Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/444 E. 2023/451 K. 16.08.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/444 Esas – 2023/451
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/444 Esas
KARAR NO : 2023/451

BAŞKAN : ….
ÜYE : ….
ÜYE : ….
KATİP : ….
DAVACI : ….
VEKİLİ : Av…

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 15/08/2023
KARAR TARİHİ : 16/08/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/08/2023

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dilekçede detayları belirtilen 6 adet çekin davacı ile dava dışı üçüncü şahıslar arasında güvene dayalı olarak iş karşılığı düzenlendiğini, dava dışı kişilerin anlaşmanın sağlanması üzerine çeklerin ödeme kabiliyetinin olup olmadığının kontrol edilebilmesi için çekleri inceletmek üzere bir yere götüreceklerini söyleyerek, müvekkilinin karşı tarafların beyanlarına güvenmesi üzerine çekleri verdiğini, çeklerin kayıplara karıştığını, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının …./…. soruşturma numarası ile şikayette bulunduklarını, çeklere ödeme yasağı konulmasını, çeklerin zayi nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı tarafından dava dışı …. ve …. olarak kendilerini tanıtan kişilerle yapılan görüşme neticesinde anlaşma sağlandığı, davaya konu çeklerin ödeme kabiliyetinin olup olmadığının kontrol edilebilmesi için çeklerin dava dışı ….an ve …. olarak kendilerini tanıtan şahıslara verildiği, ancak karşı tarafa sonrasında ulaşamadıkları, yaptıkları araştırmada 5 adet çekin akıbetini ve çeklerin kimde olduğunu öğrendiklerini, 1 adet çekin akıbetinin ise ne olduğunun bilinmediğini, karşı tarafın güvenini kötüye kullanarak çekleri alarak kayıplara karıştıklarını, kayıplara karışmalarını takip eden günler içerisinde de çekleri başka kişilere vererek kendisini zarara uğrattıklarını belirterek davaya konu çeklere ödeme yasağı konulması ve çeklerin iptaline karar verilmesi dava ve talep edilmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK m. 818(1)-s atfıyla aynı Kanun’un m. 757(1) hükmü gereğince iradesi dışında kambiyo senedi elinden çıkan kişi tarafından açılan zayi nedeniyle çek iptali talebine ilişkindir.
Kıymetli evrakın iptali, kıymetli evraka ilişkin “umumi hükümler” arasında TTK m. 651 ve 652’de genel bir şekilde düzenlenmiş, ayrıca nama (TTK m. 657) ve hâmiline senetlerin iptali hakkında (TTK m. 661-668) özel hükümler öngörülmüştür. TTK’da emre yazılı senetlerin iptaline dair ayrık hükümler bulunmamaktadır. Bunun yerine poliçenin iptali için özel bir düzenleme (TTK m. 757-765) getirilerek bu hükümlerin TTK m. 778/1-ı yollamasıyla bonolar bakımından, 818/1-s yollamasıyla çekler bakımından da uygulanacağı öngörülmüştür.
6102 sayılı TTK’nın m. 818(1)-s hükmü delaletiyle çekler hakkında da uygulanması gereken TTK’nın m. 757 hükmüne göre çek iptali davası, çeki elinden iradesi dışında çıkan hâmil tarafından açılabilir. Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre de iptal davası hasımsız olarak ve sadece hâmil tarafından açılabilir; keşidecinin iptal davası açma hakkı yoktur (Yargıtay 11. HD, 12/09/2017, E. 2016/1509, K. 2017/4264).
Davacı tarafından çeklerin yapılan anlaşma sonrasında ödeme kabiliyetinin olup olmadığının kontrol edilebilmesi için dava dışı …. ve …. olarak kendilerini tanıtan şahıslara verildiği, sonrasında şahıslara ulaşılamadığı, yapılan araştırmada çeklerin kimde olduğunun öğrenildiğinin beyan edildiği, davacının çekleri elinde bulunduran kişilere karşı çek istirdatı davası veya menfi tespit davası açabileceği, davaya konu çeklerin davacının rızasıyla dava dışı şahıslara verildiği, çeki elinde bulundurun kişilerin yapılan araştırma sonucunda tespit edildiği, çeklerin kayıp yada zayi olduğundan somut olayda bahsedilemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

Talep çekişmesiz yargı işi olup basit yargılama usulüne tabidir. HMK’nın 320’nci maddesinin açık düzenlemesi karşısında mahkeme, basit yargılama usulüne tabi dava ve işlerde, dava şartları yoksa davayı usulden reddedebilir; ilk itirazlar hakkında ya da dilekçelere eklenen deliller yeterli görülürse davanın esası hakkında karar da verebilir. Çekişmesiz yargı işi söz konusu olduğunda ilgilinin dilekçesine ekledikleri ya da ilgili yerlerden getirtilmesini istedikleri delillerin toplanması ile mahkemece tarafın talep ile delilleri incelenmiş olacaktır. Bu nedenle ön inceleme duruşması yapılmadan dosya üzerinden, mevcut deliller ile dava şartları ve ilk itirazlardan başka, davanın esası hakkında da karar verilmesi mümkündür. Bu şekilde dosya üzerinden karar verildiğinde, somut çekişmesiz yargı işinde olduğu gibi talep dilekçesinin ve delillerin incelenmesi ile hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğinden de söz edilemeyecektir. Talebin niteliği ve dosya kapsamı itibariyle duruşma yapılmadan dosya üzerinden değerlendirilme yapılması basit yargılama usulü ile beklenen amaca uygundur. ( emsal Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/11-2924 Esas 2018/1935 Karar)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın HMK nun 321/2 maddesi uyarınca talep aranmaksızın davacı tarafa tebliğine,
5-Karar tebliğ giderleri karşılandıktan sonra kalan gider avansının karar kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,

Dair; davacı tarafın yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(İki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tensiben oybirliği karar verildi.16/08/2023

Başkan ….
e-imzalıdır
Üye ….
e-imzalıdır
Üye ….
e-imzalıdır
Katip ….
e-imzalıdır