Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/32 E. 2023/45 K. 23.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/32 Esas – 2023/45
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/32 Esas
KARAR NO : 2023/45

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ :…
DAVALI : …
VEKİLİ :…

DAVA : Tazminat (Cezai şart istemine ilişkin)
DAVA TARİHİ : 06/09/2022
KARAR TARİHİ : 23/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12.05.2022 tarihli 100.000,00 TL bedelli faturadan bakiye 10.000,00 TL alacağın tahsiline yönelik ikame edilen Sakarya …İcra dairesinin …esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini, takibin devamını, davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından süresinde verilen karşı dava ve cevap dilekçesinde; yetki itirazında bulunulduğu, müvekkil şirket ile davacı şirket arasında 12.05.2022 tarihinde müvekkile ait …plakalı aracın ADR Taşıt Uygunluğunun sağlanması ve akaryakıt dolumuna uygun hale getirilmesi için aracın davacı tarafından dönüştürülmesi konusunda anlaşma yapıldığını, gerekli işlemlerin yapılmasının ardından aracın davacı yana teslimi sonrasında… Terminaline yakıt alımı için gidildiğinde dolum sırasında yakıtın araçtan taştığını ve buna ilişkin olarak … & … A.Ş. tarafından 20.06.2022 tarihli araç eksiklik tespit tutanağı düzenlendiğini, dava konusu aracın davacı tarafından yakıt dolumuna uygun hale getirilmediği anlaşıldığından durumun derhal davacıya bildirildiğini ve TSE nezdinde gerekli başvuruların yapıldığını, 12.05.2022 tarihli tutanakta teslim edileceği belirtilen 4-3 düşürücü ve hortumların müvekkili teslim edilmediğini, talep edilen 10.000,00 TL bedelin aracın eksiksiz ve kusursuz olarak taraflarına teslim edilmemesi, eksiksiz teslim edilmemekten kaynaklı aracın kullanılamaması nedeniyle doğan zarar ve teslim edilmesi gereken malzemelerin teslim edilmemesi nedeniyle taraflarınca ödenmediğini, 4-3 düşürücü ve hortumların teslim edilmemesi ve aracın eksiksiz olarak teslim edilmemesi ve eksiksiz olarak teslim edilmemekten kaynaklı uğranılan zarar nedeniyle bakiye tutarın müvekkilce davacıya ödenmediğini belirterek davanın reddini ve davalının kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiği, davalı karşı dava dilekçesinde; davacı-karşı davalı ile yapılan anlaşmaya ilişkin tutanakta aracın ön ödeme yapıldığı günden itibaren 15 işgünü sonunda teslim edileceğinin belirtildiğini, ön ödeme taraflarınca yapılmış ise de 15 günlük süre sonunda aracın hatasız ve eksiksiz olarak taraflarına teslim edilmediğini, aracın hatasız ve eksiksiz olarak teslim edilmemesinden yasaklı hale geldiğini ve geçen sürede aracın kullanılamaması nedeniyle müvekkilin zarara uğradığını, ayrıca 12.05.2022 tarihli tutanakta teslim süresini geçen her işgünü için günlük 1.000,00 TL cezai işlem davacı-karşı davalı yanca kabul edildiğini, bu nedenle 15 işgünlük sürenin sonu ile aracın eksiksiz teslim tarihi arasında geçen 15 işgünlük sürede her bir işgünü için günlük 1.000,00 TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL’lik cezai şartın taraflarına ödenmesini talep etmiştir.
Mahkememizin …esas sayılı dosyasında davalı-karşı davacı tarafından 06.09.2022 tarihinde cezai şart istemine ilişkin açılan karşı dava… Esas sayılı dosyadan tefrik edilmekle mahkememizin işbu esasına kaydı yapılmıştır.
… esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada 10.11.2022 tarihli celsenin (2) nolu ara kararı gereği karşı davaya ilişkin arabuluculuk son oturum tutanağının sunulması için davalı-karşı davacı … Ltd. Şti. vekiline 1 haftalık kesin süre verilmesine karar verilmiş ve buna ilişkin muhtıra davalı-karşı davacı … Ltd. Şti. Vekiline 15.11.2022 tarihinde tebliğ edilmiştir.
İş bu dosya davacısı mahkememizin… esas sayılı dosyasındaki davalı-karşı davacı …Ltd. Şti. tarafından cezai şart istemine ilişkin arabuluculuk son oturum tutanağı 26.12.2022 tarihli dilekçe ekinde mahkememize sunulmuştur.
Olaya ilişkin yasal düzenlemeler ve yargı içtihatları değerlendirilecek olursa; 6102 sayılı TTK’nın “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesine göre; “ Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmündedir.
Yine 6325 sayılı HUAK’ın “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı 18/A maddesine göre; “ İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmündedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15.09.2020 tarih 2017/10-2695 esas, 2020/587 karar sayılı ilamında; “30… Aynı Kanunun 3. maddesinde düzenlenen arabuluculuk dava şartının tamamlanabilir nitelikte olmadığı konusunda soru işareti bulunmamaktadır. Çünkü kanun koyucu 3. maddede “Arabulucuya başvurmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde açık düzenleme yaparak bireysel iş uyuşmazlıklarında arabuluculuk dava şartının tamamlanabilir nitelikte olmadığı konusunda iradesini net olarak ortaya koymuştur.” şeklinde tespitte bulunmuştur.
6100 sayılı HMK’nın dava şartlarını düzenleyen 114/2.maddesinde, diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğunun düzenlendiği, aynı yasanın 115/2.maddesi 1.cümlesi düzenlemesine göre ise mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Somut olay yukarıdaki açıklamalar ile birlikte değerlendirildiğinde; eldeki karşı davanın, 6102 sayılı yasanın 5/A maddesinin yürürlüğe girdiği 01.01.2019 tarihinden sonra, 06.09.2022 tarihinde açıldığı, karşı davanın açıldığı tarih itibariyle arabuluculuğun dava şartı olduğu, 6102 sayılı yasanın 5/A maddesinde dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının arandığı, Yine 6325 sayılı HUAK m.18/A’ya göre arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceğinin düzenlendiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15.09.2020 tarih 2017/10-2695 esas, 2020/587 karar sayılı ilamında haklı olarak tespit edildiği üzere, 6325 sayılı HUAK m.18/A ile; “… Arabulucuya başvurmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklindeki düzenlemeyi içeren 7036 sayılı Kanun’un 3.maddesi için, kanun koyucunun arabuluculuk dava şartının tamamlanabilir nitelikte olmadığı konusunda iradesini net olarak ortaya koyduğunu belirttikleri, bu nedenle 7036 sayılı Kanun’un 3.maddesi ile aynı düzenlemeyi içeren HUAK m.18/A için de aynı hususun geçerli olduğu, dolayısıyla anılan dava şartı eksikliğinin sonradan giderilemeyeceği, yine özel kanun ile genel kanunun ayrı düzenlemeler içermesi halinde özel kanunun uygulanacağı ilkesine göre 6100 sayılı yasaya göre daha özel nitelikte olan 6325 sayılı HUAK’ın somut olayda uygulanmasının gerektiği, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2.maddesinin 2. cümlesinin somut olayda uygulanamayacağı anlaşılarak;
Eldeki olay bakımından cezai şart istemine ilişkin 06.09.2022 tarihinde açılan karşı davada, 06.09.2022 itibariyle davacı…Ltd. Şti.’nin mahkememizin 2022/714 esas sayılı dosyasında davalı-karşı davacı olan… Ltd. Şti.’nin arabuluculuğa başvurmadığı, arabuluculuğa karşı dava açıldıktan sonra, 21.11.2022 tarihinde başvurduğu ve anılan başvurunun 16.12.2022 tarihinde anlaşamama ile sonuçlandığı, bu nedenlerle ve yukarıda detaylandırıldığı üzere; 6102 sayılı yasanın 5/A, 6325 sayılı yasanın 18/A, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15.09.2020 tarih 2017/10-2695 esas, 2020/587 karar sayılı ilamı da nazara alınarak, eldeki davanın 6100 sayılı yasanın 114/2 ve 115/2 maddeleri gereği usulden reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Arabuluculuk dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL başvuru harcı ve 179,90-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 256,16-TL’nin mahsubu ile artan 76,26-TL’nin talep halinde yatıran tarafa iadesine,
3-Davanın mahiyeti gereği yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Karar tebliğ giderleri düşüldükten sonra artan gider avansının karar kesinleşmesi ve talep halinde yatırana iadesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(İki) Hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek karar verildi. 23/01/2023

Katip…
e-imzalıdır

Hakim…
e-imzalıdır