Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/241 E. 2023/491 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/241 Esas – 2023/491
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/241 Esas
KARAR NO : 2023/491

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLİ :Av. ….
DAVALI : ….
VEKİLLERİ : Av. ….
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2023
KARAR TARİHİ : 14/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :28/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile aralarında bulunan abonelik sözleşmesi gereği 2011 Ocak döneminden -2013 Ocak Dönemi sonuna kadar davalının EPDK kararları ile psh bedelini nispi olarak tahsil ettiğini, ancak alınan EPDK kararlarının Danıştay 13. Dairesinin kararıyla iptal edildiğini, dolayısıyla davalının yaptığı tahsilatın sebepsiz zenginleşme niteliğinde olduğunu, davalının tahsil ettiği nispi psh bedellerinden alınması gereken maktu psh bedellerinin mahsubu ile bakiye bedelin davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; zaman aşımı itirazında bulunduğunu, husumet itirazında bulunduğunu, yapılan tahsiatların yürürlükte bulunan yasal düzenlemelere uygun olarak yapıldığından bahisle davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Dava konusu alacağın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı, davacıdan tahsil edilen fazla psh bedelinin bulunup bulunmadığı varsa miktarı hususlarındadır.
Danıştay 13. Daire Başkanlığının 2011/690 Esas sayılı dosyasının bir sureti celp edilmiştir.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu 2011 Ocak – 2012 Aralık arası serbest tüketici limitlerinin 2011 yılında 30.000 kwh – 2012 yılında ise 25.000 kwh olduğunun tespit edildiğini bildirmiştir.
….DAŞ ulaşılan abonelik sözleşmelerini gönderdiğini, bahsedilen sözleşmelere ait 2011-2013 dönemlerini kapsayan faturalar sistemde bulunmadığından ilgili döneme ait tahakkuk bilgilerini ve tahakkuklara esas ödendi bilgilerini excel dosyasında cd ile gönderdiklerini bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
1-Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir. (6098 sayılı TBK’nın 146.maddesi) Zamanaşımı ileri sürülmedikçe, hâkim bunu kendiliğinden göz önüne alamaz. (6098 sayılı TBK’nın 161.maddesi) Davalı zamanaşımı def’ini, cevap süresi içinde ileri sürmelidir. (Prof. Dr. Ejder Yılmaz Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, 2013, s.861)
2-6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin 15. bendi “Arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı durur ve hak düşürücü süre işlemez.” hükmünü içermektedir.
3)6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 82/1 maddesi gereği, sebepsiz zenginleşmeden doğan talep hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak 10 yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
Somut olayda,
4-Taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunduğunda uyuşmazlık yoktur. Dava konusu ihtilafta uygulanacak zamanaşımı süresi, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunması nedeniyle TBK 146. maddesi gereğince 10 yıldır. (Benzer Yönde Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2013/11286 esas 2013/14308 karar sayılı ilamı, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2016/1289 esas 2016/7890 karar sayılı ilamı)
5-Davacının fazla ödenen perakende satış hizmeti bedeli olarak talep ettiği dönemin 2011 yılı ocak ayı ile 2013 yılı ocak ayı arası olduğu, eldeki davanın ise 26.04.2023 tarihinde açıldığı, davalı vekili tarafından süresinde verilen cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunulduğu, dolayısıyla talep edilen dönem ile dava tarihi arasında 10 yıllık sürenin dolmuş olduğu anlaşılmış zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
6-Davalı vekili tarafından Danıştay iptal kararı ile zamanaşımı süresinin başladığı, davaya konu PSH bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, sebepsiz zenginleşmenin kesin olarak gerçekleştiği tarihin 13.05.2019 olduğu, davaya konu arabuluculuk başvurusunun kesinleşen iptal kararının öğrenilmesi ile birlikte yapıldığı, yapılan başvuru sonucunda anlaşamama imzalanması üzerine öğrenme tarihinden itibaren zamanaşımını durduran sebepler de dikkate alınarak 2 yıl içerisinde davanın açıldığı belirtilmiş ise de; davacının belirttiği Danıştay iptal kararının verildiği tarih olan 13.05.2019 tarihinden itibaren arabuluculuk süreleri dahil edilse dahi 2 yıllık sürenin geçtiği, ayrıca sebepsiz zenginleşme tarihinin davalıya fatura ödemelerinin yapıldığı tarih olduğu, ödeme tarihlerinden davanın açıldığı tarihe kadarda 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla zamanaşımı nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın zaman aşımı yönüyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL harçtan peşin olarak alınan 179,90-TL harç düşüldükten sonra kalan 89,95-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Arabuluculuk nedeniyle hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından karşılanan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından karşılanan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Karar tebliğ giderleri karşılandıktan sonra kalan gider avansının karar kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,

Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzünde verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek karar verildi.14/09/2023

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır