar tamamen gerçek dışı olduğunu davalı şirket iddia olunan olaydan kendisine yönelik başlatılan … İcra Dairesinin …./…. E. sayılı dosyası ile haberdar olmuş, bahse konu aracın kendilerinde bulundurulduğu süre zarfında araç üzerinde hiçbir işlem yapılmadığını, bu nedenlerle İtirazın iptali davasının reddi ile davacının % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesini talep etmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün …./…. Esas sayılı dosyasına yazılan müzekkereye cevap verildiği, dosya açılışında takibe dayanak belge sunulmadığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Dava …. İcra Müdürlüğünün …./…. Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
“…İtirazın iptali davası müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan bir eda davasıdır. Madde metninde de açıkça belirtildiği üzere takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı genel mahkemede açılır ve genel hükümlere göre görülür. Alacaklı bu davada genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava etmektedir.
İtirazın iptali davası itirazın hükümden düşürülmesi ana başlığı altında düzenlenmekle takip hukuku içinde ve takip talebiyle sıkı sıkıya bağlantılı ele alınması gereken, sonucuyla takibin devamına etkili bir dava türü olarak karşımıza çıkmaktadır ve takip talepnamesinde dayanılan borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıldır. Öyle ki, genel hükümlere göre harca tabi olan itirazın iptali davasında alacaklı yan isterse takip talebinde bulunurken yatırmış olduğu binde beş harcı geri alabilir ve itirazın iptali davası harcına mahsubunu isteyebilir (492 sayılı Harçlar Kanunu m. 28/a, 29/I, III).
Bu davada, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilecek alacak da yine takip talepnamesine konu olan ve borçlu yanca itiraza uğrayan alacaktır. Zira aynı maddede itirazın haksızlığı borçlu açısından, takibin haksız ve kötü niyetli yapılması da alacaklı açısından tazminat müeyyidesine bağlanmıştır.
Diğer taraftan, İİK’nin 67.maddesinin son fıkrasında alacaklının itirazın tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davası açamamışsa umumi hükümler dairesinde alacağını dava etme hakkının saklı olduğu ifade edilmiştir. Bu da bir yıllık süre içinde açılan itirazın iptali davası ile süre geçirildikten sonra açılan alacak davaları arasında her ikisi de genel hükümlere tabi olmakla birlikte ispat yöntemleri ve hukuki sonuçları bakımından bir fark olduğunu ortaya koymaktadır. Zira süresi içinde açılan dava itirazın iptali davasıdır ve itirazın iptali davasının kazanılması hâlinde borçlunun itirazı iptal edilmiş olur. Bunun üzerine alacaklı itiraz üzerine durmuş olan icra takibine devam edilmesini isteyebilir. Süresinden sonra açılan davada ise itirazın iptali değil alacağa hükmedilmesi istenecektir ve verilen kararın takibe etkisi bulunmamaktadır. Şu durumda itirazın iptali davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu alacak olduğunda ve itirazın iptali davası için bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır.
Genel hükümlere göre her türlü ispat olanağının varlığı, takip talebinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Burada sadece icra mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle inceleyemediği delillerin genel mahkemede serbestçe ancak borca bağlı olarak ileri sürülmesi olanağının varlığı söz konusu olmaktadır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; …. … İcra Dairesinin …./…. E. sayılı takip dosyasında; dava dışı …. A.Ş. tarafından borçlular …. Pamukkale… A.Ş. …. …. …., …. …. ve …. …. (….) aleyhine “kredi kartı üyelik sözleşmesi, ihtarname ve hesap özeti” sebep gösterilmek suretiyle, toplam 12.614,71TL’nin tahsili için 18.09.2007 tarihinde ilamsız icra takibi yapılmış, takip alacağı 29.09.2010 tarihli sözleşme ile …. A.Ş. tarafından …. Varlık A.Ş.’ye temlik edilmiş, davalı-borçlu tarafından 15.12.2011 tarihli itiraz dilekçesi ile takibe itiraz edilmiş ve takibin bu borçlu yönünden durduğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Şu durumda bizatihi kendisi bir borç sebebi ve dayanağı teşkil eden ancak takipte dayanılmayan genel kredi sözleşmesinin itirazın iptali davasında kullanılması davanın yukarıda açıklanan niteliği ile bağdaşmamaktadır. Ayrıca takip talebinde “kredi kartı üyelik sözleşmesi, ihtarname ve hesap özeti” yazmakta olup, ihtarname takip talebine eklenmiş ise de ihtarnamenin amacının genel olarak borcun varlığına delalet etmeyip, borçluyu temerrüde düşürmekten ibaret olduğu cihetle itirazın iptali davasında takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılığın asıl olmasına göre kaynak belgeye (temel alacak-sözleşme) itibar edilmesi gerekmektedir…” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11.02.2020 Tarih 2017/19-2076 Esas, 2020/117 Karar)
“…Bilindiği üzere, İİK’nın 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davaları icra takibi ile sıkı sıkıya bağlı olup bu davaların görülebilmesi, öncelikle, usulünce açılmış ve geçerli bir icra takibinin bulunmasına bağlıdır. Bir başka söyleyişle, itirazın iptali davaları bakımından, ortada geçerli bir icra takibinin bulunması, 6100 sayılı HMK’nın 114/2. maddesi çerçevesinde, İİK’dan kaynaklanan bir dava şartı olup HMK’nın 115/1. maddesi uyarınca davanın her aşamasında mahkemece gözetilmelidir. Öte yandan anılan nitelikteki dava şartının dava sırasında tamamlanabilir nitelikte olmadığı kuşkusuzdur. Bir başka deyişle, başlangıçta geçerli olarak başlatılmayan bir icra takibinin daha sonra, özellikle söylemek gerekirse itirazın iptali davası sırasında geçerli hale gelmesi yahut getirilmesi yasal olarak mümkün değildir…” (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 01.12.2021 Tarih 2020/4496 Esas, 2021/6716 Karar)
“…İtirazın iptali davaları bakımından usulüne uygun bir ilamsız takibin yapılması ve bu takipte davalı-borçlu tarafından itiraz edilmiş olması bir dava şartıdır…” (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 07.07.2020 Tarih 2019/1853 Esas, 2020/1348 Karar)
“…İtirazın iptali davası, Kanunda “İtirazın Hükümden Düşürülmesi” ana başlığı altında düzenlenmekle takip hukuku içinde ve takip talebiyle sıkı sıkıya bağlantılı ele alınması gereken, sonucuyla takibin devamını amaçlayan bir dava türü olarak karşımıza çıkmaktadır ve takip talebinde dayanılan borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıldır. İİK’nun 58. maddesine göre takip talebinde borcun sebebinin gösterilmesi ve borç bir belgeye dayanıyorsa bu belgenin takip talebine eklenmesi gerekir. Anılan Kanun’un 60. maddesine göre de ödeme emrinin takip talebine uygun olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Ödeme emrini alan borçlu borcun sebebine ve takibin dayandığı belgeye göre aleyhindeki ilamsız icra takibine itiraz edebilir. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım, itirazın iptali davasının konusunu oluşturur…” (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 01/06/2020 Tarih, 2017/1273 Esas 2020/1442 Karar)
“…İİK’nın 58. maddesinde; takip talebinin icra dairesine yazılı veya sözlü olarak ya da elektronik ortamda yapılacağı ile senet, senet yoksa borcun sebebinin belirtilmesi gerektiği, alacak belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş, borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine tevdiinin mecburi olduğu hususu düzenlenmiştir. Anılan Kanunun 61. maddesinde ise takibin belgeye dayanması halinde, belgenin tasdikli bir örneğinin ödeme emrine bağlanacağı belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; ödeme emrinde söz konusu mevzuata uygun şekilde borcun sebebinin belirtilmediği anlaşılmakla İİK md. 58 ve 61 hükümlerine göre usulüne uygun ödeme emri düzenlenmediğinden davanın usulden reddi gerekmekte olup davalı itirazında haklıdır. Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir…” (Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 25.12.2017 Tarih, 2015/25167 Esas, 2017/9220 Karar)
Yukarıda yer verilen Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere itirazın iptali davası takip hukuku içinde ve takip talebiyle sıkı sıkıya bağlantılı ele alınması gereken, sonucuyla takibin devamına etkili bir dava türü olup, takip talepnamesinde dayanılan borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıldır. İİK’nın 58. Maddesine göre takip talebinde borcun sebebinin gösterilmesi ve borç bir belgeye dayanıyorsa bu belgenin takip talebine eklenmesi gerekir. İtirazın iptali davalarında alacaklı takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Somut olayda …. İcra Müdürlüğünün …./…. Esas sayılı takip dosyası ile davacı tarafından başlatılan takipte borcun sebebi kısmında “Asıl Alacak 22.752,17 TL” açıklamasının yer aldığı, …. İcra Müdürlüğünün 21.09.2023 tarihli müzekkere cevabında icra dosyasının açılışında takibe dayanak belgenin sunulmadığı bildirilmiş, …. İcra Müdürlüğünün …./…. Esas sayılı icra dosyasının UYAP sistemi üzerinden incelenmesinde takip dayanağı olarak herhangi bir belgenin gösterilmediği anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde davalının maliki ve sürücüsü olduğu davacı şirket nezdinde Genişletilmiş …. Sigorta Poliçesi ile sigortalı olan….lakalı aracın 25.09.2021 tarihinde trafik kazasına karıştığını ve aracın pert olduğunu, aracın pert olması nedeniyle sovtaj işlemi uygulandığını ve davalıya hasar bedeline ilişkin ödeme yapıldığını, ancak kasko hasar dosyası ile sovtaj ihalesinde alınan sigortalı aracın ihale sonrasında üzerinden parçalar alındığı, bir kısım parçaların değiştirildiği ve hasarlı parçaların üzerinde oynama yapıldığı yönünde tespitlerin yapıldığını, sigortalı olan aracın yakıt deposunun, sol arka 2 adet lastiğinin ve direksiyon orta göbek kısmının alındığının, değiştirildiğinin görüldüğünü, söz konusu parçaların bedelinin piyasa fiyatları doğrultusunda davalı sigortalıdan iade alınması gerektiğini, ilgili parçaların rayiç bedelinin 22.752,17 TL olduğunu, yapılan ödemeden ilgili parçalara denk gelen kısmın iadesi için …. İcra Müdürlüğünün …./…. Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek icra dosyasına yapılan itirazın iptalini talep ve dava etmiş, sigorta poliçesi, matubakatname, ekspertiz raporu, mail kayıtları, tutanaklar, hasara ilişkin fotoğraflar ve hasar dosyası dosyaya sunulmuştur.
İİK’nın 58. Maddesine göre takip talebinde borcun sebebinin gösterilmemesi halinde usulüne uygun bir takip talebi olmadığından, takibe itiraz halinde açılacak itirazın iptali davasının usulden reddedilmesi gerekir. Ayrıca İİK’nın 61. maddesinde takibin belgeye dayanması halinde belgenin bir örneğinin ödeme emrine eklenmesi gerekir. Davacının dava dilekçesine sigorta poliçesini, matubakatnameyi, ekspertiz raporuni, mail kayıtlarıni, tutanakları, hasara ilişkin fotoğrafları ve hasar dosyasını eklediği ancak takip talebi ve ödeme emrinde borcun sebebine ilişkin açıklama kısmında bu belgelere dayanmadığı, takip talebine de bu belgeleri dayanak belge olarak eklemediği, borcun sebebi “Asıl Alacak 22.752,17 TL” açıklaması ile borcun neden kaynaklandığı hususunun açıkça belirtilmeyerek icra takibinin başlatıldığı, …. İcra Dairesinin 21.09.2023 tarihli cevabi yazısından takibe dayanak herhangi bir belgenin gösterilmediği anlaşılmış, İİK md. 58 ve 61. maddesine göre takip talebinde borcun açıkça gösterilmemesi, takip dayanağı belgelerin takip talebine ve ödeme emrine eklenmemesi nedeniyle usulüne uygun bir takip talebinin ve ödeme emrinin bulunmadığı, itirazın iptali davasının görülebilmesi için gerekli dava şartlarından birisi olan geçerli ve usulüne uygun başlatılmış bir icra takibinden somut olayda bahsedilemeyeceği anlaşılmakla açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HMK’nın 320’nci maddesinin açık düzenlemesi karşısında mahkeme, basit yargılama usulüne tabi dava ve işlerde dilekçelere eklenen deliller yeterli görülürse davanın esası hakkında karar da verebilir. Dilekçeler aşamasının tamamlanmasından sonra, tarafların dilekçelerine ekledikleri ya da ilgili yerlerden getirtilmesini istedikleri delillerin toplanması ile mahkemece tarafların iddia ve savunmaları ile delilleri incelenmiş olacaktır. Bu nedenle ön inceleme duruşması yapılmadan dosya üzerinden, mevcut deliller ile dava şartları ve ilk itirazlardan başka davanın esası hakkında da karar verilmesi mümkündür. Bu şekilde dosya üzerinden karar verildiğinde, taraflara dava ve cevap dilekçesinin tebliği ile bu dilekçelerinde bildirdikleri deliller toplanmış olacağından, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğinden de söz edilemeyecektir. ( Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/11-2924 Esas 2018/1935 Karar)
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Dava açılışında yatırılan 283,81 TL peşin harçtan harçlar kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 13,96-TL’nin davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan maktu 17.900,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayarak arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
5-Gerekçeli kararın HMK nun 321/2 maddesi uyarınca talep aranmaksızın taraflara tebliğine,
Dair; tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(İki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 22/12/2023

Katip ….
e-imzalı

Hakim ….
e-imzalı