Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/436 E. 2023/447 K. 09.08.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/436 Esas – 2023/447
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/436 Esas
KARAR NO : 2023/447

HAKİM :….
KATİP :….

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av…..
DAVALI : ….

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 08/08/2023
KARAR TARİHİ : 09/08/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/08/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile dava dışı sigortalı 0910979679 Vergi Kimlik Numaralı, …. İlaç Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında …. sayılı 20/10/2022 başlangıç, 20/10/2023 bitiş tarihli …. Paket Sigorta Poliçesinin imzalandığının, akdedilen poliçe çerçevesinde riziko adresinde (…. Mahallesi, ….. Sokak, No:9, …. / ….) yer alan iş yerinin poliçe kapsamında olan risklerin gerçekleşmesi sonucunda uğrayacağı zararların, poliçede yazılı sigorta konularını karşılarında gösterilen teminatlarla sınırlı olmak kaydıyla ve belirtilen sigorta bedelleri ile teminat altına alındığını, sigortalı tarafından yapılan ihbara göre; 06/10/2022 tarihinde davalı tarafından yürütülen asfalt çalışması sırasında, belediye ekiplerine ait damperli kamyonun işletmeye ait kolon (Besleyici ana hat) hattı koparttığı ve bu eylem neticesinde elektrik kesintisine dayalı olarak ani voltaj düşmesi / çıkması neticesinde iş yeri içerisindeki kıymetlerde hasar oluşturduğunun belirtildiği, kopan kolon hatlarının belediye tarafından yenilendiği ancak sigortalının iş yerindeki zararın giderilmediğinin ifade edildiği, riziko konusu adresteki hasarların poliçe kapsamında giderilmesi için davacı şirkete başvurulması üzerine ekspertiz çalışmasının yapıldığı ve inceleme sonucunda, işletmede oluşan elektrik kesintisi sonucu işletme kamera sistemi, aydınlatmalar, zemin kat (depo alanı) otomatik seksiyonel kapı ve alarm sisteminin arızalanmış olduğu; kabloların koparılması soncu elektrik kesintisinin meydana geldiği, oluşan voltaj dalgalanmasına bağlı olarak işletmede bulunan cihazlarda arızaya neden olduğunun tespit edildiği, somut olayda gerçekleşen hasardan sorumlu olmasına rağmen ödeme yapmayan davalı aleyhine …. ….. İcra Dairesi’nin …./…. Esas sayılı dosyası ile 14/06/2023 günü ilamsız icra takibinin ikame edildiğini, icra dosyasından gönderilen ödeme emrini elektronik ortamda tebliğ alan davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine, icra takibinin durdurulmuş olduğunu, borçlunun itiraz dilekçesinin taraflarınca 17/07/2023 günü öğrenildiği, itirazın iptali davası açmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulduğu ve arabuluculuk Daire Başkanlığı’nın 2023/78845 dosyası üzerinden yapılan görüşmeler sonucunda anlaşmaya varılamadığını, borçlunun itirazında haksız olup kötü niyetli olduğu, icra takibini uzatmak maksadıyla borca itiraz ettiği, bu nedenle borçlunun itirazının iptalini, takibin devamı ve haksız itirazı sonucu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminatına çarptırılması için mahkemeye başvurulduğunu, tüm bu nedenlerle; davanın kabulü ile …. …. İcra Dairesi’nin …./…. Esas sayılı dosyasına davalıca yapılan itirazın iptalini ve aynı şartlar ile takibin devamını, haksız itiraz eden davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Açılan dava; davacı sigorta şirketine …. …. Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan dava dışı …. İlaç Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin iş yerinde meydana gelen hasar nedeni ile ödenen maddi tazminatın tahsili amacıyla yapılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı sigorta şirketi, eldeki davayı sigortalısının halefi olarak açmış olmasına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Öte yandan, TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.(eski TTK 1301.) maddesinde; “sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder” hükmüne yer verilmiştir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 11.01.2011 gün ve 6099 Sayılı kanunun değişik 110. maddesinde; “İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kurumları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafık kazalarında da bu kanun hükümleri uygulanır.” düzenlemesi ile, bu kanundan doğan tüm sorumluluk davaları işleteni, sahibi, sürücüsü kim olursa olsun, zarar görenin kimliğine bakılmaksızın, ister tek taraflı olsun isterse iki taraflı olsun veya yol kusurundan kaynaklansın, kara yolu üzerinde gerçekleşmesi şartıyla Adli Yargı görevli kılınmıştır.
Bu durumda, davanın sigorta sözleşmesinden değil, davalının kusuru ile gerçekleşmesine sebebiyet verdiği iddia edilen haksız fiilden kaynaklandığı, davacının sigortalısı dava dışı …. İlaç Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin tüzel kişi tacir olmasına rağmen, davalı …. Belediye Başkanlığı’nın kamu tüzel kişisi olup tacir sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Benzer mahiyette Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 25.11.2021 Tarih 2021/819 Esas 2021/1481 Karar sayılı kararı)
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği, davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek; HMK’nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Hüküm: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Bu karara karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak görevsizlik kararının kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren, karara karşı kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli Sakarya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yukarıda belirtilen yasal süre içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın resen ele alınarak verilecek ek kararla davanın açılmamış sayılacağı ve davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edileceği hususunun İHTARINA,
Dair; tarafların yokluğunda verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek karar verildi. 09/08/2023

Katip ….
e-imzalı

Hakim ….
e-imzalı