Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/435 Esas – 2023/448
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/435 Esas
KARAR NO : 2023/448
HAKİM : ….
KATİP :….
DAVACI : ….
VEKİLİ : Av…
DAVALI : ….
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/08/2023
KARAR TARİHİ : 09/08/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/08/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı … arasında …. sayılı 23/08/2022 başlangıç, 23/08/2023 bitiş tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumlululk Sigorta Poliçesi (Trafik Sigortası)’nın imzalandığının, akdedilen bu poliçe çerçevesinde….plakalı ticari aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk, poliçe limitleri dahilinde müvekkil şirketçe teminat altına alındığının, dava dışı …. …. idaresindeki …. …. …. plakalı araç ile sigortalı …. …. …. plakalı aracın 18/09/2022 günü …. İli, …. İlçesi, …. Mahallesi, …. kavşağı’nda çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği ve taraflar arasında kaza tutanağının düzenlendiği, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi kayıtlarına göre tarafların kazada %50 – %50 kusurlu bulunduğu, kaza sonucu …. …. …. Plakalı araçta oluşan hasarın davalının anılan poliçesinden tazmini için davacı şirkete başvurulmuş olup, yapılan inceleme neticesinde …. …. …. plakalı araçta kaza nedeniyle KDV hariç 43.000,00-TL tutarında hasar olduğunun tespit edildiği, bu tespitten hareketle, sigortalının %50 kusuruna denk gelen 21.500,00-TL sigorta tazminatının, 09/01/20223 tarihinde zarar görene ödendiğini, ödenen tazminattan sorumlu olmasına rağmen ödeme yapmayan davalı aleyhine …. … İcra Dairesi’nin 2023/…. Esas sayılı dosyası ile 20/03/2023 günü takip başlatılmış olup icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulduğunun, bu sefer borçlunun yetki itirazı kabul edilerek dosyanın, …. İcra Dairesi’ne gönderildiği ve bu dairede 2023/…. Esas sayılı sıra numarasına kaydolunduğu, bu dosyadan gönderilen ödeme emrine de yasal süresi içinde itiraz edilmesi nedeniyle icra takibinin durdurulduğunun, itiraz dilekçesinin taraflarınca 06/06/2023 günü öğrenilmiş olup itirazın iptali davasını açmadan önce dava şartı olarak arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, Arabuluculuk Daire Başkanlığı’nın …….. sayılı dosyası üzerinden yapılan görüşmede bir araya gelindiği ancak uzlaşmanın sağlanamadığı, icra takibine yapılan itirazın haksız olup reddinin gerekmekte olduğunu, itirazda, faiz tutarına ve oranına itiraz edilmiş olup davacı sigorta şirketinin, tazminat bedelini ilgilisine ödediği tarihinden itibaren ticari araç kullanan kendi akidinden avans faizinin talep edebileceğini, ödemelerin yapıldığı tarihinden başlamak üzere faiz istenmesinin hukuka uygun olacağının, tüm bu nedenlerle; davanın kabulünü, davalının Hendek İcra Dairesi’nin …./…. Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptalini ve takibin aynı şartlar ile devamını, haksız itiraz eden davalı aleyhine alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ;
Açılan dava; davacı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın neden olduğu trafik kazası nedeni ile ödenen maddi tazminatın tahsili amacıyla yapılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca TTK’da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nın 4. maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır.
Somut olayda, taraflar arasında düzenlenen ZMMS sözleşmesinde davalı tüketici konumundadır. Davaya konu araç ruhsatında aracın kullanım amacının hususi olduğu belirtilmiştir. Ayrıca davalının UYAP’tan alınan Gelir İdaresi Başkanlığı kayıtlarına göre “Potansiyel” vergi mükellefi olduğu, yani gelir getirici bir işe ilişkin vergi kaydının bulunmadığı, davalının tacir olmadığı anlaşılmıştır.
28/11/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanun’un kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenmiş olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
HMK’nın 114. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre, görev dava şartıdır. Aynı Kanunun 115/1. maddesi gereği mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
İzah edilen nedenlerle mahkememizin görevli olmadığı, Tüketici Mahkemelerinin bu uyuşmazlığı çözmekte görevli olduğu, göreve ilişkin usul hükümlerinin re’sen uygulanmasının gerektiği ve kamu düzeniyle ilgili olduğu ve davanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebileceği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
Hüküm: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli Sakarya Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderleri ve harçların görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içeirsinde görevli mahkemeye dosyanın gönderilmesi talep edildiği takdirde, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, süresi içerisinde gönderme talebinde bulunulmaması halinde mahkememizce dosyanın resen ele alınarak yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
Dair dosya üzerinden tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Sakarya Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi.09/08/2023
Katip ….
e-imzalı
Hakim ….
e-imzalı