Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/37 E. 2023/527 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/37 Esas – 2023/527
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/37 Esas
KARAR NO : 2023/527

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : …
DAVALI : …

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/01/2023
KARAR TARİHİ : 28/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; …. tarih …/… sayılı ….İlan edilmiş olup, …. Anonim Şirketi 23.07.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnameye ekli listede kapatılan kurumlar arasında sayılmıştır. 23.07.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe gıren 667 sayılı OlağanüstüHal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 2/1.maddesinde; Milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen . Terör Örgütü’ne (FETÖ/PYD) aidiyeti, iltisakı veya irtibatının belirlenmesi nedeniyle kapatıldığı belirtilen ve Kararname eki listelerde yer alan kurum ve kuruluşlara ilişkin işlemler, 667 Sayılı KHK.’nın 2/1.maddesi ile bahse konu maddeye dayanılarak çıkarılan … sıra sayılı Milli Emlak Genel Tebliği hükümlerine göre yürütüldüğünü, …. sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince kapatılan …. A.Ş. hakkında ….Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri Uyarınca Kapatılan Kurum ve Kuruluşlar Hakkında Yapılacak İş ve İşlemelere İlişkin Çalışma Usul ve Esaslara dair …/… numaralı genelge gereğince kurulan inceleme ve Değerlendirme Komisyonunca Düzenlenen 26.10.2017 tarih ve …-A-…,./sayılı görüş ve öneri raporunda özetle; “Mükellefin yasal defterlerinde yer alan “120 Alıcılar Hesabı Toplamı” hesabında, Sultanbeyli Vergi Dairesi’nin …. vergi kimlik numaralı mükellefi ….Şti.’nden 7.708,50TL alacaklı olduğu, ve 120 Alıcılar hesabında yer alan tutarların tamamının varlığı; kayyım heyeti tarafından ve dönem mali müşaviri tarafından da teyit edildiği, bu süreçte borçlular tarafından yapılacak itirazlar değerlendirilirken defter kayıtlarının esas alınması gerektiği, itirazların değerlendirilmesi işlemleri ile alacakların tahsiline ilişkin gerekli dava ve icra takiplerinin idarece yerine getirilmesi gerektiği belirtilmiş olup, ….Ltd. Şti.’ne söz konusu meblağın Hazine hesabına ödenmesi için 10.11.2017 tarihli ve …. sayılı yazı ile .03.2018 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen, söz konusu şirket tarafından idaremize herhangi bir ödeme yapılmadığını, 06.09.2019 tarihinde başlatılan — arabuluculuk sürecinden de tarafların görüşme yapmamasından dolayı uzlaşamama tutanağı düzenlendiğini, bu sebeple fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.708,50.-TL.’nin 24.03.2018 (söz konusu borcun şirket yöneticisine tabliğ tarihi olan 24.03.2018’den verilen 30 günlük sürenin sonu) tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini taleple dava etmiştir.
Davalı taraf süresinde cevap dilekçesi vermediği ve davacının ileri sürmüş olduğu bütün hususları inkar etmiş sayılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Davacı …. Tic. Şirketinin davalı şirketten alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacağının miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
Davacı tarafından şirkete ait ticari defter ve evrakları mahkememize ibraz edilmiştir.
