Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/225 E. 2023/369 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/225 Esas – 2023/369
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/225 Esas
KARAR NO : 2023/369

BAŞKAN : …
KATİP ..

DAVACI : …
VEKİLLERİ : …
DAVALI : …

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2023
KARAR TARİHİ : 15/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sakarya … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası kapsamında yapılan kötü niyetli itirazın iptalini, takibin 1.964,00-TL Asıl alacak üzerinden yasal faizi ve diğer tüm ferileri ile birlikte devamını, davalı borçlunun %20’sin den az olamamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce …Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü ve Karayolları Genel Müdürlüğü’ne davalının geçiş tarihleri göz önüne alınarak ve 15 gün sonrası da baz alınarak hgs ve ogs hesap hareketlerinin mahkememize gönderilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce Türkiye Noterler Birliği’ne… plakalı aracın 29.04.2019-04.07.2019 tarihleri arasındaki malik bilgilerinin gönderilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce Sakarya Ali Fuat Cebesoy Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne dava tarihi olan 19/04/2023
tarihi itibariyle; davalının Gelir vergisinden muaf olup olmadığı, Basit Usulde Götürü Usulde vergilendirilip vergilendirilmediği, Son bildirdiği vergi matrahının ne olduğu, İşletme usulünde defter tutup tutmadığı, tutuyorsa yürütülen faaliyetinin VUK’nun 177/l. Maddesinin 1 ve 3. Bendindeki limitlerinin yarısını veya 2. Bentteki limitin tamamını aşıp aşmadığının davalı tarafın tacir olarak nitelendirilip nitelendirilmediği hususlarında mahkememize bilgi verilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı ile; davalı … hakkında GİBYBS sistemi üzerinden yapılan sorgulamada; 01/01/2011 tarihi itibariyle “…” adresinde “… -… Vb.) … Ürünleri Hariç)” faaliyetinde bulunduğu, 31/12/2018 tarihinde ticari faaliyetine son verdiği, mükellef yıllık beyannamelerini vermediğinden dönem matrahının tayin ve takdiri için Sakarya Vergi Dairesi Başkanlığı, Takdir Komisyonuna sevk edildiği, 2018 yılı ile ilgili olarak ilgili Komisyon tarafından matrah takdir edilmediği, 01/01/2011 – 31/12/2018 tarihleri arasında Basit Usulde Ticari Kazanç mükellefi olduğunun anlaşılmış olduğu” şeklinde cevap verilmiştir.
Mahkememizce Sakarya Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne, Sakarya Ticaret Ve Sanayi Odası Başkanlığı’na, Sakarya Esnaf Ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanlığı’na davalı tarafın tacir/esnaf kaydının bulunup bulunmadığı hususunda mahkememize bilgi verilmesi için müzekkere yazılmıştır.
Mahkememizce Sakarya…. İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı dosyası UYAP sisteminden ilgili dosya olarak eklenmiş, evrak çıktıları dosya arasına alınmıştır.
Tarafların usulüne uygun davetiye tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Eldeki dava 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra açılmıştır. Burada öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nunda veya diğer kanunlarda, o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan, 6102 sayılı TTK’nın 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK’nın 5.maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1.maddesi uyarınca, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf aşamasında Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/(4).maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre yargı çevresinde ayrı bir Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemelerine açılan ticari davalarda görev kuralına dayanılmamış olması, Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Başka bir anlatımla, yargı çevresinde, Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için Asliye Hukuk Mahkemesine genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin görülmesi gerekir. Buna karşılık kanun aksi durumu düzenlememiş olduğundan, Asliye Hukuk Mahkemesinin ticari olmayan bir davayı Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görmüş olması bir usule aykırılık halini oluşturmaktadır.
Somut olayda; Davalının gerçek kişi olduğu görülerek Gelir İdaresi Başkanlığının entegrasyon ekranından yapılan sorgulamada davalının “…, v.b.)(… Ürünleri Hariç)” açıklamasıyla vergi kaydının bulunduğu görülmüştür. Ancak dosyaya gelen davalı …’in vergi kayıtlarına göre davalının 31.12.2018 tarihinde ticari faaliyetine son verdiği, davalı araç malik…in dava tarihi itibariyle ve davalıya ait… plakalı aracın ihlalli geçiş yaptığı belirtilen 14.04.2019 tarihi itibariyle gelir getirici bir vergi kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca gelir vergisi kayıtlarına göre davalının 01/01/2011-31/12/2018 tarihleri arasında Basit Usulde Ticari Kazanç mükellefi olduğu, faaliyetlerinin VUK nun 177/1. Maddesinin 1 ve 3. Bendindeki limitlerinin yarısını veya 2. Bentteki limitinin tamamını aşmadığı, dolayısıyla tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda eldeki davada, davalının ihlalli geçiş yaptığı belirtilen 14.04.2019 tarihi ve dava tarihi itibariyle tacir sıfatına haiz olmadığı, az yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, eldeki davanın davacı tarafından işletilen otoyolda davalıya ait aracın ihlalli geçişi nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarları ve yasadan kaynaklı cezai şartın tahsili talebi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olduğu, davanın mutlak ticari dava olmadığı gibi davalının tacir olmaması nedeniyle de davanın nisbi ticari dava da olmadığı, bu haliyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, miktar itibariyle basit yargılama usulüne tabi olduğu ve 6100 Sayılı yasanın 320.maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebileceği anlaşılarak 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
Hüküm: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Bu karara karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak görevsizlik kararının kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren, karara karşı kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli Sakarya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yukarıda belirtilen yasal süre içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın resen ele alınarak verilecek ek kararla davanın açılmamış sayılacağı ve davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edileceği hususunun İHTARINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek karar verildi. 15/06/2023
Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı