Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/291 E. 2023/326 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/291 Esas – 2023/326
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/291 Esas
KARAR NO : 2023/326

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLİ : …
DAVALI :…
VEKİLİ :…

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 19/12/2022
KARAR TARİHİ : 30/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacı aleyhine Sakarya …. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasıyla takip başlattığını, kamuya ait tüm sigorta şirketlerinin … A.Ş. ‘de birleştiğini, davacının icra dosyasındaki taraf ile hukuki ilişkisinin bulunmadığını ve davalıdan ödeme almadığını, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitini, davalının haksız ve kötü niyetli takip başlattığından takip toplamının %50’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, HMK 329/1 md. Kapsamında davacının vekil tayin etmek ve hukuki yardım almak amacıyla yapmış olduğu masrafların davacıya iadesini, takip iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili süresinde sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava dışı sigortalı …’e ait kümesin ticari yangın sigortası poliçesi ile müvekkil şirket tarafından teminat altına alındığını, kümeste toprak kaymasından sonra meydana gelen hasarın daha fazla zarara yol açmaması için müvekkil şirkete başvuru yapıldığını, davalının dava dışı sigortalıya 498.000,00-TL hasar tazminatı ödediğini, ekspertiz çalışmalarında hasarın inşaatın hatalı yapılmasında meydana geldiğinden yapının müteahhidi davacının sorumluluğu bulunduğundan davacıya karşı dava konusu takibin başlatıldığını, davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddini, alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Sakarya Tüketici Mahkemesinin …/… Esas – …/… Karar sayılı dosyası görevsizlik kararı verilerek mahkememize tevzi edilmekle dosyanın mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilmiştir.
Sakarya Ticaret Sicili Müdürlüğü…Ltd. Şti.’nin durumunun aktif olduğu, ortak ve yetkili bilgilerini göndermiştir.
Ali Fuat Cebesoy Vergi Dairesi Müdürlüğü …’un 14/01/2014- 31/12/2021 tarihleri
arasında Gayrimenkul acentelerinin faaliyetleri ile otomobil ve hafif motorlu kara taşıtlarının perakende
ticareti faaliyetinde bulunduğu, Mükellefin gerçek usule tabi olarak işletme defteri tuttuğu ( 2.Sınıf
tacir ) , 2020 ve 2021 yıllarına ait yıllık gelir vergisi beyannamesinde vergi matrahının bulunmadığı, bu
sebeple de VUK’ un 177/l. Maddesinin 1 ve 3. Bendindeki limitlerinin yarısını veya 2. Bentteki limitin
tamamını aşmadığının tespit edildiği, ilgili yıllara ait gelir vergisi beyannameleri ile mükellefiyet
bilgilerini göndermiştir.
Dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacı taraf, hakkında dava dışı sigortalı …’e ait iş yerindeki hasar nedeniyle ödenen sigorta bedelinin davacıdan tahsili için başlatılan takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir
Sakarya Tüketici Mahkemesi’nce …/… esas, …/… karar sayılı ilamı ile dosyanın ticari dava olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.
Dava yangın sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin başlatılan takip nedeniyle menfi tespit talebine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketi, eldeki davaya konu takibi dava dışı sigortalısının halefi olarak açmış olmasına göre, görevli mahkemenin tayininde dava dışı sigortalı ile davacı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Öte yandan, TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.(eski TTK 1301.) maddesinde; “sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder” hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda, davanın sigorta sözleşmesinden değil, davacının kusuru ile gerçekleşmesine sebebiyet verdiği iddia edilen haksız fiilden kaynaklandığı anlaşılmış, dosyaya gelen Sakarya Vergi Dairesi Başkanlığının 29.05.2023 tarihli yazı cevabına göre davacının ticari kazanca ilişkin faaliyetlerinin VUK 177/1.maddesinin 1 ve 3. Bendindeki limitlerin yarısını ve 2.bentteki limitlerin yarısını geçmediği, dolayısıyla davacının tacir olmadığı, yine dosyaya alınan SGK kayıtlarına göre davacının sigortalı olarak dava dışı bir iş veren nezdinde çalıştığı, bu nedenlerle eldeki davanın nispi ticari dava olmadığı gibi, az yukarıda detaylandırılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamına göre de mutlak ticari dava da olmadığı, dolayısıyla mahkememizin görevli olmadığı, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği, davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek; HMK’nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi gerekçeli kararda açıklanmak üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Bu karara karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak görevsizlik kararının kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren, karara karşı kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli Sakarya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yukarıda belirtilen yasal süre içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın resen ele alınarak verilecek ek kararla davanın açılmamış sayılacağı ve davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edileceği hususunun İHTARINA,
4-HMK nun 321/2 maddesi gereğince kararın talep aranmaksızın taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek yada aynı sürede başka yer Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.30/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim…
e-imzalıdır