Mahkememizce dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi yeminli mali müşavir ….mahkememize ibraz etmiş olduğu raporunda “… Davacının kendi ticari defterlerinde davalıdan 7.705,50 TL alacaklı olduğu, Davacı şirketin 2016 yılı defter kayıtlarında davalı adına bir kayır bulunmadığı, buna karşılık 31.12.2015 tarihli kayıtlarda bu alacağın bulunduğu, eski tarihli bu alacak kaydının inceleme değerlendirme komisyonu tarafından tahsili gereken bir alacak olarak değerlendirildiği ve bu yönde rapor tanzim edildiği, Davacı şirketin Olağan üstü hal kapsamında önce kayyum atandığı akabinde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile kapatıldığı, bu kapsamda kapatılan kurum olarak İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu tarafından yazılan görüş öneri raporu ile kurumun mal varlığının tespitinin sağlandığı, davacı şirket kayıtlarında eski tarihli olarak yer alan alacak kaydına istinaden davalı şirket yetkilisinden talepte bulunulduğu ancak yazı ile kendisine tebliğ edilen alacak için davalı şirket yetkilisinin herhangi bir ödeme yapmadığı, borca itiraz etmediğinin anlaşıldığı, Davalıya 24.03.2018 tarihinde tebliğ edilen yazı ile istenen alacağa ilişkin 6.141,81 TL faiz hesaplandığı…” yönünde raporunu mahkememize ibraz etmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;….,Şirketi’nin 23.07.2016 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 667 sayılı KHK ile kapatıldığını, Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri Uyarınca Kapatılan Kurum ve Kuruluşlar Hakkında Yapılacak İş ve İşlemlere İlişkin Çalışma Usul ve Esaslara dair …/… numaralı genelge gereğince kurulan inceleme ve değerlendirme komisyonunca düzenlenen 26.10.2017 tarih ve… sayılı görüş raporunda özetle ….nin davalı ….. Şti.’nden 7.708,50 TL alacaklı olduğunu, söz konusu meblağın hazine hesabına ödenmesi için….. Şti.’ye 10.11.2017 tarihli ve …. sayılı yazının 24.03.2018 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen idareye herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek 7.708,50 TL’nin ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı süresi içerisinde cevap dilekçesi vermemiş ve davacının ileri sürmüş olduğu bütün hususları inkar etmiş sayılmıştır.
….. Şirketi 23/07/2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan …. saylı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamesi’nin 2/1. maddesi uyarınca kapatılmasına karar verilen ekli listedeki kurum ve kuruluşlar arasında sayılmıştır. Anılan hükme göre kapatılan kurum ve kuruluşlara ilişkin işlemlerin 371 sıra sayılı Milli Emlak Genel Müdürlüğü Tebliğ hükümlerine göre yürütülecektir. 29/10/2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6749 sayılı Kanun ile değiştirilerek kabul edilip kanunlaşan 667 sayılı KHK.’nun 2. maddesi uyarınca, şirket malvarlığı Hazineye devredilmiştir.
Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri Uyarınca Kapatılan Kurum ve Kuruluşlar Hakkında Yapılacak İş ve İşlemlere İlişkin Çalışma Usul ve Esaslara Dair …/… numaralı genelge ile kurulan İnceleme ve Değerleme Komisyonlarınca düzenlenen 21.10.2016 tarih 2016-A-…/…sayılı görüş ve öneri raporunda 23.02.2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 667 saylı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin 2/1. Maddesi ve 18.07.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin 5/3 maddesi uyarınca …Şirketi’nin kapatılmasına karar verilmiş ve 14.03.2017 tarihinde resen kapatılmıştır.
Davacı vekiline ve davalı tarafa ticari defterleri dosyaya sunmak üzere 2 haftalık süre verilmiş, davacı vekili tarafından …nin ticari defterleri dosyaya sunulmuş, davalıya ticari defterlerini dosyaya sunması ve bulunduğu yere ilişkin 2 haftalık kesin süre içerisinde bildirim yapması için muhtıra çıkartılmış muhtıraya süresi içerisinde cevap verilmemiştir.
… Şirketi’nin ve davalının bildirilen yıllarına ait ticari defterleri ve Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri Uyarınca Kapatılan Kurum ve Kuruluşlar Hakkında Yapılacak İş ve İşlemlere İlişkin Çalışma Usul ve Esaslara dair …/… numaralı genelge gereğince kurulan inceleme ve değerlendirme komisyonunca düzenlenen 26.10.2017 tarih ve….sayılı görüş raporu kapsamında inceleme yapılarak ticari defterlerin birbirini doğrulayıp doğrulamadığı, açılış kapanış tasdiklerin usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı, faturaların davalının ve davacının ticari defterlerine kayıtlı olup olmadığı, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu hususlarını içerecek şekilde taraf iddiaları da göz önüne alınarak rapor tanzim edilmesi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 02.06.2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının kendi ticari defterlerinde davalıdan 7.705,50 TL alacaklı olduğu, davacı şirketin 2016 yılı defter kayıtlarında davalı adına bir kayıt bulunmadığı, buna karşılık 31.12.2015 tarihli kayıtlarda bu alacağın bulunduğu, eski tarihli bu alacak kaydının inceleme değerlendirme komisyonu tarafından tahsili gereken bir alacak olarak değerlendirildiği ve bu yönde rapor tanzim edildiği bildirilmiştir.
Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir (HMK m 222/1, TTK m. 83/1). HMK’nın 222/2. maddesi uyarınca, ticari defterlerin ticari delil olarak kullanılabilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının bir birini doğrulamış olması gerekmektedir. Öte yandan aynı Kanunun …/…. maddesi uyarınca da, ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir.
Dosya kapsamında alınan 02.06.2023 tarihli bilirkişi raporu, Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri Uyarınca Kapatılan Kurum ve Kuruluşlar Hakkında Yapılacak İş ve İşlemlere İlişkin Çalışma Usul ve Esaslara dair …/…. numaralı genelge gereğince kurulan inceleme ve değerlendirme komisyonunca düzenlenen 21.10.2016 tarih ve ….sayılı ve 26.10.2017 tarih …-A-… sayılı görüş ve öneri raporu, Sakarya Valiliği Defterdarlık KHK işlemleri il bürosunun 10/11/2017 tarihli yazısı, tebliğ şerhi ve tüm dosya kapsamı hep bilikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin 2016 yılı defter kayıtlarında davalı adına bir kayıt bulunmadığı, buna karşılık 31.12.2015 tarihli kayıtlarda bu alacağın bulunduğu, eski tarihli bu alacak kaydının inceleme değerlendirme komisyonu tarafından tahsili gereken bir alacak olarak değerlendirildiği ve bu yönde rapor tanzim edildiği, davacı şirkete olağan üstü hal kapsamında önce kayyum atandığı akabinde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile kapatıldığı, bu kapsamda kapatılan kurum olarak İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu tarafından yazılan görüş öneri raporu ile kurumun mal varlığının tespitinin sağlandığı, davacı şirket kayıtlarında eski tarihli olarak yer alan alacak kaydına istinaden davalı şirket yetkilisinden talepte bulunulduğu ancak yazı ile kendisine tebliğ edilen alacak için davalı şirket yetkilisinin herhangi bir ödeme yapmadığı, borca itiraz etmediği, mahkememizce alınan bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği süresi içerisinde rapora itiraz da edilmediği anlaşılmış, davacının davalıdan 7.705,50-TL alacaklı olduğuna kanaat getirilmiş, davalı şirket yetkilisine Sakarya Valiliği Defterdarlık KHK işlemleri il bürosunun 10/11/2017 tarihli yazısı ile borcun ödenmesi için 30 gönlük süre verilmiş, 10/11/2017 tarihli yazının davalıya 24.03.2018 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen süresinde ödeme yapılmadığından alacağa 24/04/2018 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
-7.705,50-TL’nin 24/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacı harçtan muaf olduğundan dava açılışında harç alınmadığı gözetilerek; hüküm altına alınan değer üzerinden hesaplanan 526,36 TL nispi karar ve ilam harcı ile dava açılışında yatırılması gereken 179,90 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 706,26 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan tebligat ve bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.868,00TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre 1.867,25-TL’sinin davalıdan alınarak da davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.705,50 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Tebligat masrafları karşılandıktan sonra artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran davacıya iadesine,
6-Davalı arabuluculuk görüşmelerine katılmadığından arabuluculuk nedeniyle hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL masrafın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,

7-Kararın HMK nun 321/2 maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzünde, davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.28/09/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza